Evlilik Birliğinde: Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığını İhlal

Henüz boşanma kararı alınmamış bir evlilik birliğinde, eşlerden birisi diğerinin rızası olmadan aile konutunda ki eşyaları gizlice, izinsiz alıp başka bir yere taşırsa; diğer eşin hırsızlık şikayetinde bulunma hakkı olur mu? Ayrıca eşyalrın taşınması esnasında eşyaları alan eşle birlikte aile konutuna giren bir kısım kişiler konut dokunulmazlığının ihlali -meşru bir amaç taşımadığı için- suçunu işlemiş olurlar mı?

Meslektaşım,
Bilindiği üzere hırsızlık;
"Kendisine veya bir başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla" "başkasına ait taşınır mal"ın " "zilyedin rızası olmadan" "bulunduğu yerden alınması" dır.
Aynı çatı altında yaşayanlar, ev eşyalarına birlikte zilyettir. Şikayet konusu olabilir tabi. Benim kanaatim, hırsızlık suçunun oluşmayacağı yönündedir (Tartışılabilir bir husus elbette).
Aksine (ve en aleyhte) yorumla, bu eşyaların bulunduğu yerden alınması suçun diğer unsurları mevcutsa 144.maddede öngörüldüğü üzere daha az cezayı gerektirir.

Sorunun ikinci kısmı ile ilgili olarak belirtmek gerekirse;
TCK'nın md.116/3 düzenlemesi "aile bireylerinden birinin rızasının " olması halinde konut dokunulmazlığı suçunun oluşmayacağı yönündedir.

Kolay gelsin.

Sayın, Av.H.Sancar KARACA

Yanıtlarınız için teşekkürler!
Evet, birlikte zilyedlik söz konusu; fakat bir tarafın rızası yok ve bilindiği gibi mal ayrılığı kararı verilmeden eşyanın hangi eşe ait olduğunu bilemeyiz. Ayrıca benim olayda eşyayı alan eş, diğer eşin şahsi eşyalarını dahi almış.
İkinci hususa gelince rızanın gerçekleşmesi için meşru bir amaç olması gerekiyor; fikrimce bu amaç gerçekleşmemiştir.Çünkü eşyalar rıza dışı ortak konuttan başka yere taşınmıştır.
Son alarak eşyayı alan eş, eşyaların taşınması esnasında olay yerinde bulunmuyorsa bu suç oluşur mu?(Misal eşyaları anne ve babasına, akrabalarına aldırmış olsun)
Saygılar...

Sn. av.knel
Ortak konutta bulunan eşyaların diğer eş tarafından alınmış olmasını hırsızlık olarak nitelemek zorlama bir yorum olur gibi. Kişisel eşyadan maksat, erkek ya da kadının kullanımına mahsus ve duraksamasız ayırt olunacak , örneğin kolayca paraya çevirelebilir cinsten (ziynet v.s) eşya ise, alınış sebebine göre hırsızlıktan önce "kendiliğinden hak alma" düşünülmeli.

Eşi ile aralarındaki sorun nedeniyle başka bir konutta yaşamak için eşyalardan bir kısmını alıp gitmek kabul edilebilir bir amaç, ancak; diğer eşe ait kişisel eşyalar dahil tüm eşyaların taşınmış olması, dediğiniz gibi amacı meşruiyetten uzaklaştırıyor gibi.
Taşıma sırasında, eşin bulunmayıp, anne veya babasının bu eyleme refakat etmiş olması -güvenlik kaygısı yoksa - bu eylemde "rızanın varlığını" ortadan kaldırıcı nitelikte midir? O da ayrı bir husus.

Alıntı: Yazan av.knel Henüz boşanma kararı alınmamış bir evlilik birliğinde, eşlerden birisi diğerinin rızası olmadan aile konutunda ki eşyaları gizlice, izinsiz alıp başka bir yere taşırsa; diğer eşin hırsızlık şikayetinde bulunma hakkı olur mu? Ayrıca eşyalrın taşınması esnasında eşyaları alan eşle birlikte aile konutuna giren bir kısım kişiler konut dokunulmazlığının ihlali -meşru bir amaç taşımadığı için- suçunu işlemiş olurlar mı?

Kanımca hırsızlık suçu oluşmaz.Zira daha boşanma kararı alınmamış bir evlilik söz konusudur.Fiili, toplumsal ve varsayılan rıza açısından da değerlendirmek gerek diye düşünüyorum.Aynı şekilde konut dokunulmazlığı ihlali suçu da oluşmaz.Velhasıl hukuki ihtilaflardır bu gibi durumlar.Tabii tartışılabilir ...

peki eşin bu fiili işlerken yabancı kişilerden yardım alması suçun oluşmasına etkisi var mıdır?

Sayın Meslektaşlarım;

Eşler arasında mala karşı işlenmiş olan suçlarda (yağma ve nitelikli yağma hariç),TCK 167 gereğince şahsi cezasızlık sebebi söz konusu olmaktadır.Eşler arasından hırsızlık suçunun işlenip işlenilemeyecegi tck da çok açık bir şekilde kodifiye edilmiştir.'Tck 167/a:Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden; birinin zararına olarak işlenmesi halinde(yağma ve nitelikli yağma hariç) fail hakkında cezaya hükmolunmaz'demektedir.
Sayğılarımla