Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

YİmpaŞ Aleyhİne Dava

Yanıt
Old 30-03-2010, 10:31   #1
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan YİmpaŞ Aleyhİne Dava

Bugün takasbanktan öğrendim müvekkilim Yimpaş şirketlerinin hiçbirinden pay sahibi değilmiş. Şirkettte hisse sahibi gibi gösterilmiş ancak resmi kayıtlarda bu durum mevcut değilmiş.Ben yimpaşa karşı sebebsiz zenginleşme davası açmak istiyorum.Acaba önce şirket hisse tespit davası açsam mı?Tespit davası açsam şirket zaten kar dağıtmıyor bu nedenşe müvekkil zarar etmiş olacak.sebebsiz zenginleşme ve dolandırıclıktan şikayet daha uygun bir yol olmaz mı?
.
Old 03-08-2010, 17:01   #2
Av.Mustafa ÖZALP

 
Varsayılan

Aylin hanım ben Kayseride avukatlık yapmaktayım.Bende yimpaşa müvekkilimin geçerli bir şekilde anonim şirkete ortak olmadığının tespiti ve bu yüzden sebepsiz verilen paranın iadesi davası açtım.Daha duruşma günü verilmedi onu bekliyorum sizi yine bilgilendiririm saygılarımla.....
Old 04-08-2010, 09:51   #3
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan

Mustafa bey ben de terditli dava açtım, ilk istemim sebebsiz zenginleşme nedeniyle iade, kabul edilmezse müvekkilimin hisselerinin nominal bedelinin üstünde ödediği paranın iadesi.Bu arada yimpaş dava açmama gerek kalmadan müvekilimin hisse sahibi olduğunu kabul etti.Duruşma tarihini de aldım.Bilgilendirmeniz için teşekkür ederim.
Old 04-08-2010, 10:47   #4
Av.Mustafa ÖZALP

 
Varsayılan

Benzer davalar açmışız.Siz benden önce açtığınız için davanın gidişatı hakkında beni bilgilendirirseniz sevinirim...
Old 23-11-2010, 17:21   #5
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan

Mustafa Bey, davanızın gidişatı ile ilgili gelişmeler var mı?Yimpaş aleyhine dava açmış olan meslektaşlarım davalarınızın gidişatı hakkında bilgi verirseniz sevinirim.
Old 24-11-2010, 12:29   #6
Av.Mustafa ÖZALP

 
Varsayılan

İyi günler Aylin Hanım açtığım iki davadan ikisinin de ilk duruşması oldu ve duruşmalar ertelendi yarın da birinin duruşması var ona gideceğim inşallah Yozgata.Ben zaten ilk derece mahkemesinin davaları reddedeceğini düşünüyorum ben Yargıtaya güveniyorum orası bozar diye
Old 24-11-2010, 12:44   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Aylin Kaya
Mustafa bey ben de terditli dava açtım, ilk istemim sebebsiz zenginleşme nedeniyle iade, kabul edilmezse müvekkilimin hisselerinin nominal bedelinin üstünde ödediği paranın iadesi.Bu arada yimpaş dava açmama gerek kalmadan müvekilimin hisse sahibi olduğunu kabul etti.Duruşma tarihini de aldım.Bilgilendirmeniz için teşekkür ederim.

Sayın meslektaşım,

Müvekkilinizin resmi kayıtlarda hisse sahibi görünmemesine rağmen, dava açacağınızı öğrenen karşı tarafça "hisse sahibi" olarak kabul edilmesi, iflasta olan bir şirket bakımından sizin lehinize olmasa gerek diye düşünüyorum. Karşı taraf belliki, cezai sorumluktan kurtulmak için böyle bir kabulde bulunmuş olmalı.

TTK.339. maddesi, bu şekilde hileli işlemler yapan Yönetim Kurulu üyelerinin şahsen mesuliyetini düzenlemiştir. Şirketten tahsilat sıkıntısı ciddi boyutta göründüğünden, Yönetim Kurulu üyelerinin şahsen sorumluluğunu, (resmi kayıtlarda ortak görünmemesi/ buna rağmen para tahsilatı/ve sonrasında hissedar olarak gayrı resmi kabul görmesi) temelinde kanaatimce mümkün ve daha kolaydır.
Old 20-02-2011, 19:54   #8
Doktorand

 
Varsayılan

Sayin meslekdaslarim,

Davalarinizdaki gelismeleri paylasabilirseniz cok memnun olurum. Zira bu durumda cok magdur insan var ve ben bir hukukcu olarak bu kisilerin akim kalacak bir davaya bel baglamalarini ve tekrar magdur olmalarini istemiyorum.

