Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kooperatifte hisse devredilmeden tapunun devredilmesi

Yanıt
Old 26-07-2010, 16:29   #1
Av.Seda ALÇINAR

 
Varsayılan Kooperatifte hisse devredilmeden tapunun devredilmesi

Merhaba,

Siz sayın meslektaşlarımın bilgi ve tecrübesine ihtiyacım var. Müvekkilim bir kooperatifin hisseleri miras olarak kalınca toplam 4 dairenin 2'sinin tapusu olmadığı için bunları hissesini devrederek, diğer ikisini de tapuları olduğundan tapuda devrederek kooperatifle ilişiğini kestiğini düşünüyor. Tapuda devri yaparken kooperatife borcunun olmadığına dair yazıyı da göstererek yapıyor bu satışları. Fakat hisse devri yapması gerektiğini kimse söylemiyor ve tecrübesi olmayan müvekkilim tapuları devretse de hisseleri devretmiyor. Yıllar sonra kooperatif 60.000 TL gibi yüksek bir meblağın borçlusu olduğuna dair müvekkile yazı gönderiyor. Teknik olarak soru tam şu: Tapular devredilmiş olmasına rağmen kooperatif hissesi devredilmediğinden üyenin sorumluluğu devam eder mi?
Kooperatifin kötü niyetli tavrı, müvekkil açısından kooperatifin devirler sonucu amacını tamamlamış olması gibi iddialar dava aşamasında ileri sürülebilir ama ilk bakışta müvekkilin sorumluluğunun devam edip etmeyeceği konusunda fikirlerinize ihtiyacım var.

Şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla.
Old 27-07-2010, 10:42   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın Av. Seda Gölbaşı;

Yargıtay 11. HD 04.03.2002 tarih 2001/9389 E. ve 2002/1787 K. sayılı kararına göre, kooperatif üyeliğini usulüne uygun şekilde sona erdirmeyen şahsın borçlardan sorumluluğu devam etmektedir. Somut durumda, tapuda devir işlemi gerçekleştirilmiş olmasına karşın, kooperatif hissesinin devri için gereken prosedüre riayet etmeyen müvekkilinizin, borçtan sorumlu olduğu kanısındayım.

Zira, müvekkilinizin tapudaki devir işlemi ile hisse devrini amaçladığı iddiası ve gerçek amacını kanıtlama çabası, "niyet okuma" anlamına gelebilecek türden bir yaklaşım olur ki kanunun açık hükmü karşısında bu tarz bir yaklaşımın sonucu değiştirmeyeceğini düşünüyorum.

Saygılarımla..
Old 27-07-2010, 11:05   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Seda Gölbaşı
Merhaba,

Siz sayın meslektaşlarımın bilgi ve tecrübesine ihtiyacım var. Müvekkilim bir kooperatifin hisseleri miras olarak kalınca toplam 4 dairenin 2'sinin tapusu olmadığı için bunları hissesini devrederek, diğer ikisini de tapuları olduğundan tapuda devrederek kooperatifle ilişiğini kestiğini düşünüyor. Tapuda devri yaparken kooperatife borcunun olmadığına dair yazıyı da göstererek yapıyor bu satışları. Fakat hisse devri yapması gerektiğini kimse söylemiyor ve tecrübesi olmayan müvekkilim tapuları devretse de hisseleri devretmiyor. Yıllar sonra kooperatif 60.000 TL gibi yüksek bir meblağın borçlusu olduğuna dair müvekkile yazı gönderiyor. Teknik olarak soru tam şu: Tapular devredilmiş olmasına rağmen kooperatif hissesi devredilmediğinden üyenin sorumluluğu devam eder mi?
Kooperatifin kötü niyetli tavrı, müvekkil açısından kooperatifin devirler sonucu amacını tamamlamış olması gibi iddialar dava aşamasında ileri sürülebilir ama ilk bakışta müvekkilin sorumluluğunun devam edip etmeyeceği konusunda fikirlerinize ihtiyacım var.

Şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla.


Şu karar konuyu incelemeniz bakımından işinize yarayabilir.

----


T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/9877
K. 2006/10840
T. 30.10.2006
• KOOPERATİF ORTAĞINDAN KONUT SATIN ALMAK ( Ortaklık Payının Devrinin Yapılmaması - Eski Ortağın Kooperatif Ortaklığının Devam Edeceği/Aidat Borçlarından Sorumlu Olacağı )
• KOOPERATİF ORTAKLIK PAYI ( Devrinin Yapılmaması/Tapudan Devir Suretiyle Sadece Konutun Satın Alınması - Eski Ortağın Aidat Borçlarından Sorumlu Olacağı/Kooperatif Ortaklığının Devam Edeceği )
• TAŞINMAZ DEVRİNİN KOOPERATİF ÜYELİĞİNE ETKİSİ ( Ortaklık Payının Devrinin Yapılmaması - Eski Ortağın Kooperatif Ortaklığının Devam Edeceği/Aidat Borçlarından Sorumlu Olacağı )
• KOOPERATİF AİDAT BORCU ( Yeni Malikin Tapudan Devir Suretiyle Sadece Konutu Satın Alması - Eski Ortağın Aidat Borçlarından Sorumlu Olacağı/Ortaklık Payının Devrinin Yapılmadığı )
1163/m. 15, 27
ÖZET : Davalı ortak bütün savunmalarında, eski kooperatif ortağından tapudan devir suretiyle sadece konutunu satın aldığını, ortaklık hakkını devir almadığını bildirmiştir. Davacı kooperatif de davalının ortaklık payını da devir aldığına ilişkin herhangi bir delil sunmamıştır. Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, yapı kooperatiflerinde, ortağa intikal eden taşınmazın yanında, ayrıca ortaklık payının da devri yapılmadığı taktirde, eski ortağın kooperatif ortaklığı devam edeceğinden, kooperatife karşı borçlu olan, konutun devir edildiği kişi olmayıp eski ortak olacaktır.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada A. Asliye 8. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 16.03.2005 tarih ve 2003/10 - 2005/151 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A. D. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili kooperatif ortağı bulunan davalının 30.06.2002 tarihli genel kurul toplantısında kararlaştırılan aidat borçlarını ödemediğini, bu hususta girişilen icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı, dava konusu konutu, tapudan yapılan devir yoluyla dava dışı Ç. D.'den satın aldığını, 09.01.2001 tarihinde yapılan bu sözleşmede kendisinin kooperatif üyesi alacağı yolunda herhangi bir beyanın olmadığı gibi Ç. ile aralarında, her hangi bir sözleşme de bulunmadığını, kooperatif ortağı olmadığından, kendisinden aidat talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının 09.01.2001 tarihinde tapudan satış yoluyla konutunu adına tescil ettirerek davacı kooperatif ortağı olduğu, bu nedenle de kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirme zorunluluğunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı temyiz etmiştir.

Dava, aidat borcunu ödemediği ileri sürülen kooperatif ortağına karşı girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davalı ortak bütün savunmalarında, eski kooperatif ortağı Ç. D.'den tapudan devir suretiyle sadece konutunu satın aldığını, ortaklık hakkını devir almadığını bildirmiştir. Davacı kooperatif de davalının ortaklık payını da devir aldığına ilişkin herhangi bir delil sunmamıştır. Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, yapı kooperatiflerinde, ortağa intikal eden taşınmazın yanında, ayrıca ortaklık payının da devri yapılmadığı taktirde, eski ortağın kooperatif ortaklığı devam edeceğinden, kooperatife karşı borçlu olan, konutun devir edildiği kişi olmayıp eski ortak olacaktır.

