Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kadastro tespiti tapu iptali tescil-hatalı taraf gösterilmesi

Yanıt
Old 25-10-2010, 15:11   #1
üye32062

 
Varsayılan kadastro tespiti tapu iptali tescil-hatalı taraf gösterilmesi

Sn.meslektaşlarım
Hatalı kadastro tespiti nedeniyle açtığım tapu iptali ve tescil davasında, davalı olarak kayıt malikini gösterdik. Ancak yargılama aşamasında davalının söz konusu yeri babasından kadastro sonrası satın aldığı ortaya çıktı. Yani davayı babasına açmamız gerekirken yanlışbilgisonucu satın alan oğluna açmış olduk. Karşı tarafta husumet itirazı yapıyor. Bu durumda ;
1. Davalının babasını davaya dahil edebilirmiyiz?
2. Baba ile oğul arasındaki satış bedeli çok düşük gösterilmiş. Muhtemelen bağışlama. Bu konu ile alakalı yeni bir dava açmamız mı gerekiyor, ne yapabiliriz?
3. Dava konusu arazi kadastro öncesi bir bütün halinde ve eşit kullanılmakta iken davalı tarafça 500 m2 davacıya, 3500 m2 davalıya şeklinde tespit görmüş. 2 ayrı parsel ortaya çıkmış. Doğrusu eşit oranda tescil edilmesi. Sınırlar davalının müdahalesi ile kaybolmuş. Bizde tespitin iptali ( tapunun iptali değil ) ile arazinin eşit oranda tapuya tescilini talep etmiştik. Bu talebimize iptali istenen kısım açıkça belli edilmmelidir ve tespitin iptali istenemez, tapunun iptaliistenmelidir şeklinde itiraz geldi. Ancak belli etme imkanımız yok. Bu konuda nasıl bir savunma yapabilirim.

Yardımcı olacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. Saygılar
Old 27-10-2010, 15:30   #2
Av. Nevzat Yağız

 
Varsayılan

Siz davanızda, kadostro tespitine itirazınız yanında, bunun iptali ile tapuya eşit oranlarad tescil talebinde bulunduğunuza göre, bu talebinizin içinde tapu iptalinin de kendiliğinden var olduğunu düşünüyorum, bence siz cevaba cevabınızda, dava dilekçemizin içeriğinden zaten talebimizin bu şekilde olduğu anlaşılmaktadır şeklinde cevap verirseniz uygun olur. Hakim davacının neticei talebinden çıkan sonucun ne olduğunu anladığı durumlarda, dilekçe çok açık olmasa bile bu şekilde değerlendirmek durumundadır. Çok mecbur kalırsanız, yani hakim bu konuda sizin istediğiniz yönde net olamazsa gerekmesi halinde davanın her aşamasında ıslah dilekçesi vererek, tapu kaydının iptalinide ayrıca talep edebilirsiniz ama buna gerek kalmayacağını sanıyorum. İyi çalışmalar..
Old 02-11-2010, 15:56   #3
tncey

 
Varsayılan Tapu iptali

Tapuda gayrimenkulü kötüniyetli alan kişiye karşı husumet yöneltmediysen, üçüncü kişiye karşı davanın ihbarı ile davanın bu aşamadan sonra devamı talep edebilirsin.İsmin yanlış yazıldığı savı bu konuda dinlenmez.
Old 05-11-2010, 13:59   #4
hazav

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

E:2007/1671
K:2007/1622
T:08.05.2007

KADASTRO TESPİTİ
MALİK HANESİNİN AÇIK BIRAKILMASI
HUSUMET
ISLAH
KADASTRO TESPİTİ
MADDİ HATA

Özet
KADASTRO DAVALARI, LEHİNE TESPİT YA DA KADASTRO KOMİSYONUNCA ADLARINA TESCİLE KARAR VERİLEN GERÇEK VEYA TÜZEL KİŞİLER ARASINDA GÖRÜLÜR.
PARSEL NUMARASININ MADDİ BİR HATA SONUCU YANLIŞ YAZILDIĞI ANLAŞILIYORSA, ISLAH YOLUNA BAŞVURMAKSIZIN DÜZELTİLMESİ HER ZAMAN MÜMKÜNDÜR.

3402 s. Yasa m. 10,11
1086 s. Yasa m. 83

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 101 ada 105 parsel sayılı 19126,44 m2 yüzölçü-mündeki taşınmaz davalı P... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiştir. Davacı Yaşar, miras yoluyla gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak iptali ile taşınmazın ortak miras bırakan Şevki mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı, davaya konu yaptığı taşınmazı 101 ada 120 parsel sayılı taşınmaz olarak düzeltmiştir. Mahkemece davanın reddine, dava konusu 101 ada 105 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Yaşar tarafından temyiz edilmiştir.

