Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avukatın Duruşmadan Atılması

Yanıt
Old 23-12-2009, 20:29   #1
tunca07

 
Varsayılan Avukatın Duruşmadan Atılması

Selamlar,
Biraz önce Ankara DGM sıfatıyla bakan [Mahkeme İsmi Kapatıldı-Site Yönetimi] Ağır Ceza Mahkemesinde çapraz sorgu yapmak isterken başkanın müdahalesi ile duruşmadan çıkartıldım. Sebebi cmk 250 madde olduğunu söyleNdi.müdafiiyim. Mahkemede ilk celse görülmekteydi. Sanıklar teker teker sorgunlanmaya alındı öncelikle vekil edenimin sorgulanması yapıldı,
Olay şu şekilde gelişti, ben örgüt lideri iddasında bulunan kişinin sorularımı ona da daha sonra sorguya alınan 2 sanığada sordum. Ancak çıkar çatışması yaşadığım ve soruşturmanın kilit adamı olduğunu bildiğim kişiye geçince bu kişiye sorduğum soruda hakim müdahale etti. " Bu soruyu sormanızdaki kastınız nedir dedi, ben de bu sorudan sonra başka sorularda soracağım o yüzden öncelikle bunun cevabını vermesini istedim, sanık tam cevap verecek hakim yine susturdu, bu sırada o sanığın müdafii söz almamıştı, hakim yine bu sormanızdaki manayı anlamadım bunun sanıkla ne alakası var dedi. Ben'de soruyu sorduğum sanık ile değil kendi müvekkilimin savunması ile alakası var dedim. Bu sefer hakim diğer sorularıda sor hepsini bir sor ondan sonra düşünelim dedi. Ancak sanığın cevabını beklemeden diğer soruları sormak benim için iyi değildi. aMA BEN YİNEDE DİĞER SORULARIMI DA SORDUM. Ben yine sorumu tekrarladım hakim izin vermedi bu sefer de o sanığın müdafii devreye girdi ve bu sorya cevap vermek istemiyoruz dedi ancak sanık hiç bir şey dememişti.Müdafii de hakimin 3. müdahalesinden sora devreye girdi. (çapraz Sorguda Daha sonra hakim konuyu geçiştirmek isteyince ben müdahale ederek bu soruyu sordum tutanağa geçirin ve cevap verdirmediğinizi yazdırın dedim. Hakim yine öfkeli bir şekilde sorularımı tutanağa yazdırdı ve ardından SANIK BU SORULARA CEVAP VERMEK İSTEMEMİŞTİR yazdırdı.!! ben de yine müdahale edip Sayın Başkan Sanık böyle bir şey demedi siz soruyu sormama izin vermediniz daha doğrusu cevaplamasına izin vermediniz " dedim. Bu sefer ..... Ağır Ceza Başakanı Olan Hakim mübaşire seslenerek benim dışarı atılamamı emretti. Ben de bu mahkeme Savunma hakkı tanımamaktadır, REDDİ HAKİM talebindeyim dedim ve bunun tutanağa geçirilşmesi istiyorum dedim fakat geçirilip geçirlmedi mi bilmiyorum dışarı alındım. Reddi hakim talebimi yineledim . Diğer 8-9 avukat da bu olaya şahit olmuştur. Konu uyuşturucu ticareti idi. 7 veya 8 sanıklı bir dava idi. Daha sonra çantamı duruşma salonundan alamadığım için geri dönüp (yaklaşık 1 saat sonra) çantamı almak istedim, baktım sorgulamalar devam etmekteydi. Reddi hakim talebimin tutanağa geçip geçmediğini bilemiyorum. Bu olay karşısında nasıl bir yol izlememi önerirsiniz, konu ile detaylı verebilecek sayın meslektaşlardan yanıt beklemekteyim.
Selamlarımla,
Av. Mehmet Tunca DEMİRBAŞ
av.demirbas@gmail.com
www.mehmettuncademirbas.av.tr
Old 24-12-2009, 01:48   #2
hakkaniyet_

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Öncelikle yaşamış olduğunuz bu olay nedeniyle sıkıntınızı paylaşmak isterim,geçmiş olsun.Maalesef avukat meslektaşlarımızın görevlerini ifa ederken, bu tür hoş olmayan -sizin de yaşamış olduğunuz gibi- ve avukatın duruşma salonundan atılmasına kadar varan olaylar yaşandığını çevremde duymuştum.Öncelikle benim tavsiyem bulunduğunuz Baro'yu durumdan haberdar etmenizdir.Bu konuda onların da görüşlerini almanız daha isabetli olur,zira bu tür durumlar hep yaşanmakta .Gelişmelerden haberdar etmenizi beklerim Sayın meslektaşım.
Saygılarımla
Old 24-12-2009, 09:50   #3
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Madde 201
...

