Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra dosyasında ileri sürülmeyen Zamanaşımı itirazı, itirazın iptali davasında ileri sürülebilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-05-2011, 10:49   #1
tiryakim

 
Mutsuz İcra dosyasında ileri sürülmeyen Zamanaşımı itirazı, itirazın iptali davasında ileri sürülebilir mi?

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;

Davalı tarafa kira alacaklarının tahsili ve tahliye amacıyla örnek 13 gönderdik. Karşı taraf Örnek 13 ' ü aldıktan sonra , süresi içersinde icra müdürlüğü takibine itiraz etti ve takibi durdurdu.
Borçlu taraf İcra Müdürlüğüne yaptığı bu itirazında Zamanaşımı itirazında bulunmadı.
Daha sonra biz davacı alacaklı olarak Sulh Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali, takibin devamı ve tahliye içerikli dava açtık. Karşı taraf vekili icra dosyasında belirtmediği zamanaşımı itirazını sulh hukuk mahkemesindeki davada cevap dilekçesinde değinmiştir.
Yani Davalı borçlu taraf icra takip dosyasında itiraz ederken zamanaşımı itirazında bulunmamasına rağmen , dava dosyasındaki cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunabilir mi ? Değerli görüşlerinizle birlikte Yargıtay Kararıda eklerseniz çok sevinirim.

( Not : Cevap dilekçesinide 10 günlük züre içersinde vermemiştir. )

Teşekkürler...
Old 11-05-2011, 10:56   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;

Davalı tarafa kira alacaklarının tahsili ve tahliye amacıyla örnek 13 gönderdik. Karşı taraf Örnek 13 ' ü aldıktan sonra , süresi içersinde icra müdürlüğü takibine itiraz etti ve takibi durdurdu.
Borçlu taraf İcra Müdürlüğüne yaptığı bu itirazında Zamanaşımı itirazında bulunmadı.
Daha sonra biz davacı alacaklı olarak Sulh Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali, takibin devamı ve tahliye içerikli dava açtık. Karşı taraf vekili icra dosyasında belirtmediği zamanaşımı itirazını sulh hukuk mahkemesindeki davada cevap dilekçesinde değinmiştir.
Yani Davalı borçlu taraf icra takip dosyasında itiraz ederken zamanaşımı itirazında bulunmamasına rağmen , dava dosyasındaki cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunabilir mi ? Değerli görüşlerinizle birlikte Yargıtay Kararıda eklerseniz çok sevinirim.

( Not : Cevap dilekçesinide 10 günlük züre içersinde vermemiştir. )

Teşekkürler...


Borçlu senet metninden anlaşılan defilerini icra dosyasına yapmasa da ilk itiraz olarak mahkemede bu defiyi ileri sürebilir
Old 11-05-2011, 11:00   #3
tiryakim

 
Varsayılan

10 günlük cevap süresi geçtikten sonrada sürebilir mi ?

Alıntı:

Easasa Cevap - Umumi H
ükümler
Madde 195 - (DE
ĞİŞİK MADDE RGT: 18.07.1981 RG NO: 17404 KANUN NO: 2494/16)
Davalı, ilk itirazları ile birlikte esas dava hakkındaki cevabını ve varsa karşı delillerini, dava dilekçesinin kendisine tebliği tarihinden itibaren on gün veya hakim tarafından bir süre tayin edilmiş ise o süre içinde mahkeme kalemine bildirmek ve bir örneğini de davacıya tebliğ ettirmek zorundadır.
Yukarıda belirtilen on günlük süre, 08/01/1943 tarih ve 4353 sayılı Kanuna tabi kamu kuruluşları hakkında otuz gündür.

Old 11-05-2011, 11:08   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
10 günlük cevap süresi geçtikten sonrada sürebilir mi ?



Cevapta bu sorunun da cevabı var (ilk itiraz) (HUMK 188 " esasa girilmeden önce ve cevap süresi içerisinde" )
Old 11-05-2011, 11:12   #5
tiryakim

 
Varsayılan

Peki Davalı borçlu taraf icra takip dosyasında itiraz ederken zamanaşımı itirazında bulunmamasına rağmen , dava dosyasındaki cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunabilir mi ?
Old 11-05-2011, 17:03   #6
tiryakim

