Aile Konutu Şerhi

Müvekkilim Mahkeme Kararı ile müvekkilimin eşine ait olan daireye aile konutu şerhi koymuştur. Bilahare müvekkilim vefat etmiştir. Müvekkilimin eşi ise kısıtlılığı nedeniyle vesayet altına alınmıştır. Vasi olarak da müvekkilimin büyük kızı seçilmiştir.
Devamla vasi müvekkilimin kızı olan kardeşine karşı ecrimisil istenerek dava açmıştır. Anılan Gayrimenkul üzerinde aile konutu şerhi terkin edilmemiştir. Devam etmektedir. Aile konutu şerhi müvekkilimin de kızını korur mu? Bu halde biz haklı sebeple gayrimenkulu kullandığımızı iddia edebilir miyiz

Aile konutu şerhi,aileyi koruyan,özellikle eşlerin birbirlerine karşı hileli işlemlerine yönelen koruyucu düzenlemedir. Anne ve babalarından kalma aile konutu şerhinin mirasçılardan biriin kurduğu fiili üstünlüğü devam ettirmesine olanak tanıyacak şekilde genişletilmesi düşünülemez.

Aile konutu şerhi evlilik süresince etkilidir.Şerh isteyen ve malik olmayan eşin yararlanabileceği bir haktır.

Mirasçılarına geçecek bir hak değildir.

Ancak,evliliğin ölümle sona ermesinden sonra mal rejimi tasfiyesi sırasında ,sağ kalan eşin katılma alacağına mansup edilmek yetmez ise bedel eklenmek sureti ile intifa veya oturma hakkı üzere talepte bulunabileceği gibi,haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir.

Bu durumda yine aile konutu düzenlemesi sağ kalan eş yararınadır.

Sizin olayınızda sağ kalan eş zaten malik durumdadır.

Vasi ve davalı aynı zamanda mirasçıdır.

Bu durumda bir yandan ihtara kadar geçen süre için haklı sebep tartışmalısının yapılması,bir yandan da mirasçı sıfatı ile mal rejimi tasfiyesi için dava açılması düşünülebilir.

İlginç bir konu.

Devam edelim...

Alıntı: 2. Aile konutu ve ev eşyası TMK MADDE 240.- Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır. Sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir

Tartışmaya devam etmek isteyenlere ipucu...Olaya vasinin görevleri bakımından da bakılmalı ve kısıtlının mallarına ilişkin bazı yönetim kararlarının, vesayet makamının denetimine tabi olduğu hatırda tutulmaldır.

Alıntı: Yazan Av. Cem Arıcıgil Müvekkilim Mahkeme Kararı ile müvekkilimin eşine ait olan daireye aile konutu şerhi koymuştur. Bilahare müvekkilim vefat etmiştir. Müvekkilimin eşi ise kısıtlılığı nedeniyle vesayet altına alınmıştır. Vasi olarak da müvekkilimin büyük kızı seçilmiştir. Devamla vasi müvekkilimin kızı olan kardeşine karşı ecrimisil istenerek dava açmıştır. Anılan Gayrimenkul üzerinde aile konutu şerhi terkin edilmemiştir. Devam etmektedir. Aile konutu şerhi müvekkilimin de kızını korur mu? Bu halde biz haklı sebeple gayrimenkulu kullandığımızı iddia edebilir miyiz

Bu konuda şu noktalar da önemlidir kanaatindeyim:

1. "Ecrimisil talep edilen kardeş Vesayet öncesi dönemde de söz konusu aile konutunu anne ve babası ile birlikte ve onların rızasıyla kullanıyor muydu?" sorusuna verilecek cevap, önemlidir.

Alıntı: Yazan Türk Medeni Kanunu 455. Madde II. Serbest mallar Vesayet altındaki kişi, kendi tasarrufuna bırakılmış olan mallar ile vasinin izniyle çalışarak kazandığı malları serbestçe yönetir ve kullanır.

2. Vasi ile kayyım'ın görev ve yetkileri karşılaştırılmalıdır.

verdiğiniz cevaplar çok yardımcı oldu üstadlarıma saygılarımı sunuyorum bizim gibi genç meslektaşlara yol gösterdiğiniz için teşekkür ederim

Bu gayrimenkulu vefat eden babasının rızası ile kullanıyordu

Aile konutu şerhi sırf işgüzarlık olsun diye getirilen ne olduğu belli olmayan bişey. Kanaatimce evlilik birliği ölümle sona erdiğinden şerhte kendiliğinden hükümsüz hale gelir.Tapuda yazılı kalması hiçbir hukuki netice doğurmaz.
ecrimisil istemekte haklılar,müdahalenin meni konusunda da haklılar,davayı kaybedersiniz.