Yöneltilen soruya itiraz edildiğinde sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediğine, mahkeme başkanı karar verir.



İtiraz eden başkan, karar veren yine başkan... Bunun adı da "yargılama" öyle mi?
Old 24-12-2009, 16:16   #4
Av.Erkan Şenses

 
Varsayılan

Siz bu celse için duruşmadan çıkarıldınız, CMK 188/1'e göre alt sınırı 5 yılı geçen bir suçla yargılanıyorsa müvekkiliniz siz yokken sorgusu dahil hiçbir şey yapılmaması gerekmektedir. Zira yasa duruşmaya başlanamaz diyor. Eğer aksi yapılmışsa eski hale iade isteyebilirsiniz.Bunun yanında diğer sorularınızın cevabı da CMK 252/1-f'de mevcut.

Ancak yorum yapmak gerekirse maalesef bu mahkemeler DGM anlayışının devamı.
Old 24-12-2009, 16:52   #5
tunca07

 
Varsayılan

Asıl Acı verici durum, yanımda oturan 10 yakın meslektaştan tk bir ses çıkmaması ve duruşma sonunda dahi bir kişinin arayıp duruşmanın akıbeti hakkında bilgi verme inceliğini göstermemesidir. Bizler böyle olursak bize bu hareketler tabiki müsahak. El pençe divan durup hakime karşı sanki ilah edasıyla tavır sergileyen meslektaş demeye utandığım kişiler bugün avukatlığı bu duruma düürdüler, mahkeme salonlarından haklı iken atılıyorum, ama yaptırımı yok, tepkisi yok, sanki bir usulu hata gibi bana diyorlarki muhakemenin iadesi vs. burda usulu hata yok arkadaşlarlar, burda savunma hakkınını kulandırmamak suretiyle görevi kötüye kullanma var, ve ağır cezada yargılanması lazım. Beni geçen de (3 sene önce) ceza evinde cezaevi görevlileri cezaevi müdürünün emri ile tartakladı ve ceza evindne dışarı attı,arkamdan da memura karşı hakeret ve tehditten kendilerince tutanak tutup iftira ve yalanlarla hakımda soruşturma açtırdılar. Ne acıki bir melektaş da onların yanında şahit olmuştur. Diğer meslektaşlar ise müdahale bile etmediler. ben ağır cezada yargılanıyorum 2 seneir neredeyse, ve hakaret ve tehditten. Bir tane şahitlerini dedikleri birbirini tutmuyor.. Baro da utanmadan hakkımdan raportörün disiplin soruşturmasına yer yoktur, demesine rağmen hakkımda bunun üzerine disiplin soruşturması başlattı. Halen yargılanıyorum bırakın baro yanımda olmayı bir de beni disiplin suçu ile yargılıyor aklınca. Siz hala avukatım mı diyorsunuz ? Avukatlık para kazanmak olmuş arkadaşlar var mı itirazı olan ?
Bir birlik bir birliktelik mesleki dayanışma var diyen biri var mı _? bugün bana yarın size unutmayın. Ama Allah'tan başka ben kimseye karşı boyun eğemem , ondan böyle olaylar yaşiyorum, hergün o boylarını bir kaç kuruş menfaat için, işini yaptırmak için eğen meslektaşlara değil bu yazım. Selametle,
Onurlu Meslektaşlarıma Selamlar...
Av. Mehmet Tunca DEMİRBAŞ
Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Madde 201
...

Yöneltilen soruya itiraz edildiğinde sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediğine, mahkeme başkanı karar verir.



İtiraz eden başkan, karar veren yine başkan... Bunun adı da "yargılama" öyle mi?
Old 24-12-2009, 19:59   #6
av.ismailcelik

 
Varsayılan

''CMK md 203. - (1) Duruşmanın düzeni, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından sağlanır.

(2) Mahkeme başkanı veya hâkim, duruşmanın düzenini bozan kişinin, savunma hakkının kullanılmasını engellememek koşuluyla salondan çıkarılmasını emreder.

(3) Kişi dışarı çıkarılması sırasında direnç gösterir veya karışıklıklara neden olursa yakalanır ve hâkim veya mahkeme tarafından, avukatlar hariç, verilecek bir kararla derhâl dört güne kadar disiplin hapsine konulabilir. Ancak çocuklar hakkında disiplin hapsi uygulanmaz”... Bu maddenin avukatlar hakkında uygulanmaması gerekir diye düşünüyorum ;aksi halde işbu madde bir avukatın mahkeme hakimi veya başkanı tarafından dışarı çıkarılmasına/atılmasına açıkça izin verir ki bu da bizi engizisyon mahkemeleri anlayışına götürür.Tekrar geçmiş olsun sayın meslektaşım;üzücü olmakla birlikte hepimizin başına gelebilecek ve gerçekten çok kilit bir konu ,gelişmelerden haberdar olmak isterim ;saygılarımla
Old 25-12-2009, 00:45   #7
Av.Erkan Şenses

 
Varsayılan

Hakim CMK 252'ye göre duruşmadan çıkarmış meslektaşımızı, 203 elbette o yetkiyi vermiyor,
Old 25-12-2009, 09:49   #8
Av. Yavuz Şahin

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım geçmiş olsun ve Allah tekrarını yaşatmasın.
Hep deriz ya burası Türkiye!

