Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kayıp borçlu şirket?

Yanıt
Old 05-08-2008, 19:01   #1
lawyerrr

 
Varsayılan Kayıp borçlu şirket?

İyi akşamlar,
Son zamanlarda sık sık rastladığımız üzere borçlu şirketler borçlarını ödeyememekte ve işyerlerini terketmektedirler. Bu durumda müvekkillerin alacağını tahsil edebilmek amacıyla ne gibi yasal yollara başvurabiliriz?
Fatura alacağına dayanarak açmış olduğumuz ilamsız takipte hacze çıktığımızda borçlu şirketin işyerini kapattığını ve ticari faaliyette bulunmadığını öğrenmiş bulunmaktayız. Şirket borçlarını ödeyememektedir ve üzerine kayıtlı herhangi bir menkul ya da g.menkul mal bulunmamaktadır. Bu durumda neler yapılabilir,aciz halinde olan şirketin iflasını istememek suçundan icra ceza mahkemesine şikayette bulunabilir miyiz,ya da takip yolunu değiştirirerek iflas yolu ile takibe çevirebilir miyiz,şirketin tasfiyesini isteyebilir miyiz?Zannediyorum ki birçok meslektaşımböyle bir durumla karşılaşıyordur. Herkese faydalı olacağı düşünülerek aydınlatıcı bilgiler verilmesini bekliyor,cevap veren herkese şimdiden teşekkür ediyorum.
Old 05-08-2008, 19:09   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

İcra İflas Kanununda ticareti habersiz terk eden şirket ilgilileri ile ilişkili yaptırım hükümlerini okumanızı tavsiye ederim.
Old 05-08-2008, 19:11   #3
BALDIRAN

 
Varsayılan

sevgili meslektaşım, benzer durumlarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu durumda İ.İ.K.44. maddeye uygun olarak ticaret terk edilmiş ise,(ki genelde öyledir) İ.İ.K. 337/a maddesine istinaden icra cezada dava açılabilir, takip yolu değiştirilebilir diye düşünüyorum
Old 06-08-2008, 23:26   #4
Avukat Canip Kazan

 
Varsayılan

İcra ceza mahkemesi, ticaret sicil memurluğuna, vergi dairesine ve ilgili zabıta birimine müzekekre yazarak faaliyete devam edilip edilmediğini araştıracaktır. Faaliyete devam edilmediği ve durumun usulünce süresinde bildirilmediği tespit edildiğinde ceza kararı verilmesi gerekecektir. Fakat Yargıtayın faaliyete devam edilmemesinin ticareti mutlak olarak terk ettiği anlamına gelmediği yolunda gerekçelerle beraat kararları mevcut. Bu kararlar doğrultusunda da mahkemeler beraat veya düşme kararı vermekten yana gibi görünmekte.
Old 07-08-2008, 14:56   #5
v. Aynur

 
Varsayılan

(2004 S. K. m. 44, 337)

Dava: Ticareti terk hükmüne aykırılıktan sanık Fatih Ökten'in yapılan yargılaması sonunda; Beraatına dair ANKARA 19.İcra Ceza Mahkemesinden verilen 17.2.2004 gün ve 1432 esas 328 karar sayılı hükmün süresi içinde, Yargıtay'ca incelenmesi müşteki vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından 22.9.2004 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:

Karar: Borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında faal durumunda görünmesinin ticari faaliyetini fiilen sürdürdüğü anlamına gelmemesi karşısında, şirketin suç tarihinde başka bir adreste ticari faaliyetini sürdürüp sürdürmediği araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme yazılı biçimde sanığın beraatına karar verilmesi,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş müşteki vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten doyalı BOZULMASINA 17.2.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
17.HD.2004/9788 Esas ve 2005/1185 Karar
Old 11-11-2008, 09:16   #6
Av. Ayşegül İnal

 
Varsayılan

Merhaba;
Son zamanlarda sık sık karşılaşılan bir durum bu. Şunu da belirtmek isterim ki şirket yetkililerinin sorumluluğu açısından 89/1 göndermekte işe yaramıyor çünkü bu durumda genel olarak itiraz ile karşılaşılıyor. Fakat bence bu konuda ilgili arkadaşlar toplanıp beraberce çalışma yapmamız gerekiyor. hatta bir çalışma gurubu kurmalıyız bu konuda. çözüm nedir??
Old 12-11-2008, 10:52   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ayşegül İnal
Merhaba;
Son zamanlarda sık sık karşılaşılan bir durum bu. Şunu da belirtmek isterim ki şirket yetkililerinin sorumluluğu açısından 89/1 göndermekte işe yaramıyor çünkü bu durumda genel olarak itiraz ile karşılaşılıyor. Fakat bence bu konuda ilgili arkadaşlar toplanıp beraberce çalışma yapmamız gerekiyor. hatta bir çalışma gurubu kurmalıyız bu konuda. çözüm nedir??

