Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Taksitle Ödeme ve İİK 111.madde

Yanıt
Old 06-03-2007, 13:21   #1
Kamaz

 
Varsayılan Taksitle Ödeme ve İİK 111.madde

Borcun taksitle ödenmesine ilişkin İİK Madde 111'e göre "Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahhüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur.
Şu kadar ki borçlunun kafi miktarda malı haczedilmiş bulunması ve her taksidin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin 3 aydan fazla olmaması şarttır." düzenlemesi getiriliyor.
Borçlunun borcunu 4 taksitle ödeyebilmesi için kanun lafzından anlaşılan alacaklının rızasına gerek yoktur.Ancak söz konusu mallar borçluya yed-i emin olarak bırakılıp haciz kesinleştikten ve fakat muhafaza yapılmadan borçlunun borcunu 4 taksitte ödeyebilme imkanı var mıdır?Borçlunun haczedilebilen malları Haciz Tutanağına yazılmış ve borçlu da taahhütte bulunmuş;ancak taahhüdü yerine getirmese dahi bu imkan borçluya verilebilir mi?Bu durumda alacaklının rızası gerekir mi?
Yardımınız için şimdiden Teşekkür ederim...İyi çalışmalar...
Old 06-03-2007, 14:22   #2
gencerx07

 
Varsayılan

eğer borca yetecek kadar bir mal hzciz edilmişse borçlunun icra dairesine gidip borcumu taksitle ödemek istiyorum demesi yeterli..bunun için alacaklının muvafakkatı aranmaz..
kişinin ödeme taahhütünde bulunması benim fikrimce taksitlendirmeye engel değildir..kişi taksitlendirme yoluna gider ve taahhütüne uymazsa ayrıca ceza davası açılabilir diye düşünüyorum..
Old 06-03-2007, 14:28   #3
zeyrek

 
Varsayılan

borç ödeme taahhüdü taksitlendirmeye engel değildir. taksitle ödeme taahhüdü ancak satışı durdurur, haciz ve muhafazayı durdurmaz. borçlunun bu taahhüdü icra dosyasına yazılı olarak konmuşsa bu taahhütle birlikte bir taksiti peşin ödemek zorundadır. sonuçta alacaklı haciz ve muhafaza yapabilir ancak satış yapmasına engel teşkil eder taksitlendirme. hiç taksit ödemmişse kanuni hakkı zaten işlemez, satış da yapılabilir. taksitlendirmeye uymazsa ayrıca dava açılabilir.
Old 06-03-2007, 16:01   #4
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Kamaz,

Yanıtlayan genç meslektaşlarımın verdikleri yanıtlarda doğruların ayrı ayrı parçaları var, ancak yanılgıya sebep olabilecek konular da var.

İİK.m.111'n uygulanabilmesi için;

-Borca yetecek şekilde haciz tatbik edilmiş olmalı, (muhafaza yapılmış da olabilir, yapılmamış da, önemi yok)

-Borçlu yeterli mal haczini takiben bocu 4 eşit taksitte ödemeyi taahhüt etmeli

-Taksitlerden birini de defaten ödemelidir.

Bu halde alacaklı yanın rızası aranmaksızın ve bu istek alacaklı yan "satış talep etmeden önce" yapılmış ve gerekleri yerine getirilmiş olmak kaydıyla TÜM İCRA MUAMELELERİNİ durdurur.

Dosyada yeterli mal haczedilmiş, muhafaza yapılmamış. 10 gün sonra borçlu daireye gelmiş, İİK.m.111 uyarınca borcumu 4 eşit taksitte ödemek istiyorum, ilk taksidini de yatırıyorum demiş ve yatırmış. Artık muhafaza da isteyemezsiniz.

İİK. m.111 gereği taksitlendirilen borç, taahhüt süreci aksatılmadığı müddetçe icra muamelelerini durdurur. İlk taksit ihlalinden itibaren alacaklı icra işlemlerinin devamını isteyebilir. Taksit süresi içinde, satış isteme süreleri de işlemez.

