Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

13 örnek ödeme emrinin tebliği

Yanıt
Old 28-02-2015, 11:34   #1
elmas

 
Varsayılan 13 örnek ödeme emrinin tebliği

Kiracıya yapılan 13 örnek ödeme emri tebliğ edilememiş; fakat kiracı borca itiraz etmiştir. İtiraz tebliğ yerine geçermi itiraz esas alınarak 30 gün beklenip tahliye davası açılabilirmi?
İkinci bir sorum da başka hususta; başka bir kiracı kira borcu asıl alacağının dahi bir kısmını dosyaya ödemiş; bu kısmi ödeme için BK 100-eski 84. m uygulanabilirmi?
Bu hususlarda varsa Yargıtay kararı paylaşabilirmisiniz.Teşekkür ederim.
Old 28-02-2015, 12:39   #2
Analiz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan elmas
Kiracıya yapılan 13 örnek ödeme emri tebliğ edilememiş; fakat kiracı borca itiraz etmiştir. İtiraz tebliğ yerine geçermi itiraz esas alınarak 30 gün beklenip tahliye davası açılabilirmi?
İkinci bir sorum da başka hususta; başka bir kiracı kira borcu asıl alacağının dahi bir kısmını dosyaya ödemiş; bu kısmi ödeme için BK 100-eski 84. m uygulanabilirmi?
Bu hususlarda varsa Yargıtay kararı paylaşabilirmisiniz.Teşekkür ederim.

Sayın elmas,kiracıya gönderilen aynı anda ödeme ve 30 gün içinde ödeme yapılmaması halinde tahliye davası açılacağını bildiren örnek 13 ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmeden, borçlunun gelip dosyaya itiraz etmesi kanaatimce 30 günlük süreyi başlatmayacaktır.Eğer borçlu itirazında sadece borca itiraz etmeyip tebliği dosyadan aldığını da belirtirse durum tam tersi olacaktır.
Eğer kiracı (borçlu) borcun faiz ve giderlerini ödemede gecikmemiş ise kısmen yaptığı ödemeleri ana borçtan düşme hakkına sahiptir.Olayımızda anladığım kadarı ile siz kira borcunda dolayı icra takibi başlatmışsınız.Borçlu da gelip icra dosyasına kısmi ödemede bulunmuş.Yani borçlu borcunu ödemediğinden yapılan bir icra takibinin ne giderini ne de faizini henüz ödemediğinden (sair şekilde yapılmış ise ayrı) BK 100'ün bu durumda uygulanamamayacağını düşünüyorum.
Saygılarımla.
Old 28-02-2015, 13:24   #3
elmas

 
Varsayılan

Analiz tşk ederim yorumlarınız için.1-Borçlu sadece borcun tamamına itiraz etmiş, fakat tebligatı aldığını beyan etmediği gibi; tebligat da yapılamamıştır. 30 günlük süreyi başlatamayız ozaman sizin yorumlarınıza göre.
2-Kiracının atıyorum 10 lira kira borcu var,ferilerle birlikte dosya 12 lira.Fakat kiracı 13 örneği tebliğ aldıktan sonra süresi içinde gelip 5 liralık ödeme yapıyor. YAni feriler hariç asıl kira dönemi borçlarının bile bir kısmını ödüyor. Bu durumda BK 100 uygulanbilirmi?
Old 28-02-2015, 14:11   #4
Analiz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan elmas
Analiz tşk ederim yorumlarınız için.1-Borçlu sadece borcun tamamına itiraz etmiş, fakat tebligatı aldığını beyan etmediği gibi; tebligat da yapılamamıştır. 30 günlük süreyi başlatamayız ozaman sizin yorumlarınıza göre.
2-Kiracının atıyorum 10 lira kira borcu var,ferilerle birlikte dosya 12 lira.Fakat kiracı 13 örneği tebliğ aldıktan sonra süresi içinde gelip 5 liralık ödeme yapıyor. YAni feriler hariç asıl kira dönemi borçlarının bile bir kısmını ödüyor. Bu durumda BK 100 uygulanbilirmi?

