Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

elektrik telleri ve direkleri

Yanıt
Old 05-02-2010, 11:44   #1
av.kadirpolat

 
Varsayılan elektrik telleri ve direkleri

Arkadaşlar, mülk üzerinden geçen elektirik kabloları veya dikili direklere yönelik tazminat talebine ilişkin bilgi ve varsa yargıtay içtihatları arıyorum.

Şimdiden teşşekürler.
Old 05-02-2010, 12:03   #2
caner87

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2004/5-749
K. 2005/44
T. 9.2.2005
• KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA ( Üzerinden Enerji Nakli Hattı Geçirilen Taşınmazın İrtifak Hakkı Bedelinin Tahsili Talebi - Taşınmazın İrtifak Tesisinden Önceki Değeri İle Sonraki Değeri Arasındaki Fark Kamulaştırma Bedeli Olduğu )
• KAMULAŞTIRMA YOLUYLA İRTİFAK HAKKI TESİSİ ( Taşınmazın Önceki Değeri İle İttifak Hakkı Tesisi Sonrasındaki Değeri Arasındaki Fark Kamulaştırma Bedeli Olduğu )
• ÜZERİNDEN ENERJİ NAKLİ HATTI GEÇİRİLEN TAŞINMAZ ( Kamulaştırma Yoluyla İttifak Hakkı Tesisinde Taşınmazın İrtifak Tesisinden Önceki Değeri İle Sonraki Değeri Arasındaki Fark Kamulaştırma Bedeli Olduğu )
• KAMULAŞTIRMA BEDELİ ( Kamulaştırma Yoluyla İttifak Hakkı Tesisinde Taşınmazın İrtifak Tesisinden Önceki Değeri İle Sonraki Değeri Arasındaki Farkın Olduğu )
2942/m. 11
2709/m. 46
ÖZET : Dava, kamulaştırmasız el atılıp üzerinden enerji nakli hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, taşınmazın irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı tesisinden sonraki değeri arasındaki fark kamulaştırma ( irtifak ) bedelidir. Taşınmaz maldaki değer düşüklüğü gerekçeleri ile gösterilmelidir. Bilirkişilerce böyle bir hesaplama yapılmadan irtifak bedelinin tespit edilmesi ve yerel mahkemece yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki "Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Patnos Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 09.10.2003 gün ve 2002/38 E., 2003/238 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 19.02.2004 gün ve 14148 E., 1381 K. sayılı ilamı ile;

"... Dava, kamulaştırmasız el atılıp, üzerinden enerji nakil hattı geçirilen ve pilon dikilen bölümlerdeki irtifak hakkı bedeli ile pilon ve trafo binası yeri bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Taşınmazın arsa niteliğinde kabulü ile düzenleme ortaklık payı da düşülmek suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1 ) Kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmazdaki irtifak bedelinin bulunması için; enerji nakil hattının geçirildiği bölümün yüzölçümünün tapu fen bilirkişisi marifetiyle tesbit edilmesi ve kıymet takdirini yapacak bilirkişiler marifetiyle de, taşınmazda bu hattın oluşturacağı değer düşüklüğü oranına göre irtifak bedelinin hesaplanması gerekir. Bilirkişilerce böyle bir hesaplama yapmadan ve yasal olmayan taktiri düşüncelerle irtifak bedelinin tesbit edilmesi,

2 ) Kabule göre de;

Bedeline hükmedilen irtifak hakkının tapuya irtifak tesisi olarak tesciline karar verilmemesi doğru görülmemiştir..."

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılıp, üzerinden enerji nakil hattı geçirilen ve pilon dikilen bölümlerdeki irtifak hakkı bedeli ile pilon ve trafo binası yeri bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

A- DAVACININ ISTEMININ ÖZETI:

Davacı vekili, tapuda müvekkili adına 07.03.1973 tarih ve 7 no'lu tapu ile kayıtlı bulunan 21120 m2 taşınmaza, davalı idarece pilon ve enerji nakil hattı tesis etmek ve trafo binası inşa edilmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla, toplam 87.075. 162.890.-TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini istemiştir.

B- DAVALI CEVABI:

Davalı Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. A. Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğü vekili duruşmada, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C- YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ:

Yerel mahkeme, "Fen bilirkişi krokisinde, taşınmazda idarece tesis edilen enerji nakil hattı ve pilon yeri ile, inşa edilen trafo binasının ve güvenlik şeridinin gösterildiği; bilirkişi kurulu raporunda Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği esas alınarak irtifak bedelinin hesaplanmasının yöntem ve yasaya uygun olduğu" gerekçesiyle, "davanın kabulüne" karar vermiştir.