Saygılarımla
Old 06-03-2007, 16:51   #5
Kamaz

 
Varsayılan

Evet ben de sizin dediğiniz gibi düşünüyorum zira kanun maddesi de bu konuda gayet açık.Ancak benim problemim borçlu haciz tutanağında borcu 2 taksitte ödeyeceğini taahhüt etmiş.Şimdi icra dairesine gidip de ben borcumu 4 taksitte ödemek istiyorum ve peşin ilk taksidi de ödüyorum dediği zaman bu durumda taahhüt ihlal edilmiş olur mu?Borçlu 2 taksitte ödeme taahhüdünde bulundu diye 4taksit hakkından vazgeçmiş sayılır mı?Eğer bu konuda yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum.Verdiğiniz cevaplar için teşekkürler.
Old 06-03-2007, 17:36   #6
Noyan Yiğit

 
Varsayılan

Borçlu haciz sırasında borcu 2 taksitte ödiyeceğini beyan ettiğinde sizde haciz mahallinde hazır bulunmuş ve borçlunun borcunu 2 taksitte ödiyeceği şeklindeki taksit taahhüdü kabul etmiş iseniz, haciz mahallinde hazır bulunmayıp daha sonra borçlunun taksitle ödeme taahhüdünü görüpte taksitle ödeme taahhüdünü kabul ettiğinizi borçluya gönderdiğiniz bir taahhüdü kabul muhtırası ile kabul ettiğinizi borçluya bildirmi iseniz borçlunun artık bu 2 taksitle ödeme taahhüdünden dönme imkanı olmadığını düşünüyorum.Ama siz haciz mahallinde ödeme taahhüdünü kabul etmedi iseniz ve daha sonra da taahhüdü kabul muhtırası göndermedi iseniz borçlu icra dairesine müracaat ederek ilk taksidi yatırmış ve kalan borcu 3 taksitte ödiyeceğini taahhüt etmiş ise artık borçlu yasanın aradığı manada 4 taksit hakkını kullanmıştır.Bu durumda muameleye devam edemiyeceğinizi ve borçlunun ilk taahhüdünü de ihlal etmemiş olacağını düşünüyorum.
Old 06-03-2007, 18:54   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Noyan Yiğit'in düşüncesine katılıyorum:

Borçlu tarafından taahhütün ihlal edilebilmesi için önce alacaklı tarafından taahhütün kabulünün bildirilmesi gerekir. Saygılarımla
Old 06-03-2007, 19:49   #8
süleyman zengin

 
Varsayılan

Sayın Zeyrek, "borç ödeme taahhüdü taksitlendirmeye engel değildir. taksitle ödeme taahhüdü ancak satışı durdurur, haciz ve muhafazayı durdurmaz.Bu önceleri böyleydi. Ancak uygulama değişti.

Özet: Alacaklı ile borçlunun icra dairesinde «taksit sözleşmesi» yapmala*rından sonra, alacaklının «borçlunun hacizli mallarının muhafaza altına alın*masını» talep edemeyeceği

Davacı vekili hakimliğimize verdiği 26.04.2006 tarihli dilekçesi ile «Ankara 5. İcra müdürlüğünün 2006/4901 sayılı dosya*sından icra müdürlüğünce verilen 26.04.2006 tarihli kararın kaldırılmasına, İİK'nun 111. maddesine göre icra muamelesinin durdurulmasına karar veril*mesini» talep etmiştir.

