ayıplı araç(tüketici,araç tamir süresinin dolumu,banka kredisi

Merhabalar,
müvekkilim 2010 model bir cip sahibi.Aracı satın aldığından bu yana araçtaki bir arızadan şikayatçiymiş.Aracı 2 yıllık normal garanti süresi içerisinde 2011 yılında2 kere servise götürmüş araç tamir oldu denip kendisine iade edilmiştir.Daha sonra araca 1 yıllık daha uzatılmış garanti yapılmış.Fakat aynı arıza yenilemiş ve 27.06.2012 tarihinde yeniden servise götürmüştür.Bu süre içerisinde araçtaki arıza giderilememiş ve kullanması için müvekkile bir araç tahsis edilmiştir.Yurt dışından parça geleceği söylenmiş sözde parça gelmiş ama ayıp giderilememiştir.Müvekkilim bu aracı 5 yıllık banka kredisi ile almıştır.ve henüz yaklaşık 3 yıllık kredi geri ödemesi mevcuttur.
Benim sizlere sorularım şunlar olacak;1- 30 iş günü kapsamında cumartesi günlerinide değerlendirmelimiyim? 2-aracın parasının iadesimi yoksa yenisi ile değişimini mi talep etmeliyim(zira aracın şu anaki fiyatı ile satın alındığı fiyat arasında ÖTV den dolayı ciddi bir rakam farkı bulunmaktadır) 3-Arac üzerinde banka kredisinden dolayı rehin bulunmaktadır .aracın ayıpsız yenisiyle değişimi yada para iadesi talebinde bulunursam nasıl bir yol izlemeliyim.(banka acısından.)Bankayı da davalı olarak gösterip geri kalan ödemelerin faizini talep edeyim mi?
Nasıl bir yol izlemem konusunda kafam biraz karıştı..Bu tarz bir davayla karşılaşan,
Şimdiden yardımcı olacak tüm meslktaşlara teşekkür ederim...

Buna benzer bir davada araç ticari araç olduğundan Ticaret Mahkemesine dava açtık, davayı terditli şekilde açmanızı öneririm, ayıplı malın yenisiyle değiştirilmesi, mümkün değilse bedel iadesi, bir de dava devam ederken gelen yeni hakim rehin alan banka şubesinden dava açılmasına müsaade ediyoruz gibi içeriği olan bir yazı istemişti.Yazıyı bankadan alıp mahkemeye verdik. Müvekkille problem yaşandığından davadan el çektik. Sonucu hala merak ediyorum.
Biz Bankayı davalı göstermedik sadece aracı satan bayiyi davalı gösterdik, ama aynı tür başka bir dosyada mesela araç Ford marka, Ford'u da davalı göstermişlerdi ve husumette bir sıkıntı çıkmamıştı. Hem aracı satan bayiyi hem de markanın sahibi şirketi davalı gösterebilirsiniz. İş günü açısından müvekkilin uğradığı maddi kaybı mı hesaplamaya çalışıyorsunuz onu tam anlamadım,eğer öyleyse bilirkişi hesap yapacak ve belirsiz alacak olarak maddi zarar istenebilir.

Aracın yenisiyle değil, misli ile değiştirilmesini talep edebilirsiniz, ancak araç 2010 model olduğu için günümüzde de 2010 model 0 km araç olmadığından misli ile değişirilmesine hükmedilse bile iik madde 24 gereği talep açılıp ticaret odasından değeri tespit edilip değeri dosyaya ödenecektir.

Ülkemizde ayıplı araçlarda misli ile değiştirme hükmü uygulanamamakta.

yanıtlarınız için teşekkür ederim.Fakat dava açarken infaz anındaki misli ile değişimini talep edebilirmiyim?çünkü dava boyunca araç teslim alınmayacak halende alınmadı.Malumunuz davalar kısa sürmüyor.Bide şu sorun var tabi 10 günlük tamir süresi geçtikten sonra firma bir araç tahsis etmişti.Mecburen bu araç şirkete verilecek ama müvekkilim aracını teslimde alamayacağı için bir mağduriyet oluşacak.Tedbiren yeni araç tahsisi istesem uygun olurmu acaba..