 
Varsayılan

Borçlu, «senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri»ni ileri sürerken, HUMK.'nun 202'nin öngördüğü «savunmanın genişletilmesi» ya-sağına uymak zorunda olduğundan, senet metninden anlaşılan tüm itiraz sebeplerini «hep birlikte» ileri sür*mek zorundadır. Örneğin; borçlu icra mahkemesinde «senetteki koşulun gerçekleşme*diği» yolunda itirazda bulu-nursa, bundan sonra -alacaklının izni olmadan- «alacağın vâdesinin gelmediği» ya da «zamanaşımına uğradığı» yolunda, senet metninden anla-şılan başka itiraz sebeplerini ileri süremez.
Old 11-05-2011, 17:43   #7
Admin

 
Varsayılan

Aşağıdaki konuda Sayın Dikici'nin eklediği bir içtihat var, okumak isteyebilirsiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=24048
Old 11-05-2011, 17:47   #8
tiryakim

 
Mutsuz Kafam Karıştı

Alıntı:
Yazan Admin
Aşağıdaki konuda Sayın Dikici'nin eklediği bir içtihat var, okumak isteyebilirsiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=24048

Adminim Teşekkürler kafam çok karıştı .
Yani Adminim Davalı borçlu taraf icra takip dosyasında itiraz ederken zamanaşımı itirazında bulunmamasına rağmen , dava dosyasındaki cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunabilir mi ? bulunamaz mı ? Hala anlamış değilim.

Teşekkürler...
Old 11-05-2011, 18:02   #9
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Burada zamanaşımın işlemesi ve/veya durması ve/veya kesilmesi ile avukatın istifa etmesi arasında bir ilgi olmadığı kanaatindeyim. Eğer avukat BK.136/2 dairesinde icra müdürlüğüne dilekçe vererek istifa etmiş ve bu dilkeçe müdürlüğün müvekkilinize tebliği ile neticelenmiş ise, icra takibinden kaynaklanan bir işlem olarak değerlendirilebilirdi ve o tarihte zamanaşımının kesildiği söylenebilirdi. Sanıyorum sizin olayınızda böyle bir durum da yok.

Zamanaşımının hangi hallerde kesileceği ve kat'ın sonuçları hususu Borçlar Genel Hukuku kapsamında BK. 133 vd. hükümlere bunun uzantısı TTK.662-663 ve 730 maddelerde düzenlenmiştir. Bu maddeleri incelemenizi öneririm.

Diğer yandan Yargıtay kararında yer aldığını belirttiğiniz "zamanaşımı dermeyanı için İİK.71. maddeye göre süre yoktur" gerekçesinin doğru olmadığını düşünüyorum. İİK.71 maddesinde bu sürenin olması gerekmez. zamanaşımı def'i hukuk usulüne göre bir İlk itirazdır ve cevap süresi içinde dermeyan edilmek gerekir. Bu def'i re'sen nazara alınamayacağı gibi süresinden sonra da (muhatabın rızası olmadan) ileri sürülemez. Yine HUMK. hükümlerinin İcra ve İflas işlemleri içinde cari olacağı genel prendiplerdendir. Borçlu yenileme dilekçesini tebliğ aldığında itiraz süresi içinde bu zamanaşımı def'ini dile getirmeliydi kanaatindeyim.

Kaldı ki hemen aşağıda yer alan Yargıtay Kararı da bu yöndedir ve sizin bahsettiğiniz Yargıtay kararından farklıdır:



Yargıtay kararını mümkünse eklerseniz sevinirim.

Sayın Dikicinin Sunduğu Kararın tam metni aşağıdadır.

Alıntı:

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 1975/2912
Karar: 1975/4679
Karar Tarihi: 07.07.1975
 
MENF
İ TESPİT DAVASI - ÇEKİN ZAMANAŞIMINA UĞRAMIŞ BULUNDUĞU İDDİASI - MENFİ TESPİT DAVASININ BORCUN ESASINA KARŞI AÇILABİLECEĞİ - BORÇLUNUN ZAMANAŞIMI SAVUNMASINDA BULUNMAMASININ İTİRAZINDAN VAZGEÇME ANLAMINDA GELDİĞİ

ÖZET: Olayda zamana
şımına uğrayan çek dolayısıyla davalının yaptığı icra kovuşturmasına karşı keşideci davacının bir itirazı olmadığı halde, çekin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek açtığı menfi tespit davasının reddi, yasaya uygun görülmüş ve hükmün onanması uygun bulunmuştur.

 
(818 S. K. m. 62, 140) (2004 S. K. m. 33, 71)
Dava: Taraflar aras
ındaki davadan dolayı İstanbul as. 2. Ticaret Mahkemesince verilen 4.4.1975 tarih ve 454/159 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu; gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine (5.000) liralık çekle icra takibine geçtiğini, çekin zamanaşımına uğramış bulunduğunu iddia ile borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, zamanaşımı itirazının takip sırasında ileri sürülmediğini, takibin kesinleştiğini, menfi tespit davası açılamayacağını ileri sürmüştür.

Mahkemece, menfi tespit davası borcun esasına karşı açılabilir. Davacı borcun esasına itiraz etmemiş, takip kesinleşmiştir, gerekçesi ile dava reddedilmiştir.

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

Her ne kadar zamanaşımı müessesesi Borçlar Kanununun (Borçların Sukutu) na ilişkin 3. babında tanzim edilmiş ise de, gerçekte borçluluğu sona erdiren diğer nedenler gibi taraflar arasında mevcut alacaklılık ve borçluluk ilişkisini ortadan kaldırmaz. Bu sebeple takip hukukunda da alacağın takip tarihinden önce veya sonra zamanaşımına uğramış olması halleri ayrı ayrı sonuçlara bağlanmış bulunmaktadır. Takibin kesinleşmesinden sonra bazı sürelere riayetsizlikten dolayı alacağın zamanaşımına uğraması ve takibin yenilenmesi halinde, İcra ve İflas Kanununun 71/son, 33/A ve 33/son maddeleri gereğince borçlunun alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi mümkün olmasına karşılık, ikinci halde yani alacak takip talebinden önce zamanaşımına uğramış ise, bunun herhalde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından itirazen ileri sürülmesinde zorunluluk vardır. Aksi halde, takip tarihinden önce gerçekleşmiş olan zamanaşımına dayanılarak takibin iptali istenemeyeceği gibi zamanaşımı borcun rızaen ödenmesini engellemediğinden, icrada ödenmiş olan böyle bir borcun geri alınmasında dava edilmez. Borçlar Kanununun 62. maddesi) Başka bir ifade ile icra kovuşturmasına karşı borçlunun zamanaşımı savunmasında bulunmaması, bu itirazından vazgeçme anlamında kabulü gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.4.1972, 265/242 sayılı kararı) Aynı nedenlerle ödeme emrine karşı zamanaşımı savunmasında bulunmayan veya hiç itiraz etmeyen borçlunun artık borcun zamanaşımına uğradığından bahisle menfi tespit davası açması mümkün değildir.

Olayda zamanaşımına uğrayan çek dolayısıyla davalının yaptığı icra kovuşturmasına karşı keşideci davacının bir itirazı olmadığı halde, çekin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek açtığı menfi tespit davasının reddi, yukarda gösterilen gerekçelerle ve yasaya uygun görülmüş ve hükmün onanması uygun bulunmuştur.

Sonuç: Yukarda yazılı nedenlerden dolayı davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA 7.7.1975 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Peki Sayın Dikicinin sunduğu kararın daha yeni tarihlileri konusunda yardımcı olabilirmisiniz.
Teşekkürler...

Aşağıda verdiğim Kararda Kararın metninde geçen HGK kararıdır.

Alıntı:

T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1969/4-1265
Karar: 1972/242
Karar Tarihi: 15.04.1972


MENFİ TESPİT VE İSTİRDAT DAVASI - ZAMANAŞIMI - ZAMANAŞIMININ ESAS HAKKI DEĞİL ONU DAVA VE TAKİP YETKİSİNİ DÜŞÜRMESİ - GERİ ALMANIN TALEBİNİN MÜMKÜN OLMAMASI - ÖZEL DAİRE BOZMA İLAMINA UYULMASI GEREĞİ

ÖZET: Zamanaşımı, esas hakkı değil, onu dava ve takip yetkisini düşürür. Olayda, borçlunun itiraz etmeksizin ödemede bulunmuş olması, zamanaşımına uğrayan bir borcun rızaen ödenmiş olması itibariyle, Borçlar Kanunu, <Müruru zamana uğramış olan bir deyni eda .... için verilen şey alınamaz> hükmü gereğince geri alınmasının istenmesi mümkün değildir ve bu yön, mahkemece göz önünde tutulmamıştır. Özel daire bozma ilamına bu nedenle uyulması gerekirken, önceki hükümde direnilmesinde isabet görülmemiştir.



(2004 S. K. m. 72) (818 S. K. m. 62)

Dava: Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesi Kararı: 1- Alacaklının borçluya karşı yaptığı icra kovuşturması adi belgeye dayanmaktadır. Bu kovuşturmaya karşı borçlu, borcu olmadığını belirterek itirazda bulunmuş, zamanaşımı savunmasını ileri sürmüştür. Kovuşturmaya karşı itiraz sonunda, yürürlükte bulunan hükümler uyarınca kayıt pulu bulunmadığından, itiraz gözetilmemiş ve kovuşturma kesinleşerek, alacak alacaklıya ödenmiştir. Geri alma davasında borçlu, hem alacağın esasına, hem de zamanaşımına uğradığına dayanarak, geri alma isteğini ileri sürmektedir. Ancak, icra kovuşturmasına karşı bu yolda bir savunma nedenine dayanılmaması durumu, zamanaşımı nedenine dayanılmamasına, bu savunmadan vazgeçmesine delalet eder. O halde, mahkemenin bu esası gözetmemiş olması, bozmayı gerektirir. Çünkü zamanaşımına uğramış bir borcun ödenmesi, onun geri alınmasının istenmesine, Borçlar Yasası’nın daha genel nitelikteki 62’nci maddesinin son fıkrası hükmü engeldir.

2- Dava, iki yazılı belgeye dayanmaktadır. Belge inkar edilmemiştir. Belgelerden biri ibraz edilmiş, diğeri daha sonra ibraz edildiğinden, delillerin genişletilemeyeceği görüşüyle, davaya karşı ileri sürülen savunmanın bu bölümü incelenmemiştir. Oysaki usulde buyurucu tanık listesi konusundaki hüküm dışında, delillerin genişletilemeyeceği konusunda bir kural yoktur. Belge, borçluluğu gösterir nitelikte olduğuna göre, davanın reddedilmemiş olması, bozmayı gerektirir. Temyiz olunan kararın, gösterilen nedenlerle bozulmasına, 11057/8646 ile 7.11.1968 gününde karar verilip, yerine geri gönderilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; bazı sebep ve düşüncelerle eski hükümde direnmeye karar verilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu Kararı

Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhinde, masraflarla birlikte, 13.313,52 lira alacağın tahsili için yapmış olduğu icra takibine, müvekkilinin ileri sürdüğü itiraz nedenlerini havi itiraz dilekçesinin pulsuz olması nedeniyle reddedilmesi ve icra takibinin kesinleşmesi sonucu paranın tamamen tahsil edilmiş olduğunu ve böylece müvekkilinin borçlu olmadığı ve aynı zamanda zamanaşımına uğramış bir parayı ödemek zorunluluğunda kaldığını iddia ederek, mezkur paranın İcra ve İflas Kanunu’nun 72’nci maddesi gereğince tahsilini istemiş, davalı vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımının borcu ortadan kaldırmayacağını, bu halde borcun tabii borç haline dönüşeceğini, davacı, icra takibine usulüne uygun itiraz etmediğine ve borcu ödediğine göre, borcu kabul ve ikrar etmiş sayılacağını ve bu itibarla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahalli mahkemece verilen; davacının borcu olmadığı halde icra takibi nedeniyle ödediği 13.313,52 liranın İİK’nin 72’nci maddesi gereğince davalıdan geri alınarak davacıya verilmesine ilişkin karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay özel dairesince incelenerek, ilamında yazılı nedenlerle bozulmuş ise de mahkeme, önceki hükümde direnmiş, direnme kararı yine davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Özel daire bozma ilamında da yazılı olduğu üzere; 1- Alacaklının, borçluya karşı 2.11.1961 tarihinde yaptığı icra kovuşturması, adi belgeye dayanmaktadır. Bu kovuşturmaya karşı borçlu, 29.11.1961 günlü ve <10 Kasım 1961 tarihli ödeme emriniz, 27.11.1961 günlü tebellüğ edildi. Cevaben, İ. Beye borçlu bulunmadığımı arz ederim> ifadeli dilekçe ile borçlu olmadığını belirterek itirazda bulunmuş, zamanaşımı savunmasını ileri sürmemiştir. Kovuşturmaya karşı vaki itiraz, itiraz gününde yürürlükte bulunan hükümler uyarınca ve kayıt pulu bulunmadığından geçersiz sayılarak kovuşturma kesinleşmiş ve alacak tahsil olunarak, alacaklıya ödenmiştir.

İşbu geri alma davasında, borçlu, hem alacağın esasında mevcut olmadığı ve hem de zamanaşımına uğradığı nedenine dayanmakta ise de; icra kovuşturmasına karşı zamanaşımı nedenine dayanan bir itiraz ileri sürülmemiş olması, zamanaşımı savunmasından vazgeçmiş olduğu anlamına gelir. Zira; zamanaşımı, taraflar arasındaki alacaklılık ve borçluluk ilişkisini ortadan kaldırmadığı gibi, borcun rızaen ödenmesini de engellemez. Bir kelime ile; zamanaşımı, esas hakkı değil, onu dava ve takip yetkisini düşürür. Olayda, borçlunun itiraz etmeksizin ödemede bulunmuş olması, zamanaşımına uğrayan bir borcun rızaen ödenmiş olması itibariyle, Borçlar Kanunu’nun 62’nci maddesinin <Müruru zamana uğramış olan bir deyni eda .... için verilen şey alınamaz> hükmü gereğince geri alınmasının istenmesi mümkün değildir ve bu yön, mahkemece göz önünde tutulmamıştır.

2- Öte yandan dava, iki adet yazılı belgeye dayanmaktadır. Belgeler inkar edilmemiştir. Bunlardan ikincisi sona ibraz edildiğinden, delillerin genişletilemeyeceği görüşüyle davaya karşı ileri sürülen savunmanın bu bölümü incelenmiştir. Oysaki usulde, tanık listesi konusundaki buyurucu hüküm dışında, delillerin genişletilemeyeceği konusunda bir kural yoktur. Mübrez belge, borçluluğu gösterir nitelikte olduğuna göre, davanın reddedilmesi gerekir.

Özel daire bozma ilamına bu nedenle uyulması gerekirken, önceki hükümde direnilmesinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Davalının temyiz itirazlarının kabulüne, direnme kararının 1 ve 2’nci bentlerde gösterilen nedenlerle dava reddedilmek üzere, HUMK’nun 429’uncu maddesi gereğince BOZULMASINA ve davalı taraf yararına avukatlık ücret tarifesi uyarınca takdir olunan 850 lira avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 15.04.1972 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 11-05-2011, 18:08   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;

Davalı tarafa kira alacaklarının tahsili ve tahliye amacıyla örnek 13 gönderdik. Karşı taraf Örnek 13 ' ü aldıktan sonra , süresi içersinde icra müdürlüğü takibine itiraz etti ve takibi durdurdu.
Borçlu taraf İcra Müdürlüğüne yaptığı bu itirazında Zamanaşımı itirazında bulunmadı.
Daha sonra biz davacı alacaklı olarak Sulh Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali, takibin devamı ve tahliye içerikli dava açtık. Karşı taraf vekili icra dosyasında belirtmediği zamanaşımı itirazını sulh hukuk mahkemesindeki davada cevap dilekçesinde değinmiştir.
Yani Davalı borçlu taraf icra takip dosyasında itiraz ederken zamanaşımı itirazında bulunmamasına rağmen , dava dosyasındaki cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunabilir mi ? Değerli görüşlerinizle birlikte Yargıtay Kararıda eklerseniz çok sevinirim.

( Not : Cevap dilekçesinide 10 günlük züre içersinde vermemiştir. )

Teşekkürler...

Zamanaşımı itirazı her zaman yapılabilir. Önemli olan sizin "savunmanın genişletilmesine muvafakat" etmemenizdir. Muvafakat etmediyseniz zamanaşımı itirazı dinlenmez.

Sorularım olacak:

1- Davayı neden sulh hukuk mahkemesine açtınız?

2- Zamanaşımı hususuna neden bu kadar takıldınız?Alacağın muaccel olduğu tarih nedir?(Halen kiracı olarak oturduğuna göre zamanaşımı sözkonusu değildir, diye düşünmekteyim.)

Umarım foruma davet ettiğinize pişman olmazsınız.
Old 11-05-2011, 18:17   #11
tiryakim

 
Varsayılan

Değerli üstadlarım ;

Biz duruşma esnasında '' savunmayı genişletmeye muvafakat etmediğimizi'' beyan ettik .

1-) Davayı sulh hukuk mahkemesinde açmamızın nedenini aşağıda verdiğim linkte tartışmıştık
Tartışılan link ise;
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=59400

2-)Müvekkillerim kiralayan konumunda kiracı konumunda değil. Biz 8 - 10 yıllık alınmayan eksik alınan kira bedellerini istedik.
Old 11-05-2011, 18:19   #12
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Umarım foruma davet ettiğinize pişman olmazsınız.

Umarım sorularımla sizi bunaltmam Umarım siz pişman olmazsınız.
Old 11-05-2011, 18:38   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Değerli üstadlarım ;

Biz duruşma esnasında '' savunmayı genişletmeye muvafakat etmediğimizi'' beyan ettik .

.

O zaman sorun yok.

Alıntı:
2-)Müvekkillerim kiralayan konumunda kiracı konumunda değil. Biz 8 - 10 yıllık alınmayan eksik alınan kira bedellerini

" Kiracı/Davalı halen oturduğuna göre" demek istedim.Yani 5 yıllık zamanaşımı süresince, kiralayan kira aylıklarını talep etmemişse şaşıracaktım. Ama 8-10 yıl almadığını şimdi öğrenince, şaşırmaktan öte başka bir şey yapmam gerek.
Old 11-05-2011, 21:12   #14
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
O zaman sorun yok.



" Kiracı/Davalı halen oturduğuna göre" demek istedim.Yani 5 yıllık zamanaşımı süresince, kiralayan kira aylıklarını talep etmemişse şaşıracaktım. Ama 8-10 yıl almadığını şimdi öğrenince, şaşırmaktan öte başka bir şey yapmam gerek.

8 - 10 yıllık eksik alınan kira bedeli üstadım . her yıl için ortalama 3 - 5 bin dolar arası gibi eksik kira bedeli var
Old 12-05-2011, 14:26   #15
tiryakim

 
Varsayılan

Üstadım cevabınız için teşekkür ederim.Kafama takılan bir husus daha var.
Biz davayı genel mahkemede açtık.(Sulh Hukuk Mahkemesinde) Biz Genel mahkemede dava açtığımız için borçlu icra itirazı ile bağlımıdır ?Yani Davalı borçlu taraf icra takip dosyasında itiraz ederken zamanaşımı itirazında bulunmamasına rağmen , dava dosyasındaki cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunabilir mi ? Genel mahkemede dava açmamız durumunda cevapda değişiklik olur mu ?
Old 12-05-2011, 14:55   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Üstadım cevabınız için teşekkür ederim.Kafama takılan bir husus daha var.
Biz davayı genel mahkemede açtık.(Sulh Hukuk Mahkemesinde) Biz Genel mahkemede dava açtığımız için borçlu icra itirazı ile bağlımıdır ?Yani Davalı borçlu taraf icra takip dosyasında itiraz ederken zamanaşımı itirazında bulunmamasına rağmen , dava dosyasındaki cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunabilir mi ? Genel mahkemede dava açmamız durumunda cevapda değişiklik olur mu ?

Şurada bir soruya da cevap olarak yazmıştım.

Alıntı:
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...5&postcount=13

İtirazın kaldırılması davası İcra hakimliğinde görüldüğü ve maddianlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurmadığı için İİK.63 uygulanır ve itiraz nedeni İcra hakimliği huzurnda değiştirilemez.

Ancak genel mahkemelerde maddi anlamda kesin hükmün sonuçları doğduğundan, genel mahkemelerde açılan davalarda (aksine kanunda özel bir hüküm olmadıkça) icra takibindeki itiraz nedeni ile borçlu bağlı değildir.
Old 12-05-2011, 15:04   #17
ISTANAZ

 
Varsayılan

VI. Ödeme Emri ve İtiraz

İtiraz

Madde 0063: 2 - İtiraz sebepleri

(30.07.2003 tarih ve 25184 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4949 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle değişen şekli.) İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez.


İtiraz sebepleri ile bağlılık sadece itirazın kaldırılması istenirse sözkonusu olur, genel mahkemede itirazın iptali istenirse bu kural geçerli değildir.
Old 12-05-2011, 15:06   #18
ISTANAZ

 
Varsayılan

Sayın Dikici her seferinde benden hızlı davranıyorsunuz. Cevap yazıyorum, sonra bakıyorum aynı cevabı siz benden önce vermişsiniz.
Old 12-05-2011, 15:16   #19
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın tiryakim,

İİK m.63: "(Değişik: 4949 S.K- 17.07.2003) İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez."

17.07.2003 tarihli değişiklik öncesi İİK m.63: "Borçlu, 62 nci maddenin dördüncü fıkrasındaki istisnalar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez"

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 02.07.2004 T., 12933-17573 E-K: "İtirazın kaldırılması talep edildiği tarihte yürürlükte bulunan 4949 sayılı Yasa ile değişik İİK'nun 63.maddesi gereğince borçlu, itirazın kaldırılması duruşması sırasında, senet metninden anlaşılan hususlar için itirazı genişletebileceğinden, yargılamada ileri sürdüğü zamanaşımı itirazının dinlenmesi gerekir. Takibe dayanak çeklerin ibrazı sürelerinin bitim tarihleri itibariyle 30.10.2003 takip tarihinde TTK'nun 726. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan alacaklının "itirazın kaldırılması talebinin reddi" gerekirken, anılan hususun gözardı edilerek sonuca varılması isabetsizdir."

