Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

SSK Mallarinin Haczi Kabil Mi?

Yanıt
Old 20-11-2006, 23:41   #1
empas

 
Varsayılan SSK Mallarinin Haczi Kabil Mi?

Değerli dostlar,s.s.k. aleyhine bir ilamlı icra takibi başlattım.Takip kesinleşti,borç ödenmedi.İcra müdürlüğü kanalıyla dosya borcunun detayını s.s.k. Genel müdürlüğü'ne tebliğ ettirdim.Tebligat usulüne uygun yapıldı.Bekledim...Borç gene ödenmedi.Bu kez ne yapılabilir sorusuna yanıt aradım.Bu sırada,s.s.k.Mallarının haczinin kabil olduğuna dair eski tarihli bir Yargıtay kararına rastladım.Kararı icra dosyasına sundum ve haciz için ilgili icra dairesine talimat yazılmasını talep ettim.İcra müdürü talebimi "s.s.k. 'nın malları devlet malı sayıldığı.." gerekçesiyle reddetti.Tıkandım..Şimdi, "İcra memuru, bir malın haczedilip haczedilmeyeceğini takdir edemez. Alacaklının haciz istemini yerine getirmek zorundadır."diyor Yargıtay.Bu takdir edememe durumu icra müdürünün kararıyla da alakalı sayılabilir mi bilmiyorum.Bundan başka İ.İ.K.m:357 kapsamında bir yola başvurabilir miyim acaba ?Bu aşamadan sonra neler yapılabilir ? selam ile...
Old 21-11-2006, 16:01   #2
Av.Aynur26

 
Varsayılan

SSK malları kamu malı sayıldığından haczi kabil değildir.Takibe konu alacak ilama dayanıyorsa ilam kesinleştikten sonra ilgili SSK müdürlüğüne muhtura gönderildiğinde ödenecektir sanırım
Old 21-11-2006, 16:35   #3
empas

 
Varsayılan muhtıra gönderildi.

Sayın Aynur 26,

Yanıtınız için teşekkürler.Ancak,S.S.K.'ya usulüne uygun muhtira gönderildi ve tegliğ edildi.Öte yandan Yargıtay12.HD.06.04.1976 T.1702E.,4288K.) Sayılı kararında S.S.K.Mallarının haczi kabil olduğuna ve kamu malı olmadığına dair karar vermiş.
Selam ile...
Old 21-11-2006, 19:30   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Sözkonusu Yargıtay Kararı

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1976/1702
K. 1976/4288
T. 6.4.1976
• İCRA MEMURUNUN AVUKATLIK ÜCRETİ BELİRLEME KARARINI ŞİKAYET
• AVUKATLIK ÜCRETİ ( İcra Memurunun Belirlemesi )
2004/m.16,82,138,8
ÖZET : İİK`nin 138. maddesine göre, avukatlık ücretinin miktarı - alacaklı ile borçlu arasında bir sözleşme yapılmış olsa bile - icra memurunca, Avukatlık Yasası ve "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi" çerçevesinde belirlenir. İİK`nin 138. maddesi gerekçesinde, bu hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu belirtilmiştir. Hükme göre, icra memuru, istek olmasa bile, görevinden ötürü avukatlık ücretini ve icra giderlerini alacaklıya ödemekle yükümlüdür. İcra memurunun avukatlık ücreti konusundaki kararlarına karşı icra tetkik merciine şikayet yoluna gidilebileceği gibi, tetkik merciinin bu yöndeki kararları da temyiz edilebilir niteliktedir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası belirtilen mercii kararı müddeti içinde alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş ve bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 17.2.1976 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1 - Avukatlık ücreti yargılama giderlerindendir. ( H.U.M.K. 423/6) Kanunen karşı tarafa yükletilmesi gerekli hallerde, bu ücret avukatın gayreti ve işin önemi ve niteliği gözönünde tutularak 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri uygulanmak suretiyle takdir olunur. Bu takdirin kanuna ve tarifeye uygunluk derecesi, temyiz yolu ile Yargıtay'ın denetimine tabiidir.