Sn av.ozgul,
Öncelikle aracın kişisel mi ticari mi olduğunu bilmek gerek. Zira ticari ise 4077 sayılı yasaya göre değil, TTK hükümlerine göre dava açmalısınız. Eğer aracınız 4077 sayılı yasa kapsamında ise, infaz sırasında sorun yaşamamak için aracın iadesi ile ödediğiniz paranın, eğer aracı satıcıya teslim etmişseniz dava tarihinden itibaren , etmemişseniz teslim edildiği tarihten itibaren başlayacak ticari faizi ile birlikte iadesini talep etmenizi öneririm. Bankayı ayıptan sorumlu tutabilirsiniz. Ancak bu davada bankadan kullandığınız kredinin faizleri konusunda talebiniz olamayacağını düşünüyorum. Zira davanın konusu ile örtüşmeyecektir. Tüketici Mahkemesi bu konuda inceleme yapmayacaktır. İthalatçı firmayı da davalı gösterirseniz ilerde infazda çok işinize yarayacaktır. Bu arada 4077 sayılı yasadan kaynaklanan dava hakkınızı kullanırken terditli dava açamazsınız. Talebiniz tek olmalıdır. Saygılar.

Sayın meslektaşım,

Bankanın davalı gösterilemeyeceğini düşünüyorum. Lakin bankaya yöneltebileceğiniz, ayıptan dolayı bir kusurları söz konusu olamaz. Banka bu satışta yalnızca maddi kaynağı sağlayandır.

Diğer yandan hem aracın satıcısını, hem de aracın ithalatçısını davalı olarak göstermeniz yararınıza olacaktır. Lakin TKHK hükümleri uyarınca, bir malın ayıplı olmasından dolayı ithatlatçı ve satıcı müşterek ve müteselsilen sorumludur. İthalatçıyı, sağlayıcı olarakta düşünebilirsiniz.

Araç ticari araç olarak kayıtlı değil ise TKHK hükümleri uyarınca, araç ticari olarak kayıtlı ise TTK uyarınca davanızı açmanızı öneririm.

Ayrıca TKHK ve TTK uyarınca bir malın ayıplı olması sebebiyle uğranılan zararların tazmini de talep edilebilir. Size her ne kadar araç tahsisi yapılmış ise de, tahsis edilen aracın müvekkilinizin kullanım amacını karşılayamaması sebebiyle uğranılan ek bir zarar söz konusu ise bunu da talep edebilirsiniz. Buna örnek olarak, zorlu yol şartlarına uygun olarak üretilen ve dağlık arazi için üretilen bir cip'in bu amaçla alındığını ancak bu araç yerine verilen aracın bu amaçları karşılayamadığı, müvekkilin zorlu yol şartları taşıyan yollarda farklı bir araç kullanmak zorunda bırakıldığı vs gibi. Tabi bu örneğimiz biraz uç bir örnek olmakta. Aracın yük taşıma kapasitesi vs gibi özellikleri de öne çıkarılabilir.

İyi çalışmalar

Ayıplı Mal Banka Sorumluluğu
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8829

Yanıtlarınız için tekrar tşk ler.
Haklısınız araç kişisel bir araç ticari değil yani.
Araç 2010 şubatta alınmış.18.08.2011 ,22.09.2011 arıza iş emri var.2012 yılında başka bir yetkili servisten alınmış arıyada dair rapor mevcut.22.06.2012 tarihli açılmış arıza emri var fakat parça sipariş verildi bilgisi verilip müvekkile teslim edilmiş araç.Daha sonra 27..06.2012 tarihinde araç tekrar servise girmiş iş emri açılmış ve halende serviste bulunmaktadır.Müvekkil tamir seçimlik hakkgını kullanış fakat araç 30 iş günü içerisinde müvekkile teslim edilememiştir.Görüşmelerimiz sonucu süre geçtikten sonra müvekkile aracın tamir olduğunu gelip alması söylenmiştir.Fakat müvekkil gittiğinde aracın şaft dahil bir çok parçasının değiştini görmüş ve aracıve teslim almamış ve yenisi ile değişimini talep etmiştir.İkili görüşmeler halen devam etmektedir.Ne firma nede biz halen resmi bir yola başvurmadık.
Fakat görünen o ki ithalatçı firma ile anlaşılamayıp dava yoluna gidilecek.
Benim aslında banka ile ilgili sorum şu idi.Dava açmam gerekir ise müvekkilin bankaya ödediği kredi fazini satıcı ve diğer sorumlulardan talep etmek idi.Bu konuda bilgi verebilirseniz sevinirim.
Ve yine dava açmam gerekirse 30 iş günlük tamir sürecinin geçmesi ve süresinde teslim edilememesinden doğan kullanılamamanın sürekliliğine dayanmam gerekiyor diye düşünüyorum.
İzleyeceğim yol hakkında bilgi verebilirseniz çok sevinirim.