Maalesef ortak olarak görülen kisiler sirketin zararina da karina da ortak olduklarindan TTK anlaminda savunmasiz kaliyorlar. Ancak isimleri pay defterinde gözükmeyenler icin sebepsiz zenginlesme ve dolandiricilik cercevesinde degerlendirme yapilabilir. Belki de kayitli gözükmemeleri bu kisilerin lehine olacak.

Bu arada Yimpas ve Kombassan ile ilgili yalnizca Yozgat ve Konya mahkemeleri mi yetkili? Bu sirketlerin baska illerde subeleri var mi? Baska sehirlerde dava acan arkadaslar var mi?

Davasi olan arkadaslarin tecrübelerini paylasmasini istirham ediyorum.

Saygilar,
Old 10-02-2013, 15:27   #9
Av.Mustafa ÖZALP

 
Varsayılan

Davayı kazandım bilirkişi raporu lehimize verdi kararı tebliğe çıkarcam...
Old 10-02-2013, 19:32   #10
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan

Meslektaşım tebrik ederim, kararı paylaşabilir misiniz?
Old 11-02-2013, 20:09   #11
Av.Mustafa ÖZALP

 
Varsayılan

T.C. YOZGAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) Esas-Karar No: 2010/379 Esas - 2012/396
TÜRK MİLLETİ ADINA
T .C.
YOZGAT
2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2010/379
KARAR NO : 2012/396
HAKİM : BURHAN BİNİCİ 42108
KATİP : YAMAN SUSUZ 95939
DAVACI : AYŞE ŞAHİN - 10703013252 50.Yıl Mah. 2109 Sk. No:28 Sultançiftliği Gaziosmanpaşa/ İSTANBUL
[VEKİLİ] : Av. Mustafa ÖZALP, Kayseri Barosu
DAVALI : YİMPAŞ HOLDİNG ANONİM ŞİRKETİ - Sivas Karayolu 13 Km Yimpaş Fabrikalar Sahası İdari Bina Zemin Kat No:4 YOZGAT
[VEKİLİ] : Av. SÜLEYMAN YILMAZ - Yozgat Sivas Karayolu 13. Km. Çalatlı Köyü Yozgat Merkez/ YOZGAT
D AVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/08/2010
KARAR TARİHİ : 10/05/2012
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesinde ve yargılama sırasında ki beyanlarında özetle, davalı şirketin içinde bulunduğu Yimpaş Grubu tarafından yatırılan paranın her an geri verileceği gibi garantiler verilerek para toplandığını, müvekkilinden de bu garantilerle şirket temsilcileri tarafından belge ile 17.520 Euro tahsil edildiğini, müvekkilinin istemesine rağmen parasını geri alamadığını, bu nedenle sorumlu davalılar hakkında dava açmak zorunda kaldığını, davalıların bu paranın iadesinden sorumlu olduklarını, davalılarca Borçlar Kanunu, TTK ve SPK mevzuatının ihlal edildiğini, bu nedenlerle davasının kabulü ile dava ve ıslah haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000,00 TL' nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte iade edilmesine, yine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, yargılama sırasında davacının Yimpaş Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ortağı olduğunu, müvekkili şirketin ticari faaliyetlerini yürüten çok ortaklı halka açık bir anonim şirket olduğunu, şirketler tarafından hiç kimseye parasını geri alabileceği veya çok kar edebileceği taahhüdünde bulunulmadığını, TTK 405/2 maddesi gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdikleri şeyi geri isteyemeyeceklerini, tasfiye payına ilişkin haklarının olduğunu, müvekkili şirketin tasfiye halinde bulunmadığını, bilirkişi raporundan aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, Dursun Uyar yönünden husumet nedeniyle diğer davalı yönünden ise esastan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı şirketlere ve Takasbank'a yazılar yazılarak gelen yazı cevapları incelenmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil sorumluluğu: Davacı haklı bulunmuştur.Davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılmış olup davalı şirket merkezi yetki sınırlarımız dahilinde bulunduğundan mahkememiz yetkilidir. Haksız fiil cihetiyle davalılar sorumludurlar. Geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmamakla birlikte yatırım hükümsüzdür. Zira; 5237 sayılı TCK'nın 157.maddesine göre hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp onun ve başkasının zararına