Bu talep üzerine İİK'nun 16. ve 18. maddeleri gereğince icra dosyasının tasdikli sureti celp edilerek yapılan incelemede; alacaklının alacağını karşılayacak miktarda 21.04.2006 günü haciz yapılmıştır. Hacizden sonra borçlu şirket yetkilisi ve vekili de 26.04.2006 günü tam borcu hesaplatarak tak*sitle ödemeyi taahhüt edip, 1/4 ünü de aynı gün peşin olarak yatırmışlar ve alacaklı vekili de yatırılan parayı almıştır. İİK'nun 111. maddesine göre yapılan taahhüt geçerli olup, davacının Şikayetinin kabulü ile icra muame*lelerinin durdurulmasına, icra müdürlüğünün 26.04.2006 tarihli -«hacizli malların alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda muhafaza altına alınmasına» dair- davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle

Davacının şikayetinin KABULÜ ile icra muamelelerinin DURDURULMASINA, icra müdürlüğünün 26.04.20006 tarihli kararının KALDIRILMASINA, dava konusu memur muamelesini davacı üzerinde bırakılmasına,

Harç peşin alındığından yeniden har alınmasına yer olmadığına,

Kanun yolları açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.

Ankara 9. İcra Mahkemesi, 27.04.2006 T. E:11076, K:14054

Not: Bu karar, Yargıtay 12. HD.’ce 27.6.2006 T. E:11076, K:14054 sayılı kararla onanmıştır
Old 06-03-2007, 23:45   #9
icra20

 
Varsayılan

MADDE 88 - Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.
Diğer taşınır mallar masrafı peşinen alacaklıdan alınarak münasip bir yerde muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse istenildiği zaman verilmek şartile muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. (Ek cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.21) Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, alacaklının muvafakatı ve üçüncü şahsın kabulü halinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır.
İcra dairesi üçüncü bir şahsa rehnedilmiş olan malları da muhafaza altına alabilir. (Ek cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.21) Ticarı işletme rehni kapsamındaki taşınırlar ise, icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir.
(Değişik 4. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.21) Adalet Bakanlığı, mahcuz malların muhafazası için uygun göreceği yerlerde depo ve garaj açabileceği gibi; Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfına da açtırabilir veya işletme hakkını verebilir. (Ek cümleler: 5219 - 14.7.2004 / m.4) Alınacak depo ve garaj ücretleri Adalet Bakanlığınca belirlenir. Bu yerlerin çalışma esas ve usulleri yönetmelikte gösterilir.
(Değişik 5. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.21) İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin olarak kendisine hacizli malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere re'sen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü icra mahkemesinin kararı ile taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilaflar icra mahkemesi tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür.