İddia ve savunmaya, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre davacı taraf 18.09.2006

havale günlü dilekçe ile 101 ada 105 parsel sayılı taşınmaz hakkında dava açmıştır. Yargılama sırasında davasını ıslah ederek 101 ada 120 parsel sayılı taşınmazı dava ettiğini belirtmiştir. Mahkemece davanın reddine, 101 ada 105 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.

Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonunca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiler arasında görülür. Bir başka deyişle, kadastro davaları hakları çatışanlar arasında görülür. Öte yandan, ıslahın ne biçimde yapılacağı usulün 83 ve onu izleyen maddeleri hükümlerinde duraksamasız belirtilmiştir.

Az yukarıda saptanan hukuksal olguların ışığı altında somut olaya bakıldığında, mahkemece sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle 101 ada 120 parsel sayılı taşınmazla ilgili tespit tutanağı ve dayanağı belgeler, davalı ise dava dosyası getirtilerek incelenmeli, 101 ada 120 parsel sayılı taşınmazın tespit malikleri belirlenerek, dava dilekçesi ile karşılaştırılıp davanın açıldığı günde gerçek hasma yöneltilen bir dava bulunup bulunmadığı saptanmalı, 101 ada 120 parsel sayılı taşınmazın davalı P... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edildiği saptandığı takdirde husumette ve ada numarasında yanılgıya düşülmediği, parsel sayısında yanılgı olduğu, bunun maddi bir hata olabileceği, ıslah hükümlerine başvurmaksızın dahi her zaman düzeltilmesinin olanaklı olduğu düşünülerek iddia ve savunma doğrultusunda taraflardan delilleri sorulup saptanmalı, göstereceği deliller toplanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.

Mahkemece bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de 101 ada 105 parsel sayılı taşınmazın davaya konu yapılmadığı dikkate alınarak tutanak ve eki belgeleri, kütükler devredilmiş İse Kadastro Müdürlüğü'ne, aksi halde Tapu Sicil Müdürlüğüme gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, taraflar hakkında koşulları usulün 237. maddesi hükmünde öngörüldüğü gibi kesin hüküm oluşturacak şekilde hüküm kurulması dahi isabetsiz, davacı Yaşar'ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 08.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

E:2008/3139
K:2008/4801
T:14.04.2008

Elatmanın Önlenmesi
Taraf Sıfatı
Islah

Özet
Bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı kazandırılamayacağı gibi, ıslah yoluyla davanın tarafları da değiştirilemez.

4721 s. Yasa m. 683
1086 s. Yasa m. 83

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları Ömer adına tapuda kayıtlı olan 3 parsel sayılı taşınmaza, 2 parsel sayılı taşınmaza çilek dikerek kullanan davalılar tarafından tecavüz edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve çileklerin kaldırılmasını istemiştir.
Daval ılar, imar uygulaması sonucu tecavüzün oluştuğunu bildirerek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı Zarifin taşınmazı yargılama sırasında dava dışı kişiye satış suretiyle temlik ettiği gerekçesi ile anılan davalı hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına; diğer davalılar hakkında ise, çekişmeli taşınmazı haksız olarak işgal ettikleri belirlenmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Ali ve Gül tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kayden davacının miras bırakanı Ömer'e ait 3 parsel sayılı çaplı taşınmaza, davalılardan Mehmet Ali'nin haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın uzman bilirkişice krokisinde (A) ile gösterilen bölüme çilek ekerek elattığı saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve kal'e karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.
Ancak, yargılama sırasında komşu 2 parsel sayılı taşınmazı satın alan ve davaya dahil edilen Gülnazikln temyizine gelince; dava dilekçesinde Gülnazik taraf olarak gösterilmediği gibi dava tarihi itibariyle elatması da söz konusu değildir. Ayrıca, komşu taşınmazı satın alması onu davada taraf durumuna getirmez.
Öte yandan, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı kazandırılmayacağı gibi, ıslah yoluyla da davanın tarafları değiştirilemez. Bu durumda, hakkında usulüne uygun dava bulunmayan Gülnazik hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
Hal böyle olunca, dahili davalı Gülnazik hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-11-2010, 10:57   #5
üye32062

 
Varsayılan

Sn.Hazav sunduğunuz kararlar için teşekkür ederim.
Kayıt maliki doğal davalımız( biz kadastro neticesi oğlunun adına yazıldığını sanıyorduk, ancak babası adına yazılmış, daha sonra satuış yoluyla iktisap etmiş. ) Bu nedenle babasını davalı olarak göstermedik, tabi muvazaalı satıştanda bahsetmedik. Bu durumda dahilidava yoluylamı davaya dahil etmemiz gerekiyor, yoksa yeni bir dava açıp birleştirmem mi gerekiyor, kararsız kaldım. Yardımcı olursanız sevinirim. iyi çalışmlar
Old 09-11-2010, 01:05   #6
hazav

