Trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat arabuluculuk şartı

Merhaba,
Müvekkilin babası bir minibüsün (yolcu taşımacılığı yapam M plakalı) çarpması sonucu ölüyor. Sürücü ve araç sahibini davalı gösterek (sigortaya karşı açmıyoruz) maddi ve manevi tazminat talepli dava açmak istiyoruz.Ama karşımıza arabuluculuk şartı vardır uyarısı çıkıyor.Araştırmalarıma göre şahsa açılan davalarda arabuluculuk şartı yok. Sigortaya da açmıyorum bu davayı. Ama bir çok mecrada çok farklı yorumlarda bulunan meslektaşlar oldu.Kafam hayli karıştı.Minibüsün ticari minibüs olması olayı değiştirir mi? Sahibi gerçek kişi, sürücü gerçek kişi, davacılar gerçek kişi ve talep edilen tazminatlar maddi-manevi tazminat.
Son zamanlarda böyle bir dava açıp arabuluculuk şartına takılmayan var mı meslektaşlarım. ?

Evet, UYAP uyarı veriyor. Neden uyarı verdiğini çözemedim ancak yakın zamanda 2 tane trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat davası açtım ve bir sorun yaşamadım. UYAP arabuluculuk uyarı vermesine rağmen işleme devam ettim ve davaları açtım.Davalar devam ediyor...

Merhaba,
Evet o uyarıyı veriyor ama işleme devam ediniz herhangi bir sorun yaşamazsınız. Biz de o şekilde dava açtık ve devam ediyor.

Teşekkürler meslektaşım yanıtınız için. Aracın ticari araç olmasına takılmıştım,ancak haksız fiil olması sebebiyle ticari dava sayılmaz ve arabuluculuğa girmez diye düşünerek davayı açtım.Ama elim yüreğimde hala.

Alıntı: Yazan Monete Ama elim yüreğimde hala.

Davanızın zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığı konusundaki görüşlere katılıyorum. Ancak "ortada kalınan bir durum varsa" veya "kalp sağlığınız" söz konusuysa neden arabuluculuk yolunu denemediğinizi anlayamıyorum. Arabuluculukta anlaşma olmazsa yine davanızı açabilirsiniz ve kaybedeceğiniz süre sadece birkaç hafta. Üstelik bir ihtimal arabuluculukla ihtilafın çözülme ihtimali de var, dolayısıyla birkaç haftada belki tüm dosyayı çözüme kavuşturacaksınız.

Keşke meslektaşlarımız -zorunlu olmasa bile- arabuluculuk müessessine biraz daha şans verse.

Meslektaşım ,
Taşlamanız bence gayet yerinde , haklısınız. Anlaşma ihtimalimiz yoktu, bu sebeple zaman kaybetmek istemedik:-)Ama sanırım bir daha zaman kaybını göze alacağım.

Merhaba meslektaşlarım. Benim de benzer bir sorum var.
İhtimal şu :
Hasarlı bir trafik kazası nedeniyle zarar veren ve kazayı yapan aracın sahibi ve aynı zamanda sürücüsü olan kişiye maddi tazminat davası açılacak.

Davacı zarar gören aracın sahibi gerçek kişi bir tacir, ticari işletmesi var, zarar gören araç da ticari işletmesinde kullandığı bir araç.
Zarar veren aracın sahibi ve sürücüsü (yani davalı olacak şahıs) ise gerçek kişi fakat tacir değil, ticari işletmesi de yok. Onun aracı da bir kamyonet.

Bu durumda zarar veren, kazayı yapan aracın sahibi ve sürücüsü olan gerçek kişiye (kendisi tacir değildir) açılacak dava, davayı açacak kişinin tacir olmasını göz önüne aldığımızda ticari dava sayılması ihtimali nedir, arabulucuya gitme zorunluluğu var mıdır, siz olsaydınız arabulucuya gitmeyi tercih eder miydiniz?

Diyelim ki işi sağlama alalım dendi ve arabulucuya gidildi. Dava açmadan önce davalının mal kaçırma ihtimaline binaen mallarına ihtiyati tedbir-haciz konulması gerekiyorsa arabulucuya gitmek bu tedbiri geciktireceği için ve dava açılacağının önceden öğrenilmesine sebep olacağı için davalının mal kaçırmasına ve davanın sonuçsuz kalmasına neden olabilir.
Bu durumda dava açmadan önce ihtiyati tedbir-haciz kararı almak düşünülebilir ve ihtiyati tedbir-haciz kararından sonra süreye geçirmeden arabulucuya gidilebilir, bu da ihtiyati haczin düşmesini engeller denilebilir.

Ancak bu davanın ticari dava olup olmadığının tartışıldığı bir ihtimalde, sonraki aşamalarda davanın ticari dava olmadığı ve zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı noktasına varılırsa yapılan arabuluculuk başvurusunun dava açma süresini durdurmayacağı sonucuna gitmek gerekmez mi? Bu takdirde arabuluculuğa gitmek süreyi durdurmayacaksa ihtiyati haciz hükümsüz de kalmaz mı ?
Meslektaşlarım ne düşünür bu konuda?