İ.İ. Kanununda açıklık olmayan ahvalde H.U.M.K. hükümlerinin gözetileceği tabii ve izahtan varestedir. İcra takibinin vekil aracılığı ile yürütülmesi halinde, vekilin bu faaliyetinden dolayı Avukatlık Kanun ve Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca avukatlık ücreti takdir edilir. İ.İ. Kanununun 138/3. maddesinde, vekil vasıtası ile yapılan takiplerde avukatlık ücretinin miktarının, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış bir sözleşme olsa dahi nazara alınmaksızın, icra memuru tarafından tarifeye göre belli edileceği yazılıdır. Aynı madde, bu şekilde tayin olunan avukatlık ücretinin takip giderlerinden sayılacağını tasrih etmiştir. 138. maddeye ait gerekçede avukatlık ücretinin tayini ile ilgili bu hükmün ( emredici hüküm) niteliği taşıdığına işaret olunmuştur. İcra memuru, avukatlık ücretini, bu konuda istek olmasa bile re'sen takdir edip diğer icra giderleri ile birlikte alacaklıya tediye ile yükümlüdür. İcra memurunun avukatlık ücretini takdir ve tayin işlemini bir hesap işlemi olarak vasıflandırmak yasaya aykırı düşer. Kanun gerekçesinde ( emredici kural) olarak zikredilen bu hususun Yargıtay denetimi dışında bırakılması kanunun ruh ve maksadına uygun değildir. Bu konuda mahkemeden verilmiş hükümlerin temyizi mümkün olmasına rağmen, icra memuru kararının temyiz kaabileyit bulunmadığını savunmak asgari şekilde hukuk mantığı ile bağdaşamaz. İcra memuru tarafından takdir edilen avukatlık ücretinin bir karar şeklinde icra tutanağına yazılması lazımdır. Hesap listesine avukatlık ücretinin yazılması usul ve kanuna aykırıdır. Bu nedenle de hesap işlemi veya hesaplamada hata şeklinde kabulü ile temyiz niteliği bulunmadığını öne sürmek mümkün değildir. İcra memurunun avukatlık ücreti konusundaki takdir ve tayin kararına karşı icra tetkik mercii nezdinde şikayette bulunabilir. İcra tetkik merciinin bu şikayet hakkında vereceği karar ise temyiz edilebilir.

Bu nedenlerle, icra tetkik mercii kararının temyiz kaabiliyeti bulunduğuna karar verildikten sonra konunun esasının incelenmesine geçilmiştir.

2 - İ.İ.Kanununun 8. maddesi ve ( İcra ve İflas kanunu Yönetmeliği) nin 20. maddesi hükümlerine göre, yazı ile veya sözlü olarak yapılan talepler, itirazlar ve her türlü beyanlar derhal ait olduğu tutanağa geçirilir, bunların altı ilgilisi, icra memuru veya yardımcısı veya katibi tarafından tarih belirtilerek imzalanır. İcra memuru bu tarzda usulüne uygun şekilde yapılmış istek hakkında olumlu olumsuz bir karar vermek zorundadır.

Olayda; borçlu Kurum vekili 1.7.1975 tarihli dilekçesi ile ve teyiden icra tutanağına usulen yazılmış 1.7.1975 tarihli beyanı ile avukatlık ücretinin nisbi değil maktu şekilde ve 400 lira olarak takdiri isteğinde bulunduğu halde, sadece teminatla ilgili istek nazara alınmış, fakat avukatlık ücreti ile alakalı talep hakkında icra memurluğunda herhangi bir karar verilmemiştir.

İcra tetkik mercii, şikayete konu teşkil eden avukatlık ücreti takdiri yönünden, icra memurluğunca verilmiş bir karar mevcut olup olmadığını araştırmaya lüzum görmeksizin, adeta mütalaa niteliğini taşıyan şekilde ( işlemin bu kısmının düzeltilmesine) karar vermesi yasaya aykırıdır.

3 - İcra tetkik mercii kararı, kabul şekli bakımından da usul ve yasaya uygun düşmemektedir.

Borçlu vekili 4792 sayılı kanuna dayanarak, avukatlık asgari ücret tarifesinin 13. maddesi uyarınca, maktu avukatlık ücreti takdiri gerektiğini beyan ve şikayet etmiştir. Bu görüş icra tetkik merciince aynen benimsenmiştir.

Avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/son maddesi hükmünün vazındaki gaye İ.İ. Kanununun 82/1. maddesi uyarınca, mevcudu devlet malı sayılması nedeniyle aleyhinde haciz işlemi uygulanması caiz olmayan ve yasa gereği mümkün bulunmayan Devlet ve diğer Kamu Tüzel kişileri hakkında alacağın tahsili için bu dairelere baş vurulmaksızın, semeresiz kalması kuvvetle muhtemel icrai takip yoluna müracaatla ayrıca nisbi avukatlık ücreti alınması yolundaki çabayı önlemek ve bu çeşit alacaklılar aleyhine maktu avukatlık ücreti takdirini sağlamaktan böylelikle bu tarzdaki kötü niyetli davranışlara engel olmaya çalışmaktan ibarettir.

Olaya gelince; borçlunun sıfatı ve emvalinin vasfı itibariyle 13. maddenin son fıkrasına girip girmediğini araştırmak gerekir.

İ.İ.Kanununun 82/1. maddesi hükmü, Devlet Malları ile özel kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceğini amirdir..