T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/5381
K. 1997/8285
T. 9.10.1997
• NAVLUN ( Yük Alacaklısı Hakkı Doğurduğu )
• DEMURAJ ÜCRETİ ( Yük Alacaklısı Hakkı Doğurduğu )
• KANUNİ REHİN HAKKI ( Navlun ve Demuraj Ücreti )
• YÜK ALACAKLISI HAKKI ( Kanuni Rehin Hakkı Olup Sıra Cetvelinde Öncelikli Olduğu )
• MENKUL MALLARIN HACZİ ( Fiili Haciz Yapılması Zorunluluğu )
• KAYDİ HACİZ ( Menkul Malların Haczinde Uygulanamayacağı )
• FİİLİ HACİZ ( Menkul Malların Haczinde Zorunlu Olduğu )
6762/m.1077,1204,1232,1258
2004/m.88,142
ÖZET : 1 - Navlun ve demuraj ücreti taşıyana yük üzerinde yük alacaklısı hakkı vermektedir. Yük alacaklısı hakkının doğum tarihi yükün gemiye yüklendiği tarih olduğundan ve davalının haczi, yükün limana gelmesinden sonra uygulandığından yükün satış bedelinden öncelikle taşıyanın navlun ücreti ve demuraj ücreti alacağının ödenmesi gerekir.
2 - Menkul malların haczinin geçerli olması için İİK`nun 88. maddesi gereğince menkul malın fiilen haczi ve muhafaza altına alınması gerekir.
DAVA: Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili, müvekkilinin borçlu şirkete ait 495 bağ cif sarımlı jüt iplik yükünü ...`dan ... Limanı`na taşıdığını ve 3.412,50 dolar taşıma ücreti ve 8500 DM demuraj ücreti tahakkuk ettiğini, bu alacağın tahsili amacıyla yük üzerindeki rehin haklarını kullanarak takibe geçtiklerini, malların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin davalı alacaklıya ayrıldığını, yük üzerindeki yasal rehin hakkı uyarınca satış bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bedeli paylaşıma konu malların müvekkili tarafından 29.1.1996 tarihinde haczedildiğini, davacının aynı mallara 5.7.1996 tarihinde haciz işlemi uyguladığını, hacizden sonra konulan haciz ve rehinlerin önceki hacze karşı önceliği bulunmadığını belirterek şikayetin reddini istemiştir.
Mercii Hakimliği`nce iddia, savunma ve toplanan delillere göre bedeli paylaşıma konu malların davacı tarafından 29.1.1996 tarihinde, davalı tarafından 5.7.1996 tarihinde haczedildiği, haciz tarihlerine göre davalıya ön sırada yer veren sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait konteyner ile ...`dan ... Limanı`na getirilen iplik yükü ile ilgili 3.412,50 dolar navlun ücreti ve 8500 dolar demuraj ücreti tahakkuk ettiğini, malların ... Limanı`na 8.12.1995 tarihinde geldiğini, bu tarihten sonra mallara konulan hacizlerin müvekkilinin yük alacaklısı hakkını etkilemeyeceğini, malları fiilen haczetmeyen davalı alacaklının haczinin geçersiz olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini istemiştir.
Yük alacaklısı hakkı TTK`nun 1258. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre "navlundan ( m. 1077/1 ), deniz ödüncü paralarından ( m. 1159 vd ), müşterek avarya garame payından ( m. 1204/1 ) ve kurtarma veya yardım ücret ve masraflarından ( m. 1232 ) dolayı yükü takyid eden rehin haklarından navluna ait olanların derecesi bütün diğerlerinkinden sonra gelir." Görüldüğü üzere taşıyanın navlun alacağından dolayı yük alacaklısı hakkı bulunduğu kabul edilmiştir. Demuraj ücreti de taşıyana yük üzerinde yük alacaklısı hakkı vermektedir ( TTK m. 1077 ). Yük alacaklısı hakkı bir tür kanuni rehin hakkı olup ( Çağa Tahir Deniz Ticareti Hukuku, İstanbul, 1982, s. 68; Arseven, Haydar Deniz Ticareti Hukuku Dersleri, İstanbul, 1961, s. 35 ). bu rehin hakkı yükün gemiye yüklenmesi anında meydana gelir, yükün teslimine kadar devam eder ( Ülgener, Fehmi, Süraştorya Süresi ve Ücreti, Ankara, 1995, s. 199 ). Yükalacaklısı hakkının doğum tarihi yükün gemiye yüklendiği tarih olduğundan ve davalının haczi, yükün ... Limanı`na gelmesinden sonra uygulandığından yükün satış bedelinden öncelikle taşıyanın navlun ücreti ve demuraj ücreti alacağının ödenmesi gerekir.
Diğer taraftan bedeli paylaşıma konu mal iplik olup menkul maldır. Menkul malların haczinin geçerli olması için İİK`nun 88. maddesi gereğince menkul malın fiilen haczi ve muhafaza altına alınması gerekir. Gümrük Müdürlüğü`ne gönderilen haciz yazısı ile yapılan haciz işlemi geçerli değildir. Davalı alacaklıya kaydı haciz tarihi itibariyle de öncelik tanınması mümkün değildir.
Mercii Hakimliği`nce bu yönler gözetilerek şikayetin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 9.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.