Sayın elmas,eğer borçlu anapara ile beraber faiz (ödenmeyen kira tarihinden başlayan - icra takip tarihinden önceki )tamamını öder ise BK 100 bağlamında bana göre yaptığı ödemeler ana borçtan düşülür.(MADDE 100 - Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.)Diğer ayndan Yargıtay birçok kararında yargılama giderlerini ve vekalet ücretini BK 100 bağlamında hesaba katmamış ,direkt olarak ve özellikle kira miktarı üzerinde durarak BK 100'ü pek dikkate almadığını göstermiştir.Diğer meslektaşlarımın da konu ile alakalı yorumlarını da merakla bekliyorum.
Saygılarımla.
Old 28-02-2015, 14:34   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Analiz'in tüm yorumlarına katılıyorum.

1- Tebligat yoksa süre başlamaz.

2- Kira parası esastır. 5 lira yatırılmışsa, kalan 5 lira için temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığı tartışılır.

***Örnek karar

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/8532
Karar: 2012/12164
Karar Tarihi: 25.09.2012


İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar; davalı S____ tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasına ilişkindir. Mahkemece davalılardan kefil Keskin yönünden davanın reddine, davalı S____'in itirazının kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalılardan S. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davaya ve takibe dayanak yazılı kira sözleşmesi 01/04/2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olup, davalılardan kiracı S____ ile davacı arasında düzenlenmiştir. Davacı, 06/04/2011 gününde başlatmış olduğu icra takibi ile ödenmediğini iddia ettiği aylar kiralarının tahsilini talep etmiş, icra müdürlüğünce bu taleple ilgili takip talebi düzenlenmiş ve davalı borçluya 30 gün ödeme ve 7 gün itiraz süreli 13 örnek ödeme emri gönderilmiştir.

Ancak, icra dosyasının incelenmesinde düzenlenen bu ödeme emrinin, davalı borçlu kiracı S____'e tebliğ edilemediği, ödeme emri ekli tebligatın icra dosyasına bila tebliğ iade edildiği görülmüştür. Borçlulardan S____'e ödeme emri tebliğ edilmediğinden itiraz ve ödeme süreleri işlemeye başlamaz. Borçlunun takibi haricen öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında duruma etkili değildir. Bu durumda davalının vaki itirazının hukuki bir değeri bulunmadığından alacaklı davalı S____ yönünden itirazın kaldırılması isteğinde bulunamaz. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı borçlu kiracının itirazının süresinde yapıldığından bahisle davacının itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi doğru değildir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Saygılar
Old 28-02-2015, 22:55   #6
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/132
K. 2011/15660
T. 14.7.2011
• ÖDEME EMRİ TEBLİĞ EDİLMEMESİ ( Şikayet ve İtirazda Bulunmasına Engel Teşkil Etmeyeceği - Mahkemece İtirazın Esası İncelenerek Oluşacak Sonuca Göre Bir Karar Verilmesi Gerektiği )
• ŞİKAYET VE İTİRAZ ( Alacaklının Takibe Devam İradesi Göstermesi Halinde Borçluya Ödeme Emrinin Tebliğ Edilmemesi Şikayet ve İtirazda Bulunmasına Engel Teşkil Etmeyeceği )
• ALACAKLININ TAKİBE DEVAM İRADESİ GÖSTERMESİ ( Halinde Borçluya Ödeme Emrinin Tebliğ Edilmemesi Şikayet ve İtirazda Bulunmasına Engel Teşkil Etmeyeceği )
2004/m.168,169