1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 2. maddesi, Devlet mallarını ( Devletce tarh ve tahsil olunan her türlü tekalüf ve rüsum ile Devlet'e ait nukut ve esham ve her türlü menkul ve gayrimenkul eşya emvali kıyem ve bunların hasılat ve icaratı ile satış bedelinden terekküp eder), şeklinde tarif etmiştir. Demekki, "Devlet malları" deyiminden gerek kamu hizmetlerine doğrudan doğruya tahsis edilmiş bulunan ve gerek temin ettiği mali menfaatler vesaire dolayısiyle faydalanılan tekmil mallar anlaşılmalıdır. ( S.S. Onar - İdare Hukuk Umumi Esasları, 3. baskı, C. 2 Sh. 1287). O halde, bu tarifeye göre borçlu kurum emvalini Devlet malı saymak imkanı yoktur. 4792 sayılı kanunun 1. maddesinde borçlu kurumun tüzel kişiliği bir Devlet kurumu sayılması, 21. maddede kurum mallarının Ceza Kanunu bakımından ve Ceza Hukuku yönünden devlet malı sayılması, Hususi Hukuk ve özellikle Takip Hukuku açısından, kurum mallarının İ.İ. Kanununun 82/1. maddesinde yazılı Devlet malı sayılmasını gerektirmez. Kurum alacağını ( Devlet alacağı derecesinde imtiyazlı olduğu) hükmü dahi kurum aleyhindeki takipde ( haczedilmezlik) imtiyazını sağlayamaz. Haczedilmezlik bakımından, kuruma ait özel kanun da başkaca özel bir hüküm de mevcut olmadığına göre, avukatlık asgari ücret tarifesinin 13)son maddesinde yazılı ( İ.İ. Kanununun 82. maddesinin 1. fıkrasının 1 sayılı bendi gereğince haczen tahsil edilemediği hallerde) şeklinde yazılı şart ve unsur, olayda, borçlu kurum bakımından gerçekleşmiş değildir. Bu itibarla, 13. maddenin 1 ve 2. fıkraları gereğince alacaklı lehine maktu değil nisbi avukatlık ücreti takdir ve tayini icap ederken aksine yazılı düşüncelerle maktuan avukatlık ücreti tayin edilmesi suretiyle düzeltmeye karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Yukarda 2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle kabulü ile, temyiz olunan mercii kararının İ.İ. Kanununun 366 ve H.U.M. kanununun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 6.4.1976 gününde, oyçokluğuyla karar verildi.
Old 21-11-2006, 20:10   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

SOSYAL SİGORTALAR KURUMU KANUNU

Kanun No. 4958
Kabul Tarihi : 29.7.2003



Alıntı:
MADDE 21. - Kurumun ticaret ve işlem bağıtlarından dolayı iflas hükümleri yürümez. Kurumun alacakları Devlet alacağı derecesinde imtiyazlıdır. Kurumun malları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu bakımından Devlet malı sayılır. Taşınır ve taşınmaz malları, bankalardaki mevduatları ile her türlü hak ve alacakları haczedilemez. Kurum her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırmak mükellefiyetinden muaftır. Kurumun malları, paraları ve para hükmündeki evrak ve senetleri ile diğer mevcutlarına karşı işlenen suçlar Devlet mallarına karşı veya Devlete ait kağıt ve belgeler üzerinde işlenen suçlardan sayılır.


Ayrıca;

Alıntı:
KANUN NO: 2004
İCRA VE İFLAS KANUNU (*)
Kabul Tarihi: 9 Haziran 1932
Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 19 Haziran 1932 - Sayı: 2128
3.t.Düstur, c.13 - s.426

Alıntı:
MADDE 82 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.46) Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:

1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar,


Sayın empas,

Sizin de kabul ettiğiniz gibi, numarasını verdiğiniz benimde yayınladığım karar eski tarihli bir karardır. 82/1' e göre özel kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilmişse haczedilemez. S.S.K. Kanunu'nun 21 inci maddesi açıkça S.S.K. mallarının haczedilemeyeceğini hüküm altına almıştır. Kısacası haczedilemezlik şikayeti ile karşılaşacağınız aşikardır.

Ancak, sorunuzda ilginç olan bir husus var; icra müdürü re'sen böylesi bir talebi reddebilir mi? Yine eski bir karara göre red edemez.Borçlunun haczedilemezlik şikayetinde bulunması gerekmektedir.Kararı alıntalıdım:

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/8659
K. 1997/9286
T. 24.9.1997
• HACİZ TALEBİNİN REDDİ
2004/m.37
ÖZET : Kesinleşen takip sonucunda, alacaklının icra müdüründen haciz isteme hakkı doğar, bu hak yapılan takibin yasal sonucudur. İcra müdürü, alacaklı talebi doğrultusunda haciz talimatını uygulamaya zorunludur.

