Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra takibi yapıldıktan sonra avukatın görevi sona mı erer?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-07-2009, 11:14   #1
A.Fırat

 
Varsayılan İcra takibi yapıldıktan sonra avukatın görevi sona mı erer?

Müvekkil aleyhine çek dayanaklı kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldı. Süresi içinde itiraz ettik. Bugün duruşmaya çıktık. İcra müdürlüğü esas dosyasında vekil sıfatıyla takibi yapan avukat arkadaş duruşmada avukatlık görevinin bu dosyayı kapsamadığı, sadece görevinin icra dosyası olduğunu ileri sürdü ve devamla kendisine yapılan tebligatın geçersiz olduğunu söyledi. Hakim de tüm itirazlarıma rağmen asile tebligat yapılması için ekime gün verdi. Müvekkilimin de neredeyse tüm taşınmazlarının kayıtlarına haciz şerhi işlenmiş ve bu durum bankalardan kredi kullanmasını imkansız hale getirmekte. Yapılacak herhangi bir şey olmadığını bildiğim halde paylaşmak istedim. Bundan sonraki itirazlarda artık vekille birlikte asile de tebligat çıkarmak gerekecek sanırım.
Old 16-07-2009, 14:13   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın A.Fırat,

Diğer celseye kadar tebligat yaptırmazsanız o celsede ne yapılacağını merak ettim

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 06.03.2002 T., 2002/3647 E., 2002/4537 K.: “Alacaklı şirket vekili tarafından borçlular hakkında toplam 32.963.000.000.-TL. alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçlulara örnek 163 nolu ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlu G... İnşaat Turz.ve Tic.A.Ş. vekili tarafından kendilerine ödeme emrinin tebliğ tarihine göre ( 4.1.2002 ) yasal süresinde Merci Hakimliğine başvurulduğu ve dayanak senedin kambiyo senet vasfında bulunmadığı şikayeti yanında faize de itiraz edildiği tespit edilmiştir. İncelenen dilekçede alacaklı ve vekilinin kimlikleri belirtilmediği için Mercice HUMK.nun 179. ve 193. maddeleri gerekçe gösterilip dava dilekçesi iptal edilmiştir.
Merci Hakimliğine verilen ve borçlunun şikayet ve itirazlarını kapsayan dilekçede icra müdürlüğünün ve takip dosya numarasının yazılı olduğu görülmektedir. Bu durumda yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre başvurunun niteliği gözetilerek genel mahkemelere açılan davalar hakkındaki prosedür Merci Hakimliğinde uygulanmaz. Dilekçede yazılı icra dosyasındaki alacaklı vekiline tebligat çıkarılarak taraf teşkili tamamlanıp şikayet ve itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Aksi taktirde şikayet süresinin geçirilmesi nedeniyle hakkın kaybedilmesi gibi telafisi mümkün olmayan bir sonuç ortaya çıkar. O halde mercice yukarıda yazılı ilkelere göre başvurunun sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir”

Saygılarımla...
Old 16-07-2009, 18:57   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan A.Fırat
Müvekkil aleyhine çek dayanaklı kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldı. Süresi içinde itiraz ettik. Bugün duruşmaya çıktık. İcra müdürlüğü esas dosyasında vekil sıfatıyla takibi yapan avukat arkadaş duruşmada avukatlık görevinin bu dosyayı kapsamadığı, sadece görevinin icra dosyası olduğunu ileri sürdü ve devamla kendisine yapılan tebligatın geçersiz olduğunu söyledi. Hakim de tüm itirazlarıma rağmen asile tebligat yapılması için ekime gün verdi. Müvekkilimin de neredeyse tüm taşınmazlarının kayıtlarına haciz şerhi işlenmiş ve bu durum bankalardan kredi kullanmasını imkansız hale getirmekte. Yapılacak herhangi bir şey olmadığını bildiğim halde paylaşmak istedim. Bundan sonraki itirazlarda artık vekille birlikte asile de tebligat çıkarmak gerekecek sanırım.


Sayın meslektaşım,
Bence, avukatın müvekkili ile olan vekalet ilişkisinin sınırlarını, 3.kişilerin çizmeye hakkı ve imkanı olmamalıdır. Aralarındaki anlaşma uyarınca vekil sadece icra takibi aşamasını yükümlenmiş olabilir. Bu itibarla aşağıya eklediğim HGK kararındaki gibi en geç ilk duruşmada beyan edilmesi halinde, asile tebligat çıkartılmasında hukuki bir engel yoktur. Hatta HGK kararına göre zorunluluk vardır.

