Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çekİ İmzalamadan Verme İddİasinin İspati Ve SonuÇlari

Yanıt
Old 15-02-2007, 23:32   #1
Emin GÜNEŞ

 
Varsayılan Çekİ İmzalamadan Verme İddİasinin İspati Ve SonuÇlari

Müvekkil, elindeki bir çeki borçluya iade ederek yerine daha yüksek meblağlı ancak daha uzun vadeli bir çek almış ve bu muamele protokole bağlanmıştır. Ancak çekin karşılığı olmayınca yasal yollara müracaat edilmiştir. Borçlu savcılığa vediği ifadede çekin kendi talimatı doğrultusunda sekreteri tarafından alacaklıya verildiğini kabul etmiş, çekteki meblağa itiraz etmemiş ancak çekteki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştur.
Borçlu çeki daha sonra kendisinin imzalayacağı KOŞULUYLA VERDİĞİNİ oysa kendisi imzalamadan çekin hamil tarafından imzalandığını savunmuştur. Müvekil ise yüksek meblağlı bu çeki imzasız kabul etmelerinin mümkün olmadığını çekin gözleri önünde kasadan çıkartıldığında imzalı olduğunu savunmuşlardır.
Kanaatimize göre de borçlu önceden böyle bir planlama yapmış, başkasına şeklen imzasının taklidi bir imza attırdığı çeki müvekkillere vermiştir. Muhtemelen imza incelenmesinde imzanın borçlunun elinin ürünü olmadığı sonucuna ulaşılacaktır.
Bu durumda:
a)Karşılıksız çekten hüküm kurulabilir mi? kurulamzsa neden?
b)Bu olayda dolandırıcılığın unsurları oluşmakta mıdır?
c)Borçlu bu planında başarılı olabilir mi? yani biz hiç birşey yapamaz mıyız?
d)İcra takibinde ne tür sorunlarla karşılaşabiliriz.
CEVAPLARINIZ İÇİN ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER?
NOT:KARŞI TARAF VEKİLİ TARTIŞMAYA KİMLİĞİNİ AÇIKLAYARAK KATILIRSA SEVİNİRİM.
Old 16-02-2007, 00:55   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Emin Güneş,

a)Karşılıksız çek şikayetinde bulunabilirsiniz. Ancak imza, keşidecinin eli mahsülü değilse, karşılıksız çek davasında, kesinlikle beraat kararı verilecektir. Ancak karşı tarafın kolluk, savcılık, mahkeme aşamalarında, hukuken cebri anlamından öteye geçmeyecek şikayet/davanız, belki bu yönüyle sonuca etkili olabilir. Ancak (b) seçeği varken fuzuli bir yol gibi gözüküyor.

b) (a) seçeneği yerine, karşı yanın iddialarını da dikkate alarak, dolandırıcılık şikayetinde bulunabilirsiniz. Dahası hem ağır cezalık bir suç olması ve hem de cezasının ağırlığı nedeniyle, bu yolu tercih etmeniz yararınıza gözüküyor. Ancak karşılıksız çek davasından; dava aşamasında ve ceza verilmiş olsa bile sonradan feragat etmek mümkün veya karşı yanın bu borcu size veya para cezasını devlete ödeyerek kurtulması mümkün iken; dolandırıcılık şikayetinden siz vazgeçseniz bile kamu davası devam edecektir. Bu ihtimali hatırlatarak, karşı yan ile bir daha görüşmenizi, her iki tarafın da selameti için ve dahası size fazladan bir koz olarak tavsiye ederim.

c)Burada daha önceden mevcut bir borç ve çek var. Bu çek takibe girmeksizin iade edilmiş, yerine borcun vadesi yenilenmiş, yeni çek alınmış ve en önemlisi protokole bağlanmış. Kaldı ki; savcılık ifadesinde de kendi bilgi ve talimatıyla, sekreteri tarafından, müvekkilinize verildiğini kabul etmiş. Bu delil ve ifadelerle, sizi ispat açısından zora sokacak bir çok ihtimal kendiliğinden ispatlanmış gözüküyor. Dahası hayatın olağan akışı, iş hayatındaki teamüller, ortamala insanın genel davranış biçimi de mahkeme tarafından gözönüne alınacaktır ve büyük olasılıkla dolandırıcılık davasından lehinize bir karar çıkabilir.

