Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Saklı Pay Hakkından Feragat Mümkün müdür?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-09-2016, 09:48   #1
Av. Kadir

 
Varsayılan Saklı Pay Hakkından Feragat Mümkün müdür?

Arkadaşlar, bir müvekkil kızına dairelerinin içinden sadece birini bırakmak istiyor, zaten 2 tane mirasçısı var sadece. Başka yok. İleride de saklı pay nedeniyle tenkis davası açılmasın diye bir sözleşme yapılabilir mi? Yani saklı paydan feragat edilebilir mi? Direkt bakıldığında bir engel yok gibi ama çok uzun süreli bir dava açmama yükümlülüğü getirdiğinden geçerli olmayabilirmiş gibi geliyor böylesi bir sözleşme.

Ya da mirastan "kısmen" feragat mümkün müdür?

Bir engel var mıdır?
Old 29-09-2016, 10:36   #2
Stj.Av.MustafaVarolGüner

 
Varsayılan

Merhabalar sayın meslektaşım. TMK madde 528 sorunuzun cevabını veriyor.

II. Mirastan feragat sözleşmesi

1. Kapsamı
Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir.

Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder.

Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur.
Old 29-09-2016, 10:56   #3
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Konu,çok uzun süreli dava açmama yükümlülüğü degildir. Resmi şekilde yapilarak,belli bir maldaki miras hakkından feragat mümkündür,murisin katilımıyla. Kolay gelsin.
Old 04-10-2016, 15:19   #4
volkanmeral

 
Varsayılan

şekil şartı olan resmî vasiyetname şeklinde düzenlenen ivazlı mirstan feragat sözleşmesi ile müvekkilinizin kızı ve sltsoyu mirastan feragat etmiş olur. Kzına düşen saklı pay mirasçınızın tasarruf edebilir kısmı haline gelir. Yani kızı ve altsoyu tenkis davası açamaz ama sözleşmeye ilişkin aldatma hile vs hallerine dikkat etmek lazım
Old 05-10-2016, 16:08   #5
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2007 / 15407
Karar: 2009 / 507
Karar Tarihi: 22.01.2009

ÖZET: Mirastan feragat sözleşmesinin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur. Miras haklarından feragat ancak resmi şekilde yapılacak bir sözleşme ile sonuç doğurur. Miras bırakan ile davacı arasında miras bırakanın sağlığında adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşme mirastan feragat niteliğinde değildir. Vasiyetnameler de kayıtsız şartsız tenkise tabidir. Davacının miras bırakanın sağlığında ondan aldığı karşılıksız kazandırmalar tenkise tabi oldukları takdirde saklı paydan indirilebilir. Söz konusu belgenin koşullarının varlığı halinde tenkis hesabında dikkate alınması gerekecektir. Mahkemece tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılıp davalılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan kazandırmanın tasarruf edilebilir kısmı aşıp aşmadığı ve davacının saklı payına el atıp atmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.(4721 S. K. m. 505, 545)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.

2- Mirasbırakan 24.04.2002 tarihinde vefat etmiş, geriye mirasçı olarak ilk eşinden olma davacı oğlu ile ikinci eş ve bundan olma üç çocuğunu bırakmıştır. Dava mirasbırakanın ikinci eş ve bundan olma iki çocuğuna 26.03.1992 tarihli muayyen mal vasiyeti ile yaptığı kazandırmanın iptal ve tenkisi isteğine ilişkindir.

Davalılar, davacının mirasbırakan ile yaptığı sözleşme nedeniyle, mirastan pay alamayacağının ileri sürmüşlerdir. Mirastan feragat sözleşmesinin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur. (TMK. md. 545) Miras haklarından feragat ancak resmi şekilde yapılacak bir sözleşme ile sonuç doğurur. Mirasbırakan ile davacı arasında mirasbırakanın sağlığında 28.10.1995 tarihinde adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşme mirastan feragat niteliğinde değildir. Vasiyetnameler de kayıtsız şartsız tenkise tabidir. Davacının mirasbırakanın sağlığında ondan aldığı karşılıksız kazandırmalar tenkise tabi oldukları takdirde saklı paydan indirilebilir.