 
Varsayılan

mecburi dava arkadaşlığı dışında dahili dava yolu ile taraf sıfatı kazndırmak mümkün değildir.
Old 09-11-2010, 01:12   #7
hazav

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi

E:2004/9075
K:2004/10838
T:22.10.2004

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19.04.2004 gün ve 2004/3281-4216 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı Mustafa Baykal, Kazıklıbucak Köyü 101 ada 39 parsel sayılı 1073355, 09 m2 yüzölçümü ve orman niteliği ile Hazine adına kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle, davalılar Samet Sami Temel ve arkadaşlarına husumet yönelterek dava açmıştır. Mahkemece yargılama sırasında Orman Yönetimi ve Hazine davaya dahil edildikten sonra davanın kabulüne, 101 ada 39 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 18.03.2003 tarihli krokide gösterilen 352751, 96 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Mustafa Baykal adına tesciline, geriye kalan yeşil renkte boyalı 720603, 13 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hükmün Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece "...davacının davasını Samet Sami Temel ve arkadaşlarına yönelterek açtığı, 101 ada 39 parselin tapuda orman olarak Hazine adına kayıtlı olduğu, tapu iptali ve tescili davasının tapu malikine yöneltilmesi gerektiği, davalının ıslah ile dahi değiştirilemeyeceği ve davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması suretiyle de taraf oluşturmanın usule uygun bulunmadığı, ayrıca 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesinde kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak kesinleşmeden itibaren dava açmak için öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiği..." nedenleri ile bozulmuştur.
Bu kez, Mustafa Baykal "...Milas Kadastro Mahkemesinin 2001/6-48 E.K. sayılı dava dosyasında davaya konu taşınmazın da içinde bulunduğu T.Sani 1298 tarih 17 nolu tapu kaydı kapsamında bulunan taşınmazlarla ilgili olarak 23.10.1967 tarihinde orman tahdidine itiraz davasının açıldığını davanın devamı sırasında arazi kadastrosu yapılarak 101 ada 39 parselin tespit tutanağının düzenlendiğini, hakkında orman tahdidine itiraz davası bulunması nedeniyle aslında tespit tutanağının malik hanesinin açık olacağını, tapu sicilinde her nasılsa tapu kaydının oluşmuş olmasının öneminin bulunmadığını ve 10 yılık hak düşürücü sürenin işlemeyeceğini ve tespitin kesinleşmeyeceğini, orman tahdidine itiraz davasının devamı sırasında taşınmazın tapu maliklerinin haleflerinden satın alındığı nedeniyle bu davada husumetin davacı gercek kişilere yoneltilmiş olmasının usule uygun olduğunu..." iddia ederek kararın duzeltilmesini istemektedir.
Davaya konu 101 ada 39 parsel 03.01.1989 tarihinde orman olarak Hazine adına tespit edilmiş, tespitin 31.01.1989-02.03.1989 tarihleri arasında ilanından sonra tespit tutanağı itirazsız kesinleşerek tapu kaydı oluşmuştur.
Çekişmeli taşınmazın bulundugu yerde yapılan ilk orman tahdidi 23.11.1966 tarihinde ilan edilmıs, daha sonra 1989 yılında aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışması yapılmıştır.
Yorede yapılan ilk orman kadastrosuna itiraz davası olarak 23.10.1967 tarihinde açılan Milas Kadastro Mahkemesinin 2001/6-48 E. K. sayılı dava dosyasının incelenmesinden; davanın T.Sani 1298 tarih 17 nolu tapu kaydına dayanılarak tapu maliklerinin halefleri tarafından acıldığı, yargılamanın devamı sırasında Samet Sami Temel ve Fuat Aksu tarafından tapu kayıt kapsamındaki davaya konu taşınmazların satın alındığı ve davaya bu şahıslar tarafından asli müdahil sıfatıyla devam olunduğu, yargılama sırasında 23.12.1996 tarihli keşifte asli müdahiller S.Sami Temel ve Fuat Aksu vekili Avukat Ruhi Erten 101 ada 39 parsel sayılı taşınmaz hakkında davalarının bulunmadığını bildirdikleri ve beyanlarını imzalarıyla onayladıkları, davanın devamı sırasında Mustafa Baykal 39 parseli 29.09.1995 tarihli adi senetle S.Sami Temel ve Fuat Aksu'dan satın aldıkları iddiasıyla 21.03.2001 tarihinde davaya müdahil olmak istemiş ise de, mahkemece müdahale talebinin 39 parselin davaya konu olmadığından reddine karar verildiği, akabinde mahkemece 2000/63-2001/22 E.K. sayılı 02.05.2001 tarihinde verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine de 20. Hukuk Dairesinin 2001/4959-5119 E.K. sayılı 18.06.2001 günlü ilamında Mustafa Baykal'ın müdahale talebinin reddine iliskin mahkemenin kararının 39 parselin dava konusu olmadığından Mustafa Baykal'ın temyiz talebinin reddine karar verildigi, karar duzeltme istemine konu tapu ıptali ve tescili davasının ise, 05.07.2002 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı Mustafa Baykal'ın 29.09.1995 tarihinde düzenlenen adi senet ile 39 parselin bulunduğu yerin tarif edildiği taşınmazı S.Sami Temel ve Fuat Aksu'dan satın aldığı sabit ise de, anılan tarihte 101 ada 39 parselin orman olarak Hazine adına tescil edilmiş olduğu, ayrıca orman kadastrosuna itiraz davasının yargılaması sırasında da 101 ada 39 parsel sayılı taşınmazın dava konusu olmadığı da açıkça ifade edilmiş olması nedeniyle artık davacı Mustafa Baykal'ın tapuda orman olarak Hazine adına kaydedilmiş bulunan taşınmazın tapu iptali ve tesciline ilişkin açtığı davada hasım olarak S.Sami Temel ve Fuat Aksuyu göstermesi olanaksızdır. Davanın Orman Yönetimi ve Hazineye yöneltilerek açılması gerekir. Kaldı ki; tespit tutanağının kesinleştiği ve tapu sicilinin oluştuğu tarihten itibaren 10 yıllık süre geçtikten sonra dava açıldığından hak düşürücü süre de dolmuş bulunmaktadır.
Anılan nedenlerle, Dairemizin kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı Mustafa Baykal'ın karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Mustafa Baykal'ın HYUY.nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, aynı yasanın 442. maddesi uyarınca taktirinde 111.405.000.- TL. para cezası ile Harçlar Yasası gereğince 20.600.000.- lira red harcının düzeltme isteyenden alınmasına 22.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 19-11-2011, 10:52   #8
nefise

