Yüklenicinin işi bitirmesi sebebi ile işçini sözleşmesinin feshi

Merhaba sayın meslektaşlarım,

Müvekkil şirket yüklenici sıfatıyla okul yapımını üstleniyor ve okul yapımı için güvenlik görevlisi işe alıyor.

Güvenlik görevlisi çocuğunun engelli olması sebebiyle engelli aylığı aldığını bu sebeple sigortasının yapılmamasını talep ediyor, müvekkil şirkette kabul ediyor. Daha sonra okul yapımı tamamlanınca güvenlik görevlisinin işine son veriliyor.
işçi müvekkil şirkete dava açıyor "sigortasız olarak çalıştırıldım, sözleşmem haksız feshedildi ve .... kadar kıdem, ihbar vs. alacağım var."diye.

Bu durumda sizce işçinin engelli aylığı alabilmek amacıyla sigortasının yapılmasını istemeyerek haksız kazanç sağlamak suretiyle kamu kurum ve kuruluşunu dolandırdığına sizce cevap dilekçemde değinmeli miyim ? Çünkü buna imkan sağlaya müvekkil şirketin de sorumluluğu söz konusu :/

Yüklenicinin yapım aşamasını tamamlaması suretiyle işçinin işine son vermesi fesih açısından nasıl değerlendirilir sizce?

Değerli yorumlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.

Doğrusu işveren vekili olmak çok zor. Öncelikle sizin de bildiğiniz üzere sosyal sigorta konuları tarafların iradesine bağlı değildir. İşçi olarak çalışan kişinin sigorta bildirimini yapmak gerekli bildirgeleri vermek tamamen işverenin sorumluluğudur. Anladığım kadarıyla bu konuda açılmış bir dava da yoktur.

İşçilik alacaklarına gelecek olursak, işin süreli olduğunu, sürenin dolması sebebiyle iş akdinin sona erdiğini ispat külfeti sizdedir.İşin 1 yıldan uzun sürmüş olması halinde İş Kanunu 8/2 gereğince sözleşmenin yazılı yapılması zorunluluğu var. Bu durumda yazılı sözleşmeniz yoksa durum kritik. Ayrıca işçinin aslında güvenlik görevlisi değil bekçi olduğunu düşünüyorum. Çünkü güvenlik görevlisi özel yasa ile belirli eğitimleri almayı gerektiren bir meslek. İşçinin bekçi, iş yerinin inşaat alanı olması sebebiyle gece çalışması olduğunu ve bu durumda fazla çalışma alacağının yüksek olacağını tahmin ediyorum.

Sonuç olarak, cevap dilekçenizde işçinin kendisinin sigorta istemediğini ve nedenini belirtmenizde bir sakınca yoksa da "kamu kurumunu dolandırmak" tabirini kullanmamanızı tavsiye ederim. Sonra hem işçi hem müvekkiliniz hakkında suç duyurusunda bulunulması söz konusu olabilir. İşçilik alacaklarına yönelik olarak da davanın sözleşmenin süreli yapıldığını savunmanız ve delillerinizi sunmanız elbette gerekli. Fakat davanın tamamının reddini beklemeyin.

Saygılarımla.

Alıntı: Yazan Av. Ayşegül Okçu Doğrusu işveren vekili olmak çok zor. Öncelikle sizin de bildiğiniz üzere sosyal sigorta konuları tarafların iradesine bağlı değildir. İşçi olarak çalışan kişinin sigorta bildirimini yapmak gerekli bildirgeleri vermek tamamen işverenin sorumluluğudur. Anladığım kadarıyla bu konuda açılmış bir dava da yoktur. İşçilik alacaklarına gelecek olursak, işin süreli olduğunu, sürenin dolması sebebiyle iş akdinin sona erdiğini ispat külfeti sizdedir.İşin 1 yıldan uzun sürmüş olması halinde İş Kanunu 8/2 gereğince sözleşmenin yazılı yapılması zorunluluğu var. Bu durumda yazılı sözleşmeniz yoksa durum kritik. Ayrıca işçinin aslında güvenlik görevlisi değil bekçi olduğunu düşünüyorum. Çünkü güvenlik görevlisi özel yasa ile belirli eğitimleri almayı gerektiren bir meslek. İşçinin bekçi, iş yerinin inşaat alanı olması sebebiyle gece çalışması olduğunu ve bu durumda fazla çalışma alacağının yüksek olacağını tahmin ediyorum. Sonuç olarak, cevap dilekçenizde işçinin kendisinin sigorta istemediğini ve nedenini belirtmenizde bir sakınca yoksa da "kamu kurumunu dolandırmak" tabirini kullanmamanızı tavsiye ederim. Sonra hem işçi hem müvekkiliniz hakkında suç duyurusunda bulunulması söz konusu olabilir. İşçilik alacaklarına yönelik olarak da davanın sözleşmenin süreli yapıldığını savunmanız ve delillerinizi sunmanız elbette gerekli. Fakat davanın tamamının reddini beklemeyin. Saygılarımla.