DAVA VE KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Alacaklı İski Genel Müdürlüğü, Borçlular, İç İşleri Bakanlığı, VS.arasındaki davada verilen merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahalinden daireye 11.7.1997 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ KARARI :

Alacaklı kesinleşen takip sonucunda icra müdüründen haciz isteme hakkı yapılan takibin yasal sonucudur. İcra müdürü alacaklı talebi doğrultusunda haciz talimatını uygulamaya zorunludur. Yapılan bu hacze karşı borçlu ancak merci nezdinde itirazda bulunabilir. Memurun anılan takip dosyasındaki gibi haciz talebini reddetme hak ve yetkisi yoktur. Bu nedenle alacaklının isteminin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.


Öte yandan İİK 357'ye göre şikayet yapılabir mi? Şeklindeki sorunuza yanıt arayalım. Haciz talimatı yazılma talebinizin red edildiğini, ancak muhtıra gönderdiğinizi belirtmişsiniz. Sadece tebligat yapmak suçu oluşturmaz. Muhtıra da borcun ödenmesi gerektiği belirtildiğini varsayarak, İİK 357'yi işletebilirsiniz. Ancak açılacak ceza davasından mahkumiyet kararı çıkmaz diye düşünmekteyim. Çünkü maddeye göre, makbul sebep haricinde tebliğ ve emirleri yapmayanlar...hakkında takibat yapılacaktır. İşlemin yerine getirilmemesinden dolayı alacaklı taraf olarak sizin bir zararınız yoktur.Burada memurun kötüniyetinden veya ihmalinden söz edilemeyecektir.Memurun ihmali/kastı ile ödenmemesi gerekip de ödenen borçluya ait bir para sözkonusu değildir. Zaten borçlu kurumun malları hacze karşı yasa tarafından korunmaktadır.

Saygılarımla
Old 22-11-2006, 11:39   #6
empas

 
Varsayılan Yanitlar Hakkinda

Selam,
Sn.Av.Suat ERGİN,yanıtınız için teşekkürlerimi iletiyorum.Yazdıklarınızın arkasından konuyla ilgili bir şeyler yazma gereği duydum.

1.Ben zaten,SSK.'nın özel kanununda kurumun mallarının haczedilemeyeceği hususundan haberdardım.Ancak,Sizin de metnini gönderdiğiniz Yargıtay kararında açıkça:"Özel kanunlarında bile haczedilemeyeceğinin belirtilmiş olması devlet malı sayılmasını gerektirmez ..." biçimindeki ifadeyi hesaba katarak vakıayı değerlendirmeye çalışmaktaydım.Ne var ki,eski tarihli bir karar diye Yrgıtay'ın bu kararına itibar edemeyeceğiz anlaşılan.Araştırmalarımda bu konuda yeni tarihli bir karara da rastlamış değilim doğrusu.

2.Ancak,icra müdürünün haciz talebini yerine getirip getirmeme hususunda takdir yetkisi bulunmadığı hususunda sayısız Yargıtay kararı var.Hatta Hukuk Genel Kurul Kararı var.Hem de yeni tarihli.

3.Öte yandan,357. Madde bağlamında yazdıklarınızı anlamakta güçlük çektim.Maddede sizin de belirttiğiniz gibi:"makbul sebep haricinde tebliğ ve emirleri yapmayanlar..." denmektedir.Ben bu ifadeden,"(makbul sebep haricinde), somut olayımızda SSK.'nın ilgili ve sorumlu kişisinin gerek tebliğin ve gerekse muhtıranın gereğini yapmaması nedeniyle kusurlu bulunabileceği" ni anlıyorum.İlgili ve sorumlu kişi,tebliğin ve muhtıranın gereğinin yapılamamasını makbul bir sebebe dayandırabilirse sorumluluktan kurtulabilir,diye düşünüyorum.Aksi halde bu madde hükmü başka hangi halde fonksiyon görecektir ki? Memurun kötü niyet ve ihmaline niçin gidilemesin ? Yazınızda "alacaklı olarak sizin bir zararınız yoktur" diyorsunuz.Usulüne uygun takibe konmuş ve kesinleşmiş,üstelik muhtırayla da teyit edilmiş bir alacağa kavuşamamaktan dolayı gadre uğranmış olunmaz mı? "Ödenmemesi gerekip de ödenen borçluya ait bir para yok" diyorsunuz.Fakat,burada ödenmesi gerekip de ödenmeyen bir borç mevcut.Bu,ihmale girmez mi? Evet, SSK.Mallarını borçlunun haczine karşı korumaktadır.Doğrudur.Fakat bildiğimiz gibi bu korumanın mantığı "devlet borcunu öder" mantığıdır.Ama ödemiyor ! İşte bu noktada kilitleniyoruz.