olarak kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişi dolandırıcılık suçunu işlemiş olur. Davalı şirket temsilcileri vasıtasıyla, saffet ve iyiniyetinden istifade etmek suretiyle davacı aldatılmış ve fiil tamamlanmıştır. Ticari şirketler yönetim kurulu aracılığıyla temsil yetkisini kullanırlar. Şirket yönetim kurulu üyeleri ve aldatma kasdıyla hareket eden şirket temsilcileri sorumludur. Türk Ticaret Kanununun 405/2 maddesine göre pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler. Bu husus şirket yönetim kurulu üyeleri ve temsilcileri tarafından bilinmesine rağmen davacıdan hile ile gizlenmiş, iradesi sakatlanmış neticede davacı kasden adatılmıştır. Şirketin yönetim kurulu üyeleri veya şirket adına hareket eden temsilciler yatırım yapmak isteyenlere istedikleri zaman parasını geri alabileceklerini söylemiş ve döviz kuru hesabından 21 oranlarına varan fahiş kar vaadiyle aldatmış ve dolandırmışlardır. Haksız fiilin en önemli unsuru olan hukuka aykırılık unsuru gerçekleşmiştir. Borçlar kanunu cihetiyle eylem haksız fiil olup 41 ve devamı maddelerinde öngörülmüştür. Bir kimse kasden başka bir kimseye haksız bir surette zarar ika ederse mes'ul olur. 51. maddeye göre zarar birden fazla kişi tarafından ika edilirse müteselsil sorumlu olurlar. Fiil TCK 158.madde de öngörülen nitelikli dolandırıcılıktır. Zira dini inanç ve duyguların istismar edilmesiyle birlikte tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında işlenmiş olup suçun nitelikli halidir. Davalı şirket temsilcileri davalıların milli ve dini duygularını kullanarak hareket etmişler faizin haram olduğunu şirkete yatırım yapmaları gerektiğini söyleyerek tasarrufları çekmişlerdir. 08.12.2005 tarihinde TBMM'ye sunulan meclis araştırma komisyonu raporuna göre; "komisyon çalışmaları sırasında, bazı holding yetkilileri ve vatandaşlar tarafından konunun siyasi ve din istismarına yönelik bir boyutunun bulunduğu müteaaddit defalar gündeme getirilmiştir. Yine milli duyguların da bir istismar aracı olarak kullanıldığı ifade edilmiştir. Buna ek olarak komisyona verilen bilgiler çerçevesince: medyada 28 Şubat süreci olarak adlandırılan sürecin de holdingler tarafından yine bir istismar aracı olarak kullanıldığı ve para toplama faaliyetlerinin de bu dönemde bir ivme kazandığı anlaşılmıştır.'' tesbiti yapılmış olup davalıların milli ve dini duyguları kullanarak hareket ettikleri sabit olduğundan suçun nitelikli halinin irtikap edildiği kanaatine varılmıştır. Salt dosyayla ilgili ceza mahkemesince verilmiş bir ceza kararı yoksa, hukuk hakimi eylemin aynı zamanda suç olup olmadığını inceleyip nitelendirme yapabilir.
SPK raporları: Değişik zamanlarda Sermaye Piyasası Kurumu tarafından davalı şirketler hakkında raporlar hazırlanmış olup bunlardan en muhtevalı olanı 30.05.2005 tarihli SPK raporudur. SPK raporlarında şirketler bütün yönleriyle ve teferruatıyla incelenmiş olup bu raporların tamamı mahkememizin yukarıdaki kanaatini doğrular niteliktedir. SPK raportörleri özetle aşağıdaki tesbitleri yapmışlardır:
-Hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiği (30.05.2005 tarihli SPK raporu sayfa 22),
-Yimpaş gurubu şirketlerinden Yimpaş Gıda San. A.Ş.nin sermaye artırım kararının verildiği genel kurul toplantısından önce sermaye paylarının halka arzına başlandığı (21.04.1999 tarihli SPK raporu sayfa 28)
-Yimpaş İhtiyaç Mad. Paz. A.Ş. nin sermaye arttırımı sonucunda toplanan gerçek meblağın kurula bildirilmediği (30.05.2005 tarihli rapor sayfa 22), bütün şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin genelde aynı olduğu, Dursun Uyar'ın hem Yimpaş Holding hem de Yimpaş Gıda A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanı olduğu, Yimpaş Holding A.Ş.'nin finansman ihtiyacını karşılamak için 99 nisbetinde ortak olduğu Yimpaş Gıda'yı halka arz etmek suretiyle bu ihtiyacını karşıladığı asıl faydayı sağlayan Yimpaş Holding yöneticilerinin sorumlu olduğu (1999 tarihli rapor sayfa 122)