Bu durum karşısında mahkemece, davalının eski ortaktan sadece konut mu satın aldığı yoksa konut ile birlikte ortaklığı da mı devir aldığı araştırılarak, konut ve ortaklık birlikte devir alınmış ise, genel kurulda alınan kararın davalıyı da bağlayacağının kabul edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının konut satın almasıyla aynı zamanda kooperatif ortağı da olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-07-2010, 13:59   #4
Av.Seda ALÇINAR

 
Varsayılan

Benim için son derece umutsuz yargı kararları paylaştınız, bunun için size teşekkür ederim. Bu durumda sağlam argümanlar geliştirmek gerekecek. Gerçi kooperatifin yıllar boyu bekleyim bir anda iki daire için 60.000 TL talep etmesi de sorunlu ve iyi niyetli değil. Biraz daha araştıracağım.
Old 27-07-2010, 14:55   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Seda Gölbaşı
Benim için son derece umutsuz yargı kararları paylaştınız, bunun için size teşekkür ederim. Bu durumda sağlam argümanlar geliştirmek gerekecek. Gerçi kooperatifin yıllar boyu bekleyim bir anda iki daire için 60.000 TL talep etmesi de sorunlu ve iyi niyetli değil. Biraz daha araştıracağım.

Kesinlikle sizinle aynı fikirdeyim. Yargıtay'ın bu yöndeki istikrar kazanan görüşünün sağlıksız olduğu, özetle adil olmadığı düşüncesindeyim.

Kooperatif üyeliği, taşınmaz olmaksızın anlamsızdır. Başka bir ifade ile kooperatife üye olmanın asıl amacı taşınmaz sahibi olmaktır. Burada asıl sorun, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin şahsa mı yoksa taşınmaza mı bağlı olup olmadığı noktasında yatmaktadır. Taşınmazın tapudan devri, mülkiyeti geçirdiğine göre, hiç olmazsa taşınmazın tapudan devir tarihinden sonraki dönemde doğan hak ve borçların yeni malike ait olması gerekir. (Düşüncesindeyim)
Old 27-07-2010, 15:31   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Aynen Saim Bey'in dediği gibi(daha doğrusu sunduğu içtihatatdaki istikrar kazanmış görüşe göre) önemli olan tapunun devri değil hissenin devri. Ancak, bildiğim kadarıyla, hissenin devri ile ilgili bir şekil şartı yok. Eğer devirden sonra yeni malikle yazışmalar yapılmışsa ve devrede olan hep yeni malikse bu durumda aidat vb borçlardan yeni malikin sorumlu olması gerektiğini düşünüyorum. )
Old 27-07-2010, 22:21   #7
Av.Seda ALÇINAR

 
Varsayılan

Kesinlikle siz üstadlarıma katılıyorum.Bu arada bugün daha detaylı konuştuk müvekkille, tapunun da kat mülkiyeti şeklinde değil kat irtifakı olduğunu söyledi. Ama sonuçta hisse devri bu halde de yok, üstelik de irtifak olması işi daha da zor hale getiriyor.
Old 28-07-2010, 09:57   #8
avmurat