Selam ve saygılarımla...
Old 22-11-2006, 14:22   #7
SOFTWARE

 
Varsayılan

Sn.empas
ssk nın alacakları sebebiyle açmış olduğu icra takip dosyalarındaki paraları haczetmeyi düşünebilirsiniz...alacak meblağınızı bilemiyorum ama....pratik bir çözüm yolu olabileceğini düşündüm.
saygılarımla...
Old 23-11-2006, 14:18   #8
av.remzi sulhan

 
Varsayılan

Sayın Empas,bizimde SSK'dan alacaklı olduğumuz bir dosyada SSK'ya muhtıra tebliğini müteakip dosya borcu ödendi.Hatta SSK vekilleri bize ilam ile SSK'ya müracaatınız halinde bile vekalet ücretinin takibe konu edilmeden ödediklerini beyan ettiler. SSK'ya muhtıra tebliğ ettirmişsiniz ama ödenmemiş.Sorun ilamın kesinleşmemesinden kaynaklanıyor olabilir.İlam usulen kesinleşmeden SSK borcu ödemiyor.kesinleşmişse borcu düyor.Bilginize...
Old 23-11-2006, 20:23   #9
empas

 
Varsayılan devam...

Selam...
Öncelikle Sayın SOFTWARE'ye ve av.remzi sulhan'a teşekkür...

Sn.SOFTWARE'nin çözümü çok akıllıca...Bunu denemeye çalışacağım..Alacak meblağımız düşük.Bu güzel bir yöntemdi...Teşekkür

Sn.av.remzi sulhan,ilam kesinleşmiş bir ilam idi. Ve buna rağmen ödenmiyor.Ve SSK.vekilinin bana da öyle bir sitemi var zaten.Yani efendim,ne gerek varmış ilamı icraya koymaya.İcraya mahal vermeden,SSK'ya götürecekmişim,iki ay içinde ödenirmiş alacak..Böyle bir teklif makul mü acaba ?Yani, o zaman,karar duruşmasında kısa kararı onlar da tebellüğ ediyor,gerekçeli kararı onlar da alıyor neticede...Ödesinler o halde..o zaman biz niye bir de karar götüreceksek !?Öte yandan,Hukuk kurallarını,ilamın ne yapılıp yapılamayacağını (tabii ki sözüm ona)bazı SSK.Vekilleri mi belirleyecek ?O zaman ilamlı icra müessesesi SSK.'ya karşı işletilmeyecek...

Selam ile...

Selam ile...
Old 04-08-2009, 11:51   #10
Songül Yıldız Aksarı

 
Varsayılan SGK Aleyhine İcra Takibi Açılamaz (mı?)

SGK aleyhine ilamlı icra takibi yaptık. Söz konusu ilam Yargıtay'dan onanıp gelen bir ilamdır. İcra talebimizin konusu da kanuni vekalet ücreti. Verilen karar:
5502 sayılı SGK kanunun 35/3 maddesine göre kurumun taşınır ve taşınmazları bankalardaki mevduatları dahil her türlü hak ve alacaklarının haciz edilemeyeceğini, hakkında 2004 sayılı İİK nın haciz ve iflas hükümlerinin uygulanamayacağını; yasanın bu amir hükmüne göre SGK aleyhine İİK hükümlerin göre icra takibi yapılamayacağından, İİK 17. 5502 SK uyarınca takibin iptaline, ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur. 1- ..takibin iptaline 2- davacı vekiline 160 tl vekalet ücreti.. 3- yargılama gideri.. dair yasa yolu kapalı olmak üzere dosya üzerinde karar verildi. 15.07.2009

2004 yılında açılan bir hizmet tespit davası sonucu verilen ve Yargıtayca kesinleşen bir ilamı gözardı edip "haczedilemez" ibaresini "icra takibi yapılamaz" olarak yorumlayan, üstüne 160 tl vekalet ücretine hükmedip kesin karar veren mahkemeyle ne yapacağız?

İlgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkürler. Özellikle SGK avukatlarının cevaplarını bekliyorum. (Acaba onlar da icra takibinin söz konusu nedenle iptalini istiyorlar mı?)
Old 05-08-2009, 15:59   #11
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Songül Yıldız Aksarı
SGK aleyhine ilamlı icra takibi yaptık. Söz konusu ilam Yargıtay'dan onanıp gelen bir ilamdır. İcra talebimizin konusu da kanuni vekalet ücreti. Verilen karar:
5502 sayılı SGK kanunun 35/3 maddesine göre kurumun taşınır ve taşınmazları bankalardaki mevduatları dahil her türlü hak ve alacaklarının haciz edilemeyeceğini, hakkında 2004 sayılı İİK nın haciz ve iflas hükümlerinin uygulanamayacağını; yasanın bu amir hükmüne göre SGK aleyhine İİK hükümlerin göre icra takibi yapılamayacağından, İİK 17. 5502 SK uyarınca takibin iptaline, ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur. 1- ..takibin iptaline 2- davacı vekiline 160 tl vekalet ücreti.. 3- yargılama gideri.. dair yasa yolu kapalı olmak üzere dosya üzerinde karar verildi. 15.07.2009

2004 yılında açılan bir hizmet tespit davası sonucu verilen ve Yargıtayca kesinleşen bir ilamı gözardı edip "haczedilemez" ibaresini "icra takibi yapılamaz" olarak yorumlayan, üstüne 160 tl vekalet ücretine hükmedip kesin karar veren mahkemeyle ne yapacağız?

İlgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkürler. Özellikle SGK avukatlarının cevaplarını bekliyorum. (Acaba onlar da icra takibinin söz konusu nedenle iptalini istiyorlar mı?)

Aynı şekilde vekalet ücreti için yaptığımız takibe karşı kurum 5502 sayılı SGK kanunun 35/3 maddesine dayanarak takibin iptali için şikayet yoluna başvurdu.

Kanunun amacı bu olsaydı "2004 sayılı İİK nın haciz ve iflas hükümleri uygulanamaz" yerine açıkça "icra takibi yapılamaz" veya "2004 sayılı İcra iflas kanunu uygulanamaz" demesi lazımdı. Durum hukuken bu kadar net olmasına rağmen verilecek olumsuz bir karar miktar itibariyle kesin olacağından yasa yolu kapalı olacak...

Bu konuda alacaklı lehine kararlara muhatap olan Meslektaşımız varsa ve burada kararı paylaşırlarsa sevinirim....
Old 06-08-2009, 17:04   #12
Songül Yıldız Aksarı

 
Varsayılan

Sertan Bey, karar yukarıda yazdığım şekilde verilmiş. Yani kesinlik konusunda bir gerekçe yazılmamış. Ancak İcra takip miktarının düşük olması nedeni ile kesin vermiş olmalı. Dolayısıyla temyize gidemedik. Temyiz edip temyizin reddini temyiz etmeyi düşünmedik, çünkü yargıtay böyle durumlarda miktara bakıp temyizi reddediyor. Biz kanun yararına bozma düşünüyoruz. Bu yöntemle hakimlerin dikkatli karar vermesi sağlanabilir.
Kararın yanlış olduğundan da eminim. Kanunu yanlış yorumlamak mümkün değil, çünkü yorumu gerektirir bir madde yok, çok açık bir madde. Biz haciz yapmış falan değiliz. Bu maddelerin tartışılmasına bile gerek yok.
Old 13-01-2010, 14:07   #13
Songül Yıldız Aksarı

 
Varsayılan

Evet, "SGK aleyhine icra takibi yapılamaz" şeklinde kesin olarak verilen karar için kanun yararına bozma talep ettik. Sonuç:İcra mahkemelerinde görülen istihkak davaları ile ihalenin feshi talebi sonucunda verilen kararlar veya cezaya ilişkin hükümler müstesna olmak üzere takip hukuku ile ilgili kararlar esas hak ve taraflar yönünden kesin hüküm teşkil etmediğinden, bu kararlar aleyhine kanun yararına temyiz yoluna başvurulamaz. Bu itibarla anılan karar takip hukuku ile ilgili olup maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden nihai karar olmadığından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmamıştır." şeklinde Hukuk işleri genel müdürlüğünden cevap geldi.
Benim elimde maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden iş mahkemesi kararı var. ve bu karar yargıtayca onanmış. ben de bu karara dayanarak vekalet üceritini icraya koymuşum. İcra mahkemesi iş mahkemesi ilamına ve kanundaki açık hükme rağmen yorumla takibimi iptal etmiş ve kesin hüküm vermiş. benim elimde hiçbir yol kalmamış. Ve ben bu kararı sırf bundan sonra da böyle kararlar çıkmasın diye kanun yararına bozdurmak istemişim. Sonuç bu:maddi anlamda kesin hüküm değil, başvuru yapılamaz.
Yorumsuz..
Old 06-08-2010, 13:42   #14
Songül Yıldız Aksarı