ÖZET : Alacaklının takibe devam iradesi göstermesi halinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmeyeceğinden ve somut olayda alacaklı borçlu şirkete ait bilgilerin istenilmesi için Artvin Ticaret Odasına yazı yazılmasını icra müdüründen talep etmekle takibe devam iradesini ortaya koymuştur. O halde mahkemece, itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine başlandığı, borçlu şirket adına çıkartılan örnek 10 ödeme emrinin 5.8.2009 tarihinde iade edildiği ve 1.9.2010 tarihinde ise icra mahkemesine başvurarak itirazlarını bildirdiği anlaşılmıştır. Alacaklının takibe devam iradesi göstermesi halinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmeyeceğinden ve somut olayda alacaklı borçlu şirkete ait bilgilerin istenilmesi için Artvin Ticaret Odasına yazı yazılmasını icra müdüründen talep etmekle takibe devam iradesini ortaya koymuştur.

O halde mahkemece, itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz hakkı doğmayacağından bahisle istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14.07.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/12634
K. 2004/16444
T. 22.6.2004
• ÖDEME EMRİ TEBLİĞ EDİLEMEMESİNE RAĞMEN BORÇLUNUN TAKİBE İTİRAZ ETMESİ ( İtirazın Geçerli Olması ve İtirazın Kaldırılması Davası Açılabileceği )
• İTİRAZIN KALDIRILMASI TALEBİ ( Borçluya Ödeme Emri Tebliğ Edilememiş Olmasının İtirazı Geçersiz Kılmayacağı )
• BORÇLUYA ÖDEME EMRİ TEBLİĞ EDİLEMEMESİNE RAĞMEN BORÇLUNUN TAKİBE İTİRAZ ETMESİ ( İtirazın Kaldırılması Davasının Dinlenmesi Gereği )
2004/m.62,68

ÖZET : Borçluya gönderilen örnek 49 numaralı ödeme emrinin tebliğ edilmeden iade edildiği ancak, borçlu vekili tarafından takipten haberdar olunarak itiraz dilekçesinin dosyaya sunulduğu görülmektedir. Dairemizin önceki içtihatları, icra mahkemesinin kararında yer verilen ve ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkının bulunmadığı yönünde ise de, sonradan oluşan ve usul ekonomisine de uygun olan yeni uygulamasında, ( .. alacaklının ihtilafı sürdürdüğünün.. ) anlaşılması halinde ( örneğin borçlunun yeni adresinin tesbitinin istenmesi veya adres bildirilerek takibin devam ettirilmesi gibi.. ) ödeme emri tebliğ edilmese bile itirazın geçerli olduğu görüşü benimsenmiş ve süreklilik kazanmıştır. Somut olayda alacaklı, itirazın kaldırılmasını isteyerek çekişmeyi devam ettirdiğine göre, işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçluya gönderilen örnek 49 numaralı ödeme emrinin tebliğ edilmeden iade edildiği ancak, borçlu vekili tarafından takipten haberdar olunarak itiraz dilekçesinin dosyaya sunulduğu görülmektedir. Alacaklı vekilinin itirazın kaldırılması isteminde bulunmasından sonra, mahkemece borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği için itiraz hakkının henüz doğmadığı, bu nedenle icra dosyasına sunulmuş geçerli bir itirazdan bahsedilemeyeceği açıklanmış ve itirazın kaldırılması isteminin reddedildiği tesbit edilmiştir.

Dairemizin önceki içtihatları, icra mahkemesinin kararında yer verilen ve ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkının bulunmadığı yönünde ise de, sonradan oluşan ve usul ekonomisine de uygun olan yeni uygulamasında, ( ... alacaklının ihtilafı sürdürdüğünün.. ) anlaşılması halinde ( örneğin borçlunun yeni adresinin tesbitinin istenmesi veya adres bildirilerek takibin devam ettirilmesi gibi... ) ödeme emri tebliğ edilmese bile itirazın geçerli olduğu görüşü benimsenmiş ve süreklilik kazanmıştır.