Bütün hakimleri töhmet altında bırakmak istemiyorum ama insanı çileden çıkaranlarda yok değil.

Umarız bu tür olaylar hiçbir meslektaşımızın ve dahi vatandaşımızın başına gelmez.

Saygılarımla...
Old 25-12-2009, 10:26   #9
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:

f) Mahkeme başkanı, duruşmanın düzenini bozan sanığı veya müdafii o günkü oturumun tamamına çıkmamak üzere, duruşma salonundan çıkartır. Bunların, sonra gelen oturumda da duruşmayı önemli ölçüde aksatacak davranışlara devam edecekleri anlaşılırsa ve hazır bulunmaları gerekli görülmezse, yokluklarında duruşmaya devam olunmasına mahkemece karar verilebilir. Bu karar, esasa ilişkin iddia ve savunmanın yapılmasına engel olacak biçimde uygulanamaz ve sanığın kendisini başka bir müdafi ile temsil ettirmesine izin verilir. Duruşma salonundan çıkartılan sanık veya müdafiin bundan sonraki oturumlarda da duruşmanın düzenini bozmakta ısrar etmeleri hâlinde, bir daha aynı dava ile ilgili oturumların tamamına veya bir kısmına katılmamalarına da karar verilebilir. Bu hüküm müdafi hakkında uygulandığı takdirde, durum ilgili baroya bildirilir. Bu halde de sanığın kendisini başka bir müdafi ile temsil ettirmesi için uygun bir süre verilir. Oturumların bir kısmına ya da tamamına katılmamasına karar verilen müdafi Avukatlık Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince tayin edilmiş ise durum, kendisini tayin eden mercie de bildirilir. Duruşma salonundan çıkartılan sanık veya müdafii tekrar duruşmaya alındıklarında, yokluklarında yapılan iş ve işlemlerin esaslı noktaları kendilerine bildirilir. Sanık ya da müdafii dilerse yokluklarındaki tutanak örnekleri de kendilerine verilir.


"Duruşma düzeni" tam olarak nedir?Anayasa ve tüm genel geçer uluslararası belgelerde de yerini bulan "kutsal" savunma hakkını müvekkili adına CMK'dan doğan usuli hak ve yetkileri doğrultusuna kullanmak duruşma düzenini bozar mı?
Old 25-12-2009, 14:41   #10
tunca07