 
Varsayılan

Duyduğum bir söz şöyleydi:"Gelene git, gidene kal denmez" Kooperatifler hukukunda da bu prensip geçerlidir.Siz gidiyorum demeden kimse sizi göndermez, siz geliyorum dediğinizde de kimse size gelemezsin diyemez.Buna Kooperatiflerde "açık kapı ilkesi" deniyor.Konut yapı kooperatiflerinde konutların teslimi ve hatta kura çekimi ile mülkiyetin üyeye geçtiğine dair Yargıtay kararları var.Tapu da devir de yapıldıysa zaten mülkiyetin intikalinde hiç bir tereddüt yok.Artık bu bağımsız bölüm üzerinde kooperatifin hiç bir tasarrufu ve bağı olamaz.Dolayısıyla bu bağımsız bölümün malikiyle de bir bağı olamaz.Kooperatifin tek muhatabı vardır:Ortağı.Ortak ben üyelikten çıkıyorum demedikçe kooperatif hangi yetkiye dayanarak onu ortaklıktan çıkarabilir ya da konutu alan kişiyi hiç bir talebi olmadan nasıl üye yapabilir.Ben ce burada şaşılacak bir durum yoktur.Kaldı ki bizler kooperatifleri hep borçları ve sorumlulukları ile anarız.Halbu ki bazı koooperatiflerin üyelerine tahsis ettiği bağımsız bölümlerin yanında başka mal varlığı değerleri de olabiliyor.Bu kooperatif mal varlığı mevcut olan, bunu da tasfiye nedeniyle her bir üyeye 100.000 TL düşecek şekilde dağıtan bir kooperatif olsaydı soruna bakışımız değişmeyecek miydi
Old 29-07-2010, 10:58   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Kesinlikle sizinle aynı fikirdeyim. Yargıtay'ın bu yöndeki istikrar kazanan görüşünün sağlıksız olduğu, özetle adil olmadığı düşüncesindeyim.

Kooperatif üyeliği, taşınmaz olmaksızın anlamsızdır. Başka bir ifade ile kooperatife üye olmanın asıl amacı taşınmaz sahibi olmaktır. Burada asıl sorun, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin şahsa mı yoksa taşınmaza mı bağlı olup olmadığı noktasında yatmaktadır. Taşınmazın tapudan devri, mülkiyeti geçirdiğine göre, hiç olmazsa taşınmazın tapudan devir tarihinden sonraki dönemde doğan hak ve borçların yeni malike ait olması gerekir. (Düşüncesindeyim)

Ben Yargıtay'ın kökleşmiş görüşünün doğru olduğuna inanıyorum. Şöyle düşünelim:1- Çok üyeli bir yapı kooperatifi olsun. Binalar tamamlanmış hatta ferdileşme gerçekleşmiş olsun. Ancak bu kooperatifin ayrıca yapılmakta olan sosyal tesisleri olsun(Yüzme havuzu, Bar, Cafe vs). İşletme kooperatifine dönüşüp, gelir elde edeceğinden kooperatif üyeleri de bundan yararlanacaktır. Üyelerden birisi nakite sıkıştığı için, kendisi üzerine kayıtlı daireyi satmak istemektedir. Ancak, ileride karlı bir yatırım olacağın için, "kooperatif üyeliğini" devretmek istemeyebilir.

2- Başka bir kooperatif ise (misal 100 konutluk olsun), öngördüğü daire sayısından daha fazla konut imal etmiş olsun(Örneğin 110 adet). Bu 10 adet daire satıldığında, tüm ortaklara eşit olarak dağıtılacaktır. Bunu bilen üye, sadece kendine ait daireyi satıp, üyeliğini devretmeyebilir.

Bu gerekçelerle, Sayın Av.Engin ve Sayın avmurat'a katılıyorum.

Alıntı:
Yazan avmurat
Duyduğum bir söz şöyleydi:"Gelene git, gidene kal denmez" Kooperatifler hukukunda da bu prensip geçerlidir.Siz gidiyorum demeden kimse sizi göndermez, siz geliyorum dediğinizde de kimse size gelemezsin diyemez.Buna Kooperatiflerde "açık kapı ilkesi" deniyor.