Önemli bir noktaya işaret ettiğinizi düşünüyorum. 89/1 nereden çıktı diye düşünenler olabilir. Bilindiği üzere;


Şirket yetkililerinin sorumluluğu TTK.336-340 arasında düzenlenmiştir. Bu hükümler Anonim Şirketler bakımından kanunda yer almış olsa bile TTK nın atfı nedeniyle Limited şirketler bakımından da geçerlidir.

TTK.336-340 arasındaki sorumluluk hükümleri incelendiğinde, özellikle 336. maddenin 3. fıkrası hükmü önem arz eder. "Kanunen tutulması gerekn defterlerin mevcut olmaması veyahut bunların intizamsız bir surette tutulması" halinde şirket Yönetim kurulu üyeleri "Şirket alacaklısına karşı" şirket ile birlikte müteselsilen sorumludur. Yine 5. fıkra hükmü önemldir. 5. fıkraya göre: "Gerek kanunun gerek esas mukavelelerinin kendilerine yüklediği sair vazifelerin kasten veyahut ihmal neticesi yapılmaması" da Yönetim Kurulu üyelerinin müteselsil sorumluluğunu gerektirir. Bu hükümler oldukça önemli olmasına rağmen uygulamada göz ardı edilmekte yahut farkına varılmamaktadır.

Ticareti habersiz terk eden firmalar, genellikle ticari defterleri tutmamakta veyahut intizamsız tutmaktadır. Yine bu tür şirketlerde yönetim kurulu üyeleri (limited şirketlerde müdürler) kanunen şirketi idare etmekle yükümlü oldukları halde bu görevlerini (kasten yahut ihmal nedeniyle) doğru yapmadıkları için şirket borçları ödenmemektedir.

TTK.336. madde, 309. maddeye atıf yapmaktadır. 309. madde ise yine 305, 306 vd. hükümlere değinmekte ve yanlış beyan, kayıtların düzgün olmaması vs gibi nedenlerle yetkilerin şahsen mesuliyetini tanzim etmektedir.

Bu maddelere dayalı açılacak tazminat davasında kazanılacak tazminat tutarı şirkete verilir. Şirket alacaklısı işte bu noktada 89/1. madde kapsamında "şirketin, yönetim kurulu üyeleri nezdindeki tazminat alacağı" temelinde hak iddia edebilecektir. Çünkü, böyle bir durumda Şirket Yönetim Kurulu üyeleri, şirkete karşı 3.kişi durumunda sayılacaktır.

Benim önerim şudur: Borcunu ödemeyen şirket yönetim kurulu üyeleri için (Limited şirketlerde Müdürler için) bu davaları açmaktan imtina etmeyelim.
Old 12-11-2008, 13:12   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1989/2177
K. 1989/2968
T. 18.5.1989


KARAR : Menfi tesbit davası açan davacı, dava dışı anonim şirketin yönetim kurulu üyesi ve kurucu üyesi bulunmaktadır. TTK. 336. maddesi hükmüne göre ilk olarak şirket namına yapmış olduğu işlemden şahsen sorumlu tutulamaz ise de, bahsi geçen maddede gösterilen istisnai hallerde pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı sorumlu olur. Olayda, kurulan A.Ş.'in kanunen gerekli defterlerinin bulunmadığı, organlarının seçimi ve diğer yönlerden lüzumlu işlemlerin yapılmamış olduğu ve devre mülk temini yönünden hiçbir faaliyette de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şirketin aleyhine icra takibi yapan davalı, şirket ile birlikte kendisini dolandırdıkları iddiası ile yönetim kurul üyesi davacı hakkında da icra takibi yapmıştır. Davalı alacaklı kurucu ve yönetici olan davacının şirket ile birlikte haksız fiil ika ettiği iddiasına dayanmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalının şikayeti üzerine Ticaret Bakanlığı müfettişi tarafından düzenlenen fezleke ve buna ait evrak, bu tahkikat sonucu C. Savcılığınca bir inceleme yapılmış ise onunla ilgili belgeler, şirketin kuruluşundan sonraki faaliyeti ve durumu davalının haksız fiil iddiası ile ilgili olarak göstereceği deliller gözönünde tutularak kurucu üye ve yönetim kurulu üyesi olan davacının, kişilerden para toplanması ve karşılığında hiçbir işlem yapılmaması şeklindeki davranışının bir haksız fiil ve aldatmaca teşkil edip etmediği saptanarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken şekle bağlı bir görüş ile menfi tesbit davasının kabul edilmesi doğru bulunmadığından hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ( ... ) 18.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-11-2008, 18:53   #9
Av. Ayşegül İnal

 
Varsayılan

Saim bey verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Araştırmam için çok faydalı bilgiler olacağı kesin.Takibe girdiğimiz dosyalardan batak olan o kadar çok şirket var ki.. Şirket sahiplerinin maddi durumlarının çok iyi olmasına rağmen şirketlerden alacak tahsili mümkün olmuyor. Kesin nokta atışı yapılacak bir yol olsa gerek. bunun için verdiğiniz bilgiler doğrultusunda takibe devam ederken aynı zamanda dava mı açmak gerekiyor, davanın içeriği nasıl olmalı? yada takip sürecinde itiraz edilen 89/1 lere karşı nasıl bir yol takip etmek gerekiyor?