 
Varsayılan

Arkadaşlar, olay Ankara'da oldu ben Antalya Barosu'na bağlı bir avukatım ve sırf bu dava için Ankaraya gittim. Ancak daha savunmamı bile yapamadan çapraz sorgu yapmak isterken 4. sanıkta ki bu sanığın gerçekten cok iyi sorguya çekilmesi gerektiğini biliyorum, sorularımı yöneltirken Hakim Re'sen beni susturdu sorularımın mantıksız olduğunu önce beyan etti ,daha sonra sanki sanık avukatı gibi bu soruya sanık cevap vermek istemiyor diye tutanağa geçirtti. Zaten olay burada patlak verdi ben bu şekilde nasıl tutanağa geçirir diye düşündüm ve düzeltmek istedim, dedim ki sanık böyle bir beyan da bulunmadı bu soruyu siz Sayın Başkan yöneltememe izin vermediniz bu şekilde tutanağa geçsin diyince, daha doğrusu derdemez, MÜBAŞİİİİİİRRR diye bağırdı.. Sanki ben sanığım da beni dışarı attıracak.
Arkadaşlar bu konuda ben cmk mmk anlamam, tamam avukatız yasalarla bağlıyız amaaaaa..... Bir de gerçekler var eğer o diplomayı büromuzda asıyorsak herşey kanun olamaz, o zaman biz de sistemin tüm hatalarını koruyan zalimler gibi oluruz. Neden? CMK'da ki düzenlemeyi okumaya ihtiyaç bile duymuyorum açıkçası, çünkü bize öğretilen yılardır Savunma hakkının kutsal olduğu ve olmazsa olmaz bir hak olduğudur hukuk devletinde. Şimdi düzenlemede saçmalık var diye bu yapılan haksızlığın hukuki olduğunu söylemek ve vicdani kanaat getirmek ne kadar zalimlikse, bir ceza hakiminin bu şekilde avukata yaklaşımı o devlette olan hukuk, yargılama, adalet sisteminin yerini ve geldiği noktayı gözler önüne serer. Şimdi burada bu forumda bu tartışmayı 300- 400 meslektaş okuyor ancak ne oluyor biliyor musunuz ? Hiç bir şey.!! ben burada ne devlete o kanun koyucuya ne de hakime sitem ediyorum. Sadece sitemi kendi meslektaşlarıma ediyorum. Beni bu duruma düşüren sizler ve sizlerin duyarsızlığı olmuştur.. Mecliste kaç avukat var bir araştırın derim. İşte meslektaşların bizi getirdiği, beni getirdiği nokta. Adliyelerde İctra müdürüne abi çekenlerden tutunda, kalemdeki görevlilere şirin gözükmek için yapılanları hepimizi biliyoruz. Eğer bilmiyorsak bu mesleği yaparken tamamen kör olmuşuz demektir, ya da mesleği icra etmiyor o kişi demektir bence. Türkiyenin bütün adliyelerinde (ki ben şehirler arası çalışan bağımsız bir avukatım) avukarların düştüğü utanç verici küçük verici tabloyu gerçekten görmek isteyenler görecek ve içleri acıyacaktır. Hakimin ve savcının çok daha alşt mertebesinde, bir icra müdürürün ağzının içine bakan, ona buna şirin gözükmeye çalışan, işleri yolunda gitrsin diye haksızlığa uğrayan meslektaşına sahip çıkamayan, ceza evlerinde gardiyanlar tarafından küçük görülen bir mesleğe sahibiz artık. Umarım kazanıdığımız para bu onurdan daha üstündür ! Bakın son bir şey daha söyleyeceğim, bu böyle giderse ben bu mesleği bırakırım. Hiç de üzülmem, çünkü içinde bulunduğum cemiyet benim onurumu hiçe sayıyorsa, barolar meslektaşlar bu olaylara kayıtsız kalıyorsa, ben bu suça o cemiyetin içinde kalarak iştirak edemem. Unutmamak gerekirki bir haksızlığa kayıtsız kalmak sasdece geçmiş olsuın demek te o haksızlığı yapan kişye destek olmak ve suç ortağı olmak demektir. Hiç bir yere başvurmayacağım, gerek yok. Ben bunları yaşarken hepsi mesleğinin zirvesinde dgm de görev yapabilecek yeterlilikte 10 a yakın avukat bu olaya şahit oldu. Eğer onurları olan varsa onlar sahip çıkardı. Ben kimi kime şikayet edeceğim arkadaşlar bir söyleyin. Adam Devletin güvenliğinden sorumlu Reis. olay bu. Çapraz sorgunun Ç sini bilen var mı acaba bu ülkede, anca kanunu koyarlar uygulayınca hakim çekemediğinden avukatı dışar atar, neden yetkisi paylaştığını hissediyor, kişisel gurur meselesi yapıp kendi saçma sorularını rahatça soruyor. Mesela madem paran var neden uyuyşturcu kullanıyorsun yazık değil mi sana diye sorgu sırasında babacanlık yapiyor, ama avukat direk konuyla ilgili sorular sorunca zoruna gidiyor, susturmak istiyor. Zaten duruşmanın başında da ilk 3 sanığa sadece ben soru yönelttim bir de savcı diğer meslektaşlardan yanılmıyorsam 1 veya 2 kişi kısa sorular sordu. Daha beni en başta ses tonun neden böyle diye yerdi eleştirdi başkanın yanındaki hakim. Ne oluyor bunlara bu cüretti nereden buluyorlar, bizer çocuk muamelesii çekip arzalayacak gücü kimden alıyorlar, bunu her yapan görev suçu işliyor ama kimse ses çıkartmıyor, vatandaşı anladım bir tek baronun ses çıkarttığını gördünüz mü, ortada bir gerçek var ortada buna dur diyen bir baro başkanı değil bir baro yönetiminden biri bile yok. Barodaki genel sekreteri ariyorum sizinle görüşmem lazım diyorum bir ara görüşürüz diyorlar.. İşte böyle sayın(!) meslektaşlarım,
parası olanı sayarlar, bizim meslekte de böyle bu, umarım ayyuğa çıkarmışımdır. Cezaevinde gardiyanların 8 i tarafından yaka paça dışar atıldığımda atılma emirini de Antalya Kapalı Ceza evi müdür yardımcısı verdi biliyor musunuz. Savcı çağırağım siz napiyorsunuz dediğim zaman ne oldu peki ? bunu hakeret olatrak kabul eden savcı hakkımda iddianame düzenledi ve halen Antalya Ağır Ceza mahkemesinde yargılanıyorum 2 senedir. Suç görevi kullanma, tehdit hakaret, ama beni tartaklayıp dışarı atanlar ve buna seyirci kalanlar ise normalce işlerine devam ediyorlar. Allah herşeye şahit ben de gerçekleri biliyorum. Ama artık sizde biliyorsunuz, bundan sonra kayıtsız kalan bence aynılarını yaşar... Artık birşeylerin değişmesi zamanı gelmedi mi, yurt dışında onuru olan bu meslek sizce Türkiye'de neden ayaklar altında? Neden avukat diyince insanların aklına yalancı, tehlikeli, dolandırıcı kelimeleri geliyor, bazı yerlerde kız bile vermiyorlar? Size başımdan geçen bir olayı da daha sonra antlayacağım. O daha da içler acısı emin olun. Şuan onunlada uğraşıyorum, halkkımda yine bir takip başlatıldı. anlatınca bu mesleğin ne hale geldiğini daha iyi anlayacaksınız.
Destek olan Onurlu her meslektaşa
Selam ve Sevgilerimle,
Av. Mehmet Tunca DEMİRBAŞ
ANTALYA BAROSU
Old 25-12-2009, 20:17   #11
tunca07