-Halka açık 3 şirketin izinsiz sermaye arttırımı ve izinsiz halka arz yaptıkları (30.05.2005 tarihli rapor sayfa 189),
-Yimpaş grubu şirketleri tarafından yasal kayıtlara aktarılması zorunlu hususlar yasal kayıtlara aktarılmadığı veya geçikmeli olarak aktarıldığı. Muhasebe kayıtlarında gerçeğe aykırı kayıtların bulunduğu (sayfa 185)
-Yimpaş grubu şirketlerinde kurula ve diğer kamu kurumlarına sağlanan resmi kayıtlardan ayrı olarak 2.kayıtların tutulmakta olduğu (sayfa 187), şirket bünyesinde tutulan Mark programı kaydının ikinci kayıt niteliğinde olduğu (sayfa 189,202)
-Yimpaş grubu tarafından kamuya açıklanan ve SPK denetiminden geçmiş mali tablo ve raporlarında yer alan kasa, kar-zarar kalemlerinin yanısıra sermaye ve varlık kalemlerinin de gerçeği yansıtmaktan uzak olduğu (sayfa 203)
-Yimpaş grubu şirketler arasında satışların bulunduğu, diğer Yimpaş grubu şirketlerine yapılan yüksek tutarlı satışların tamamının 2004 yılında yapıldığı Yimpaş İhtiyaç A.Ş.'nin 31 trilyon tutarındaki Aytaç Dış Ticaret hisse senedini, Yimpaş Gıda'nın 25 trilyon tutarındaki Aytaç Dış Ticaret senedini, Yimpaş Holding A.Ş.'nin 13 trilyon tutarında Aytaç Hayvancılık hisse senedini Yimpaş AG (İsviçre menşeli)ye sattığı, Yimpaş grubu şirketleri arasında karşılıklı borç-alacak ilişkisinin kapatılması amacıyla benzer işlemlerin yapıldığının tesbit edildiği (sayfa 218), (Bu satışlarla ilgili Yozgat Asliye Ceza mahkemesi tarafından emniyeti kötüye kullanma suçundan şirket yönetim kurulunun 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş hüküm henüz kesinleşmemiştir)
-Yimpaş grubu şirketlerine ait hisse devir sözleşmeleri bulunan bazı kişilerin ortaklık pay defterinde gözükmediği (sayfa189)
-Almanya menşeli Yimpaş GMBH şirketinin hisseleri gerçek değerinin altında takas edilmek suretiyle azaltıldığı ortaklara örtülü kazanç sağlandığı (sayfa 197)
-Yimpaş Holding ve gıda ana sözleşmelerine göre hisse senetlerinin geçerli bir şekilde devredilebilmesi için şirket ana sözleşmesine göre idare heyetinin onayının olması gerektiği onay olmadan hisse senedi devirleri pay defterine işlendiği (sayfa 187)
-Yimpaş Holding A.Ş. de 10.05.1998 tarihli şirket olağan genel kurul toplantısında, sermaye arttırımı kararının verilebilmesi amacıyla gerekli toplantı nisabının sağlanabilmesi amacıyla ortaklara ait imzaların şirket çalışanları tarafından atıldığı yargısına ulaşıldığı (sayfa 134)
-Yimpaş Holding A.Ş.'nin ana sözleşmesine göre yönetim kurulunun onayı olmaksızın hisse senedi devirlerinin pay defterine kaydedildiği(sayfa 52)
-08.08.1997 tarihli SPK raporunda holdingin sermaye arttırımının TTK 392/2 hükmüne göre batıl olduğu
-Kanun dışı yollarla yurtdışından topladıkları para ve ziynet eşyalarını ülkeye soktuklarını, yönetim kurulu üyesi Kadir Şöhret'in 23.900 gram altınla Esenboğa Havalimanında yakalandığı (21.04.1999 tarihli rapor)
-Yimpaş Gıda A.Ş.'nin 17.01.1998 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul taplantısında aldığı sermaye arttırımı kararının halka arz kapsamına girdiği, SPK'nın 4.maddesi gereği kuruldan izin alınmaksızın yapıldığı sonuçlarına ulaşıldığı. Aynı toplantıda genel kurul toplantısında oy kullanmak üzere verilen vekaletnamelerdeki imzalarıyla iştirak taahhütnamelerindeki ve hisse devir ve kabul sözleşmelerindeki imzaların birbirini tutmadıkları (21.04.1999 tarihli rapor)
Sorumluluk: Davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin tamamı haksız fiil yönüyle sorumludurlar. Ayrıca TTK 336. Maddesinde sayılan sorumluluk halleri sebebiyle yönetim kurulu başkan ve üyeleri şahsen sorumludurlar. Zira 336/3 maddesi gereği kanunen tutulması gereken defterler intizamsız tutulmuştur (SPK raporları), ayrıca 336/5 maddesi gereği kanunun ve esas mukavelenin kendilerine yüklediği vazifeler kasden yapılmamıştır. Bu konuda ceza mahkemelerinin yönetim kurulu hakkında ki mahkumiyet kararlarıyla, Sermaye Piyasası Kurulunun konuyla ilgili raporlardaki tesbitler, delillendirme için yeterlidir.
