Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Belirli miktar için belirsiz alacak davası açmanın yaptırımı nedir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-01-2012, 16:20   #1
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan Belirli miktar için belirsiz alacak davası açmanın yaptırımı nedir?

İlamda müşterek ve müteselsil borçlu olan ve borcu resmi belge ile ödeyen davacı, ödediği rakamı diğer müşterek ve müteselsil borçlu olan müvekkilimden rücuan talep ediyor. Bu davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ödediği rakamın tamamını talep etmiş. Ben de miktar belli olduğundan 109/2'ye göre fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak dava açılamayacağı yönünde savunmada bulundum. Fakat HMK'da 109/2'nin yaptırımını bulamadım. Yani alacak rakamı belli ise kısmi dava açılamaz diyor ama açılırsa ne yapılacağı yasada belli değil. HMK 115'deki yaptırımlar buraya uymuyor.
1-Bu rücu davasında ödediği miktarın tamamını talep etmekle birlikte fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması belirsiz alacak davası olarak değerlendirilir mi? 109/2'ye göre engel var mıdır?
2-109/2'nin yaptırımı var mıdır? (Ben m.115'i kıyasen uygulayarak usulden ret talep ettim.)
Old 12-01-2012, 16:33   #2
by dinçer

 
Varsayılan

Sayın Kırmızı ;

Belirli bir alacağın hüküm altına alınması gayesi ile açılan kısmi davada 109/2 nin mefhumu muhalifinden saklı tutulan kısım üzerinden davanın reddine karar verecektir.Kanaatimce burada verilecek red kararına kadar fazlaya ilişkin kısım için ek dava açılamayacaktır.Zira ilk davada " ödenen rakamın tamamı " talep edildiğinden derdeslik itirazı ile karşılaşılacaktır.Ancak 109/3 e bakıldığında bu fıkranın lafzından her ne kadar 109/2 gereğince sakclı tutulan (tutulmaması gereken ) miktar üzerinden dava reddedilecekse de 109/ 3 gereğince bu reddin bir feragat olmayacağı anlamını çıkarmaktayım.

Özetle dava fazlayı talep ve dava hakkı saklı tutulan miktar üzerinden reddedilecek ve bu red ara kararla değil hükümle olacak. ( ara kararla olması pek mantıklı gelmiyor ) Davacı kararın kesinleşmesinden sonra (derdestlikle karşılaşmamak için) zamanaşımı noktasında da bir problem yoksa reddedilen kısım için yeni bir dava ( ek dava değil ) açacak.Zira yeni dava açabilmesi yönündeki yoruma iten şey 109/3 ün ta kendisidir.Burada açıkça feragat edilmemişse denmektedir.Eğer feragat olayından 109/3 bahsetmemiş olsa idi yeni dava açamayacağını kesin hükmün olduğunu söyleyebilirdik.Ancak 109/2 yi 109/3 ile beraber düşünmemiz gerektiğini söyleyebilirim.
Old 12-01-2012, 16:43   #3
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Olabilir ama madde metni "kısmi dava açılamaz" diyor. Maddenin lafzından açılmasına engel varmış gibi bir anlam çıkıyor. Aha da açtım, ne olacak? Yaptırımı nedir? Sizin söylediğiniz gibi olursa davanın sonunda "fazlaya ilişkin talebin reddine" diyecek, fakat 109/1-3 buna engel.
Old 12-01-2012, 16:56   #4
by dinçer

 
Varsayılan

Sayın Kırmızı yanlış yorumladığınızı düşünüyorum.

109.maddenin gerekçesine baktığınızda feragat anlamına gelmemenin ne devmek olduğunu yani nasıl anlaşılması gerektiğini açık şekilde belirtmiştir.Davanız fazlaya ilişkin kısımlar yönünden reddedilecek ancak 109/3 deki " feragat anlamına gelmemektedir" ifadesi sebebiyle ek dava açma imkanınız ortadan kalkmayacaktır.Zaten ek dava açma hakkınız da gidecek olsa yukarıda bahsettiğim kesin hüküm vs gibi durumlar ortaya çıkacak ve hak mahrumiyetleri oluşacaktır.

