Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Şok Edici Kararlar!

Yanıt
Old 15-05-2005, 16:55   #1
Emin GÜNEŞ

 
Önemli Şok Edici Kararlar!

Değerli meslektaşlarım,
Kuşkusuz bir çoğumuz yanlış mahkeme kararları ile karşılaşmışızdır. Bu kararlar önemli ölçüde Yargıtay tarafından düzeltilmiştir. Yargıtay yerel mahkemelerin binlerce kararını düzelterek herkese yol göstermiştir. Bazen Yargıtay’ın da yanlış kararları olabilir. Bunlar kimimize yanlış gelse de kimimize doğru gelebilir. Hatta bazı kararlarda muhalefet şerhleri olur. Zaman içerisinde Yargıtay içtihatlarından dönebilir. Bunların tümü son derece doğal şeyler. İşimize gelmese de doğruluğu tartışmalı olsa da Yargıtay’ımızın kararları kesinlikle Hukuka olan güvenimizi sarsmaz. Aksine bütün olarak bakıldığında perçinler.
Fakat son zamanlarda öyle Yargıtay kararları ile karşılaşıyoruz ki gerçekten ŞOK geçiriyoruz. Adeta küçük dilimizi yutuyoruz. Şok edici kararlardan neyi kastettiğimi şöyle açıklayabilirim. Öyle kararlar veriliyor ki bunun yanlışlığını bilmek için hukuk eğitimi görmeye bile gerek yok. Bir mübaşir ya da sıradan bir vatandaş bile bu kararın yanlış olduğunu anlayabilir. Öyle bir karar düşünün ki yüz hukukçudan yüzü de yanlış olduğunda müttefik. Bir tanesinin tereddüdü dahi yok. Bir örnek vermek gerekirse Yerel mahkeme “GÖREVSİZLİK” kararı veriyor. Yargıtay “görevsizlik kararı verilmediğinden” kararı BOZUYOR. Böyle bir hata nasıl düzelecek bu da merak konusu. Yerel mahkeme direnecek mi, uysa nasıl bir karar verecek? Hadi buna sehven diyelim gözden kaçtı diyelim. Netice itibari ile bir hak kaybı da söz konusu değil. Sonuçta esasa ilişkin bir hüküm değil. Gecikerek de olsa hakkına kavuşmak mümkündür.
Ancak ŞOK edici dediğim diğer bir kararda esasa ilişkin kesin hüküm veriliyor. Telafisi imkansız bir hak kaybı söz konusu. Şöyle ki, yerel mahkemede biz sadece kanun metnine dayanarak Davanın kanuna aykırılıktan reddini istedik. Başka hiçbir delil sunmadık. Mahkeme davacının davasını buna rağmen kabul etti. Bizim iddiamıza gerekçe de hiç yer vermeden bu kararı verdi. Biz kararı duruşmalı temyiz ettik. Ancak Yargıtay savunmamızı hiç dikkate almadan delillerin taktirinde hata olmadığından bahisle yerel mahkeme kararını ONADI. Başta kararı bana tebliğ eden yazı işleri Müdürü olmak üzere davacı da dahil baroda konudan haberdar olan herkes ŞOK oldu. Çünkü dosyada tartışılan delil yok. Keşif yok, bilirkişi incelemesi yok. Tanık dinleme yok. Herkes ilamın dosyamla alakasız matbu bir onama kararı olduğunu olsa olsa heyete farkına varmadan imzalatılmış olacağını söylüyor. Böyle bir şeye inanmak istemiyorum.
Biraz açmam gerekirse Müvekkilem Almanyada çalışan bir bayan. Kocası birikimini elinden almak için kendisine bir komplo kuruyor. Kendisine bir daire satacağını söyleyerek parasını alıyor. Tapusunu da veriyor. Kardeşi adliyede katip olan koca eniştesine bir bono imzalayarak veriyor. Enişte de bonoyu takibe koyarak aciz vesikası alarak müvekkileye satılan dairenin satışının iptaline karar alıyor ve adına tescil ettiriyor. İptal davası açılırken tüm tebliğatlar sahte yapılarak hüküm kesinleştiriliyor. Biz tebliğatların sahteliğini ispatlayarak kesinleşme şerhini kaldırdık ve kararı temyiz ettik. Yargıtay bizi haklı görerek önceden kesinleşmiş olan kararı bozdu. Ancak yerel mahkeme bozmaya uyar gibi görünerek önceki kararını tekrar aynen verdi. Oysa biz kararı bozdururken sırf usulsüz tebliğat nedeniyle değil verilen kararın açıkça kanuna aykırı olduğunu savunmuştuk. Şöyle ki müvekkileye komplo kuranlar bir yerde hata yapmışlardı. Müvekkilenin eşi aciz vesikası almak için adındaki tüm taşınmazları çıkartırken birini unutmuştu. Senedin 20 misli değerindeki bu arsa senedin takibe konulacağından bir gün önce anneye satılmıştı. Bu satış müvekkileye satılan daireden tam iki ay sonra yapılmıştı.
Biz savunmamızı 2004 sayılı yasanın 278. maddesine dayandırmıştık. Yasanın açık hükmüne göre aciz vesikası alan alacaklı, borçlunun en son ivazsız tasarrufundan başlayarak borca yetecek kadar tasarruflarını iptal ettirmelidir. Mahkeme borçlunun annesine yapmış olduğu en son satışı değil de ondan önce eşine yaptığı tasarrufu iptal etmiştir. Eş Almanya da çalışan gerçekten g.menkul alacak güçte. Eşe yapılan satışın ivazsız olduğu tartışmalı. Ancak eşe yapılandan sonra, anneye yapılan satışın ivazsız olduğu tartışmasız. Çünkü anne hayatta hiç Bir geliri olmayan 70 yaşında bir kadın.
Mahkeme bunları tartışarak birinin ivazlı olduğunu iptal edilenin ivazsız olduğunu tespit etseydi en azından şok olmazdık. Hiç bu konulara girilmemiştir. En son satışın anneye yapılan satış olduğu da resmi tapu kayıtlarından bellidir.
Şimdi açıkça kanuna aykırı bu Yargıtay İlamı karşısında siz olsanız ne yaparsınız. Mesela ben Avukatlık mesleğini bırakmayı ciddi ciddi düşünmeye başladım. Artık tuzun koktuğu kanaati oluştu. Mesleğe olan saygımı kaybetmek üzereyim. 15 yıllık avukatım çok önemli davalar kaybettiğim de oldu kazandığım da oldu. Sonuçta ben görevimi sonuna kadar gereği gibi yaptım. İçim rahat. Ancak bu şartlarda mesleği sürdürmek bana biraz ters geliyor.
İsteyen hukukçuya dosyanın suretini gönderebilirim. Yargıtay’a milyonda bir haklılık ihtimali veren çıkarsa küçük büyük demeden elini öpeceğim. Şimdi bu İlam’ı basında tartışmaya açsam derhal aleyhime Yargı organlarının manevi şahsiyetine saldırıdan dava açılacağını biliyorum. Ancak bu haksızlık karşısında susmak da beni rahatsız ediyor. Bu mail’i guruba atarken de çok düşündüm. Acaba bunu okuyacak genç bir aday ne düşünecektir. Gurupta Yargıtay mensubu varsa lütfen özelime atsın hangi Dairenin kararı olduğunu söyleyeyim, incelesin.
Ben aynı zamanda öğretmenim. Bazen öğrenci notuna itiraz eder, 80-90 bekliyordum 30 geldi gibi. Ancak kağıdını görünce özür dilemek zorunda kalır. Ben aynı pozisyona düşmemek için çok tartıştım. Başka avukatlarla konuştum. Herkes kararı inandırıcı bulmadı. Önce şaka yaptığımı sandı. Bilmiyorum yoksa gurup şöyle bir tepki mi verir “senin ki de hata mı kardeşim. Biz daha ne büyük hatalar gördük”.
Saygılarımla
Av. Emin GÜNEŞ