 
Varsayılan

Öyle bir hak yok, olsaydı ben görürdüm sayın meslektaşım. Ancak güzel cümlelele kendimizi kandırırız bizler, entel, hukuki uslup vs.
Bugün Ticaret Mahkemesi Resisi ile görüşmek istedim odasının önüne geldiğimde gir içeri gibisinden bir işaret yaptı eliyle, girince evrağı havale ettireceğim sandı sanırım yüzüme bile balkmadan evrağı istedi, ben de havale için gelmedin sayın başkanım dedim. Bu sefer eliyle çık dışarı der gibisinden çaycısını kovuyor gibi bir hareket yaptı ve sonra da dışarıda bekle dedi.
Allah büyüktür deyip dışarı çıktım, sonra onun kapısında köpek gibi beklemektense diğer işim olan iş mahkemesine gittim geldiğimde katibi Hakime hanım sizi bekliyor dedi, hmm dedim demek böyle yapmak lazım. Neyse içeri girdim durumu izaha çalışıyorken bu defada sus, beni dinle vs gibi konuşmaya başladı ben de bunun üzerine, bir saniye siz beni dinleyin dedim, bu seferde uzak dur masadan dedi. Bakın iki hukukçu nasıl konuşuyor ? Daha sonra bana yine kızarak sen avukat mısın nre iş yapiyoprsun dedi ??? aşağılamaya bakın ! Ben de dedim ki evet avukatım sizin gibi bende hukuk fakultesinde eğitim aldım, siz bana saygı göstermiyorsunuz ama saygı bekliyorsunuz! bunun üzerine tamam taleplerini zi yazılı verin dedi kestirip attı Hakime Hanım. Daha sonra gidip dilekçeyi yazdım baro odasında, geri gelince güzelce havale etti. Bende güzelce teşekkür ettim.
Umarım herkes bu olayın ne olduğunu biliyordur. Günde kaç kez yaşiyorsunuz ?????

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
"Duruşma düzeni" tam olarak nedir?Anayasa ve tüm genel geçer uluslararası belgelerde de yerini bulan "kutsal" savunma hakkını müvekkili adına CMK'dan doğan usuli hak ve yetkileri doğrultusuna kullanmak duruşma düzenini bozar mı?
Old 26-12-2009, 01:26   #12
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Demirbaş,

Mesajınızda

Alıntı:
Yazan tunca07
Şimdi burada bu forumda bu tartışmayı 300- 400 meslektaş okuyor ancak ne oluyor biliyor musunuz ? Hiç bir şey.!! ben burada ne devlete o kanun koyucuya ne de hakime sitem ediyorum. Sadece sitemi kendi meslektaşlarıma ediyorum. Beni bu duruma düşüren sizler ve sizlerin duyarsızlığı olmuştur.. Mecliste kaç avukat var bir araştırın derim. İşte meslektaşların bizi getirdiği, beni getirdiği nokta.

ve

Alıntı:
Yazan tunca07
Unutmamak gerekirki bir haksızlığa kayıtsız kalmak sasdece geçmiş olsuın demek te o haksızlığı yapan kişye destek olmak ve suç ortağı olmak demektir.

dedikten hemen sonra

Alıntı:
Yazan tunca07
Hiç bir yere başvurmayacağım, gerek yok.

diyorsunuz.

Siz kendi yaşadığınız olayla ilgili gerekli başvuruları yapmıyorsanız, ne diye meslektaşlarınıza sitem ediyorsunuz ki.