Vatandaşlardan tahsil edilen para karşılığında verilen hisse devir ve kabul sözleşmelerinin çoğunda da şirketin ünvanı yazılı olmadığı gibi şirketin ticari ikametgahı kaşesi ve şirketi temsilen kimin imza attığı belli değildir. Oysa Ticaret Kanunu 41 maddesine göre tacir muamelelerini ticari ünvanıyla yapmaya işletmesiyle ilgili senet ve sair evrakı bu ünvan altında imzalamaya mecburdur. Şirketi temsil eden açısından da böyle olmalıdır.Bir kısım devir sözleşmelerinde hisse senedi Yimpaş Holding A.Ş. adına olmasına rağmen devreden kısmın sadece Yimpaş A.Ş. olarak gösterildiği Yimpaş grubu şirketleri bünyesinde Yimpaş A.Ş. şirketi adıyla şirket bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hisse devir ve kabul sözleşmeleri rastgele ciddiyetten uzak bir şekilde doldurulmuş, bir kısım hisse sahipleri ve payları Takasbank'a bildirilmemiş, ortaklar pay defterlerindeki bir kısım kayıtların dikkatli ve itinalı bir şekilde tutulmadığı anlaşılmaktadır. Yine aynı meyanda Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumunun 30.09.1999 tarihli raporunda şirketlerin idare ve işleyiş tarzını gösteren tesbitler mühimdir. Bunların bir kısmı aşağıya alınmış olup mahkememize davacılar tarafından sunulan delilleri teyid etmektedir; "kayıtsız şartsız geri alma kaydıyla izinsiz halka arz yoluyla para toplayan şirketlerin faaliyeti TTK 329 maddeye aykırılık oluşturmaktadır (sayfa 4). Ayrıca sözkonusu şirketlerde nitelikli personel ve profesyonel yöneticilerin eksikliği başta olmak üzere, rantabl ve etkinlikten uzak olması sebebiyle toplanan fonların taahhüt koşullarına uygun ödenmesine imkan tanımamakta ve böylece geri ödemeler toplanan sıcak paralarla finanse edilmekte, ponzi finansman türü olarak adlandırılan bu yöntemin devamı 1980-1982 yılları arasında yaşanan banker krizinde olduğu gibi sürekli olarak sıcak para girişine bağlı olmakta, taze para girişindeki herhangi bir aksama sistemin çökmesine neden olmaktadır. Ülkemizdeki mevcut durumun yukarıda belirtilen nedenlerle bu noktaya doğru ilerlediği söylenebilir (sayfa 7)"
Aynı konu sebebiyle mahkememize intikal etmiş başka bir dosyada (2011/616) tanık olarak dinlenen Muharrem Çınar'ın beyanı aynen aktarılmıştır: "Ben Berlin'de Klozbekte Mevlana Camiinde din görevlisi olarak görev yapıyordum, öncesinde Yusuf ve Mustafa Karacan kardeşlerin hisse aldığı tarihlerde özel bir dernekte din görevlisi olarak çalışıyordum o dönemde Yimpaş şirketler grubuna fahri olarak yardımcı oluyordum vatandaşla irtibata geçiyor onlarla şirket arasında köprü vazifesi yapıyordum. Oradaki Türk vatandaşları hisse almak istedikleri zaman paralarını bana veriyorlar bende götürüp şirkete verip hisse alıyordum şirketin evraklarının bir kısmı bende kalıyordu buna mukabil şirkette bana masraflarımı ödüyordu. 1996 ile 1997 yıllarında Yimpaş'ı tanıdım o yıllarda vatandaşlara 6-7 oranında kâr payı verdiklerini şirket temsilcileri söylediler. Almanya da bulunan vatandaşların genelde Türkiye'den gayrimenkulleri vardır ve problem yaşarlar vatandaşlar Türkiye'deki gayrimenkulleri satarak hisse aldılar veya Avrupa daki birikimlerini yatırarak hisse aldılar bende 1999 yılında evimi satarak hisse aldım. Ben hisse aldığım zaman kâr payı 20 - 21 oranında idi bu orandan kâr payı alan hisse sahipleri vardı, şirket temsilcileri bize Mark üzerinden yatırdığımız paraları istediğimiz an geri alabileciğimizi söylüyorlardı ve kâr payı vaad ediyorlardı ve veriyorlardı. 