Saygılarımla.


T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2008/12-256

K. 2008/237

T. 12.3.2008

• İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Vekil Kendisine Yapılan Tebligat Üzerine Bu İstemine İlişkin Yargılamayı Takip Etmeyeceğini Yargılama Başlamadan Bildirdiği - Vekilin Avukatlık Kanunu Anlamında Ayrı Bir İş Olan Bu Yargılamaya Katılma Zorunluluğunun Bulunmadığı )

• VEKİLE TEBLİGAT ( Yapılması Üzerine İtirazın Kaldırılması İstemine İlişkin Yargılamayı Takip Etmeyeceğini Yargılama Başlamadan Bildirdiği - Vekilin Avukatlık Kanunu Anlamında Ayrı Bir İş Olan Bu Yargılamaya Katılma Zorunluluğunun Bulunmadığı )

• ASİLE TEBLİGAT ZORUNLULUĞU ( Vekile Tebligat Yapılması Üzerine İtirazın Kaldırılması İstemine İlişkin Yargılamayı Takip Etmeyeceğini Yargılama Başlamadan Bildirdiği - Vekilin Avukatlık Kanunu Anlamında Ayrı Bir İş Olan Bu Yargılamaya Katılma Zorunluluğunun Bulunmaması Nedeniyle )

2004/m.68/a, 70

ÖZET : Vekil, icra takibine müvekkili borçlu adına itiraz etmiş olmasına karşın, kendisine yapılan tebligat üzerine itirazın kaldırılması istemine ilişkin yargılamayı takip etmeyeceğini yargılama başlamadan bildirmiş olduğuna göre, vekilin Avukatlık Kanunu anlamında ayrı bir iş olan bu yargılamaya katılma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durumda, asile tebligat yapılarak savunma hakkının tanınması zorunludur.
Old 16-07-2009, 19:55   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
müvekkili borçlu adına itiraz etmiş olmasına karşın, kendisine yapılan tebligat üzerine itirazın kaldırılması istemine ilişkin yargılamayı takip etmeyeceğini yargılama başlamadan bildirmiş olduğuna göre

İcra takibini başlatan ve üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip etmesi gereken, takip sonuçlanıncaya kadar tüm işlemleri yapması gereken alacaklı vekilinin böyle bir itiraz ileri süremeyeceği kanaatindeyim. Yukarıdaki karar, "itirazın iptali davası" ikame ettiğimizde borçlunun vekiline değil borçluya tebligat yapılması gereği ile örtüşen bir mantıkla verilmiştir (diye düşünüyorum)

Saygılarımla...
Old 16-07-2009, 20:01   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
İcra takibini başlatan ve üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip etmesi gereken, takip sonuçlanıncaya kadar tüm işlemleri yapması gereken alacaklı vekilinin böyle bir itiraz ileri süremeyeceği kanaatindeyim. Yukarıdaki karar, "itirazın iptali davası" ikame ettiğimizde borçlunun vekiline değil borçluya tebligat yapılması gereği ile örtüşen bir mantıkla verilmiştir (diye düşünüyorum)

Saygılarımla...

O karardaki dava genel mahkemede görülen "itirazın iptali davası" değil, "itirazın kaldırılması" davasıdır ve İTM'de görülmektedir. Bence, kambiyo takiplerinde borca itirazın görüldüğü İTM'deki davadan nitelik olarak da bir farkı yoktur.
Old 16-07-2009, 20:08   #6
wellan

 
Varsayılan Avukatin GÖrevİ..