Ben kendi adıma siteminizi size iade ediyorum.
Old 26-12-2009, 01:57   #13
Av.Erkan Şenses

 
Varsayılan

Meslektaşımız her sorununda, arkasında bir avukat ordusu göreceğini sanıyorsa biri ona hemen yanıldığını söylemeli. Öyle durumlar oluyor ki avukatlık yapmaktan utanır hale geliyorsunuz ama Türkiye'de böyle, başka Türkiye yok..

Duruşma düzeni denen şey içinse eğer gerçekten hak aramak istesem, İzmir'de Baran Tursun davasında avukatların yaptığı şeyi yaparım, hakimin eksik geçirdiği şeyleri duruşmada söyler ve hakim hakkında tutanak sahteciliği vardır, beyanlar eksik geçmiştir, bu ise ağır bir suçlamadır, hakkımda suç duyurusunda bulunulsun derim, bunu da duruşma tutanağına geçerim.
Old 28-12-2009, 18:18   #14
Av. Kayaş

 
Varsayılan

Sayın Av. Mehmet Tunca Demirbaş,
Yaşadığınız olay nedeni ile büyük üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum. Yazılarınızdaki her satıra katılıyorum. Bu meslekte aynı sorunları yaşıyor ve aynı noktaları sorguluyoruz. Daha önce bir duruşmada yaşadığım benzer olayda, tarafımdan tutulan tutanağa bir tek meslektaşım imza atmadı. Konuştuk tek tek, haklısınız, ama bizi bulaştırmayın dediler. Ben tereddütsüz destek olur ve elimden geleni yapardım.
Eğer bu gibi olaylarda arkamızda bir avukat ordusunu bırakın tek bir avukat göremiysak bunun sorumlusu kimdir? Hakime, savcıya, adli personele kızmadan önce meslektaşlarıma ve barolara kızıyorum. Barolar gibi önemli ve güçlü bir meslek örgütü istese neler yapmaz?
Yine belirttiğiniz gibi meclisteki avukat sayısına baktığımızda, avukatlık kanunuda, avukatlar tarafından talep edilen, haklı değişikliklerin nasıl olurda gündeme alınmadığına hayret ediyorum.
Noterler, noterlik kanunu çıkarken mecliste inanılmaz kulis çalışması yaptılar ve istediklerini aldılar. Ancak, bizim kanunumuz olan avukatlık kanunu ile ilgili yasa tasarısına görüş bildiren, bildirdiği görüş için sıkı bir çalışma yapan, baro var mı?
Av. Cengiz Aladağ'ın siteminizi ilişkin eleştirilerine hiç katılmıyorum. Av. Tunca Bey'in, 'şahsi olarak başvuru yapmayacağını' söylemesi, artık meslekte yaşadıklarından dolayı geldiği noktaya ilişkin ruh halini ifade ediyor. Meseleye bu boyuttan bakınız. Sitem iade etmek bu aşamada bir meslektaştan beklenecek son sözdür.
Meslekte yaşadığınız olaylardan dolayı üzüntü duydum ama mesleğim adına sizinle gurur duydum. Mesekte bir üstad şunu sözylerdi. Avukat susmaz! Buna bir örneksiniz. Tebrik ederim.
Yaşadığınız olayların hukuki, mesleki, insani boyutu ile ilgili yapabileceğim bir yardım olursa her zaman hazır olduğumu belirtmek isterim.
Başarılar..
Old 28-12-2009, 19:26   #15
tunca07

 
Varsayılan

Sayın Kayaş,
Üstadınıza ve Size selamlar.. Manevi desteğiniz bana kafi geldi. Bugün avukatlık malesef Türkiye'de yalancılık ve düzenbazlık olarak algılanıyor. Hakim Savcı, müdür, amir, memur, bankacı vs. kim size hak ettiğiniz değeri ve itimatı gösteriyor sadece avukatsınız diye? Avukat Değil onuru ezilen herkes SES çıkarmalı ki, ezenlere karşı bir güç odağı olsun. Ama amaçlar değişik olunca meslek ve onuru 2. değil 5. planda bile yok. Sadece seminerler ve yemeklerde birlik olan barolara selamlar...

