Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

terekenin tespiti

Yanıt
Old 28-08-2007, 11:55   #1
advocate_demos

 
Varsayılan terekenin tespiti

Müvekkilimin ölen babasından kalan menkul-gayrimenkulleri diğer kardeşlerin müvekkilime hakkaniyetle vermeyeceğini düşünen müvekkil benden tüm kalan mirası tespit etmemi istiyor.Değişik illerde olan malvarlığını nasıl tespit ederim? bunun için neler yapmam gerekir?

Saygılar ve teşekkürler
Old 28-08-2007, 13:24   #2
cesur_yürek

 
Varsayılan

Veraset ilamını aldınız mı ? Ayrıca MK 589. md göre terekenin tespiti davası açılabilir diye düşünüyorum.
Old 28-08-2007, 14:23   #3
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/6691

K. 2002/7367

T. 3.6.2002

• EKSİK HASIMLA KARAR VERİLMESİ ( Yasaya Aykırılığı - Tüm Mirasçıların Davaya Dahil Edilmesi Gereği )

• TEREKE İLE İLGİLİ DAVALAR ( Müteveffanın İkametgahı Mahkemesinin Yetkisi - Buradaki Yetkinin Kesin Olması )

• YETKİLİ MAHKEME ( Tereke İle İlgili Davalar - Müteveffanın İkametgahı Mahkemesi )

1086/m.11/1, 73


ÖZET : 1-Tüm mirasçılar davaya dahil edilmeden eksik hasımla karar verilmesi yasaya aykırıdır.
2-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun madde 11/1'e göre müteveffanın ikametgahı mahkemesi yetkili olup buradaki yetki kesin yetkidir, hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekir.</B>-
DAVA : Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Tüm mirasçılar davaya dahil edilmeden eksik hasımla karar verilmesi yasaya aykırıdır.
2-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun madde 11/1'e göre müteveffanın ikametgahı mahkemesi yetkili olup buradaki yetki kesin yetkidir, hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Muris'in Maçka nüfusuna kayıtlı olduğu ve ikametgahın Trabzon'a nakledildiğine ilişkin bir iddia ve delil de bulunmadığı halde murisin ikametgahının neresi olduğu araştırılmadan işin esası hakkında karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın ( 1 )nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/12663

K. 2002/13059

T. 25.11.2002

• TEREKE MALLARININ KORUNMASI ( Miras Bırakanın Yerleşim Yeri Sulh Hakiminin İstem Üzerine veya Kendiliğinden Hak Sahiplerine Geçmesini Sağlamak Üzere Gerekli Olan Bütün Önlemeleri Alacağı )

• MİRAS BIRAKANIN YERLEŞİM YERİ SULH HAKİMİ ( İstem Üzerine veya Kendiliğinden Tereke Mallarının Korunması ve Hak Sahiplerine Geçmesini Sağlamak Üzere Gerekli Olan Bütün Önlemeleri Alacağı )

• KORUMA TEDBİRLERİ ( Miras Bırakanın Yerleşim Yerinden Başka Bir Yerde Ölmesi Halinde O Yerin Sulh Hakiminin Ölümü Yerleşim Yeri Sulh Hakimine Gecikmeksizin Bildireceği - Miras Bırakanın Ölüm Yerinde Bulunan Mallarının Korunması İçin Gerekli Tedbirleri Alacağı )