Öncelikle isabetli düşünceleriniz ve değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.

Maalesef bekçinin çalışma süresi 1 yıldan fazla ve yazılı bir sözleşme yapılmamış. Bekçinin işe alınması inşaatın yapımına başlanmasına denk geliyor ve inşaatın tamamlanması ile işine son veriliyor. Elimizde inşaatın idareye teslim tutanağı mevcut. Bu tutanak işin süreli bir iş olduğu dolayısıyla bekçinin sözleşmesinin de süreli olduğu doğrultusunda değerlendirilebilir mi acaba?

Şahsen ben işveren vekili olduğumda tüm savunmalarımı yapıyorum. Yargıtay kararlarının aksi yönde olduğunu bilsem bile idare ile yapılan sözleşmeleri, işin süreli olduğunu, sözleşmenin feshedilmediğini, aksine işin süresinin dolması sebebiyle sona erdiğini, vs. Sözleşmelerin yanında şahit de dinletiyorum. Hem iş sözleşmesinin ne şekilde olduğuna hem de çalışma koşullarına ilişkin olarak. Çünkü tecrübeme göre yargılama dediğimiz süreç her zaman yasa ve içtihatlarla ilerlemiyor.

Sonuç olarak belki davayı tamamen kazanamıyorum ama tazminat ve fazla çalışma ücretleri düşüyor. Ben de elimden geleni yapmış olmanın huzurunu yaşıyorum.

Umarım faydalı olmuştur.

Alıntı: Yazan Av. Ayşegül Okçu Şahsen ben işveren vekili olduğumda tüm savunmalarımı yapıyorum. Yargıtay kararlarının aksi yönde olduğunu bilsem bile idare ile yapılan sözleşmeleri, işin süreli olduğunu, sözleşmenin feshedilmediğini, aksine işin süresinin dolması sebebiyle sona erdiğini, vs. Sözleşmelerin yanında şahit de dinletiyorum. Hem iş sözleşmesinin ne şekilde olduğuna hem de çalışma koşullarına ilişkin olarak. Çünkü tecrübeme göre yargılama dediğimiz süreç her zaman yasa ve içtihatlarla ilerlemiyor. Sonuç olarak belki davayı tamamen kazanamıyorum ama tazminat ve fazla çalışma ücretleri düşüyor. Ben de elimden geleni yapmış olmanın huzurunu yaşıyorum. Umarım faydalı olmuştur.

Çok faydalı oldu tekrar çok teşekkür ediyorum. İyi Çalışmalar.

Alıntı: Bu durumda sizce işçinin engelli aylığı alabilmek amacıyla sigortasının yapılmasını istemeyerek haksız kazanç sağlamak suretiyle kamu kurum ve kuruluşunu dolandırdığına sizce cevap dilekçemde değinmeli miyim ?

Bana göre değinmemelisiniz. Zira işverenin hukuka uygun olmayan bir uygulamaya cevaz verdiğinizi ikrar etmiş olmakla birlikte, bu savunmanın size kazandıracağı bir şey de yoktur. Gerçek durum bu olsa dahi işçinin işçilik alacakları açısından bu savunmanın size hiçbir getirisi olmayacaktır. İşçinin sosyal güvence ile çalışıp çalışmaması ayrı bir konu, işçilik alacağına hak kazanıp kazanmadığı ayrı bir konudur.

Merhabalar tekrar,

Daha önce yardım talebinde bulunduğum bu dosya için yeniden değerli yardım ve yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.

Aynı dosya kapsamında, davacı taraf müvekkil şirket aleyhine hizmet tespiti davası açarak sigorta başlangıç tarihinin tespitini talep etmiştir. Ancak daha önce de belirttiğim gibi müvekkil şirketi haklı göstermemekle birlikte, işçinin muvazaası söz konusu sonuçta engelli çocuğu sebebiyle aldığı engelli aylığı kesilmesin diyerek sigortalı görünmek istememiştir. Peki kendi muvazaasına dayanarak hak talep etmesi hakkın kötüye kullanılması olmuyor mu? Bu durumunda müvekkil şirketi en az zararla kurtarabilecek nasıl bir savunma yapabilirim?

Yardımcı olursanız çok sevinirim.

İyi Çalışmalar.