Araç kasko sigortası

1999 model mitsubishi carisma gdi hb ls aracımı .....sigorta'da full kasko yaptırdım. Sigortanın tüm primlerini ödedikten sonra 21.02.2006 tarihinde ciddi bir trafik kazası yaptım ve aracım pert oldu. Bundan sonra ......Sigorta'nın sigortacılık anlayışını tanımaya başladım. Kaza 21.02.2006 tarihinde sabah 07.00 sularında gerçekleşti ve .....sigortanın acil dost destek hattı isimli 0 212 444 19 36 numarasını yedi (7) kez aramama rağmen (arama kayıtları telefonumun ekstresinde mevcuttur. .....sigortanında konuşmaları kayıt altına aldığından orada kayıtlar mevcut aolacaktır.) Sanki sesim karşı tarafa hiç gitmiyormuş gibi telefonlar yüzüme kapatıldı. o kaza psikolojisinde ben bunları yaşadım. Daha sonra aracım pert olduğu için güya aracın piyasa değeri belirlenmiş ve tarafıma 12.000 ytl ödeme yapılacakmış. Aynı aracı piyasada bu bedelle bulmak mümkün olmamasının yanında bu araç 20.936 Ytl ye kasko yapılmıştır. Ben bu kadar yüksek kasko bedelini neden ödedim. Madem bu aracın değeri 12.000 ytl idi ben neden 12.000 ttl lik prim ödemedim. .....sigortanın adaletsizliğini ortaya koyabilmek için piyasa araştırması yaparak aracımın eş değerlerinin fiyatlarının 16-17.000 ytl arasında olduğunu gösteren internet ilanlarını kendilerine uygun bir dille bir dilekçeyle faxlamama rağmen ancak 500 ytl arttırım yapacaklarını bildirdiler. ......Sigorta üzerine düşen sorumluluğu bütün zorlamalarıma rağmen yerine getirmediği için tüketici mahkemesine başvurarak hakkımı aramaya çalışacağım. Yazdıklarıma inanmayanlar ve belgeleri isteyenler mailime ve telefonuma ulaşarak benden bilgi alabilirler. Aynı zamanda başına böyle bir olaya gelenlerden yardım ve destek bekliyorum. Sigorta şirketinin bu keyfi uygulamasını mantık açısındanda doğru bulmuyorum. Ancak internette takip edebildiğim kadar sigorta şirketlerinin uygulamalarının kabul etmek gibi bir mecburiyet var. Selamlar.
murat güler
mühendis
myguler@hotmail.com
532.4458879

Öncelikle hakkınız mahkeme nezdinde arayın , ayrıca İlgili şirketi Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü'ne şikayet edin.

Sayın, Bülent S. Akpunar yanıtınız için teşekkürler... Tüketici Mahkemesinden aldığım bilgiye göre, bu konu Ticaret Mahkemesinin kapsamındaymış. Kesinlikle olayı mahkemeye taşımaya ve sonuç almaya çalışacağım. İki avukatla görüşerek neler yapılacağı konusunda bilgi aldım. Sigorta poliçesindeki kasko bedeli aracın 20.936 ytl'dir. Ve bu bedeli ......Sigortadan alabilmek için elimden geleni yapacağım. Ayrıca .....Sigorta'yı Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü'ne şikayet edeceğim...
Teşekkürler...

Araçların kasko değerlerini Hazine Müsteşarlığı, rayiç fiyatı ise piyasalar belirliyor.Bu nedenle de aracın pert olması durumunda kaza tarihindeki aracın rayiç değerinin ödenmesi esas olduğundan sigortalıların da kafası karışıyor haklı olarak.O nedenle 20.000YTL lik kasko değeri değil, aracın pert olması halinde piyasa rayiç değeri olan mesela 17.000YTL ödeniyor ki bu değer kasko değerinden daha düşüktür. Rayiç değer üzerinden kasko yaptırılması halinde ise bu kez de karşınıza eksik sigorta iddiası çıkıyor. Velhasıl neredeyse bir paradoks haline geldi bu duru. Belki de yapılması gereken şey, aracım pert değil kardeşim bana tamir bedelini ödeyin demek olacak.

