|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
18-01-2018, 17:24 | #1 |
|
Nafakaya İlişkin Kararlara Uymama-Ödeme Emrinin İdari Amirine Tebliği
Değerli meslektaşlar
Tedbir Nafakasını ödemeyen borçlu aleyhine 2004 Sk.İİK 344 md. gereği şikayet ile tazyik hapsi talebinde bulunacağız.Ancak derdest olan İlamsız Takibimizde Ödeme Emrini borçlunun bilinen adresi olarak(Mernis Adresi yok)iş yerine tebliğ ederek kesinleştirdik. Ödeme Emrinin İş yerinde idari amirine tebliğ edilmiş olması yapacağımız talebe olumsuz bir etkisi olur mu? İyi çalışmalar.. |
18-01-2018, 18:30 | #2 |
|
T.C.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No:2009/540 Karar No:2010/17 K. Tarihi:27.01.2010 Özet: Sonuç itibariyle; tebligatın usulsüzlüğüne dair şikâyeti bulunmayan borçluya, ödeme emrinin 07.04.2008 tarihinde tebliğine dair işlemin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının mahkemece kendiliğinden değerlendirilmesi ve incelenmesi olanaklı değildir. T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas No:2015/30937 Karar No:2016/8775 ÖZET :İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi; icra dairesi dahi tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece kendiliğinden tebligatın usulsüz yapılmış olduğunu dikkate alamaz. |
25-01-2018, 16:58 | #3 |
|
İcra dosyasına gelen maaş bilgisi evrakına göre borçlu şuan bilinen adresi olarak ödeme emrini tebliğ ettiğimiz iş yerinden ayrılmış.
Borçlunun MERNİS kaydı yok, ancak derdest olan nafaka alacağının dayanağı olan boşanma davasında vekil tayin etti ve vekaletnamesinde bir adres belirtmiş. Şimdi borçlu aleyhine yapacağımız 2004 Sk.İİK 344 md. gereği şikayet ile tazyik hapsi talebinde adres olarak ödeme emrini tebliğ ettiğimiz adresi mi yoksa vekaletnamede belirtmiş olduğu adresi mi göstermem gerek? İyi çalışmalar.... |
25-01-2018, 18:38 | #4 |
|
Sayın akrd61,
Bildiğiniz üzere bu gibi davalarda ilgilinin vekili olsa bile asile de tebliğ zorunlu, ama anlaşılan o ki siz bu ara kararı takibe koyarken henüz karşı yanın vekili yoktu ve bu nedenle ilgili takibi asile karşı açarak kesinleştirdiniz. Karşı yanın vekili takip dosyanıza daha sonradan vekalet sunarak borçlu vekili sıfatını da almamış henüz.. O nedenle tebligat belirttiğiniz üzere muhatabın kendisine çıkartılacak... Yeni bir ceza dava dosyası açacaksınız anlaşıldığı kadarı ile ... Bildiğiniz üzere TK m 10 a göre bu gibi durumlarda ilk tebligat ilgilinin bilinen adresine yapılmak zorunda.... Peki bilinen adres nedir bundan ne anlaşılması gerekmektedir? Bunun için Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. maddesinde bilinen adresten ne anlaşılması gerektiği açıklanmıştır. Bilinen adreste tebligat MADDE 16 – (1) Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır. (2) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. .... Pratik olması bakımından mahkemeden borçlunun elinizde olan tüm adreslerine aynı anda - birden fazla - tebligat çıkartılmasını talep edin. Bu talebiniz kabul görmezse vekalet adresine tebligatı deneyebilirsiniz. İcra dosyasındaki tebliğ adresine tebligat gönderip iade olması halinde TK m 35 e göre tebliğ talep edemezsiniz zira TK m 35 uyarınca tebliğ talep edebilmeniz için talebe konu olan dosyadan daha önceden en az bir kez tebligat yapılmış olması gerekmekte. Oysa talebe konu olan ceza dava dosyasında bu şart henüz gerçekleşmemiş. Fakat bu gibi davalarda takip dosyası ve bunun ile bağlantılı olan icra ceza dava dosyalarının TK m 35 uygulaması bakımından bir bütün olduğu ve tek dosya olarak kabul edilmesi gerektiği ileri sürülebilir. Bu halde TK m 35 de düşünülebilir. TK m 35 in olayda uygulanamayacağı varsayıldığında tüm tebligatların da iade edilmesi halinde elde hiç adres kalmayacağından TK m 28 deki ilanen tebligat seçeneğini denemelisiniz. |