Avukatların aşağılanması ile ilgili olarak :
Bugün de Lara akbankta, avukat kimliğimi; Avukatlık Kanunu Madde 9 açık olmasına rağmen kendilerince 4208 Sayılı Karaparanın Aklanmasını önlenmesine Dair Yasanın Uygulanmasına ilişikin Yönetmeliğin "Kimlik tespit Usulu başlıklı 6. maddesi ve Danıştay 8. Daire 2005/1614 Esas ve 2006/1140 Kararından yola çıkarak tüm bankaca 3.5.2006 tarihinden bu yana yayınlamış ve geçerli olan Özü : Avukat Kimliklerinin bankacılık işlemlerinde kullanılacak resmi kimlik Belgesi OLA-MA-YACAĞI hakkında bir yazı (kendi iç genelgeleri) gösterildi ve ibraz ettiğim karşılığı olan çeki ve geçerli avukatlık kimlik belgemi göstermeme rağmen kabul edemeyeceğini söylediler. Şunlara bakın, kanunumuzu bile hiçe sayıp kendilerince karar alıyorlar ve yönetmelik ile danıştayın binlerce kararından birni dayank yapiyorlar koskoca kanunu umursamıyorlar bile. Bu bankacılar kendini ne sanıyor anlamış değilim zateno başka mesele. Ben de konunun merkezlerine sorulmasını talep ettim. Kanun maddesi açık dedim, yönetmeliği bana bahane ettiler. Normlar hiyerarşisini anımsatınca, görevli bayan bana terbiyezlik yapmayın dedi ve arkasından tartışma uzayınca, üstünü aramasını istedim ama aramadı, bize kesin talimat var aramama gerek yok der gibi bir şey söyledi. Daha sonra güvenlik geldi ve sorun çıkaran burada sizmisiniz dedi. Ben de hayır sizsiniz dedim. Beni bulunduğum bankodan çekerek uzaklaştırmaya çalıştılar ama sırada ben de hak da bende diyerek sert çıktım. hem beni hem de kimliği aşşağıladılar, banka genel merkezi aranırken başka bir yetkili geldi ve olaya müdahale ederek beni suçlar nitelikte gidip normal kimlik almamı ve bu kimliğin bir işe yaramadığını anlatmaya çalıştı. Tam 1 saat 40 dakikalık uğrtaştan sonra beni başka bir gişeye alarak paramı ödediler ve özür bile dilemediler, üzerine bana sonradan görme, terbiyesiz,ve anlattıkça içimi bozan bir çok hakaretle karşı karşıya kaldım .Bankadan çıkarken de arkamdan bir çok söz söylediler ve güvenlikçi hayatta başarılar diledi. Ama SONUÇ BARO KİMLİĞİ İLE PARAMI ÇEKTİM! Arkadaşlara duyurulur. Eminim benim gibi her avukat aynı tepkiyi gösterse o kimlik AVUKAT KİMLİĞİ OLUR! Baro yetkilileri okuyorsa şayet elimde tüm belgeler ve kayıtları var bu olayın ve diğerlerinin.. Tabi adamlar 3.5.2006 kendince karar alıp neredeyse 4 senedir uyguluyor ki ben de yetkililere sesleniyorum. Trajikomik. Arkadaşlar bir yetkili olsaydı zaten bunları buraya yazmazdım emin olun. 4. senem oldu avukatlıkta başvurmadığım yer kalmadı. Baro başkanı adımı ezbere bilir. Cezaevinde taratklandım aleyhime avukat arkadaş gelip mahkemede ifade verdi tanık larak. Hiç bir şekilde bu olayı görmedi bilmiyorda. Ama baro raportör beni halı bulmasına rağmen yanımda olacağına hakkımda disiplin soruşturması başlattı diyorum. Bunları okuyan yok mu ? Şimdi soruyorum ? Bir çok anlattığım şeyler sadece benim başımamı geliyorki her gittiğim yerde başkaldırınca cok sert biçimde ezimeye çalışılıyorum ve başıma bir çok iş geliyor. Bankacılar ve güvenliği dahil 4-5 kişi tarafından şubenin içinde avukatlık mesleğim ve onurum ve kişiliğim rencide edildi ve aşağılandı, bunun üzerine haklı olduğum bir konuda haklılığım ortaya çıkınca da özür dahi dilenmedi ve üzerine bankodaki kız dekontu suratıma fırlattı parayı ödedikten sonra dekontu imzalamak bile istemedi ve benim zorulma imzaladı ama yine yere attı fırlatarak. Bakın arkadaşlar biz ve mesleğimiz aşşağılanıyoruz diyorum, hiç bir kurumun özel, kamu farketmez, girdiğimiz hiç bir yerde saygı görmüyoruz (polis,jandarma karakolu,cezaevi,adliye,kamu kurumarı,bankalar, vs.) mesleğin şerefini onurunu düşünen kişilere sesleniyorum, eğer bu işi sadece para için yapılması öngörülüyorsa ben zaten bir kaç seneye kalmaz istifa ederim. Ben bu şekilde bir hukukçunun çalışmasını kabul de edemem sindiremem de. Eğer hukukçuyuz diyorsanız ben de diyorum ki HAYIR ! Öyle olsaydık ben bunu bilirdim.Onurunu ve Mesleğin Şerefini kaybetmemek için Mücadele veren Tüm Meslektaşlarıma Sayılarımla,
Av. Tunca

Not: Mandatoria (Roma hukukundan) , eğer mesleğin şerefinin nasıl olduğunu nasıl nerden geldiğini ve bu meslekteki avukatın hak etmiş olduğu paranın ne olduğunu merak eden meslektaş varsa, bu konuyu Roma Hukuku Kitaplarından bir bakarak anımsasın derim. ŞEREF HAKKI neymiş bilmeliyiz.