Genel olarak görüşlerinize katılmaktayım. Ancak yanlış anlaşılmaya sebep olunmasın diye bir detayı açıklamak istiyorum. Kooperatiflerde "açık kapı ilkesi" uygulanmaktadır ama bu "ardına kadar açık kapı ilkesi" değildir. Misal, "Doktorlar Kooperatifine" sadece doktorların üye olacağı, ana sözleşmede belirtilmişse, biz üye olmak istersek, kabul edilmez.
Old 29-07-2010, 14:32   #11
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Ben Yargıtay'ın kökleşmiş görüşünün doğru olduğuna inanıyorum. Şöyle düşünelim:1- Çok üyeli bir yapı kooperatifi olsun. Binalar tamamlanmış hatta ferdileşme gerçekleşmiş olsun. Ancak bu kooperatifin ayrıca yapılmakta olan sosyal tesisleri olsun(Yüzme havuzu, Bar, Cafe vs). İşletme kooperatifine dönüşüp, gelir elde edeceğinden kooperatif üyeleri de bundan yararlanacaktır. Üyelerden birisi nakite sıkıştığı için, kendisi üzerine kayıtlı daireyi satmak istemektedir. Ancak, ileride karlı bir yatırım olacağın için, "kooperatif üyeliğini" devretmek istemeyebilir.

2- Başka bir kooperatif ise (misal 100 konutluk olsun), öngördüğü daire sayısından daha fazla konut imal etmiş olsun(Örneğin 110 adet). Bu 10 adet daire satıldığında, tüm ortaklara eşit olarak dağıtılacaktır. Bunu bilen üye, sadece kendine ait daireyi satıp, üyeliğini devretmeyebilir.

Bu gerekçelerle, Sayın Av.Engin ve Sayın avmurat'a katılıyorum.



Genel olarak görüşlerinize katılmaktayım. Ancak yanlış anlaşılmaya sebep olunmasın diye bir detayı açıklamak istiyorum. Kooperatiflerde "açık kapı ilkesi" uygulanmaktadır ama bu "ardına kadar açık kapı ilkesi" değildir. Misal, "Doktorlar Kooperatifine" sadece doktorların üye olacağı, ana sözleşmede belirtilmişse, biz üye olmak istersek, kabul edilmez.


Suat Bey,

Bahsettiğiniz durum zaten mevcut mevzuat ve Yargıtay uygulaması doğrultusunda olan ve kabul edilmiş olan bir durumdur.

Gerçek anlamda bir ortaklık olarak kurulan ve asıl amacı kanundaki tanımı gibi "ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklık..." şeklinde faaliyet göstermek şeklinde cereyan eden kooperatifler bakımından kuşkusuz bu sonuç doğrudur.

Ancak uygulamada ülkemizde kurulan yapı kooperatiflerinin üye sayısı kadar konut üretmekle yetindiği ve kanundaki tanımın dışında hareket ederek, taşınmazların bitmesi ile birlikte feshedildiği yahut faaliyetsiz bırakıldığı gerçeği karşısında, üye olan ve bu üyeliğe dayanak tek bir konutunu da satan ve fiilen kooperatifle bağlarını koparan taraf için adil olmayacağı düşüncesindeyim.
Old 23-09-2011, 21:30   #12
Evren Osman

 
Varsayılan

Kooperatiflerde mulkiyet hakki ile ortaklik hakkinin beraber devredilmesi zorunlu olmadigi konusunda neredeyse hem fikiriz yalniz tapuyu Alan yeni kisi kooperatife ortak olmak istedigi takdirde kooperatif ortakliktan kacinabilir mi ? Cunku tapudan sadece mulkiyeti Alan kisi ortak olarak hem kooperatifin ortak mulklerinde hak sahibi olacak hemde kooperatifin ortak alanlarindan elde ettigi gelirleri sayesinde aidat tutari azalacak
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
limited şirkette hisse devri, eski hisse sahibiin sorumluluğu Av. Çetin Meslektaşların Soruları 3 11-04-2011 15:05
boşanma veya ölüm olmadan emekli maaşının eşine devredilmesi ziyankar Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 05-07-2009 20:11
Kooperatifte yasal yönetim oluşturma ares139 Meslektaşların Soruları 0 28-11-2008 20:32
Şirket Haklarının Devredilmesi salmus Hukuk Soruları Arşivi 4 30-03-2004 18:27
Kooperatifte 1.(zemin) kat Maliklerinin Durumu mahmut Hukuk Soruları Arşivi 6 28-05-2002 12:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06798100 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.