2001 yılına kadar hisselerini devretmek isteyen vatandaşlar devir için müracaat ediyorlar bizde şirketi temsilen bu hisseleri başkalarına devrederek vatandaşa paralarını ödüyorduk bu şekilde parasını alan çok hisse sahibi oldu. Bazen hazırda devredecek kimse olmayınca biz sadece devreden kısmını doldurup diğer devrolunan kısmı boş bırakıyorduk bu durumda talep olunca devralan kısmını doldurup veriyorduk, en fazla bir hafta içerisinde hisse sahibine parasını veriyorduk bilahare hisseyi devralmayı isteyen olursa devrediyorduk. Ben hisse aldığım vakit şirket idarecileri olan Abdullah Örnek, Mustafa Teoman, Şükrü İbiş ve Musa Yılmaz gibi yöneticiler hissemi istediğim vakit geri alabileceğimi bana ve diğer vatandaşlara söylemişlerdi, özellikle Musa Yılmaz Avrupadaki işlerle meşguldü, daha ziyade bunla muhatap oluyorduk. 2001 yılından sonra Türkiye'deki krizi bahane ederek ödeme yapmayacaklarını söylediler o vakitten sonrada yeni katılımda olmamıştı. 2001 yılının 6. ve 7. Aylarına kadar ödeme yapılıyordu. Yaklaşık 2.500 tane şirketin ortağı vardı, ben bunların 90'ını tanırım çoğunluk itibari ile işçi sınıfından olup zor para kazanan insanlardı. Benim hisse devri yapabileceğim yönünde şirketin yönetim kurulu başkanı Dursun Uyar'ın yazılı belgesi mevcut idi. 2001 yılına kadar hissesini devretmek isteyen vatandaşlardan hiçbirisi geri çevrilmedi Televizyon ve gazete reklamları sayesinde vatandaşlar muhatap aradıkları zaman Yimpaş'ı arıyorlardı, benimle birlikte başka bir arkadaş benim çalıştığım gibi çalışıyordu Ahmet Aksak idi. Kendisi Yozgatlı olup Yozgat'tan tanınıyordu bu arkadaşta bir camide idarede görevli idi, şirket vatandaşları bana ve ona yönlendiriyordu. Vatandaş gelince parasını alıp hisse devrini yapıyordum: Şirket yöneticileri vatandaşa kâr zarar ortaklığı ile çalıştıklarını fakat şu ana kadar hiç zarar etmediklerini söylüyorlardı. TTK'na göre hisselerin geri alınamayacağını söylemiyorlardı, hisse devri olarak verilen belgelerde de bu yönde bir ibare yoktu, şirket idarecileri bir şirket zarar ederse başka bir şirketten telafi edeceklerini söylüyorlardı. Camiler bizdeki gibi sadece ibadete mahsus değil, ayrıca bir sosyal merkez gibi idi. Bir bölümünde çay ikramı yapılır fakat ayakkabı ile girilmezdi, Türk vatandaşlarına açık olduğu gibi Alman vatandaşlara açıktı hatta Alman ortaklarımız bile vardı. Ben 2011 yılının 7.ayında Yozgat'a geldiğimde devralmış olduğum hisseler ve kendi üzerimdeki hisseleri toplu olsunlar diye eşimin üzerine devrettim, aynı zamanda Mark'tan Euro'ya çevirerek devrettim 2.100 Euro civarında bir fazlalık olunca bunu bana ödemelerini, zor durumda olduğumu söyledim, şirkette 1999 ve 2000 yıllarından kâr payı miktarı olarak bunu bana ayda 250.TL taksitle ödemeyi kabul etti şu ana kadar 1.400.TL ödediler. Şirketin temsilcileri geçmişe yönelik olarak mesela 1999 yılında 20 kâr payı verdiklerini söylüyorlardı, geleceğe yönelik herhangi bir kâr payı vaadi yoktu, o ara Avrupa'da öyle bir hava esiyordu ki, boynuna kıravat takıp çantasını alan ve yanına cemaatte tanınan birisini alıp kârlar vaat ediyorlardı hatta 40'a kadar kâr verdiklerini duydum, bunun üzerine bizdeki bazı ortaklar hisselerini devredip daha fazla kâr umuduyla o tarafa kaydılar. Dağıtılan bu kârlarında birinden alınıp diğerine verilme şeklinde olduğu, gerçek kârlar olmadığını diğer şirketlerin bu şekilde yaptıklarını öğrendik. Almanya da Yimpaş Wervaltungs GmbH şirketi ile Yimpaş AG şirketi adında iki yabancı şirket olup bunlardan ilk şirket Almanyada faaliyet yürütüyordu. Bu şirkete müracaat olduğu zaman ortaklık paylarını iade ediyorlardı. Vatandaş hisse alırken Yimpaş grubunun hangi şirketinden aldığını pek bilmiyordu Yimpaş'tan aldığını biliyordu o an yanımızda hangi hisse senedi varsa onu vatandaşa veriyorduk yada merkezden bize telefon açıp misal Yimpaş Gıda'dan hisse vermeyin, diğer başka şirketlerden hisse verin gibisinden talimat geliyordu ortak Yimpaş şirketler grubun da herhangi