d)İcra takibine girişebilirsiniz. 6 aylık zamanaşımı süresini unutmayın. Ceza davasının açılmış ve yanlış hatırlamıyorsam bilirkişi raporunun gelmiş olması halinde, karşı yanın sahtelik iddiası dikkate alınarak; sahteliği ileri sürülen belgenin, ceza davasında verilecek hükme kadar icraya konu edilemeyeceğine veya mevcut takibin durdurulmasına karar verilir. TCK. da sahtelik iddiası ile ilgili bir madde idi, tetkik ediniz. Bazen karşı yanın bunları bilmediği veya unuttuğu ve mahkemenin de re'sen herhangi bir karar vermediği de vakidir. O halde icra takibiniz, ceza davasındaki muhalefetler bakımından itirazsız devam eder.

d-a)Karşı yan menfi tespit davası açabilir. Takipten önce veya sonra olmasına göre hükümleri farklıdır. Menfi tespit davasının takipten önce açılmış olması halinde; mahkeme, teminat mukabilinde takibin durdurulmasına karar verebilir. Sonra ise tüm borç ve teminat bedelinin, icra kasasına depo edilmesi karşılığında satış durur idi sanırım. Tetkik ediniz.

Saygılarımla.

Not:Karşı yan vekili olarak değil de bir bütün olarak cevap vermeye çalıştım. İstanbul'da avukatım.
Old 16-02-2007, 11:28   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Müvekkil, elindeki bir çeki borçluya iade ederek yerine daha yüksek meblağlı ancak daha uzun vadeli bir çek almış ve bu muamele protokole bağlanmıştır.

Çekin verilme nedeni protokole bağlanmıştır.Çek tutarı ve keşide tarihi de anlaşmaya uygun doldurulmuş olmakla muhteva bakımından bir aykırılık yoktur. Ancak bildiğimiz gibi imza sahte ise o çek, keşideciyi kural olarak bağlamaz. Bunun yanında sahte imzalı bir çeki elamanı vasıtasıyla da olsa lehdara teslim eden kişi, imza kendisi tarafından atılmasa bile "sahtecilik" şikayeti karşısında ciddi sıkıntılara düşer. İmzasız çekin teslim edilmesi için bir sebep yoktur zira protokolde bu çekin verileceği hususu açıkça beyan edilmiştir. Hiç kimse imzasız bir çeki teslim alamayacağına göre " aksi durum hayatın olağan akışına terstir"
Old 17-02-2007, 10:34   #4
Emin GÜNEŞ

 
Varsayılan

Sn.Jeanne,
Sn. Dikici
ikinize de ayrı ayrı teşekkür ederim. Ek bazı bilgiler vermek istiyorum. Biz çeki derhal takibe koymuştuk. İhtiyati haciz uygulamıştık. ihtiyati haczi kesin hacze dönüştürürken borçlu imzaya itiraz etmemiş sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Savcılık aşamasında bu hususu icra dosyasını ibraz ederek belirttik. Herhalde %40 inkar tazminatından korkmuş olacak ki imzaya itiraz söz konusu değil. Ancak anladığımız kadarıyla borçlu üzerinde hiç birşey bulundurmamamya güveniyor. Onun için de çok rahat. imzaya itiraz etmemiş olması da karşılıksız çek davasında gözönünde bulundurulamaz mı?
Fiili haciz sırasında imzanın kendisine ait olmadığını söylemiş ancak yasal sürede sadece yetkiye itiraz etmiş tir. Yetki itirazı kabul edildi. İmza yönünden takibin kesinleştiğini düşünüyorum. Saygılarımla
Old 17-02-2007, 11:50   #5
Av.Zuhat Kaya