Not: O kadar profesyonelce bir komplo kurulmuş ki, müvekkile eşi ile birlikte yaşıyor ancak resmi nikahları yok. Eş komplo için evli olmaları gerektiğini bildiği için kadından habersiz Türkiye’de sahte bir evlilik yapıyor. Kadına karşı Almanya’da boşanma davası açınca kadın evlendiğini öğreniyor. Evliliği yapan imzalayan mühürleyen muhtar evliliğin sahte olduğunu ikrar ediyor. Halen ağır cezada yargılanıyor.
Old 01-06-2005, 16:59   #2
ibrahimbey

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Olayları anlatırken "dosyaya delil sunmadık, sadece yasa maddesini gerekçe gösterdik" gibi bir şey yazmışsınız sanırım.

O zaman buraya anlattıklarınızı ve bunları ispatlayan delilleri dosyaya sunmadınız mı yoksa?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Danıştay'dan hakimlik sınavında çelişkili kararlar faruksa Hukuk Haberleri 2 27-11-2006 11:28
Gerekçeli kararlar Av. Çetin Meslektaşların Soruları 10 10-09-2006 01:33
Ara Kararlar erdembn Meslektaşların Soruları 2 06-09-2005 10:34
Kararlar Gerekçelı Olur(Mus) eskıden Av.Mehmet Saim Dikici Hukuk Sohbetleri 9 08-11-2004 14:09
Kalorifer Dairesinden Gelen Rahatsız Edici Sesler levent Hukuk Soruları Arşivi 1 25-04-2002 20:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05721498 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.