 
Varsayılan

(A)nın maliki bulunduğu taşınmaza ilişkin olarak (B) (A’ nın babası) sınır parsel sahibi ile anlaşma tutanağı imzalayarak kadastro tespiti yaptırmış ve sınır parsel sahibi (C)’ nin bu tespit neticesinde zeminde yol olmamasına karşın yol göstermesi suretiyle hatalı tespit yapılmıştır.
Sonrasında bu yolun iptali için (B)-mal sahibi olmamasına karşın-kadastronun iptali için dava açmış ve taraf olarak da (C) yi göstermiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece: “…taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline…” kararı verilmiş ve kesinleşmiş bulunmaktadır.
Bunun üzerine mal sahibi (A), yapılan ölçümlerin hatalı olduğu gerekçesiyle yeniden tespiti hususunda Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Konu hakkındaki görüşleriniz ile halihazırdaki davaya konu edilebilecek Yargıtay kararları paylaşırsanız çok memnun olurum…
Old 18-11-2018, 15:16   #9
Av. Ayşe Yasemin

 
Varsayılan

Merhabalar benim de elimde bir dosya var, bu başlık altına yazmam ne kadar doğru bilemedim ancak alakası olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki, 1960lı yıllar dernek tarafından edinilmiş bir taşınmaz, sonrasında dernek bir şekilde tasfiye ediliyor. aynı caminin bünyesinde 1984 yılında yeni bir dernek kuruluyor. 2013 yılında kadastro çalışmaları sırasında ilk dernek adına düzenlenen tapu bizim günümüz derneğine getirilip bırakılıyor. KK md. 12/3 aklımın bir köşesinde. ancak somut olayda nasıl bir dava açıp ne şekilde lehe sonuç alabileceğimi öngöremiyorum. 2004 yılında çıkmış dernekler kanunu gereği derneğin tasfiyesi halinde malları kendisi kuruluş amacına en yakın derneğe kalıyor. lehe kanunun geçmişe yürümesi ilkesi, dernekler arası organik bağ, kazanılmış hak, benim kafam çorba açıkçası. yardımcı olabilecek meslektaşım var mıdır?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kadastro neticesi tapu iptali ve tescil davası av_my Meslektaşların Soruları 1 28-04-2010 11:40
Kadastro tespiti-tapu iptali ve tescil Burak Demirci Meslektaşların Soruları 6 06-07-2009 15:07
kadastro tespitine itiraz, tapu iptali ve tescil düzceli81 Meslektaşların Soruları 2 03-06-2009 13:12
kadastro-Tapu iptal tescil rcakmak Meslektaşların Soruları 1 27-05-2009 22:09
Kadastro Tespiti- Tescil erdal düzgün Meslektaşların Soruları 1 30-04-2009 21:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05274010 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.