İcra takibi takip talebi ile başlar paraların paylaştırılması aşamasına kadar devam eder.Bu aşamada tabi ki herşey yolunda gitmeyebilir örneğin dosyaya itiraz olabilir yada istihkak iddiasına bulunulabilir yada hacizi mümkün olmayan bir mal haciz edilebilir.Bunun gibi bir çok benzeri durum her meslektaşın icra takibinde karşılaşmış olduğu olaylardır.Bu nedenle örnek üzerinden gidelim:Bir icra dosyası açıldı,tebligat parçası döndü ve süre içinde itirazda bulunuldu.Daha sonra alacaklı genel mahkemelrde itirazın iptali davasını yada Md.68 anlamında itirazın kesin ve geçici kaldırılması talepleri ile icra mahkemesine müracaat etti.Şimdi denilebilir miki itirazın kaldırılması davasına icra mahkemesi baktığı için görevi devam ediyor genel mahkemelr icradan ayrı olduğu için görevi devam etmiyor.Sayın meslektaşlarımın vermiş olduğu YARGITAY kararları elbetteki önemlidir ama avukatın yargının en önemli aaklarından biri olduğu için bir davada haklı yada haksız çıksa bile o davada kesin hüküm(temyiz dahil) olana kadar davayı takip etmelidir diye düşünüyorum.Bu biraz da meslek anlayışı ile ilgili..SAYGILARIMLA..
Old 16-07-2009, 20:09   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Av. Mehmet Saim Dikici,

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
O karardaki dava genel mahkemede görülen "itirazın iptali davası" değil, "itirazın kaldırılması" davasıdır ve İTM'de görülmektedir.

itirazın iptali davası olduğunu iddia ettiğim kanaatinde değilim Nitekim;

Alıntı:
Yazan Hades
borçluya tebligat yapılması gereği ile örtüşen bir mantıkla verilmiştir


demiştim

Ayrıca;

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
kambiyo takiplerinde borca itirazın görüldüğü İTM'deki davadan nitelik olarak

davaların niteliği açısından da bir sorun yok

Diyorum ki: yukarıda belirttiğim sebeplerle "takibi başlatan alacaklı vekili" böyle bir itiraz öne süremez(diye düşünüyorum)

Saygılarımla...
Old 16-07-2009, 20:47   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Sayın Av. Mehmet Saim Dikici,



itirazın iptali davası olduğunu iddia ettiğim kanaatinde değilim Nitekim;



demiştim

Ayrıca;



davaların niteliği açısından da bir sorun yok

Diyorum ki: yukarıda belirttiğim sebeplerle "takibi başlatan alacaklı vekili" böyle bir itiraz öne süremez(diye düşünüyorum)

Saygılarımla...

Peki. Öyle diyorsanız öyledir. Siz aynen:

Alıntı:
Yazan Hades
Yukarıdaki karar, "itirazın iptali davası" ikame ettiğimizde borçlunun vekiline değil borçluya tebligat yapılması gereği ile örtüşen bir mantıkla verilmiştir

Dediğiniz için, ben o manayı verdim.

Netice itibariyle farklı değerlendirmemiz normaldir. Avukatlık görevinin sınırı taraflarca, yani (vekil - vekil eden) arasında emredici hukuk kaidelerine aykırı olmamak kaydıyla serbestçe çizilebilir. Bu temelde vekil ile avukat icra müdürlüğü işlemleri ile sınırlı olarak anlaşmış da olabilirler. Taraflar arasında sözleşme varsa öncelikle sözleşme hükümleri uygulanır. Yani genl nitelikli avukatlık kanunu hükümleri sözleşmede hüküm bulunmayan durumlar için caridir. Bu itibarla vekil, vekillik görevinin icra daireleri ile sınırlı olduğunu ve mahkemeleri kapsamadığını belirtiyorsa o beyana itibar etmek doğru olur, diye düşünüyorum.

Sayın Wellan'ın ve Sayın Hades'in fikirlerine de saygı duyuyorum.
Old 16-07-2009, 21:50   #9
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Bir bakış;
Yukarıdaki Hukuk Genel Kurulu kararı ve bu kararın Meslektaşımız Sayın Av.Mehmet Saim DİKİCİ'nin yorumundan şu sonucu çıkardım; iş sahibi ile vekil, icra müdürlüğü işlemleri ile sınırlı olarak anlaşmış olabilirler. Bu durumda takibe yapılan itiraz başka bir safhadır ve icra müdürlüğü işlemleri sayılmaz. Bu halde, mahkemeye yansıyan her talep önce (dava) asile tebligat yapılarak başlatılmalı, taraf teşkili bu yolla teşkil edilmelidir.İçimize sinse de sinmese de HGK böyle diyor. 12.HD ne demişse nafile.