bir şirketi tercih edemiyordu." Tanık Muharrem'in beyanları şirketin işleyişi, sevk ve idare usulü ve hisse devri konusunda faaliyeti açısından önemli bulunmuştur. Tanığın hisse devretmeye yetkisi bulunmadığı gibi tasarruf sahipleri hangi şirketten hisse aldıklarını bilmemektedirler. Şirket yatırım düşüncesi olan bir anonim şirketten ziyade sıcak para akışına dayanan bir saadet zinciri şeklinde çalışmaktadır. Yöneticiler basiretli bir tacir gibi hareket etmemekte, kanunun emredici hükümleri ihlal edilmekte, kayıtlar usulüne uygun tutulmamakta hissedarlara yeteri kadar bilgi verilmemekte, dini ve milli duygular kullanılarak çok kısa zamanda yüksek meblağlarda para toplanmaya çalışılmaktadır. Bütün bu hususlar mahkememizin kanaatini teyid etmekte olup davacıların davalarını isbat edici mahiyettedir.
Bilirkişi raporları: D osya bilirkişilere tevdi edilerek rapor alınmış bilirkişiler şekli şartlar itbariyle davacının ortaklık sıfatını kazandığını tesbit etmişlerdir. Aynı bilirkişi raporlarında davalı şirketlerin mali tabloları incelenerek basiretli bir tacir sıfatıyla hareket edilmediğini, mahkemece haksız fiil sorumluluğuna gidilecekse haksız fiil şartlarının oluştuğunu tesbit etmişlerdir. Tasarruf sahiplerinden bir kısmının Alman Mahkemelerine dava açtıkları ve mahkemelerden alınan kararların tenfizi talebiyle mahkememize müracaat edildiği anlaşılmakla dava konusu aynı olmakla Alman Mahkemeleri kararları bilirkişi marifetiyle incelenmiş ve bu mahkemelerce haksız fiil sorumluluğu kabul edilmiştir. (dolandırıcılık). Davalıların kartopu (saadet zinciri) uyguladıkları, yatırımla ilgili doğru bilgiler vermeyerek dolandırdıkları tesbit edilmiştir. Milli hukuk sistemimize göre Alman Mahkemelerinin elbette bağlayıcılığı yoktur. Fakat bu mahkeme kararlarında mevzuatımız kısmen irdelenmiş olmakla bu kararların incelenmesi gerektiği kanaatine varılmış, netice itibariyle karar gerekçeleri isabetli olup değerlendirmelerin de yerinde olduğu kanaatine varılmıştır (Duisburg Asliye Hukuk Mahkemesi 22 Kasım 2007 tarihli kararı, Hamburg Eyalet Mahkemesinin 1 Eylül 2009 tarihli kararı, Nürnberg Asliye Hukuk Mahkemesinin 4 Şubat tarihli kararı vs..). Davalılar vekili bozma ilamı kapsamında bilirkişi incelemesinin sınırlı olduğunu bu hususta talep olmadan karar verilemeyeceğini beyan etmiş ise de, bilirkişi incelemesi mahkemenin re'sen başvuracağı delillerden olup taleple bağlı değildir. Aynı zamanda bozma ilamında aranan husus davacıların ortaklık sıfatının kazanılıp kazanılmadığıdır. Bu meyanda yapılan inceleme bozma ilamı kapsamında olup usul kanunlarına uygundur ve neticede haksız fiil cihetiyle davacıların ortaklık sıfatını kazanmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Mahkumiyet kararları: Yozgat Sulh Ceza Mahkemesi şirket defterlerinin gereği gibi tutulmaması sebebiyle yönetim kurulunu suçlu bulmuş mahkumiyet kararı vermiştir. (1999/572-725), Yozgat Asliye Ceza Mahkemesi, 2499 sayılı SPK Kanunun 47/A-4 maddesini ihlalden (izinsiz halka arz) 2006/253 Esas 2006/174 Karar sayılı ilamıyla Yimpaş Holding A.Ş. yönetim kurulu üyelerinin 2 yıl hapis ve 10.000 lira para cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir. Yine Yozgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2009/188 Esas, 2011/475 Karar sayılı kararıyla yukarıda bahsedilen Aytaç A.Ş. hisselerinin devriyle yönetim kurulu üyelerine emniyeti kötüye kullanmaktan 5'er yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş hüküm henüz kesinleşmemiştir. Aynı özellikleri taşıyan şirketlerden Sayha Holding yöneticileri hakkında Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin TCK 158/1 maddesine giren nitelikli dolandırıcılıktan verdiği 5'er yıl hapis cezası Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından tasdik edilmiştir.