4721/m.531


ÖZET : Miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakiminin istem üzerine veya kendiliğinden tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemeleri alır. Gerekli giderlerin ileride terekeden alınmak üzere başvuran kişiden, önlem alınmasına hakimin kendiliğinden karar verdiği hallerde devlet tarafından karşılanır. Miras bırakanın yerleşim yerinden başka bir yerde ölmesi halinde ise, o yerin Sulh Hakiminin, ölümü yerleşim yeri Sulh Hakimine gecikmeksizin bildirir ve miras bırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli tedbirleri alır.
DAVA : Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin 9.7.2002 gün ve 8363 - 9179 sayılı ilamıyla dilekçenin reddine karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı hazinenin terekenin tesbitini istemede hukuki yararı mevcuttur.
Miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakiminin istem üzerine veya kendiliğinden tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemeleri alır. Gerekli giderlerin ileride terekeden alınmak üzere başvuran kişiden, önlem alınmasına hakimin kendiliğinden karar verdiği hallerde devlet tarafından karşılanır. Miras bırakanın yerleşim yerinden başka bir yerde ölmesi halinde ise, o yerin Sulh Hakiminin, ölümü yerleşim yeri Sulh Hakimine gecikmeksizin bildirir ve miras bırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli tedbirleri alır. Bu tedbirlerin terekede bulunan mal ve hakların yazımı, mühürlenmesi, resen yönetilmesi, vasiyetnamenin açılması gibi işlemlerdir.
Önlem ( tedbir ) alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmemesi sonucunu da doğurur. Her ne kadar Medeni Kanunun 531. maddesi ile ilgili kararların kesin olduğu Dairemizce açıklanmış ise de ( 2. H.D. 17.2.1999 gün ve 13769/1173, 6.6.2002 gün 6574/7631 sayılı kararları ) bu kararlar tedbirlerin alınmasına ilişkin olup, yetki veya başka bir sebeple reddini içermemektedir. Bu itibarla da kesin olduğu kabul edilemez.
Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece gerekli önlemlerin alınması gerekirken isteğin reddedilmesi isabetsizdir.
İşin temyiz incelemesi sırasında bu yönün gözden kaçtığı görülmekle; hazinenin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesine gelince de; yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 440 - 442 maddeleri uyarınca davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ve dairemizin redde ilişkin kararının kaldırılmasına, işin esasının ise yazılı gerekçe ile BOZULMASINA, 25.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/5823

K. 2001/7150

T. 7.5.2001

• TEREKE TASFİYESİ ( Yetkili ve Görevli Mahkeme)

• YETKİLİ MAHKEME ( Terekenin Resmi Tasfiyesi)

• MURİSİN SON İKAMETGAHI MAHKEMESİ ( Kesin Yetki-Resmi Tasfiye)

• İKAMETGAH KARİNESİ ( Nüfus Kayıtları)

1086/m.11

1587/m.4

ÖZET : Resmi tasfiye yetki ve görevi miras bırakanın son ikametgahı Sulh Hakimine aittir. Nüfus Kanununun 4. maddesinde yer alan kural gereğince bu, kayıtlar ikametgaha karinedir. Bu konudaki yetki kesin yetki olup yargılamanın her safhasında kendiliğinden nazara alınır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Resmi tasfiye yetki ve görevi miras bırakanın son ikametgahı Sulh Hakimine aittir ( MY. md. 518, 574, HUMY. md. 11, Türk Medeni Kanunun vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına dair tüzük md. 50, Yargıtay 2. H.D.nin 23.6.1994 tarihli 6064-6425 sayılı kararı). Miras bırakan Şarkikaraağaç ilçesi nüfusuna kayıtlıdır. Nüfus Kanunun 4. maddesinde yer alan kural gereğince bu kayıtlar ikametgaha karinedir. Murisin ikametgahını Ankara'ya naklettiği de kanıtlanmamıştır. Bu konudaki yetki kesin yetki olup yargılamanın her safhasında kendiliğinden nazara alınır. Dava dilekçesinin yetki yönünden reddi gerekirken davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA) bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olrnadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 7.5.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/4780

K. 2003/5851

T. 22.4.2003

• TEREKENİN İHTİYATİ TEDBİR NİTELİĞİNDE DEFTERİNİN TUTULMASI ( İstemin Herhangi Bir Süreye Tabi Olmadığı )

• MİRASI KORUMA ÖNLEMLERİ ( Terekenin İhtiyati Tedbir Niteliğinde Defterinin Tutulması - İstemin Herhangi Bir Süreye Tabi Olmadığı )

• ZAMANAŞAMI ( Terekenin İhtiyati Tedbir Niteliğinde Defterinin Tutulması - İstemin Herhangi Bir Süreye Tabi Olmadığı )

4721/m.590, 619

743/m.532, 559


ÖZET :Mirası koruma önlemleri çerçevesinde miras defterinin tutulmasına itiraz, mirasın tutulan deftere göre reddinde olduğunun aksine zamanaşımına tabi değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İstem, Türk Kanunu Medenisinin 559. maddesine ( 4721 S. TMK. 619 ) dayalı mirasın tutulan deftere dayalı reddine ilişkin olmayıp Türk Kanunu Medenisinin 532/3. maddesine ( 4721 S. TMK. 590 ) dayalı, terekenin ihtiyati tedbir niteliğinde defterinin tutulmasına ilişkindir. Bu istem herhangi bir süreye tabi değildir. Mahkemece işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken talebin yazılı gerekçelerle reddi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, 22.04.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/5701