 
Varsayılan

kural olarak savcılık soruşturması ile icra takibi ayrı şeyler.Savcılık icra takibinde imzaya itiraz edilip edilmediği ile ilgilenmez.Borçlu Savcılık aşamasındaki ifadesinde imzanın kendisine ait olmadığını öne sürüyorsa bu dikkate alınır .Savcılık aaşamasında değilse bile ,karşılıksız çekten dava açılıp da yargılama sırasında böyle bir iddia öne sürülürse,bu kez imza incelemesi yapıldığında karşılıksız çek suçundan beraat eder ve mahkeme dolandırıcılık suçundan dolayı işlem yapılması için dosyayı savcılığa gönderir.Yani yine başa dönülmüş olunacaktır.Öyle ise davanın "karşılıksız çekten" açılmasından sa "dolandırıcılık" suçundan açılmasında fayda var ,yok eğer imzanın keşideciye ait olduğunu düşünüyorsanız O zaman da karşılıksız çekten açılmasını sağlarsanız daha iyi olur.
Şunu da söyleyeyim ki ,sizin "karşı taraf neden icra takibinde yasal süresi içinde imzaya itiraz etmedi" iddianız,karşı tarafça, "elimde olmayan sebeplerle süreyi kaçırdım" gibi bir savunma ile karşılaşabilr.
Old 17-02-2007, 12:49   #6
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Borçlu yetki itirazında bulunuyor ise; diğer itirazlarını bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yetki itirazı üzerine, iki ihtimal var:1)Yetki itirazını kabul eder, dosyayı yetkili icra dairesine gönderirsiniz ve 2)İtirazın kaldırılması davası açarsınız.

Bu ihtimallere göre; yetki itirazının, tarafınızca kabul edilerek, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden veya itirazın kaldırılması davasında, borçlunun yetki itirazının kabul edilerek, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra, yetkili icra dairesinden gönderilecek ödeme emri üzerine, borçlu -yapmadığını söylediğiniz- tüm o itirazları yapabilecektir.

Yeni farkettim; zaten mesajınızda da yetki itirazının kabul edildiğini söylüyorsunuz: O halde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini sağlayın, sürelere dikkat! Büyük olasılık; borçlu, yetkili icra dairesinden gönderilecek ödeme emrine karşın itirazlarını bildirirken imzaya da itiraz edecektir.

Karşılıksız çek davası ile icra takibi bu haliyle birbirinden bağımsızdır. Av.Zuhal Kaya'nın açıklamalarına katılıyorum. Kaldı ki; borçlunun, pratikte halen imzaya itiraz hakkı da var. Velev ki bu takibe de itirazı etmesin; bu sizin için sadece karine hükmündedir.

Saygılarımla.
Old 18-02-2007, 01:57   #7
Emin GÜNEŞ

 
Varsayılan

Borçlu yetki itirazını borca itirazla birlikte yapmak zorundadır.İİK m.168/4-5 hem imzaya hem yetkiye itiraz için beş günlük süre tanınmıştır. Dolayısıyla sadece yetki itirazında bulunmakla diğer itirazlar yönünden borç kesinleşmiştir. yanlış biliyorsam kaynak gösterek düzeltiniz.
Ayrıca karşılkısız çekten dava açmış bulunuyorum. Yargılama aşamasında çek altındaki imza borçluya ait olmasa dahi suçun vasıflandırması mahkemeye ait olduğundan mahkeme resen görevszilikle dosyayı Ağır Ceza mahkemesine göndermez mi?
Old 18-02-2007, 02:18   #8
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Emin Güneş,

Yukarıda ayrıntılarıyla verdiğim bilgiler doğrudur. Aksi kanaat ile yanlış olduğunu düşünüyorsanız; tetkik edip, kaynağı bulmak da size düşer artık!

Av.Zuhat Kaya'nın da belirttiği gibi; karşılıksız çek davasında yargılama yapılacak, neticeten verilecek beraat kararıyla; dosya, dolandırıcılıktan dolayı iddianame hazırlanması için savcılığa gönderilecektir. Bu aşamada etkin olarak, mevcut dosya üzerinden dosyanın ağır cezaya gönderilmesini sağlayabilirseniz, süre kaybının önüne geçmiş olursunuz. Aksi hal, boş yere bir karşılıksız çek davası zamanına denk düşecektir sizin bakımınızdan.