Zamanaşımı: Davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş müruru zaman sebebiyle davanın reddini talep etmiştir. Oysa borcun sebebi olan fiil suç ise ve ceza kanunları mucibince daha uzun bir müruru zamana tabi bir cezayı gerektiren bir fiilden kaynaklanmış ise şahsi davaya o müruru zaman tatbik olunur (Borçlar Kanunu 60/2). Bu durumda nitelikli dolandırıcılık suçunun zamanaşımı Türk Ceza Kanunu 66/1-d maddesi gereği 15 yıl olduğundan zamanaşımı süresi geçmiş değildir.
Haksız fiil sorumluluğunda tazminatın kanuni faiziyle ödenmesi gerekir. Davacıların sunmuş oldukları hisse devir sözleşmesi esas alınarak tazminatların ödenmesine hükmedilmiştir. Hisse devir sözleşmesi bulunmayan alacaklar yönünden varsa Takasbank kayıtları ve şirket pay defterleri esas alınarak tazminat miktarları tesbit edilmiştir. Davacının dosyaya sunmuş olduğu sözleşmeden yabancı Alman uyruklu şirket Yimpaş Wervaltungs GMBH şirketine ortak iken hisselerini Türkiye' de faaliyet gösteren davalı şirketlere devretmek suretiyle kendisine davalı şirket Yimpaş Holding A.Ş' den hisse verildiği, toplam 17.520 Euro değerinde hisselerini devrettiği, buna mukabil davalı Yimpaş Holding A.Ş.' den 11 adet hisse verildiği anlaşılmakla, haksız bir şekilde davacıdan alınan bu paranın iadesi gerekir. davacı vekili 10.000,00 TL yönünden kısmi talepte bulunduğundan fazlaya dair hakları saklı tutulmuştur. Reddi hakim talebi davayı uzatmaya matuf olup inandırıcı delil gösterilmemiş ve zamanında yapılmamıştır. Bu sebeple reddi hakim talebi 6100 sayılı HMK 41.maddeye göre geri çevrilmiştir. Toplanan delillerin tamamı iddiayı isabat edici bulunmuş davalı vekillerinin savunmalarına itibar edilmemiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: YUKARDA AÇIKLANAN GEREKÇELERLE ;
1.Davanın KISMEN KABULÜNE,
2.Davacı ile davalı arasında geçerli surette kurulmuş ortaklık ilişkisinin bulunmadığınıdan TESPİTİNE, 10.000,00 TL' nin ödeme tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3.Fazlaya dair talebin saklı tutulmasına,
4.Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 445,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye ir at KAYDINA,
4.Davacı tarafından yapılan 168,40 TL harç, 36,00.TL tebligat ve posta gideri, 1.050.TL bilirkişi ücreti, 30,50.TL temyiz posta, 82,80.TL temyiz harcı olmak üzere toplam 1.367,70.TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT göre hesaplanan 1.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken v e müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6. Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan AAÜT göre hesaplanan 1.200.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile dav alılara VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, Mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay ilgili Hukuk Darisinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .10/05/2012
Katip 95939
Hakim 42108

Bu döküman elektronik imzalıdır !
Old 11-02-2013, 20:13   #13
Av.Mustafa ÖZALP

 
Varsayılan

Daha fazla bilgi almak isteyen kişiler 0 542 826 77 44 telefon numarasından bana ulaşabilirler...
Old 11-04-2014, 15:45   #14
LaMeKan

 
Varsayılan

Mustafa Bey,
paylaştığınız kararın temyiz süreci ile ilgili durumu hakkında bilgi verirseniz sevinirim.
Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tevhide yanaşmayan diğer parsel sahipleri aleyhine dava açılabilir mi? Av. BNK Meslektaşların Soruları 7 26-03-2015 11:36
İlÇe Mİllİ EĞİtİm MÜdÜrlÜĞÜ Aleyhİne Dava ares139 Meslektaşların Soruları 4 23-06-2009 10:48
YİmpaŞ Alacak Davalari Av.Hkn Meslektaşların Soruları 0 11-11-2008 20:52
Ölenİn MİrasÇilari Aleyhİne Dava Av. Harun O Meslektaşların Soruları 0 06-08-2008 13:00
YİmpaŞ Hİsselerİ lawyer_721 Meslektaşların Soruları 0 06-07-2008 12:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07715607 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.