Bu arada ilk mesajımdaki ......yeni bir dava ( ek dava değil ) ifadesini düzeltiyorum.Ek dava açılacak.
Old 13-01-2012, 10:49   #5
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım, burada aylarca belirli-belirsiz alacak davası açılıp açılamayacağını tartıştık. Ama bunun uygulaması üzerinde durmadık.
Kesinleşmiş Mahkeme kararı ile müşterek ve müteselsil borçlulardan biri icra dosyasına borcun tamamını yatırıyor. Diyelim ki 20.000 TL. Daha sonra bu mahkeme kararı ve icra ödemesine dayanarak fazlaya ilişkin hakları saklı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL'lik dava açıyor. Davalı vekili 109/2 "Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli ise kısmi dava açılmaz" hükmü nedeniyle itiraz ediyor. Mahkemenin kararı ne olmalıdır?
A) Davanın başında usulden ret
B) Davanın sonunda fazlaya ilişkin hakları ret
C) Bu dava 109/2'ye girmez. Davanın kabulü ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
D) Hiçbiri
E)? (Sizin cevabınız)
Old 13-01-2012, 11:20   #6
JACELYN

 
Varsayılan

A) Davanın başında usulden ret
Old 13-01-2012, 11:20   #7
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan Kesin Süre+Usulden Red

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Sayın Meslektaşlarım, burada aylarca belirli-belirsiz alacak davası açılıp açılamayacağını tartıştık. Ama bunun uygulaması üzerinde durmadık.
Kesinleşmiş Mahkeme kararı ile müşterek ve müteselsil borçlulardan biri icra dosyasına borcun tamamını yatırıyor. Diyelim ki 20.000 TL. Daha sonra bu mahkeme kararı ve icra ödemesine dayanarak fazlaya ilişkin hakları saklı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL'lik dava açıyor. Davalı vekili 109/2 "Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli ise kısmi dava açılmaz" hükmü nedeniyle itiraz ediyor. Mahkemenin kararı ne olmalıdır?
A) Davanın başında usulden ret
B) Davanın sonunda fazlaya ilişkin hakları ret
C) Bu dava 109/2'ye girmez. Davanın kabulü ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
D) Hiçbiri
E)? (Sizin cevabınız)




E) Şıkkı :

1) HMK md 114/1-h uyarınca “hukuki yarar”, “dava şartı” dır.

2) HMK 115 dava şartlarının incelenmesi :

(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.

3) HMK 109/2 : Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.

4) 109/2 gerekçesinde, “hukuki yarar” bulunmadığı belirtilmiş : "Maddenin ikinci fıkrasında talep konusunun miktarının taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli olması durumunda kısmî davanın açılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bununla kısmî dava kurumunun amaç dışı kullanılmasının önüne geçilmek istenmiş, yani sözü edilen hâlde davacının kısmî dava açmakta hukukî yararının bulunmadığı kabul edilmiştir."

5) Bu sebeple, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça beli ise kısmi dava açılmasında hukuki yarar yoktur. Hukuki yarar bulunması dava şartıdır. Bu dava şartı yok ise HMK 115/2 uyarınca, kısmi dava tamamlanabilerek dava şartı noksanlığı giderilebileceğinden dolayı, davacıya kısmi davanın tamamlattırılması için kesin süre verilmesi, kesin süre içerisinde tamamlanmaz ise davanın usulden reddine karar verilmelidir.