Alıntı:
Yazan Av. Kayaş
Sayın Av. Mehmet Tunca Demirbaş,
Yaşadığınız olay nedeni ile büyük üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum. Yazılarınızdaki her satıra katılıyorum. Bu meslekte aynı sorunları yaşıyor ve aynı noktaları sorguluyoruz. Daha önce bir duruşmada yaşadığım benzer olayda, tarafımdan tutulan tutanağa bir tek meslektaşım imza atmadı. Konuştuk tek tek, haklısınız, ama bizi bulaştırmayın dediler. Ben tereddütsüz destek olur ve elimden geleni yapardım.
Eğer bu gibi olaylarda arkamızda bir avukat ordusunu bırakın tek bir avukat göremiysak bunun sorumlusu kimdir? Hakime, savcıya, adli personele kızmadan önce meslektaşlarıma ve barolara kızıyorum. Barolar gibi önemli ve güçlü bir meslek örgütü istese neler yapmaz?
Yine belirttiğiniz gibi meclisteki avukat sayısına baktığımızda, avukatlık kanunuda, avukatlar tarafından talep edilen, haklı değişikliklerin nasıl olurda gündeme alınmadığına hayret ediyorum.
Noterler, noterlik kanunu çıkarken mecliste inanılmaz kulis çalışması yaptılar ve istediklerini aldılar. Ancak, bizim kanunumuz olan avukatlık kanunu ile ilgili yasa tasarısına görüş bildiren, bildirdiği görüş için sıkı bir çalışma yapan, baro var mı?
Av. Cengiz Aladağ'ın siteminizi ilişkin eleştirilerine hiç katılmıyorum. Av. Tunca Bey'in, 'şahsi olarak başvuru yapmayacağını' söylemesi, artık meslekte yaşadıklarından dolayı geldiği noktaya ilişkin ruh halini ifade ediyor. Meseleye bu boyuttan bakınız. Sitem iade etmek bu aşamada bir meslektaştan beklenecek son sözdür.
Meslekte yaşadığınız olaylardan dolayı üzüntü duydum ama mesleğim adına sizinle gurur duydum. Mesekte bir üstad şunu sözylerdi. Avukat susmaz! Buna bir örneksiniz. Tebrik ederim.
Yaşadığınız olayların hukuki, mesleki, insani boyutu ile ilgili yapabileceğim bir yardım olursa her zaman hazır olduğumu belirtmek isterim.
Başarılar..
Old 29-12-2009, 16:48   #17
tunca07

 
Varsayılan

Kendisi Beni telefonla arayarak desteklerini esirgemed ve hislerimi paylaştıi. Yararlı tavsiyeleri oldu. Herkesin huzurunda teşekürlerimi sunarım Sayın Av. Ömer Kavili üstadıma.
Av. M. Tunca DEMİRBAŞ
Old 02-01-2010, 17:15   #18
TALES

 
Varsayılan Bir kez de ben duruşmadan atıldım

Geçmiş olsun . Ben de bir kez duruşmadan atıldım.
Asliye Ceza Mahkemesinde ara karar yazılırken ayağa kalkmam için önce mübaşir sonra hakim uyardı. Israrla uyarılmak bende ters etki yaptı ve münasip bir uslupla klasik ' ara kararda ayağa kalkılması zorunluluğu yoktur.. ' dedim. Hakim ara karara benim (Duruşma disiplinin bozduğum nedeniyle ) dışarı atılmamı da ekledi .
Ben ertesi gün itiraz ettim . İtirazı inceleyen Ağır Ceza Mahkemesi de Duruşma disiplininin hakime ait olduğunu belirterek itirazı reddetti. Baroya durumu bildirdim.
Sonuçta bunun üzerine AHİM de ( haksız ceza uygulamasının tespiti ve tazminat ödenmesi istemiyle )dava açmış bulunuyorum.
Size de itiraz ve AHİM yolunu tavsiye ediyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
duruşmadan hemen önce dosya inceleme Av.Mehmet_Ali Meslektaşların Soruları 5 11-04-2009 10:49
tebliğin duruşmadan 3 gün önce yapılması avsafran Meslektaşların Soruları 1 26-11-2008 10:18
Duruşmadan 5 gün öncesi? Adli Tip Meslektaşların Soruları 14 30-10-2007 11:22
Çalişan Kişinin Hile İle Isten Atılması umutlaw Meslektaşların Soruları 9 30-08-2006 01:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06426811 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.