Bir kambiyo takibi başlatılsın( artık tetkik merci de yok), borçlu İcra Hukuk Mahkemesinde itiraz davası açacak, takipte bir vekili olduğu halde asile tebligat çıkarılacak. İcra takibi vekil eliyle takip edilen bir iş değil midir ki, bu takibe karşı itiraz asile tebliğ olunacaktır? Başka bir anlatımla; ilamsız takipte ödeme emrine vekil eliyle itiraz ediliyor ve takip duruyor. İtirazın iptali, ayrı bir davadır ve asil muhatap alınmalıdır, bu noktada bir tereddüt yok, çünkü takip durmuş ve takip durduğundan icra müdürlüğü dosyada bir işlem yapamıyor. Ama İcra Mahkemesindeki itiraz başka bir konudur, takip devam ediyor, icra müdürlüğü dosyada yetki ve işlem sahibidir, yani alacaklı bakımından iş vekil eliyle takip ediliyor durumdadır. Bu durumda İcra Mahkemesindeki itiraz davası bağımsız bir dava olmayıp, vekil eliyle yapılan takibi durdurmaya yönelen bir hukuksal girişimdir ve tebligat vekile yapılmalıdır diye düşünüyorum .

Son bir nokta; olay HGK kararındaki gibi değil de, şöyle gelişmiş olsa idi; borçlunun itirazına ilişkin dilekçesi alacaklı vekiline tebliğ edilmiş olsa, alacaklı vekili de duruşmaya katılmasa idi, İcra mahkemesi dava dilekçesinin yine de alacaklı asile tebliğini istemeli miydi?
Old 16-07-2009, 22:03   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.S.Karaca
Bir bakış;
Yukarıdaki Hukuk Genel Kurulu kararı ve bu kararın Meslektaşımız Sayın Av.Mehmet Saim DİKİCİ'nin yorumundan şu sonucu çıkardım; iş sahibi ile vekil, icra müdürlüğü işlemleri ile sınırlı olarak anlaşmış olabilirler. Bu durumda takibe yapılan itiraz başka bir safhadır ve icra müdürlüğü işlemleri sayılmaz. Bu halde, mahkemeye yansıyan her talep önce (dava) asile tebligat yapılarak başlatılmalı, taraf teşkili bu yolla teşkil edilmelidir.İçimize sinse de sinmese de HGK böyle diyor. 12.HD ne demişse nafile.

Bir kambiyo takibi başlatılsın( artık tetkik merci de yok), borçlu İcra Hukuk Mahkemesinde itiraz davası açacak, takipte bir vekili olduğu halde asile tebligat çıkarılacak. İcra takibi vekil eliyle takip edilen bir iş değil midir ki, bu takibe karşı itiraz asile tebliğ olunacaktır? Başka bir anlatımla; ilamsız takipte ödeme emrine vekil eliyle itiraz ediliyor ve takip duruyor. İtirazın iptali, ayrı bir davadır ve asil muhatap alınmalıdır, bu noktada bir tereddüt yok, çünkü takip durmuş ve takip durduğundan icra müdürlüğü dosyada bir işlem yapamıyor. Ama İcra Mahkemesindeki itiraz başka bir konudur, takip devam ediyor, icra müdürlüğü dosyada yetki ve işlem sahibidir, yani alacaklı bakımından iş vekil eliyle takip ediliyor durumdadır. Bu durumda İcra Mahkemesindeki itiraz davası bağımsız bir dava olmayıp, vekil eliyle yapılan takibi durdurmaya yönelen bir hukuksal girişimdir ve tebligat vekile yapılmalıdır diye düşünüyorum .

Son bir nokta; olay HGK kararındaki gibi değil de, şöyle gelişmiş olsa idi; borçlunun itirazına ilişkin dilekçesi alacalı vekiline tebliğ edilmiş olsa, alacaklı vekili de duruşmaya katılmasa idi, İcra mahkemesi dava dilekçesinin yine de alacaklı asile tebliğini istemeli miydi?

Aslında HGK da itirazın kaldırılması davasını icra takibinden farklı ve ayrı bir yargılama safhası olduğu cihetle vekilin bu yöndeki beyanı üzerine asile tebligat çıkarmalıdır diyor. Sayın hades'in ve sizin vurguladığınız husus da sanıyorum bu yönde.

Ben farklı düşünüyorum. İlk duruşmada yetkisi olmadığı için davaya katılmayacağını beyan eden vekili davaya girmeye zorlamamız doğru olmaz diye düşünüyorum.

Takip aşamasında dosyada vekaleti olduğu halde tebliğ çıkarılan vekilin, tebligatı iade ederek istifa ettiğini bildirmesi hali ile bu durumun çok farklı nitelikte olmadığı kanaatindeyim.