O halde sözü edilen belgenin koşullarının varlığı halinde tenkis hesabında dikkate alınması gerekecektir. Mahkemece tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılıp davalılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan kazandırmanın tasarruf edilebilir kısmı aşıp aşmadığı ve davacının saklı payına el atıp atmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 05-10-2016, 16:11   #6
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2009 / 3686
Karar: 2009 / 7314
Karar Tarihi: 23.06.2009

ÖZET: Miras bırakanın tüm mirasçılarının da katılımı ile noterlikte düzenlenen sözleşme ile K. dışındaki davalılar miras haklarından feragat etmişlerdir. Anılan bu mirastan feragat sözleşmesi resmi olarak yapıldığı için geçerli olup bunların mirastan kaynaklanan haklarının davacı durumunda bulunan mirasçıya geçeceği sabittir. Bu durumda davanın kabulü gerekir.(4721 S. K. m. 528) (YİBK. 11.02.1959 T. 1958/16 E. 1959/14 K.)

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı miras bırakan babası S.M.'in sağlığında çocukları ile birlikte Noterde miras hakkından feragat sözleşmesi düzenlediklerini, bu sözleşmeye göre mirasçıların babaları S.'in maliki bulunduğu 6 parça taşınmazdaki hak ve hisselerinden kendisi lehine ivazsız olarak feragat ettiklerini, sözleşmenin açılıp okunduğunun mahkeme kararı ile tespit edildiğini, ancak daha sonra kendisine kızan murisin mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak sözleşme konusu taşınmazlardan 988 parseldeki payı ile 492 ve 470 parsel sayılı taşınmazlarını davalı kızı A.'nin akrabası olan davalı K.'e satış göstererek devrettiğini ileri sürüp tapu kayıtlarının iptali ile miras hakkından feragat sözleşmesi uyarınca adına tescilini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davalı K.'e yapılan devir işleminin danışıklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının kabulüne, mirastan feragat sözleşmesine dayalı tapu iptal-tescil davasının reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı ve davalılar vekilleri tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.06.2009 Salı günü saat 9.25'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi S.A.'ın rapora okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, muris muvazaası ve mirastan feragat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Mahkemece, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davanın kabulüne, mirastan feragat sözleşmesine dayalı davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; miras bırakanın davalılardan K.'e yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu mahkemece saptanmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. O halde, davalıların tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.

Davacının temyiz itirazlarına gelince; miras bırakan S.'in tüm mirasçılarının da katılımı ile Malkara Noterliğinin 09.02.1989 tarihinde düzenlenen sözleşme ile K. dışındaki davalılar miras haklarından feragat etmişlerdir. Anılan bu mirastan feragat sözleşmesi resmi olarak yapıldığı için 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı İnançları Birleştirme Kararı gereğince geçerli olup bunların mirastan kaynaklanan haklarının Türk Medeni Kanununun 528 ve devam eden hükümleri gereğince davacı durumunda bulunan mirasçı M.'a geçeceği sabittir. Öyleyse yapılan sözleşmenin feragat edenin mirasçılarını bağlamayacağı söylenemez.

Öte yandan, miras bırakanın yapmış olduğu muvazaalı işlemin yok hükmünde olacağı ve baştan itibaren geçersiz bulunduğu gözetildiğinde mirastan feragat sözleşmesine hukuki netice bağlanması gerekeceği tartışmasızdır.

O halde, davanın taşınmazların tümü itibariyle kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının miras payı oranında iptal ve tesciline karar verilmiş olması doğru değildir.

Sonuç: Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Miras hakkından feragat Av.Asil Orhunöz Meslektaşların Soruları 2 25-07-2010 20:29
acil ivazlı mirastan feragat sözleşmesinden dönmek mümkün müdür? pepir Meslektaşların Soruları 0 18-09-2008 11:14
Davadan Feragat (HUMK.m.91 vd.) Taraf Teşkili Sağlanmadan Mümkün müdür? Av.Turhan Demiroğlu Meslektaşların Soruları 13 02-06-2008 17:49
önalım hakkından feragat hülya korkmaz Hukuk Soruları Arşivi 5 16-02-2007 11:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03433108 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.