14-02-2018, 17:04 | #5 |
|
Değerli meslektaşlarım davalı/borçlu ile tebligat hikayemiz şöyle
1.)Derdest Boşanma davasında, dava açılırken müvekkilin belirttiği adrese tebligat yapıldı-> İade edildi. 2.)Mernis adresi->Sistemde kayıtlı değil. 3.)Aile Mahkemesi adres araştırması yaptı-> Adres bulunamadı. 4.)Dava dilekçesi İlanen tebliğ edildi->Dava derdest 5.)Ara kararı->Tedbir Nafakası->İlamsız Takip 6.)İşyerine (Borçlu dava devam ederken işe girdi) Tebligat ve Ödeme Emri kesinleşme. 7.)Borçlu Mal Beyanında bulunmadı ve işleyen nafakaları ödemiyor. 8.)Yapmış olduğum araştırma,inceleme ve yukarıdaki mesajları ile katkıda bulunan meslektaşlarımın cevaplarından şöyle bir sonuca vardım; -Mal beyanında bulunmama ve Nafaka Ödememe den dolayı şikayette bulunsak bile,Ödeme Emri sadece işyerine idari amirine tebliğ edile bildiğinden ve cezaların şahsiliği ilkesi gereği İİK 344 md. göre ve her ne kadar İKK nın cezai hükümler kısmında da yer almasa da İKK 76 md. göre lafzi ve özü gereği cezai nitelikte olmasından ötürü Borçlunun eylemleri nedeni ile ile tazyik hapsi verilemeyeceği düşüncesindeyim. 9.)Beklenti:Yukarıda izahını yaptığım olay ve olaya ilişkin belirttiğim olası sonuç hakkında siz değerli meslektaşlarımın da düşüncelerinden faydalanmak isterim. iyi çalışmalar |
21-02-2018, 10:07 | #6 |
|
İcra ceza mahkemesindeki süreçte takipte ödeme emrinin nasıl yapıldığı ve takibin nasıl kesinleştiği çok açık bir kamu düzenine aykırılık hali yoksa hakimin resen inceleyeceği bir durum değildir.
O tarihte kişi işyerinde çalıştığından yapılan tebligat usulüne uygundur. Bundan sonra İcra Ceza Mahkemesinin yapacağı tebligatların ne şekilde sonuçlandığı süreci belirleyecektir. Ödeme emri tebliğinin nasıl yapıldığına gereksiz takılıyorsunuz. Cezada tebligatın önemi kişinin karşı karşıya olduğu cezai yaptırıma (suçlama) karşı savunma hakkını kullanabilmesidir. İcra Ceza Mahkemesinin yapacağı tebliğden sonra bu hakkı kullanması mümkün olacaktır. Varsa icra dosyasındaki tebligatın usulsüzlüğünü de bu aşamada savunma olarak ileri sürebilecektir. Koşulları varsa icra dosyası üzerinden süresiz şikayet vb. haklarını kullanabilir. Ancak bunların hepsi ihtimaldir. Kaldı ki imza karşılığı (idari amir) yapılmış usulsüzlüğü iddia edilerek kolayca hükümsüz kılınabilecek bir tebliğ türü değil. (Ancak tebliğ tarihinde işten ayrılmış olduğu belgelenirse usulsüzlüğüne gidilebilir.) Vekaletnamede bildirdiği adres resmi makama bildirilmiş (mernis kaydı olmayan kişinin) güncel adres olduğundan öncelikle tercih edilmesi gereken adrestir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Amme Alacağına İlişkin Ödeme Emrinin Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyesine Tebliği Hakkında | Göktürk SAĞLAM | Meslektaşların Soruları | 1 | 08-02-2016 19:14 |
13 örnek ödeme emrinin tebliği | elmas | Meslektaşların Soruları | 8 | 01-03-2015 09:29 |
Ödeme Emrinin Mernis Adresine Tebliği | av.metebey | Meslektaşların Soruları | 14 | 01-09-2014 13:49 |
ödeme emrinin vekile tebliği | Semanur | Meslektaşların Soruları | 1 | 21-06-2013 17:11 |
ödeme emrinin yanlış şahsa tebliği | Av. Aylin Kaya | Meslektaşların Soruları | 3 | 15-04-2008 14:47 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |