Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

muvazaa, tenkis, alacak ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-11-2009, 21:36   #1
lawyer beyaz

 
Varsayılan muvazaa, tenkis, alacak ?

muris kendisine ait arsanın üzerine 2 katlı ev yaptırıp tapusunu ikinci eşinin üzerine yaptırıyor.Daha sonra bu evi satıp yine ikinci eşi adına başka şehirde yeni bir ev alıyorlar.Daha sonra muris ölüyor;benim müvekkillerim murisin ilk eşinden çocukları.müvekkillerim murisin ikinci eşine karşı davacı.ben muris muvazaasından dolayı tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde ....tl alacak davası mı açmalıyım?
ya da muris muvazaasından dolayı tapu iptali ve tescil ile tenkis davası mı açmalıyım?
Old 20-11-2009, 00:44   #2
av.yasemin coşgun

 
Varsayılan

kafanızı karıştıracak bir cevap vermek istemem ama söylemiş olduğunuz hukuksal yolların haricinde bana göre edinilmiş mallara katılma rejimi dolayısıyla diğer murislerin ikinci eşe karşı mal rejimi tasfiyesi davası açarak katılma payı alacağını talep edebilirsiniz. kanunen mirasçıların bu davayı açma hakkı vardır.sonuçta muris çalışıyorsa ve eşinin üzerine tapuladığı evi gerçekte kendi parası ile almış ise bunu ispatlayabilirseniz bu evi tasfiye edersiniz tasfiye sonucunda ortaya çıkan para mirasçılarındır. yalnız bu evin 2001 yılından sonra ve evlilik birliği içerisinde edinilmiş olaması gerekmekte ve ayrıca miras bırakanın bu evi alırken para katmış olaması gerekmektedir. davanızı ispatlayabilirsinez benim söylemiş olduğunm yol diğerlerine göre daha kısa ve ispatlanması kolay bir yoldur. saygılarımla
Old 20-11-2009, 09:29   #3
lawyer beyaz

 
Varsayılan

aslında bende başka bir yol olarak katkı payı alacağını düşünmüştüm ama forumdaki arkadaşların kafasını karıştırmamak için onu belirtmemiştim. şimdi ikilemde kaldım zira kanıtlaması biraz zor bir dava; acaba katkı payını daha mı rahat kanıtlarım?
Old 20-11-2009, 10:27   #4
av.yasemin coşgun

 
Varsayılan

kanıtlanması diğerlerine göre daha kolay. özellikle üzerine tapu yapılan bayanı ev hanımı ise
Old 20-11-2009, 10:44   #5
av.yasemin coşgun

 
Varsayılan

size muvazza ile ilgili targıtay kararıda gönderiyorum. aydınlaıcı olur.

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

E:2006/11417
K:2006/13293
T:28.12.2006

Muris Muvazaası

Özet:
Uyuşmazlığın çözümlenmesi için miras bırakanın gerçek iradesinin ortaya çıkarılması şarttır. Bunun için ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşme yapmakla haklı ve makul bir sebebinin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olguların araştırılması gerekir.

818 s. Yasa m. 18

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları Mehmet'in diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğlu Kemalettin'e intikali sağlayabilmek için 94, 95 ve 96 nolu parsellerini aracı Ramazan'a satış göstererek temlik ettiğini, onun da davalı Kemalettin'e devrettiğini ileri sürüp, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmazsa tenkis istemişlerdir.
Davalı, murisin kumar borçlarını ödemek amacıyla taşınmazlarını Ramazan isimli şahsa sattığını, birkaç ay sonra bedelini taksitle ödeyerek satılan yerleri kendisinin aldığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, işlemin danışıklı olduğunun kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil, olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; tarafların ortak miras bırakanı Mehmet'in 94 parsel sayılı taşınmazın tamamına, 95 ve 96 parsel sayılı taşınmazlann 1/2 payına malik iken, bu yerleri 14.03.1996 tarihinde Ramazan'a, onun da 04.06.1996 tarihinde davalıya satış yoluyla temlik ettiği, miras bırakanın 25.02.2005 tarihinde öldüğü görülmektedir.
Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsufvasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanun'un 706, Borçlar Kanunu'nun 213 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle, miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında, birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince; miras bırakan Mehmet'in ölünceye kadar 96 parsel üzerindeki evde yaşadığı, davalının ve miras bırakanın tanıdığı bir kişi olan ara malik Ramazan'ın taşınmazı hiç tasarruf etmediği, devirlerin çok kısa aralıklarla yapıldığı, akitteki değer ile taşınmazların gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu, miras bırakanın taşınmazı mal satmaya ihtiyacının olmadığı, davalının ise, alım gücünün bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Belirlenen bu olgular, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, miras bırakan Mehmet'in Ramazan'a yapmış olduğu temliklerin bedelsiz ve muvazaalı olduğunun kabulü gerekir. Son kayıt maliki davalının, miras bırakanın oğlu olup muvazaalı işlemi bilen kişi konumunda bulunduğu ve Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi koruyuculuğundan istifade edemeyeceği açıktır. Yapılan işlemlerle taşınmazların davalıya intikal ettirilmesi amacıyla aracı kullandığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-04-2011, 13:53   #6
Av.salih büyüksoy

 
Mesaj

değerli meslektaşlarım yukarıda paylaşılan karardan sonra benim de şöyle bir sorum olacak. muvazaaya dayanarak yapılan sözleşme geçrsiz oldu diyelim. Bu durumda takrardan tapuda var olan kaydın düzeltilmesi için yolsuz tescilin düzeltilmesi davası açmaya gerek var mı?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tenkis davası Av.Doğuhan Meslektaşların Soruları 0 24-08-2009 15:40
Tenkis Davası Derya DEMİR Meslektaşların Soruları 7 13-07-2009 10:29
tenkis ve denkleştirme idris sağlam Meslektaşların Soruları 0 02-03-2009 21:45
tenkis davası Av.Ayşegül Çoban Meslektaşların Soruları 3 19-12-2008 00:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03844309 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.