İİK.nun 111 maddesindeki taksitlendirme talebinde yeteri kadar haciz uygulanarak bir şekilde muhafaza altına alınması zorunlu.
İİK.88 ve yukarıdaki yargıtay kararının 2 ncı fıkrasındanda anlaşılacağı üzere bir malın haczi menkul malların fiilen haczi ile muhafaza altına alınmak koşuluyla gerçekleşmiş sayılır.
Bu nedenlerle mahcuz menkul mallar borçluya ancak alacaklının muafakatıyla mümkündür. Aksi takdirde icra müdürünün yetkisi yoktur.
Ayrıca bazı arkadaşların dediği gibi borçlu İİK.nun 111 maddesinden yararlanarak taksit talebinde bulunarak taahhüt etmesi halinde birisini peşin ödediğini varsayarsak diğerlerini ödemediği takdirde ve bu süre içerisinde mallarını kaçırması halinde alacaklının hakları nasıl korunacaktır.
İİK.111 maddesinin işletilmesi halinde sadece borçlu mahcuz menkul malların satışını durdurur ve taksit sürelerince satış isteme süresi işlemez.
Old 07-03-2007, 00:01   #10
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Şimdi bu durumda Erzurum icrasına talimat alıp gitsek muhafaza yapamayacağız, Edirne icrasına talimatla gitsek muhafaza yapacağız.



Saygılarımla...
Old 07-03-2007, 00:09   #11
icra20

 
Varsayılan

Bizim çektiğimiz sıkıntılardan birisi de bu yargıtayın farklı görüşleriyle karşılaştığımızda bize en yakın olan görüşü benimseyip uygulamaya çalışmaktayız.
Zira bir işlem hakkında birden fazla yorum varsa bunlardan birisini uygulayan icra müdürü sorumlu değildir.
Bencede bir şekilde muhafaza şart,
Old 13-09-2007, 15:36   #12
ad-hoc

 
Varsayılan

Ben bu konuya ilişkin farklı birşey sormak istiyorum. Örneğin hacze gittiniz, henüz tutanak imzalanmadı ve imzalanır imzalanmaz da satış talebinde bulundunuz bu talebinde zapta geçmesini sağladınız fakat aynı zamanda karşı tarafta taksitle ödeme talebinde bulundu. Madde açık; satış talebinden sonra, mallar haczedildince.Bu durumda haciz işlemi tutanağında imzalanması ile son bulacağından tkasitle ödeme talebi ve satış talebinin huzurda yapılması anında hangisi önce zapta bağlanacaktır? Fikirlerinizi almak isterim.
Old 13-09-2007, 20:47   #13
süleyman zengin

 
Varsayılan

Sayın ad-hoc,
Haczin akabinde, haciz mahallinde satış talep etmek mümkün değil. Çünkü menkul hacizlerinde haczin kesinlesi süresi olan üç günün geçmesi ve haczin kesinleşmesi şarttır. Ancak, borçlu haciz akabinde ve mahallinde İİK 111. maddeye göre taksitle ödeme taahhüdünde bulunabilir diye düşünüyorum.
Old 13-09-2007, 21:10   #14
ad-hoc

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım bağışlayın, haczin kesinleşmesinden kastettiğinizi anlamadım, hangi hükme atıfta bulunarak bu yorumda bulundunuz açıklarsanız çok memmun olurum. Öte yandan menkul ve gayrimenkul bakımından haczin kesinleşme süreleri hakkında da bilgi vermenizi talep edeceğim
Old 13-09-2007, 21:24   #15
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın İcra22 'yi kutluyorum. 9 numaralı mesajları ile çok isabetli bir karar eklemişler. Aslında sayın Zeyrek de aynı şeyi söylemiş fakat uygulamadaki farklılığa değinmişler. Teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
13. madde m.oztop Hukuk Sohbetleri 2 28-04-2009 15:00
içtihat- Taksitle ön Ödemeli Alım Sözleşmesi Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 21-11-2006 15:45
Zpo 23. madde Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 4 15-07-2004 08:27
Taksitle Dolar Ödeme Mustafa Hukuk Soruları Arşivi 3 27-02-2002 18:40
Senet Borcunun Taksitle Ödenmesi Aziz Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03564095 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.