(Zamanaşımı, senet metninden anlaşılıyor ise borçlu zamanaşımını, itirazın kaldırılması davasında da ileri sürebilir)

* Borçlunun, icra dairesine itiraz ederken, (senet metninden anlaşılan hususlar dışında) itirazında belirttiği sebeplerle bağlı olduğuna dair düzenleme (maddede açıkça zikredildiği üzere) "itirazın kaldırılması" istemi haline münhasırdır. Şayet alacaklı, mahkemeden "itirazın iptali"ni talep etmişse borçlu, cevap dilekçesinde (icraya bildirdiği itirazıyla bağlı olmaksızın) tüm savunmalarını ileri sürebilir.

Yargıtay HGK, 30.10.2002 T, 15-803 - 860 E-K: "...İİK'nun 68 ve 68/a maddelerindeki belgelerden birisine sahip olmayan alacaklı, itirazın kaldırılmasını merciiden isteyemeyeceği için yalnız itirazın iptali davası açabilir. Borçlu, bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu, cevap dilekçesinde, itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir..."

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 01.07.2002 T., 2924-6768 K: "...Borçlu, itirazın iptali davasında icra takibine itirazında bildirdiği sebeplerle bağlı olmayıp bütün savunma sebeplerini ileri sürebilir. Borçlunun borca itiraz etmesi üzerine alacaklı, İİK'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası açmış ise borçlu, icra dairesine yaptığı itirazında zamanaşımını bildirmemiş olsa bile itirazın iptali davasında (esasa cevap süresi içinde) takip ve dava konusu borcun zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürebilir..."

Saygılar...
Old 12-05-2011, 15:21   #20
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ISTANAZ
Sayın Dikici her seferinde benden hızlı davranıyorsunuz. Cevap yazıyorum, sonra bakıyorum aynı cevabı siz benden önce vermişsiniz.

Yaklaşık 11 dakika daha hızlıyım.
Old 13-05-2011, 09:14   #21
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

[quote=Av.Suat Ergin]Zamanaşımı itirazı her zaman yapılabilir. Önemli olan sizin "savunmanın genişletilmesine muvafakat" etmemenizdir. Muvafakat etmediyseniz zamanaşımı itirazı dinlenmez.

Süresinde ileri sürülmeyen zamanaşımı definin ıslahla ileri sürülebileceğini ve bu halde dinleneceğini kabul eden Yargıtay dairelerini de göz ardı etmemekte fayda var:
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...541#post285541
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=23155
Old 13-05-2011, 10:30   #22
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

En başta verdiğim cevabımı tasdik eden ve dayanaklandıran meslektaşlarıma saygı duyuyorum

Diğerlerine duymuyorum

Tabi ki ciddi değilim. Bütün üstadlarımın başımın üstünde yeri var.
Old 13-05-2011, 20:19   #23
tiryakim

 
Varsayılan Emlak Vergisi Sorunu

Merhabalar değerli meslektaşım Kiracı tarafından sözleşmede hüküm olmamasına rağmen emlak vergilerinin yatırılmaması tahliye nedeni olabilir mi ?

Teşekkürler..
Old 13-05-2011, 20:49   #24
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Merhabalar değerli meslektaşım Kiracı tarafından sözleşmede hüküm olmamasına rağmen emlak vergilerinin yatırılmaması tahliye nedeni olabilir mi ?

Teşekkürler..

Hiç sanmıyorum. Hele ki sözleşmede böyle bir şart yoksa, akde aykırılık sebebiyle tahliye davasının dinlenmemesi gerekir
Old 14-05-2011, 06:54   #25
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Merhabalar değerli meslektaşım Kiracı tarafından sözleşmede hüküm olmamasına rağmen emlak vergilerinin yatırılmaması tahliye nedeni olabilir mi ?

Teşekkürler..

Daha önce bu konuyu aşağıdaki linkte tartışmıştık...



http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=13306
Old 02-01-2012, 21:20   #26
tiryakim

 
Varsayılan

Peki borçlu - davalı ödeme emrine itiraz ederken kira miktarına itiraz etmezse, itirazın iptali davasında kira miktarına itiraz edebilir mi ?
Old 03-01-2012, 13:19   #27
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

İİ.63.maddesi sadece itirazın kaldırılması davaları için geçerlidir. İtirzın iptali davalarında ise bu kural işlemez-----

