İnançlı İşleme dayalı tapu iptal tescil davası mı açılacak?

Müvekkilim A İsviçrede yaşamaktadır. A'nın Türkiye' deki arkadaşı B bir gün A yı arayarak; Yıllardır annesi ve babası ile oturdukları gecekondu arsasının belediye tarafından alınan karar ile belirlenen rayiç bedel olan 38.000 TL + Kdv ödenmesi koşuluyla mülkiyetinin kendilerine verileceğini söylemiştir. (B'nin babası yıllar önce vefat etmiştir.) B ve annesinin maddi durumları kötüdür. B; A'ya kendisine 90.000 TL ödeyeceği takdirde bu meblağın 38.000 + Kdv kısmının belediyeye arsa için yatıracağını, tapunun Belediyeden B'nin annesi adına tescil edilmesi halinde müteahhit ile anlaşacaklarını, ve müteahhitin B'nin annesine vereceği 3 evden 1 tanesinin A'ya verileceğini söylemiştir. Müvekkil A, B ye 90.000 TL vermiştir. Buna karşılık teminat olarak 90.000 TL değerinde keşidecisi B olan çek almıştır.

B belediyede ilgile yerlere ödemeyi yapmış, arsanın tapusu B'nin annesi adına tescil edilmiştir.

AYRICA; Müvekkilin elinde, altında B ve B'nin annesinin imzası bulunan bir adet sözleşme bulunmaktadır. sözleşme 29.02.2010 tarihli olup;


SÖZLEŞME
....... parsel yerin sahibi (B'nin annesi) ve her türlü satış devir haklarına sahip oğlu B'nın arsa bedeli olan sayın A'dan aldığı 48.000 TL karşılığı yapılacak olan binadan 1 daire karşılığı yeri taahhüt eder. Müteahhitle yapılacak sözleşmeden sonra çıkılacak binadan arsa kaşılığı %45 verilecek ve bu alınacak dairelerden 1 ini A 'ya vermeyi taahhüt ederiz.

şeklindedir.

B, mütehhitle anlaşamamış ve arsa üzerine ev yaptıramamıştır. A dan aldığı 90.000 TL'yi iade etmemiştir. Arsanın bir kısmınıda A ya vermemişlerdir. HATTA belli bir süre sonra; B A'ya sözleşmede annesinin imzasını kendisi attığını, annesinin okuma yazması olmadığını söylemiştir. Yani sözleşmedeki B'nin annesinin imzası oğlu B tarafından atılmıştır.

Sonuca gelirsek şimdi müvekkil elinde bir adet 90.000 TLlik çek, bir de yukarıda yazdığım taahhüt bulunmaktadır. Müvekkil lehine olarak inançlı işleme dayanılarak tapu iptal ve tescil işlemi açılabilir mi? B'nin hiçbir malvarlığı olmadığı için alacak davası müvekkil lehine bir sonuç doğurmayacaktır.

Düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim... Saygılar.

İnançlı işlemden söz edebilmek için, tüm tarafların imzasını taşıyan, devrin teminat amaçlı olduğuna ve en geç akit tamamlandığında devrin yapılacağına dair bir sözleşme olmalı, oysaki sizin olayda, tapu sahibinin (B) imzasının bulunmadığını söylüyorsunuz, bu durumda tapu sahibi, sözleşmenin tarafı değil sonucuna varıyorum. Hukuk mantığım, sözleşmenin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olduğunu, ancak adi yazılı şekilde olduğu için geçersiz olduğu, sizin ancak B'nin oğluna karşı sebepsiz iktisap hükümlerine dayanarak verdiğinizi geri isteyebileceğinizi söylüyor. Ama B.nin oğlu üzerinde bir şey yok, alacak davası açmak anlamsız diyorsanız o zaman B ile oğlu arasındaki akrabalık ilişkisini, B nin bu durumu bildiğini, kötü niyetli olduğunu savlayıp hiç olmazsa terditli dava (tapu iptali olmazsa tazminat) açmanız uygun olur düşüncesindeyim.Saygılar

Cevabınız için teşekkürler.. Yalnız; Tapu sahibi B'nin annesidir. Yazdığım sözleşmede sadece, B ve B'nin annesinin imzası var. Müvekkil A nın imzası bulunmamakta. aslında bir nevi taahhüt olmuş. Ancak olayda da anlattığım gibi; B, okuma yazma bilmeyen annesinin adına imzalamış ve bundan müvekkilin haberi daha sonra olmuş.

Sn.Olcar. B.nin annesi okuma ve yazma bilmiyorsa ve imza ona ait değilse, sözleşmede, sadece B.nin imzası var demektir. Tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklının imzasının olması gerekmez. Fakat burada sorun, B,nin annesinin, inançlı işleme taraf olmaması, o nedenle, sözleşmede taraf olmayan B.nin annesi ile müvekklinizin B.ye yaptığı ödemeyi ve B.nin tahaddüdünü nsaıl ilişkilendireceksiniz.O nedenle terditli dava açmanızı öneriyorum. Saygılar

sayın olcar .......
Hukuk davalarda elinizi güçlendirmeniz açısından b ve b nin annesi hakkında suç duyurusunda bulunmanızda sanırım yararlı olacaktır.saygılarımla

Çekle kambiyo takibi yapıp taşınmaz üzerine ihtiyati haciz koydursanız daha hızlı olmaz mı?

Olmaz çünkü arsa B'nin annesi üzerine tescil edilmiş çeki B keşide etmiş, pardon.

Sayın Tunker; suç duyurusunda bulunmak benimde aklımda fakat hala beni düşündüren şey; B'nin annesinin hukuk davasının her aşamasında okuma yazma bilmediğini beyan edip işin içinden sıyrılması. sonuçta arsa onun üzerine olduğu için B'ye yönelmem pek bir anlam kazanmayacak çünkü B'den tahsil kabiliyeti bulunmamakta. Tedbir talepli alacak davası aklıma daha yatkın geliyor fakat hala karar veremedim..