bu konu az da olsa bankalardan 435,00 ytl yi tahsil etmeye benziyor bence. çünkü bankalara takip yaptığımızda da bulunduğum şehirde bir çok meslektaş biz bunu neden düşünmedik demişti. Yani şirketler hususunda da çok fazla denenmemiş fakat hukuka ve mantıga uygun araştırmaya deger çözüm yollarının olduğuna inanıyorum.
Old 14-11-2008, 16:37   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ayşegül İnal
Saim bey verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Araştırmam için çok faydalı bilgiler olacağı kesin.Takibe girdiğimiz dosyalardan batak olan o kadar çok şirket var ki.. Şirket sahiplerinin maddi durumlarının çok iyi olmasına rağmen şirketlerden alacak tahsili mümkün olmuyor. Kesin nokta atışı yapılacak bir yol olsa gerek. bunun için verdiğiniz bilgiler doğrultusunda takibe devam ederken aynı zamanda dava mı açmak gerekiyor, davanın içeriği nasıl olmalı? yada takip sürecinde itiraz edilen 89/1 lere karşı nasıl bir yol takip etmek gerekiyor?

bu konu az da olsa bankalardan 435,00 ytl yi tahsil etmeye benziyor bence. çünkü bankalara takip yaptığımızda da bulunduğum şehirde bir çok meslektaş biz bunu neden düşünmedik demişti. Yani şirketler hususunda da çok fazla denenmemiş fakat hukuka ve mantıga uygun araştırmaya deger çözüm yollarının olduğuna inanıyorum.


Ayşegül Hanım,

Yöneticilerin sorumluluğunu aramak belki biraz uzun ve dolaylı bir yol gibi görünebilir. Fakat, ben sonuç alınabileceği düşüncesindeyim. Çeşitli nedenlerle hemen hepimiz hakkımızı sonuna kadar zorlamıyoruz düşüncesindeyim.

"Şirket Yöneticileri, şirketin borçları nedeniyle sorumlu tutulamazlar" temel ilkesinin varlığı, şirket yöneticilerinin şirketi kötü idare etmeleri halinde "geçerli değildir". Belirtmeye çalıştığım TK.336. madde ile bu maddenin ilintili olduğu 309. madde ve 309. maddenin atıf yaptığı 305 ve 306 maddeler hep Şirket Yönetim Kurulu üyelerinin öncelikle şirkete, şirket ortaklarına ve şirketten alacaklı 3. kişilere karşı sorumlu olacakları ve ancak bu tür sorumluluk davalarında hükmedilecek tazminatın şirkete ait olacağı açıkça belirtilmiştir.

İİK. 89/1 . madde işte bu noktada şirketin iş bu dava temelinde hak sahibi olduğu alacak kapsamında ileri sürülebilir.

Şirketin Yönetim Kurulu üyelerini şahsen dava ettiğinizde ve özellikle İhtiyati Haciz talep ettiğinizde hepsi inanılmaz bir sıkıntı yaşayacaklardır. Bunun semerelerini en kısa zamanda da alacağınızı düşünüyorum.
Old 14-11-2008, 18:36   #11
limpid

 
Varsayılan

Sayın Saim,

vermiş olduğunuz bilgiler için çok teşekkür ederim. inanın bu kayıp şirketlerle benim de başım dertde. ben de bu konuda çok araştırma yaptım. anlattığınız bu yolu izleyerek siz hiç sonuç alabildiniz mi?
Old 14-11-2008, 22:10   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ruhan
Sayın Saim,

vermiş olduğunuz bilgiler için çok teşekkür ederim. inanın bu kayıp şirketlerle benim de başım dertde. ben de bu konuda çok araştırma yaptım. anlattığınız bu yolu izleyerek siz hiç sonuç alabildiniz mi?

Deneyin, sonuç alacağınızı göreceksiniz. Alamazsanız ben buradayım.
Old 24-06-2010, 14:06   #13
cenksel2001

 
Varsayılan

Sayın üstadımız hala burda olduğuna göre sonuç alınmıştır demektir. Bu sonucunuzu bizimle paylaşırsanız sevinirim.
iyi çalışmalar
Old 13-09-2011, 17:24   #14
avcihansahin

 
Varsayılan

Bu yöntemle sonuç alabilen varsa paylaşırsa sevinirim... Zira bende deneyeceğim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
borçlu şirket ortağının yakınının yeni şirket kurması ekinbeste Meslektaşların Soruları 6 03-01-2010 21:49
borçlu anonim şirket ortağı avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 8 31-01-2008 18:30
Borçlu Şirket Yabancı İse Yapılabilecekler Av.Zehra Şerife Meslektaşların Soruları 4 29-11-2007 18:13
Borçlu Müvekkilin Limited Şirket Ortağı Olmasının Sakıncaları çınar Meslektaşların Soruları 2 17-01-2007 15:32
Borçlu Şirket Yöneticisinin Cezai Sorumluluğu Yazgan Meslektaşların Soruları 1 21-02-2006 19:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06176209 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.