Aslında ortada bir tutarsızlık yok...
Kanunsuz ve sistemsiz bir ülkede yaşadığımızdan bunları yaşıyoruz...
Ortada bir sözleşme var, ancak sigorta şirketleri nasıl olurda ben bundan kıvırırım havasındalar. Açık olan birşey var. Evet tam hasar anında aracın piyasa değeri ödenir deniyor ancak, aracın piyasa değeri sigortacının poliçedeki değerini aşamaz. Bu demek ki ben senin aracın tam hasar yaptığında verebildiğim en düşük fiyatı veririm. Aracın çok değerlenirse poliçedeki değeri baz alırım. Hatırlıyalım, 4-5 yıl önce yatırım aracı olan otomobiller, sürekli değerlenirdi. Sigorta şirketleri bu koşullarda kendilerini korumaya aldılar. Şimdi tam tersi oldu ve bu ortamı kullanmaya çalışıyorlar. Burada esas alınacak olan değer, Yargıtay kararlarıylada desteklenmiştir. Aracın tam hasar yaptığı andaki kasko değeri olmalıdır. Gerçek budur. Bunun dışında hangi model yada marka olursa olsun, piyasada birçok aracın geniş bir yelpazede fiyat aralığı var. Burada ortaya çıkan yanılgı, kafaları karıştırıyor. Önce ciddi bir kasko bedel ve araç değer eşitliği sağlanmalı ki bu sorunlar oluşmasın. Aslında işi hukuksal olarak çözmeye mecbur olduğumuz için böyle konuşuyoruz. Bunun yanında sigorta denen şey insanın kendini güvende hissetmesidir. Ancak deveye sormuşlar, misali... Sistem sistem... İnanın sigorta şirketlerini denetleyenler vardır bizim ülkemizde... Saygılar...

Alıntı: Aracın tam hasar yaptığı andaki kasko değeri olmalıdır.

olmalıdırla istenen olmuyor malesef. Tazmin edilecek değer kasko değeri değil HASAR TARİHİNDEKİ RAYİÇ DEĞERDİR.
Türk Ticaret Kanunu Madde 1299 -

Tazmini lazımgelen sigorta bedeli, sigorta olunan menfaatin rizikonun gerçekleştiği zamandaki değerine göre tesbit olunur. Bu değer sigorta bedelini aşarsa sigorta olunan mal tamamen telef olduğu takdirde sigorta bedelinin ödenmesi lazımdır.

Sigorta bir zenginleşme aracı değildir.O nedenle hasar tarihindeki değer esas alınır. Geçmişte de enflasyon nedeniyle rayiç değerler kasko değerinden yüksek çıktığında da düşük olan kasko değeri üzerinden ödeme yapılmakta idi.Buradaki sorun Müsteşarlığın kasko değerlerini belirlemesinden kaynaklanıyor. Bu değeri de, araçtaki tüm parçaların toplamını alarak yapıyorlar.Bu nedenle de şu sıralarda kasko değeri, rayiç değerden yüksek çıkıyor.

Sizi çok iyi anlıyorum. Sanırım yazımı dikkatli okumadınız. Sigorta zenginleşme aracı değildir. Bunu sadece sigortalanan adına söyleyemeyiz. Oratada var olan bir sözleşme var ve gereklerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Sigortacıda zenginleşirken hak sahiplerinin menfaatlerine uygun davranmalıdır. Bir aracın piyasada, kulanımından tutun, bakımlı olmasına,kilometresine, hasarlı olma durumuna ve hatta sigara içilmiş olmasına kadar geniş bir piyasa rayiç bedeli var. Mesela ben aracımı 2005 hazira ayında 20.936 ytl'ye kasko yaptımışım şu an aynı aracın Mart 2006 kasko bedeli 15.773 ytl'dir. Yani görüldüğü gibi kasko bedeli sonuçta piyasa rayiciyle uygun hareket ediyor. Olması gerekende bu. Benim söylemek istediğim piyasa rayicini belirlerken yukarıda saydığım sebeplerden dolayı sorunlar çıkıyor. Ben sigorta şirketinden 2005 haziran ayının kasko bedelini zenginleşirim korkusuyla talep etmiyorum. Çünkü, aracımın o fiyatta olmadığını biliyorum. Eğer biz kasko bedelinin piyasayla aynı seviyede ilerlediğini düşünürsek, ki yukarıda verdiğim örnek buna uygundur. Ben .....Sigorta'dan eğer o aracı ben kazanın olduğu tarihte kasko yaptırsam ödeyeceğim kasko bedelini talep ediyorum. Ki bu konuda Yargıtay'ın kararlarıda mevcuttur. Bu kasko değerleri piyasayla ortak hareket etmekte ve en iyi değerlendirme olduğu yönündedir. Kasko şirketi bana en az piyasa rayicini ödemek için fiyat alırsa ben de bunun aksini ispat ederim. Nitekimde ispatlarımda vardır. Bu konuda bir boşluk var ve bu boşluk sadece sigorta şirketinin değerlendirilmesine bırakılamaz. Eğer sizin dediğiniz gibiyse pert olan aracımın özelliklerine sahip aynı aracı .....Sigorta'nın bana buyurun şuradan satın alın demesi gerekir. Ben kendilerine bana aynı aracı bulun 12.000 ytl'ye almaya hazırım dedim ve cevap yok. Bu da sigorta şirketinin haklılığını ortadan kaldırır ve bu işin iyiniyet sınırları dahilinde yapılmadığını gösterir. Eğer biz tüketiciysek hakkımızı aramak zorundayız. İlginize teşekkürler.