Saygılarımla.
Old 18-02-2007, 03:32   #9
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Güneş,

Yanlışlık varsa lütfen düzeltin.

Anladığım, çeke dayalı takibe geçerek borçluya 10 örnek ödeme emri gönderdiniz. Borçlu süresi içinde İTM de dava açtı ve yalnızca yetkiyi şikayet etti. Mahkeme şkayeti kabul etti ve takibi açtığınız icra dairesinin yetkisizliğine karar verdi. Bu karar henüz verilmediği dönemde, merci geçici durdurma kararı vermediğinden siz haciz de tatbik etmiş bulundunuz. Bu haciz esnasında borçlu, takibe konan çekteki imza benim değil dedi. Bu arada henüz dosyayı yetkili icra dairesine göndermediniz..?

Bu aralıkta karşılıksız çek şikayetinde bulundunuz. Borçlu savcılıkta alınan ifadesinde de haciz sırasındaki iddiasını tekrarladı. Ceza davası halihazırda açıldı veya açılmadı.

Borçlunun merci şikayetinde imza inkarında bulunmamış olması takip hukuku bakımından bağlayıcı. İmzaya 5 günlük süre içinde ayrıca ve açıkça itiraz edilmediğinden, "takip hukuku" zımnında imza zımnen ikrar edilmiştir. Ancak:

Savcılık aşamasını müteakip ceza davası açıldığında, ceza mahkemesince imza incelemesi yapıldığında imzanın borçluya ait olmadığı anlaşılabilir. Yine 5 günlük süre içinde şikayet hakkını kullanmamış olan borçlunun, bilahare genel hükümlere göre dava açarak imzayı reddetmesine de bir engel yok. Borçlu böyle bir dava açmasa dahi, ceza mahkemesinde imzanın ona ait olmadığının anlaşılması halinde bilahare mercide yargılamanın iadesini isteme olanağı oluşacak.

Bunca sıkıntılı bir süreç ihtimal dahilinde ise (imza konusunda borçluya ait çıkmayacağından emin konuştuğunuz için bundan sonraki önerim) , yerinizde olsam öncelikle çek şikayetimden vazgeçerdim. Borçlunun genel mahkemede dava açma olasılığını da düşünür ve yazılı kabul beyanlarını takip eki yaparak, ilamsız icra takibine girişirdim. Bu durumda yegane kaybınız, biraz zaman, biraz harç, bir de ceza mahkumiyeti olacak.

Saygılarımla...
Old 20-02-2007, 00:50   #10
Emin GÜNEŞ

 
Varsayılan

Sn. Demirel,
Halen devam eden icra takibi ve karşılıksız çek davalarımın ne tür engellerle karşılaşacağını tam olarak anlayamadım.
gerek ceza davamdan gerekse icra takibinden vazgeçmemin çok ciddi sonuçları ile karşılaşabilirim. vazgeçem feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Yeniden takip ve dava açma hakkımı kaybedebilirim.Böyle riskli yolları tavsiye ettiğinize göre mevcut durumumun çok daha vahim olması gerekir.
Oysa diyelim ki çekteki imza borçluya ait olmadığından takibim iptal edildi, normal bir alacak davası ile alacağımı ispatlayarak yeniden ilamlı takip yapabilirim.
ceza davasında da imza borçluya ait olmasa bile borçlunun çeki protokolle bize verdiği sabit olduğunda çek unsurlarını taşımayan bir belge ile dolandırıldığımız sonucu ortaya çıkacaktır. Hakim suç vasfındaki değişiklik nedeniyle davayı görevli ağır ceza mahkemesinde gönderecek tir. Ortada suç varken beraat kararı veremez. saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Menfİ Tespİt Davasi-bono Bedellerİne KarŞilik Parsel VerİldİĞİnİn İspati Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 2 25-01-2010 10:49
Yerli / Native ibaresinin hukuki sonuclari umutlaw Meslektaşların Soruları 2 14-02-2007 16:21
İpotek Verme sedaoner Hukuk Soruları Arşivi 1 13-04-2006 14:43
Bildirimsiz İşe Son Verme aziz Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 18:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05181289 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.