Alıntı:
Yazan
[b
T.C.[/b]

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2007/6-13

K. 2007/54

T. 6.3.2007

] Avukatlık Yasasının 171. maddesinde ( 02.05.2001- 4667/83 ile değişik ) "Avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder." şeklinde bir düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenlemeden çıkan sonuç şudur; avukat vekalet sözleşmesi son bulana kadar değil, iş ( yani avukatlık sözleşmesi ) son bulana kadar takiple mükelleftir.

Buradaki işi, ben avukatlık sözleşmesi bitimine kadar devam eden iş olarak anlıyorum.

Saygılarımla.
Old 16-07-2009, 22:16   #11
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Dikici (meslektaşım lütfen yanılıyorsam düzeltin) olaya Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/3 maddesi: "İcra Mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince AYRICA avukatlık ücreti hükmedilir..." noktasından bakıyor ve Alacaklı Vekilinin başlattığı takipteki ücretinden ayrı bir ücrete hak kazandığı iş de alacaklı vekili açısından AYRI olarak kabul edilmelidir??? Bu sebeple ve (özellikle müvekkili de bu yönde istemi olduğunda) bu itirazı ileri sürebilir (diyor sanırım)

Saygı duyarım
Old 16-07-2009, 22:20   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Sayın Dikici (meslektaşım lütfen yanılıyorsam düzeltin) olaya Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/3 maddesi: "İcra Mahkemelerinde duruşma yapılırsa Tarife gereğince AYRICA avukatlık ücreti hükmedilir..." noktasından bakıyor ve Alacaklı Vekilinin başlattığı takipteki ücretinden ayrı bir ücrete hak kazandığı iş de alacaklı vekili açısından AYRI olarak kabul edilmelidir??? Bu sebeple ve (özellikle müvekkili de bu yönde istemi olduğunda) bu itirazı ileri sürebilir (diyor sanırım)

Saygı duyarım

Sayın Hades,

Ben öyle demedim ama bu madde de benim görüşümü teyit ediyor diyelim.

Saygılarımla.
Old 16-07-2009, 22:25   #13
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
Ben öyle demedim

Üstad size katılmak için bahane arıyorum

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
diyelim.

o zaman

Saygılarımla...
Old 16-07-2009, 22:27   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Üstad size katılmak için bahane arıyorum



o zaman

Saygılarımla...

Üstat, onur duyarım.
Sizinle hukuk tartışmak bir zevk.
Saygılarımla.
Old 17-07-2009, 01:25   #15
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

İTM de görüşülen şikayet dosyaları (İtirazın kaldırılması dosyalarının aksine) müracaata bırakılamayacak dosyalardandır ve her iki yan da takip etmese dahi; hakim şikayeti inceleyerek karar vermek zorundadır.

Vekile tebligat konusundaki farklı uygulama da, şikayetin kendine özgülüğünden ve takip zorunluluğu aranmaksızın karar verilecek oluşundan kaynaklanıyor olsa gerek.

Saygılarımla...
Old 17-07-2009, 23:49   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Av. Mehmet Saim Dikici,

(sayın meslektaşımızın sorduğu soruyla alakasız olacak belki ama yeni bir başlık açmak da abesle iştigal olacak )

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
vekil, vekillik görevinin icra daireleri ile sınırlı olduğunu ve mahkemeleri kapsamadığını belirtiyorsa o beyana itibar etmek doğru olur, diye düşünüyorum.

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
avukatın müvekkili ile olan vekalet ilişkisinin sınırlarını, 3.kişilerin çizmeye hakkı ve imkanı olmamalıdır.

İlamlı icra takibinde, karşı tarafın vekiline gönderdiğimiz icra emri tebligatını karşı taraf vekili icra dosyasına iade edebilir mi?

Bu durumu:

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
Avukatlık görevinin sınırı taraflarca, yani (vekil - vekil eden) arasında emredici hukuk kaidelerine aykırı olmamak kaydıyla

'dan dolayı 7201 Sayılı Kanunun 11.maddesi: "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır..." a aykırılık olacağı veya ?? kanaatiyle icra dairesine tebligatı iade edemeyeceği kanaatinde misiniz? (merak ettim)

Teşekkürler, saygılar...
Old 17-07-2009, 23:56   #17
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Av. Şehper Ferda Demirel,

Meslektaşımız,
Alıntı:
Yazan A.Fırat
Süresi içinde itiraz ettik

Kambiyo senedi borcuna itiraz ederek dava ikame etmiş; bu haliyle dava takip edilmediğinde HUMK 409 uygulanacaktır.

Alıntı:
Yazan Av. Şehper Ferda Demirel
şikayetin kendine özgülüğünden ve takip zorunluluğu aranmaksızın karar verilecek oluşundan kaynaklanıyor olsa gerek.

"sanırım" farklı bir açı getirmek istediniz ya da?

Saygılarımla...
Old 30-07-2009, 11:13   #18
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades

"sanırım" farklı bir açı getirmek istediniz ya da?

Saygılarımla...

Farklı bir açı getirmedim. (Yalnız siz ilk forum mesajını oldukça farklı bir açıdan okumuşsunuz, orası kesin Zira ilk mesaj sahibi "Borca itirazdan" hiç söz etmiyor )

*

Bu durumda, "Ya da?" sorunuzu yanıtlamak gerekiyor:

YA DA:

İlk mesaj sahibi "İtiraz ettik" cümlesini sehven yazmıştır, doğrusu "Şikayet ettik" olmalıdır.

Saygılarımla...
Old 30-07-2009, 13:32   #19
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Av. Şehper Ferda DEMİREL,

Alıntı:
Yazan A.Fırat
Müvekkil aleyhine çek dayanaklı kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldı. Süresi içinde itiraz ettik. Bugün duruşmaya çıktık.

Alıntı:
Yazan A.Fırat
Bundan sonraki itirazlarda artık vekille birlikte asile de tebligat çıkarmak gerekecek sanırım

Alıntı:
Yazan Av. Şehper Ferda DEMİREL
Zira ilk mesaj sahibi "Borca itirazdan" hiç söz etmiyor

Haklısınız, "borca itiraz ettik" dememiş; (soruyu yazan Sayın A.Fırat ın -avukat- olmasını bir yana bırakarak) "yanlış açı" dan değil fakat "farklı açılardan" baktığımızı kabul edebilirim (sanırım )

Lakin; sayın A.Fırat ın ilk mesajından siz;
Alıntı:
Yazan Av. Şehper Ferda DEMİREL
İlk mesaj sahibi "İtiraz ettik" cümlesini sehven yazmıştır, doğrusu "Şikayet ettik" olmalıdır
sonucunu nasıl "kesin" olarak çıkardınız (sadece merak ettim )

Not: Malum yazının ruhu yok bu yüzden yukarıdaki sorumun yanlış algılama ve yönelmelere yol açmayacağını umut etmek isterim sayın meslektaşım

Teşekkürler, saygılarımla...
Old 15-07-2011, 16:15   #20
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Av. Mehmet Saim Dikici,

(sayın meslektaşımızın sorduğu soruyla alakasız olacak belki ama yeni bir başlık açmak da abesle iştigal olacak )





İlamlı icra takibinde, karşı tarafın vekiline gönderdiğimiz icra emri tebligatını karşı taraf vekili icra dosyasına iade edebilir mi?

Bu durumu:



'dan dolayı 7201 Sayılı Kanunun 11.maddesi: "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır..." a aykırılık olacağı veya ?? kanaatiyle icra dairesine tebligatı iade edemeyeceği kanaatinde misiniz? (merak ettim)

Teşekkürler, saygılar...

Sorum havada kalmasın (diye düşünerek):

HUMK m.62: "Kanunen salâhiyeti mahsusa itasına mütevakkıf hususlar müstesna olmak üzere vekâlet, hüküm katiyet kesbedinciye kadar dâvanın takibi için icap eden bilûmum muameleleri ifaya ve hükmün icrasına ve masarifi muhakemenin tahsiliyle bundan dolayı makbuz itasına ve kendisi aleyhinde de işbu muamelâtın kâffesinin ifa edilebilmesine mezuniyeti mutazammındır.

İşbu mezuniyeti takyit edecek bütün kayıtlar diğer taraf indinde gayri muteber addolunur."

düzenlemesi ve

7201 S.K. m.11: "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır..."

düzenlemesinin beraber değerlendirilmesinden çıkan sonuçtan mütevellit, vekalet görevi devam eden avukat, ilamlı takipte icra emri tebligatını iade edememelidir.