 
Varsayılan

Antalya Barosu Dergisinin 72. sayısında Sayın Meslektaşımız Av. Oğuz Sarıçobanoğlu'nun katkıları ile yayınlanan Yargıtay 12. H.D 2009/29791 E 2010/11202 K sayılı 04.05.2010 tarihli kararı ile:
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Kişi ve kurumlar hakkında takip yapma hakkının varlığı ile yapılan takip sonucunda haczin uygulanıp uygulanmayacağı farklı iki konudur.Örneğin; İİK.nun 82/1 maddesi gereğince devlet malı haczedilemez ise de devlet aleyhine takip yapılmasını yasaklayan İcra İflas Kanununda herhangi bir hüküm yer almamaktadır.
Somut olayda, alacaklının ilamla hüküm altına aldığı alacak, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aleyhine takibe konu edilmiştir. Borçlu tarafça, 5502 sayılı yasanın 35/3. maddesi gerekçe gösterilerek icra mahkemesi nezdinde yaptığı şikayet kabul edilmiş ise de, anılan maddenin incelenmesinde, takip hukuku açısından takibi engeller bir hüküm bulunmayıp, sadece kurumun mallarının hak ve alacaklarının haczinin mümkün olmayacağına ilişkindir. aksinin düşünülmesi, anılan kurumdan hiçbir hak sahibinin hakkını alamayacağı gibi ağır bir sonuç doğuracağından mahkemece,hacze yönelik bir itiraz bulunmadığından şikayetin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yazılı nedenlerle İİK.366 ve HUMK428.maddeleri uyarınca (BOZULMASINA) 04.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi."
Old 06-08-2010, 19:41   #15
wellan

 
Varsayılan

Songül hanım teorik olarak haklısınız ancak uygulama yönünden bakıldığında;takip yapılsa dahi haciz uygulanamayacağı için takip kendinen beklenen sonucu vermeyecektir.Bu sebeple sonuç olarak yapılan takip masrafları ile kaybedilen emek ve zaman olacaktır.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Old 06-08-2010, 22:15   #16
Songül Yıldız Aksarı

 
Varsayılan

Sayın Wellan yanıtınız için teşekkür ederim. Ancak haciz yapmayacağımız kurumlar ödeme konusunda sıkıntı yaşatabiliyor. Hatta borçlu olan bir bakanlık bize icra takibi yaparsak daha kolay tahsilat yapabileceğimizi söyledi ve icra emrini alınca hesap bilgilerini isteyip hemen ödeme yaptılar. Böylece icra vekalet ücreti de almış olduk.
Uygulamada kurumdan kuruma farklılıklar olabilecektir.Bir mal müdürlüğü aleyhine yaptığımız icra takibinde 2 ay sonra tekrar aramamız söylendi. İlamlı icra olduğu için masraf az oluyor, takip yapmadan tahsilatta talebimiz ciddiye alınmayabiliyor.
Seçim sizin.
Old 07-08-2010, 18:30   #17
wellan

 
Varsayılan

O konuda haklısınız tabiki ama ben sizin açınızdan düşündüm konuyu.Şöyle ki;takip ve benzeri masraflar sonuç olarak müvekkilinizin cebinden çıkıyor ve aynı zamanda sizin de emeğiniz gidiyor.Bu tür durumlarda ihtarname göndermek ve gerekirse gidip o kurum yetkilisi ile konuşmak en mantıklısı.Örneğin bir icra dosyamızda borçlu olarak üniversitenin döener sermeye saymanlığı var idi.İhtarname çektik cevap gelmedi,ikinci kere gönderdiğimizde ise cevap verildi ve ödenek çıktığı anda ödeme yapılacaktır denildi.Bu işlemler sonuç vermiyorsa caydırma amaçlı olarak takibe geçilmesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Old 29-08-2011, 12:30   #18
Lawyer4

 
Varsayılan Vekalet ücretini nasıl tahsil ettiniz?

Alıntı:
Yazan Av. Songül Yıldız Aksarı
SGK aleyhine ilamlı icra takibi yaptık. Söz konusu ilam Yargıtay'dan onanıp gelen bir ilamdır. İcra talebimizin konusu da kanuni vekalet ücreti. Verilen karar:
5502 sayılı SGK kanunun 35/3 maddesine göre kurumun taşınır ve taşınmazları bankalardaki mevduatları dahil her türlü hak ve alacaklarının haciz edilemeyeceğini, hakkında 2004 sayılı İİK nın haciz ve iflas hükümlerinin uygulanamayacağını; yasanın bu amir hükmüne göre SGK aleyhine İİK hükümlerin göre icra takibi yapılamayacağından, İİK 17. 5502 SK uyarınca takibin iptaline, ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur. 1- ..takibin iptaline 2- davacı vekiline 160 tl vekalet ücreti.. 3- yargılama gideri.. dair yasa yolu kapalı olmak üzere dosya üzerinde karar verildi. 15.07.2009

2004 yılında açılan bir hizmet tespit davası sonucu verilen ve Yargıtayca kesinleşen bir ilamı gözardı edip "haczedilemez" ibaresini "icra takibi yapılamaz" olarak yorumlayan, üstüne 160 tl vekalet ücretine hükmedip kesin karar veren mahkemeyle ne yapacağız?

İlgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkürler. Özellikle SGK avukatlarının cevaplarını bekliyorum. (Acaba onlar da icra takibinin söz konusu nedenle iptalini istiyorlar mı?)

Avukat hanım ben de SGK aleyhine icra takibi başlattım, ancak borçlu icra mahkemesine şikayette bulundu ve Mahkeme başşlattığım ilamlı icra takibini iptal etti. kanun yararına bozma yoluna gitmenize rağmen bir sonuç elde edemediniz.. peki alacağınızı nasıl tahsil ettiniz?? SGK İl Başkanlığı'na bu hususta dilekçe sundunuz mu? nasıl bir yol izlediğinizi paylaşırsanız çok memnun olurum .. şimdiden teşekkürler
Old 13-12-2011, 10:33   #20
turabitom

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Songül Yıldız Aksarı
Maalesef biz bu noktadan sonra bir şey yapmadık.

İcra takibi öyle ya da böyle sonuçsuz kaldığına göre SGK il müdürlüğüne başvurarak belli bir süre içinde alacağın ödenmesini isteyin. Ödeme olmazsa başvuru evraklarını ekleyerek görevini yerine getirmeyen yetkilileri, başta SGK İl Müdürünü kurum olarak değil de kişisel olarak savcılığa şikayet edin. İfadeye çağırma veya benzeri bir risk durumu oluştuğunda hemen ödeyeceklerini sanıyorum.
Old 12-01-2012, 13:04   #21
Av.Ender Sezer

 
Varsayılan

Arkadaşlar bende aynı şekilde sgk aleyhine ilam vekalet ücretini icraya koyma gafletinde bulundum, sizide yukarıda değindiğiniz sebeplerle sgk İTM ye itiraz etti. İTM kesin kararını verdi, ancak sizinkilerden faklı olarak İTM bu dava nedeniyle SGK lehine vekalet ücreti hükmediği gibi, yargılama giderlerininde SGK üzerinde bırakılmasına karar verdi.
Old 02-03-2012, 18:14   #22
fgucan

 
Varsayılan Kesinleşen İcra Takibi

Merhaba, ben 2010 yılında aldığım bir ilamı icraya koydum. İcra takibi hakkında şikayette bulunulmadı ancak tehiri icra kararı alındı, takibim kesinleşti ve kararım onandı.
Acaba SGK nın alacaklı olduğu icra takip dosyaları üzerine haciz konulamaz mı? Özellikle son dönemlerde kurum sözleşmeli avukatları kanalı ile birçok dosya takip etmekte ve bu yolla tahsilat yapmaktadırlar.
Old 03-03-2012, 17:00   #23
empas

 
Varsayılan

S.G.K.'nın alacaklı olduğu icra dosyalarını tespit edebilirseniz tabii ki bunlara haciz koyabilirsiniz.Yani bu talebi önleyecek bir düzenlemeye rastlamış değilim.Bence bir deneyin.

Selam ile...
Old 21-09-2012, 00:02   #24
Defensour

 
Varsayılan

21. madde de her türlü hak ve alacakları haczedilemez denildiği için icra müdürlükleri SGK'nın alacaklı oldukları icra dosyalarına müzekkere ile haciz konulması talebini reddediyor. Kadıköy 1. İcra'da başlattığım bir takipte SGK'nın Kadıköy 6. İcrada yine başka bir müvekkilimden alacaklı olduğu bir dosyaya haciz koydurmak istedim ama talebim reddedildi. Ardından konuyu araştırdım bir çok icra müdürü kararın doğru olduğunu söyledikleri için icra müdürünün kararına karşılık işlem yapmadım. Kapak hesabı yaptırıp kuruma gönderdim. Kurum vekili ile görüştüm SGK'nın karar kesinleşmeden hiçbir dosya ya ödeme yapmadığını karar düzeltmeden dosyanın dönmesini beklememizi kesinleşmeden sonra ödeyeceklerini söyledi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
teminatların haczi Av.Ufuk Meslektaşların Soruları 9 08-01-2007 11:29
marka haczi devrimneval Fikri Haklar ve Bilişim Hukuku Çalışma Grubu 2 02-08-2006 08:19
maaş haczi esra giritli Hukuk Soruları Arşivi 2 19-04-2006 14:04
maaş haczi esra giritli Hukuk Soruları Arşivi 0 16-04-2006 14:13
Kitlerin Haczi kemal Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 22:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07889199 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.