merhabalar
öncelikle sigorta şirketleri için dememiz gerekenler var. sigorta şirketleri ödeyeceği hasarları ne kadar geç (bir gün de olsa) öderlerse o derece kardadırlar. sebebi de bunlar parayı değerlendiriyor. ancak size tavsiyem siz kazanın meydana geldiği yer veya sigorta poliçesinin düzenlendiği yerdeki ticaret mahkemesinde alacak davası açın. eleştirilerinize katılmamak mümkün değildir.

.......Sigorta'ya Ticaret Mahkemesinde dava açtım. 26 Haziran 2006 tarihinde ilk duruşma yapılacak. Bu konuda birçok kişiden telefon aldım ve gelişmeleri yazmamı istediler. Bu maksatla bütün gelişmeleri buraya yazacağım. Aynı zamanda bilgisi olan varsa ve yardımcı olursa sevinirim. Kazanın olduğu 21 Şubat 2006 tarihinden 1 Ay sonra .......Sigorta'ya 16500 ytl nin tarafıma ödenmesi için protesto çektim. 12000 ytl ödeyeceklerini belirttiler. Ben hem bu süre ve mahkeme süresince hem maddi hem manevi zarardayım. .......Sigorta bu işin mahkemeyi kaybettiğinde sessizce bir kenarda kalacağını sanıyor ama mahkemeyi kazandıktan maddi ve manevi kaybım için tazminat davası açacağım bu konuda bilgisi olan varsa yardım bekliyorum. Tazminat davası açabilirmiyim? Ve bu olayı medyaya nasıl yansıta bilirim. Burada şahsi bir amacım yok, tek anlatmak istediğim ......Sigorta'nın SİGORTACILIĞI beceremediğini buraya ulaşabilen herkese anlatmak. Sevgiler. Haksızlıkları unutursak bilinçsizleşiriz.

Değerli arkadaşlar, benim başımdada sayın Murat GÜLER'e benzer bir olay mevcut. Benim aracım kaza yapmadı çalındı. Kasko bedeli 32,000.oo YTL ben aracı 25,000.oo YTL ye almıştım. Sigorta şirketinden tahmini bedel 20,000.oo YTL deniliyor. Benim 5,000.oo YTL zararım olacak bu işten. Bu durumda bendemi sigorta şirketine dava açayım. Görüşleriniz için şimdiden telekkürler.

Alıntı: Yazan myilmazin Değerli arkadaşlar, benim başımdada sayın Murat GÜLER'e benzer bir olay mevcut. Benim aracım kaza yapmadı çalındı. Kasko bedeli 32,000.oo YTL ben aracı 25,000.oo YTL ye almıştım. Sigorta şirketinden tahmini bedel 20,000.oo YTL deniliyor. Benim 5,000.oo YTL zararım olacak bu işten. Bu durumda bendemi sigorta şirketine dava açayım. Görüşleriniz için şimdiden telekkürler.

özü itibariyle sizin durumunuzun murat beyden bir farkı yok
bence siz de hakkınızı arayın

Kasko araç bedeli olarak 22.000,oo YTL ödedi..