T.C.YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2008/6-551 K. 2008/562
T. 24.9.2008
• İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI ( Borçlunun Senet Metninden Anlaşılanlar Dışında İtiraz Sebeplerini Değiştirip Genişletemeyeceği - Kira Bedeline Açıkça İtiraz Etmediğinden Sonradan İleri Sürdüğü İtirazın Geçerli Olamayacağı )
• TEMERRÜT ( İtirazın Kaldırılması ve Tahliye - Kira Bedeline Açıkça İtiraz Etmeyen Borçlunun Sonradan İleri Sürdüğü İtirazın Geçerli Olamayacağı )
• ÖDEME EMRİNE İTİRAZ ( İtirazın Kaldırılması ve Tahliye - Borçlunun Senet Metninden Anlaşılanlar Dışında İtiraz Sebeplerini Değiştirip Genişletemeyeceği )
• İTİRAZIN GENİŞLETİLMESİ ( Kira Bedeline Açıkça İtiraz Etmeyen Borçlunun Sonradan İleri Sürdüğü İtirazın Geçerli Olamayacağı )
2004/m. 63
ÖZET : İtirazın kaldırılması ve tahliye davasında, özel daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık, davalı borçlunun temerrüde düşüp düşmediği noktasında toplanmaktadır. Borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Bu nedenle, borçlu ödeme emrine itiraz ederken aylık kira bedeline açıkça itiraz etmediğine göre, sonradan itiraz edemez.
Old 03-01-2012, 13:31   #28
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2010/3242 K. 2010/4353
T. 13.9.2010
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Borçlunun Asıl Alacağa İtiraz Etmediği/Yalnızca Faize İtiraz Ettiği - Davacının Tüm Alacak Miktarı Üzerinden Dava Açmakta Hukuki Yararı Olmadığı/Maktu Vekalet Ücretine Hükmedileceği )
• VEKALET ÜCRETİ ( İtirazın İptali Davası/Borçlunun Asıl Alacağa İtiraz Etmediği - Davacının Tüm Alacak Miktarı Üzerinden Dava Açmakta Hukuki Yararı Olmadığı/Maktu Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerektiği )
• BORÇLUNUN ASIL ALACAĞA İTİRAZ ETMEMESİ ( İtirazın İptali Davası - Davacının Tüm Alacak Miktarı Üzerinden Dava Açmakta Hukuki Yararı Olmadığı )
• HUKUKİ YARAR ( İtirazın İptali Davası/Borçlunun Asıl Alacağa İtiraz Etmediği - Davacının Tüm Alacak Miktarı Üzerinden Dava Açmakta Hukuki Yararı Olmadığı )
818/m.355
2004/m.67
ÖZET : Dava, eser sözleşmesine dayalı iş bedeli alacağının tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davalı asıl alacağa itiraz etmediğini, faiz oranına itiraz ettiğini beyan etmiştir. Asıl alacak miktarına itiraz bulunmadığından, davacının tüm alacak miktarınca dava açmakta hukuki yararı olmadığı gözetilerek maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Old 15-01-2012, 18:08   #29
İBRAHİM AYDIN

 
Varsayılan İcra Dosyalarinda Takİp Yapildiktan Sonrakİ ZamanaŞimi

çek tarihi.10-10-2001

müvekkilim başka bir meslektaşımıza daha önceden 2003 yılında icra takibi yaptırmış dosya 1 yıl sonra yenilenmediği için düşmüş en son işlem tarihi 05-04 2003 bu durumda mevcut dosyayı canlandırmamız mümkünmüdür yoksa alacak takibi için yeni bir dosyamı açtırmamız gerekiyor acil cevabınızı bekliyorum saygılarımla.
Old 16-01-2012, 11:37   #30
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İBRAHİM AYDIN
çek tarihi.10-10-2001

müvekkilim başka bir meslektaşımıza daha önceden 2003 yılında icra takibi yaptırmış dosya 1 yıl sonra yenilenmediği için düşmüş en son işlem tarihi 05-04 2003 bu durumda mevcut dosyayı canlandırmamız mümkünmüdür yoksa alacak takibi için yeni bir dosyamı açtırmamız gerekiyor acil cevabınızı bekliyorum saygılarımla.

Alacak her türlü zamanaşımına uğramıştır. Zamanaşımı iddiası olursa, boşuna masraf yapmış olursunuz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hizmet Tespit - Zamanaşımı - Yargıtay Kararı Seher Meslektaşların Soruları 13 20-08-2015 16:14
örnek Yargıtay kararı hırs Meslektaşların Soruları 2 23-05-2011 11:31
İktisap/İhtiyaç nedeniyle tahliye-Yargıtay kararı *sinequanon* Meslektaşların Soruları 2 30-08-2007 09:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06014895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.