Saygılar...
Old 16-07-2011, 11:37   #21
Av.Ali ŞAN

 
Varsayılan

Vekile yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, onun vekil sıfatı ile icra takibine katılmış olması gerekmektedir. Somut olayda borçlu vekili, borçluya gönderilen ödeme emrine borçlunun vekili olarak itiraz ettiğinden, iş bu itirazın kaldırılması veya iptali için açılacak davalarda dava dilekçesini ve duruşma gününü bildirir tebligatın borçluya değil,icra takibinde itirazı sunan vekile yapılması tebligat kanunu uyarınca zorunludur. Bu bağlamda borçlu vekilinin yukarıdaki itirazları yersizdir. Konu ile ilgili Baki Kurunun hazırlamış olduğu ders kitabının '' İcra işlerinde tebligat'' başlıklı bölümünde lüzumlu bilgi edinilebilir. Saygılarımla!
Old 16-07-2011, 12:41   #22
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Av.Ali ŞAN,

Alıntı:
Yazan Av.Ali ŞAN
Vekile yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, onun vekil sıfatı ile icra takibine katılmış olması gerekmektedir. Somut olayda borçlu vekili, borçluya gönderilen ödeme emrine borçlunun vekili olarak itiraz ettiğinden, iş bu itirazın kaldırılması veya iptali için açılacak davalarda dava dilekçesini ve duruşma gününü bildirir tebligatın borçluya değil, icra takibinde itirazı sunan vekile yapılması tebligat kanunu uyarınca zorunludur. Bu bağlamda borçlu vekilinin yukarıdaki itirazları yersizdir. Konu ile ilgili Baki Kurunun hazırlamış olduğu ders kitabının '' İcra işlerinde tebligat'' başlıklı bölümünde lüzumlu bilgi edinilebilir. Saygılarımla!

Forum konusunda,

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte BORÇLUNUN (VEKİLİ kanalıyla) İcra Mahkemesine itirazı söz konusudur ve sayın A.Fırat borçlu vekilidir,
Alıntı:
Yazan A.Fırat
...İcra müdürlüğü esas dosyasında vekil sıfatıyla takibi yapan avukat arkadaş duruşmada avukatlık görevinin bu dosyayı kapsamadığı, sadece görevinin icra dosyası olduğunu ileri sürdü ve devamla kendisine yapılan tebligatın geçersiz olduğunu söyledi...

söylemi karşı taraf/alacaklı vekilinin beyanıdır. Ve ayrıca tartışılan husus tebliğin vekile yapılmış olmasından ziyade; kambiyo senedi takibini başlatan alacaklı vekilinin, İcra Mahkemesi'ndeki itirazda (bu işle ilgili vekalet görevi devam etmesine rağmen) itiraza ilişkin duruşmada, görevinin sadece icra dosyası ile sınırlı olduğunu ileri sürebilip süremeyeceğidir.

Dolayısıyla forum konusu, açıklamanızla ilgili bir konu değildir.

Diğer taraftan itirazın iptali "DAVA"SINDA dava dilekçesi, DAVALI: borçlu asile tebliğ edilir; vekiline değil. İtirazın kaldırılması talebi bir dava olmadığından koyulaştırdığım bölümdeki açıklamanız itirazın kaldırılması hususunda doğrudur (diye düşünüyorum )

Saygılar...
Old 01-05-2018, 15:56   #23
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Bir Davayı takip eden avukatın, karar kesinleştikten sonra o davadan doğan parasal haklar için karşı tarafın başlattığı ilamlı takipte vekalet görevine devamı zounlumudur?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra Takibi - Yetkili İcra Dairesi- Menfi Tespit ve İstirdat Davası av.sinem Meslektaşların Soruları 5 21-11-2012 15:48
İcra takibi için masraf verilmemesi/ Avukatın sorumluluğu avukathavva Meslektaşların Soruları 8 25-05-2009 12:22
şirketin devri itibari ile devirden önceki avukatın görevi sona erer mi avukat2007 Meslektaşların Soruları 3 28-05-2008 12:31
İş Akdinin Sona Ermesi durumunda Avukatın Vekalet Akdi de Kendiğinden sona erer mi? Adli Tip Meslektaşların Soruları 4 23-01-2007 22:19
İhale yapıldıktan sonra vergi dairesinin gayrimenkule haciz koyması av.remzi sulhan Meslektaşların Soruları 4 01-12-2006 20:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09929705 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.