K. 2005/8247

T. 26.5.2005

• TEREKENİN MİRASÇILARA İNTİKALİ ( Mirasın Taksimine Kadar Mirasçılar Arasında Tereke Üzerinde Elbirliği Mülkiyetin Olması )

• İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET ( Birden Çok Mirasçı Bulunması Halinde Mirasın İntikaliyle Birlikte Miras Taksimine Mirasçıların Tereke Üzerinde İştirak Halinde Malik Olmaları )

• MİRAS ORTAKLIĞI ( Birden Çok Mirasçı Bulunması Halinde Mirasın Geçmesiyle Birlikte Paylaşmaya Kadar Mirasçılar Arasında Terekedeki Bütün Hak ve Borçları Kapsayan Ortaklığın Meydana Gelmesi )

• TEREKEYE TEMSİLCİ TAYİNİ ( Mirasçılardan Birinin İsteği Üzerine Sulh Hukuk Hakimi Miras Ortaklığına Paylaştırmaya Kadar Temsilci Atayabilmesi )

4721/m.640,488


ÖZET : Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar.Mirasçılardan birinin isteği üzerine miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi miras ortaklığına paylaştırmaya kadar temsilci atayabilir.Tereke temsilcisi özel kayyım niteliğinde olup, mal varlığının yönetimine özen göstermek zorundadır.
DAVA : Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar. Mirasçılardan birinin isteği üzerine miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi miras ortaklığına paylaştırmaya kadar temsilci atayabilir. Terekedeki mallar, alacak ve borçlar temsilci tarafından tutulan deftere göre yöneltiliri. Temsilci yönetimine verilen malların belgelere dayanan hesabını üç ayda bir mirasçılara ve bu hesabın bir örneğini de Sulh Hakimine verir. Şikayet halinde hesap bilirkişiye incelettirilerek, belirlenen duruma göre vasi hakkındaki hükümler uyarınca temsilci hakkında da işlem yapılır.
Tereke temsilcisi özel kayyım niteliğinde olup, mal varlığının yönetimine özen göstermek zorundadır. Vesayet makamının ( Sulh Mahkemesinin ) kararlarına karşı denetim makamına ( Asliye Mahkemesine ) itiraz edilebilir. Denetim makamı gerektiğinde duruşmada yaparak bu itirazı kesin karara bağlar. Mahkemece bu yönde işlem yapılmak üzere dosyanın geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Açıklanan sebeple dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/15828

K. 2005/1411

T. 7.2.2005

• TEREKENİN TEDBİR MAHİYETİNDEKİ TESBİT İSTEMİ ( Süreye Bağlı Olmadığı - Bir Aylık Sürenin Geçtiğinden Bahisle Ret Edilemeyeceği )

• TESBİT İSTEMİ ( Terekenin Tedbir Mahiyetinde - Süreye Bağlı Olmadığı/Her An İçin Tesbit İstenebileceği )

• SÜRE ( Terekenin Tedbir Mahiyetinde Tesbit İstemi - Süreye Bağlı Olmadığı/Bir Aylık Sürenin Geçtiğinden Bahisle Ret Edilemeyeceği )

4721/m.589


ÖZET : Terekenin tedbir mahiyetindeki tesbit istemi süreye bağlı değildir. Her an için tesbit istenebilir. Bu yön nazara alınmadan tesbit isteğinin de bir aylık sürenin geçtiğinden bahisle ret edilmesi doğru değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir.
2-Terekenin tedbir mahiyetindeki tesbit istemi süreye bağlı değildir. Her an için tesbit istenebilir. ( TMK.md.589 ) Bu yön nazara alınmadan tesbit isteğinin de bir aylık sürenin geçtiğinden bahisle ret edilmesi doğru değildir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın 2. bentte gösterilen sebeplerle tesbit talebinin reddi yönünden BOZULMASINA, hükmün diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 07.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
mirasın (terekenin) hükmen reddi mpsorhun Miras Hukuku Çalışma Grubu 8 22-08-2016 13:11
Medeni Kanun 612 uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinden istenecek olan tasfiye istemi hasımsız olarakmı yoksa hasımlı olarak açılması gerekiyor yer-sub Meslektaşların Soruları 6 21-06-2012 13:42
delil tespiti dilekçesi ile taraf tespiti istenebilir mi erdal7 Meslektaşların Soruları 12 03-03-2010 22:41
bir miras olayında terekenin hesaplanması mertt_onn Hukuk Soruları 2 29-04-2007 20:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06903195 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.