Diye düşünüyorum.
Old 13-01-2012, 11:21   #8
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Alacağın belirli veya belirlenebiliyor olması halinde kısmi dava açılamayacağına dair kural dava şartı olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda dava şartı da oluşmadığı için kısmi davanın usulden reddi gerekir diye düşünüyorum..
Old 13-01-2012, 11:27   #9
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Dava değeri baştan belli bile olsa, fazlaya ilişkin hak saklı tutularak, bilinen değerin tamamı için açılan bir davada mahkeme açılan değerle ilgili olarak davayı görür ve karara bağlar. Şayet, dava sırasında dava değeri farklı çıkarsa,bu fark aynı dava içinde ıslaha gerek olmadan veya dava sonunda ayrı bir dava ile talep edilebilir. Kaldı ki, davacı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasaydı bile bu sonuç değişmezdi. Dava değerinin baştan belli, bilinebilir olup olmaması subjektif bir durum olup, bu hususta davacının yanılması bir hakkın veya davanın reddine neden olamaz, kanaatindeyim.
Old 13-01-2012, 11:52   #10
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Rucuen alacak davasının mantığı- ödenen miktarın muhatabından talep edilmesi ise ortada ödenmiş olan bir bedelin de varlığını gerektirir. Ödenmemiş bedel rücuen alacak davasına konu edilemez. Bu mantık ile baktığınızda ödenmiş ve belirli yada belirlenebilir bir alacak söz konusu olur. Bu durum kısmi dava açılış şartına nasıl bağlacak??
Old 13-01-2012, 11:54   #11
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Sayın Karaca, ilk mesajımdan farklı olarak 5.mesajımda soruyu değiştirmiştim. Davacı kesinleşen mahkeme kararına ve icra takibine rağmen ödediği belirli (20.000 TL)rakamın sadece 1.000 TL'si için dava açarsa yukarıdaki cevabınız değişir mi?
Old 13-01-2012, 12:39   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Sayın Karaca, ilk mesajımdan farklı olarak 5.mesajımda soruyu değiştirmiştim. Davacı kesinleşen mahkeme kararına ve icra takibine rağmen ödediği belirli (20.000 TL)rakamın sadece 1.000 TL'si için dava açarsa yukarıdaki cevabınız değişir mi?

Mahkeme talebini belirlemesi (açıklaması) için davacıya süre vermelidir.

Alıntı:
Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Old 13-01-2012, 13:03   #13
Porsuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Sayın Meslektaşlarım, burada aylarca belirli-belirsiz alacak davası açılıp açılamayacağını tartıştık. Ama bunun uygulaması üzerinde durmadık.
Kesinleşmiş Mahkeme kararı ile müşterek ve müteselsil borçlulardan biri icra dosyasına borcun tamamını yatırıyor. Diyelim ki 20.000 TL. Daha sonra bu mahkeme kararı ve icra ödemesine dayanarak fazlaya ilişkin hakları saklı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL'lik dava açıyor. Davalı vekili 109/2 "Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli ise kısmi dava açılmaz" hükmü nedeniyle itiraz ediyor. Mahkemenin kararı ne olmalıdır?
A) Davanın başında usulden ret
B) Davanın sonunda fazlaya ilişkin hakları ret
C) Bu dava 109/2'ye girmez. Davanın kabulü ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
D) Hiçbiri
E)? (Sizin cevabınız)
E)Mahkeme talebinizi belirlemeniz için 1 haftalık kesin süre verir
HMK 114, 115ve 119 birlikte değerlendirilmelidir.Kaldı ki HMK 114/h deki dava açmakta hukuki yararın bulunması şartını, kısmi dava açmakta aranan hukuki yarardan ayırmak gerekir. Dava şartı olan hukuki yarar, davacının talep sonucuna ulaşabilmek için dava açmaktan başka yolunun olmaması gerektiğini ifade etmektedir.Olayda dava açmakta hukuki yararınız olduğu açıktır. Ancak kısmi dava açmakta hukuki yararınız yoktur Usul ekonomisi ve HMK 119 / 1-ğ, HMK 119 / 2 birlikte değerlendirildiğinde Mahkeme 1 haftalık kesin süre vererek talebinizi belirlemenizi isteyecektir diye düşünüyorum. saygılar.
Old 13-01-2012, 16:01   #14
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın KIRMIZI,

İnceleyiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=65055
43 vd. mesajlar...

HMK m.31-HMK m.109/2 (ve gerekçesi)-HMK m.114/1-h- HMK m.115/2...

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kısmi Dava/Tespit Davası/Belirsiz Alacak davası ve HMK 106-107-109 Av.Ufuk Bozoğlu Meslektaşların Soruları 577 11-05-2017 19:34
belirsiz alacak davası estetik gideri ve manevi tazminat quellem Meslektaşların Soruları 3 12-11-2011 23:55
Belirsiz alacak ve tespit davası hüsnü gökulu Meslektaşların Soruları 3 29-10-2011 20:16
6100 sayılı kanun belirli-belirsiz alacak denizizm Meslektaşların Soruları 10 28-10-2011 09:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06470799 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.