Kredi verenin, ayıplı maldan sorumluluğu Bankacılık kanununda ve ilgili yasalarda düzenlenmiştir. Biz Tüketici Mahkemesinde açtığımız davada bankayı davalı olarak gösteremiyorsak, bu durumda bankanın sorumluluğunu nasıl nasıl gidebiliriz. saygılar

Alıntı: Yazan Av.Ömer GÖKÇE Sn av.ozgul, Öncelikle aracın kişisel mi ticari mi olduğunu bilmek gerek. Zira ticari ise 4077 sayılı yasaya göre değil, TTK hükümlerine göre dava açmalısınız. Eğer aracınız 4077 sayılı yasa kapsamında ise, infaz sırasında sorun yaşamamak için aracın iadesi ile ödediğiniz paranın, eğer aracı satıcıya teslim etmişseniz dava tarihinden itibaren , etmemişseniz teslim edildiği tarihten itibaren başlayacak ticari faizi ile birlikte iadesini talep etmenizi öneririm. Bankayı ayıptan sorumlu tutabilirsiniz. Ancak bu davada bankadan kullandığınız kredinin faizleri konusunda talebiniz olamayacağını düşünüyorum. Zira davanın konusu ile örtüşmeyecektir. Tüketici Mahkemesi bu konuda inceleme yapmayacaktır. İthalatçı firmayı da davalı gösterirseniz ilerde infazda çok işinize yarayacaktır. Bu arada 4077 sayılı yasadan kaynaklanan dava hakkınızı kullanırken terditli dava açamazsınız. Talebiniz tek olmalıdır. Saygılar.

Sayın Gökçe,
araç için 30 günlük tamir süresi geçtikten ,ayıbında gizli ayıp olduğunu öğrendikten sonra ilgililerine araç bedel iadesi ile ilgili ihtar çektik.Tabi onlarda aracınız tamir oldu gelip alın diye ihtar çekmişler.Fakat ihtarlar henüz ne bize nede onlara tebliğ olmadı.Bu arada haricen dava süresinde aracınız burda kalmasın gelip alın diyorlar.Bu durumda bizim ihtarımız ellerine ulaşmadan aracı ihtirazi kayıtla teslim alsak davada sorun yaratırmı acaba? Teslim alır isek davada fazi başlangıcını ne göstermeliyim?Fikilerinizi bildirirseniz sevinirim..tşk ler

Alıntı: Yazan av.ozgul Sayın Gökçe, araç için 30 günlük tamir süresi geçtikten ,ayıbında gizli ayıp olduğunu öğrendikten sonra ilgililerine araç bedel iadesi ile ilgili ihtar çektik.Tabi onlarda aracınız tamir oldu gelip alın diye ihtar çekmişler.Fakat ihtarlar henüz ne bize nede onlara tebliğ olmadı.Bu arada haricen dava süresinde aracınız burda kalmasın gelip alın diyorlar.Bu durumda bizim ihtarımız ellerine ulaşmadan aracı ihtirazi kayıtla teslim alsak davada sorun yaratırmı acaba? Teslim alır isek davada fazi başlangıcını ne göstermeliyim?Fikilerinizi bildirirseniz sevinirim..tşk ler

Sayın Meslektaşım,

Bu konuda dava açmadan evvel Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesine bakmanızı öneririm.

Saygılarımla