Anlaşmalı boşanma+yoksulluk nafakası

Merhabalar
Müvekkil 2007 yılında eşinden anlaşmalı olarak boşanmıştır.Aralarında yaptıkları protokole göre bekar olan 3 çocuğun velayeti annede kalacak koca da çocukların küçük olmasından bahisle her biiri için 50 YTl olmak üzere çocuklar iiçin 150 YTL iştirak nafakası verecektir.Kadın nafaka konusunda herhangi bir talebi olmadığını protokolde belirtmiştir.Çünkü kadın daha önce ölen babasının maaşını başka varis olmamasından dolayı almaktadır.Bu sebeple kadının eline 550 ytl babasından 150 ytl de çocukları için toplam 700 YTL para geçemsine ve protokolde nafaka istememesine rağmen eşine nafaka davası açarak ayda 250 YTL de kendisi için nafaka almoştır.Bu durumda ayda 900 ytl maaş alan müvekkil 400 YTL sini eski eşine 220 YTl sini de evli oldukalrı süre içinde aldığı arabaya kredi ödemesi olarak kesildiğinden kendisine 180 YTL bir para geçmektedir.Bu durumda geçimini sğlaması da çok zor göründüğünden eşine verdiği nafakanın iptalini istemektedir.Konuya ilişkin görüş ve elindeki kararlarını paylaşacaklara şimdiden teşekkürler

Sayın meslektaşım anlaşmalı boşanma protokolünde müvekkilinizin eşinin nafaka talebinin olmadığı imza altına alınmış ve protokol hakimin herhangi bir müdahalesi olmaksızın boşanmaya esas teşkil etmişse ve mahkeme kararı da temyiz edilmeksizin kesinleşmişse eş nasıl olur da nafaka için dava açar ve bunu da kazanır?Bu durum biraz garip geldi.Müvekkiliniz boşanma dava dosyasını aleyhine açılan nafaka davasında delil olarak gösterebilirdi diye düşünüyorum.

Nafaka alan eş aleyhine nafakanın kaldırılması davası açmalısınız. Yalnız yukarıda da bahsedildiği gibi önceki boşanma davasının kararını ve protokolü incelemelisiniz.Bunlar sizin deliliniz olacaktır diye düşünüyorum.

T.C. YARGITAY 3.HD. Esas: 2004/8440 Karar: 2004/9335 Karar Tarihi: 20.09.2004

ÖZET: Anlaşmalı boşanmanın unsurlarından biri de tarafların <boşanmanın mali sonuçlarında da> anlaşmış olmalarıdır. Mali sonuçlar yoksulluk nafakasını da kapsamaktadır. Anlaşmalı boşanma esnasında yoksulluk nafakası talep edilmemişse ve karar yoksulluk nafakasını içermiyorsa, taraflar açısından kesin hüküm oluştuğundan sonradan yoksulluk nafakası istenemez.

(4721 S. K. m. 134)

Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, davalıdan 6.9.2001 tarihinde boşandığını, boşanma sırasında yoksulluk ve iştirak nafakası istemediğini, ancak boşanma neticesinde yoksulluğa düştüğünü ve geçimini sağlamakta zorlandığını iddia ederek müşterek çocuk için aylık 100.000.000 lira iştirak nafakası, kendisi için aylık 50.000.000 lira yoksulluk nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı, davacıdan terk nedeniyle boşandığını, kendisinin de ekonomik durumunun iyi olmadığını, velayetin kendisine verilmesini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 50.000.000 lira yoksulluk nafakası ile 25.000.000 lira iştirak nafakasının tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, davalının terk nedeniyle açtığı boşanma davasının duruşmasına gelerek evlilik birliğini yürütmek istemediğini söyleyerek nafaka istemeksizin boşanmayı kabul eden davacı, ayrılmada daha az kusurlu olduğunu ispat etmediği gibi, TMK. nun 134/3. maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanmanın unsurlarından biri de tarafların <boşanmanın mali sonuçlarında da> anlaşmış olmalarıdır. Mali sonuçlar yoksulluk nafakasını da kapsamaktadır. Anlaşmalı boşanma esnasında yoksulluk nafakası talep edilmemişse ve karar yoksulluk nafakasını içermiyorsa, taraflar açısından kesin hüküm oluştuğundan sonradan yoksulluk nafakası istenemez.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.09.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sayın meslektaşlarım!
Ben bu konuda başka bir açıdan yardım isteyeceğim. Müvekkilim iki çocuklu emekli maaşıyla geçinen bir bey. Önceki eşine yıllar önceki verilen mahkeme kararından dolayı aylık 3o kuruş nafaka ödemekte. Biz bu durumun tamamen ortadan kalkması nedeniyle nafakanın kaldırılması davası açtık. Şöyle ki karşı taraf kadın babasından emekli maaşı alan, tarlada günlüğü 45 TL ye çalışan, üzerine 1 ev,1 araba bulunan, kimseye bakmakla yükümlü olmayan, ev kirası vermeyen bir kişidir. Hiç birine bakılmasa da babasından aldığı emekli maaşı kadının nafakasının düşürülmesi için yeterli diye bilmekteyim. Davamız geçen hafta reddedildi. Buna dair yargıtay kararı olduğunu hatırlıyorum, ancak bulamıyorum. Elinde böyle bir karar olan arkadaşlardan göndermelerini rica ediyorum. Saygılarımla...