Somut olayda alacaklı, itirazın kaldırılmasını isteyerek çekişmeyi devam ettirdiğine göre, işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.06.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-02-2015, 23:40   #7
elmas

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim kararlar için.Borçlunun itirazı üzerine 30 gün bekleyip itirazın kaldırı
kaldırılması ve tahliye talepli dava açtım. Mahkeme itirazın kaldırılmasına karar verdi, fakat ödeme emri tebliğ edilmediğinden tahliye talebi nin reddine karar verdi
.temyiz edip etmemekte kararsız kaldım.
Old 01-03-2015, 01:21   #8
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/11745
Karar: 2013/12278
Karar Tarihi: 12.09.2013


Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılmış olan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını, kiralananın tahliyesini ve inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne, kiralananın tahliyesine ve inkar tazminatına karar verilmesi üzerine karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir.

Takipte dayanılan ve karara esas alınan 15.5.2010 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından 20.10.2011 tarihinde başlatılan icra takibinde 14.400 TL kira parasının tahsili talep edilmiş olup bu istek üzerine düzenlenen 13 örnek ödeme emri kiracıya tebliğ edilememiştir. İ.İ.K'nun 269. maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciiden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki süreler işlemez. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi Kanunun emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Bu durumda mahkemece, bu sebeple istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

Karar bu sebeple bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı H.M.K.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek H.U.M.K.nın 428 ve İ.İ.K.nın 366. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/6396
Karar: 2010/10005
Karar Tarihi: 29.09.2010


Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalılardan Z. A. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, tahliye ve tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece davalı Z. A. yönünden davanın kabulüne davalı P... Oto. Tur. San. Ve Ldt Şti. yönünden reddine karar verilmiş, karar davalılardan Z. A. tarafından temyiz edilmiştir.

Takipte dayanılan ve karara esas alınan 07.06.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı 16.10.2009 tarihinde başlattığı icra takibinde 33.600 TL kira alacağı ve 241,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.841,64 TL'nin tahsilini istemiştir. Bu istek üzerine düzenlenen 13 örnek ödeme emri borçlulara tebliğ edilememiştir. İ.İ.K.nun 269. maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmesi üzerine yasal ödeme süresi geçtikten sonra alacaklının merciden tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Borçlulara ödeme emri tebliği işlemi yapılmadığından, anılan maddedeki süreler işlemez. Borçluların haricen takibi öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Bu durumda alacaklı geçersiz olan ödeme emrine dayanarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunamayacağından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
Mahkeme itirazın kaldırılmasına karar verdi, fakat ödeme emri tebliğ edilmediğinden tahliye talebi nin reddine karar verdi

Tahliye talebinin reddine karar verilmesi doğrudur. Düşüncesindeyim.

Saygılar,
Old 01-03-2015, 09:29   #9
Av.Oğuz TURGUT

 
Varsayılan

Yargıtay 6.Hukuk Dairesi tebliğ hususundaki kanunun emredici hükmüne dayanıyor.

Bence, alacaklının haklarının korunması açısından, borçlu taraf itirazında açıkça ödeme emrini hangi tebliğ aldığını ve tarihini ve yasal adresini beyan ederse süreler işlemeye başlamalı aksi halde başlamamalıdır.

Bir de tabi bu defa borçlunun haklarının korunması açısından, ödeme emrini tebliğ edemeyen alacaklının dava dilekçesini nasıl tebliğ ettiği hususu da önem arz etmektedir.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ödeme Emrinin Mernis Adresine Tebliği av.metebey Meslektaşların Soruları 14 01-09-2014 13:49
ödeme emrinin vekile tebliği Semanur Meslektaşların Soruları 1 21-06-2013 17:11
Örnek No:13 Ödeme Emri-İtiraz-Ödeme Emrinin İptali av__emrah Meslektaşların Soruları 11 11-05-2013 11:19
ödeme emrinin yanlış şahsa tebliği Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 3 15-04-2008 14:47
Tebliğ edilemeyen ödeme emrinin haricen tebliği Av.Beyhan Meslektaşların Soruları 3 13-03-2008 22:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06521106 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.