D- TEMYİZ EVRESİ, BOZMA VE DİRENME:

Davalı vekilince temyiz edilen karar, özel dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; yerel mahkeme ilk kararındaki gerekçesini tekrarlayarak önceki kararında direnmiştir.

E- GEREKÇE:

Dosya içeriğine göre, tapuda davacı adına kayıtlı 21120 m2 yüzölçümündeki taşınmaza davalı idarenin pilon dikmek, trafo binası yapmak ve enerji nakil hattı tesis etmek suretiyle kamulaştırmasız el koyduğu anlaşılmaktadır.

Özel daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda irtifak hakkı karşılığının, yasaya ve denetime uygun bir değerlendirme yapılarak tespit edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır,

Bilindiği ve 16.05.1956 gün, 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda belirtildiği üzere, usulü dairesinde verilmiş bir kamulaştırma kararı olmadan ve bedeli ödenmeden taşınmazına el konulan kimse, ilgili kamu tüzel kişisi aleyhine el alınanın önlenmesi davası açabileceği gibi, değer karşılığının verilmesini de isteyebilir.

Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle ister el atmanın önlenmesi davası, isterse yer bedeli veya tazminat ya da ecrimisil davası açılmış olsun, davacının iddiasının. araştırılması bilirkişi incelemesine bağlıdır ( Ali Arcak-Edip Doğrusöz, Kamulaştırmasız El Koyma, Ankara 1992 s: 55 ).

Bu noktada, bilirkişilerin taşınmazın değerinin tespitine ilişkin değer biçme esaslarını düzenleyen herhangi bir yasal düzenleme mevcut değildir.

Ancak, öteden beri Yargıtay içtihatlarında, kamulaştırma hukukunda olduğu gibi, Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinde öngörülen ilkeler aranmaktadır ( 3. Hukuk Dairesi 16.3.1976 gün, E: 1813, K: 2654; 5. Hukuk Dairesi 14.11.1985 gün, E: 11780, K: 12446 sayılı kararları ).

Öte yandan, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun gerekçesinde,11. maddede sayılan ölçütlerin Anayasa'nın46. maddesindeki unsurlar göz önünde tutularak düzenlendiği belirtildiğinden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle bedel davalarında 11. maddedeki esaslara göre bedel tespitinin, taraflar açısından anayasal güvence teşkil edeceği açıktır.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değer tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddesinin son fıkrasında;

"Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir" denilmek suretiyle, irtifak hakkı karşılığının ne olduğu hükme bağlanmıştır.

Buna göre, taşınmaz malın irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı geçirildikten sonraki değeri arasındaki fark, irtifak bedelidir.

Öte yandan, irtifak hakkı tesis edilirken, elektrik direğinin dikildiği pilon ve idarece inşa edilen bina yerlerinin değeri mülkiyet kamulaştırmasında olduğu gibi, ayrıca hesaplanır ve malike ödenir.

Kısaca; irtifak bedelinin tespiti için, üzerinde irtifak tesis edilen taşınmazın niteliğine göre 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değer takdiri esaslarını gösteren 11. maddesi gereğince tamamının bir bütün olarak değeri tespit edildikten sonra, aynı maddenin son fıkrası uyarınca irtifak kurulması nedeniyle taşınmaz malda meydana gelecek değer düşüklüğünün gerekçeleri ve buna göre oran ve tutarının belirtilmesi; bu şekilde yapılacak inceleme sonunda belirlenen iki değer arasındaki farkın bulunması gerekir.

Tüm bu açıklamalar ışığında somut durum değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın tamamı 21120 m2 yüzölçümünde olup, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, yasal olmayan gerekçelerle 2630 m2'lik bölümde % 40 değer kaybı kabul edilmiş, güvenlik şeridi olarak nitelendirilen 220 m2'lik bölüm ile 9 m2 pilon yerinin mülkiyet bedeli hesaplanmış, kalan 18.261 m2'lik kısımda gerekçe gösterilmeden % 7 değer kaybı uygulanmak suretiyle irtifak bedeli tespit edilmiştir.

Görüldüğü üzere hükme esas alınan bilirkişi raporu, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, yeterli ve denetime uygun bir değerlendirmeyi içermemektedir.

Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş; taşınmaz üzerinde idarece dikilen pilon ve inşa edilen trafo binası ile enerji nakil hattının geçirildiği bölümün yüzölçümünün fen bilirkişi marifetiyle krokide tespit edilmesi; kıymet takdirini yapacak bilirkişi marifetiyle de taşınmazın tamamından trafo binası ve pilon yerinin yüzölçümü indirildikten sonra, kalan bölümün irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı geçirildikten sonraki değeri arasındaki fark belirlenmek suretiyle irtifak bedelinin hesaplanması; bu şekilde yapılan inceleme sonucu tespit edilen irtifak hakkı bedeline, trafo ve pilon yerinin mülkiyet bedeli ilave edilerek toplam değer karşılığına hükmedilmesidir.

Yerel mahkemece bu gerekliliklere uyulmaksızın, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın iadesine, 09.02.2005 gününde oybirliği ile karar verildi
kazancı.hukuk.
Old 05-02-2010, 12:04   #3
caner87

 
Varsayılan

benim aklıma ilk kamulaştırmasız el atma ile ilgili dava türleri geldi.
Old 06-02-2010, 21:16   #4
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 1992/12071
Karar: 1992/15630
Karar Tarihi: 16.12.1992
ÖZET: Mecra irtifakının geçerli olarak doğabilmesi için (diğer unsurların yanında) mecra irtifakı sözleşmesinin yasada öngörülen şekilde yapılması zorunludur.
(743 S. K. m. 633, 653, 704, 705) (2644 s. Tapu K. m. 26)
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan men'i müdahale ve kal' davasının yapılan yargılamasında; mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacılar, tapu kaydı ile maliki oldukları taşınmazlarına, davalı TPAO. Genel Müdürlüğü tarafından haklı ve geçerli bir nedene dayanılmaksızın, elektrik direği dikilmek ve elektrik hattı geçirilmek suretiyle elattığını ileri sürmüşler; elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.
Mahkemece, (...Yargıtay'ın 1973 ve 1974 tarihli kararlarına değinilip, açıktaki mecranın yapılması ile MK.nun 653. maddesine göre, irtifak hakkı teessüs etmiştir...) denilmiş ve bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten, önceki tarihli Yargıtay kararlarında, MK.nun 653. maddesine mutlak anlam verildiği ve Yerel Mahkemenin esas aldığı gerekçeyle sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Esasen, bu konudaki 1973, 1974 ve 1975 tarihli karar örnekleri de dosyaya ibraz edilmiştir.
Ne var ki, öğretiyle de bağlantı kuran son yılların kararlılık kazanmış yargısal kararları, uygulamada belirgin bir farklı görüşe yer vermiştir. Bilindiği üzere, başkasının taşınmazından mecra geçirilmesine imkan veren bu maddenin öngördüğü hak; o taşınmazdan yararlanma yetkisini, mecra geçiren kişi lehine sınırlaması bakımından irtifak hakları arasında sayılmaktadır. Yararlanma biçimi, hak sahibinin o taşınmazdan mecra geçirmesi ve bu nedenle bazı faaliyetlerde bulunabilmesine yönelik olduğundan, mecra geçirecek kişi ile taşınmaz arasında doğrudan doğruya bir ilişki kurulmasını zorunlu kılar. Mecra irtifakının tesisi, taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasında da olduğu gibi, tescile esas teşkil edecek bir temel işleme, yani iktisap sebebine ihtiyaç gösterir. İktisap sebebini teşkil eden hukuki işlem, çoğunlukla bir irtifak sözleşmesi görünümünü taşır.
Mecra irtifak sözleşmesi ile tarafların mecra tesisi hususundaki karşılıklı, birbirlerine uygun iradelerinin yer aldığı borçlandırıcı işlem kastolunmaktadır. Bu işlem, mecra hakkının belli bir muhteva ile kurulmasına ilişkin bulunmaktadır (H. Cumhur Özakman, Türk Hukukunda Mecra İrtifakları, İstanbul-1978, sayfa: 41). Diğer bir deyişle, üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın sahibi bu sözleşmeyle irtifak hakkı sahibine arazi üzerinde anayapı için gereken mecraları yapması veya evvelce meydana getirilmiş mecraları varsa onları yerinde alıkoyması ve bunları korumak amacıyla arazisine girilmesi konularında izin vermektedir (Dr. Suat Bertan, Ayni Haklar, Ankara-1976, sayfa: 657 vs.).
Ancak, mecra irtifakının geçerli olarak doğabilmesi için (diğer unsurların yanında) mecra irtifakı sözleşmesinin yasada öngörülen şekilde yapılması, zorunludur (MK. md. 705, 2644 sayılı Kanun md. 26; Tapu Sicil Nizamnamesi md. 19; 10.6.1931 gün ve 2/40 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme kararı). MK.nun 704. maddesinin ilk cümlesindeki buyurucu hükmü uyarınca tapu siciline kaydedilmedikçe, (tescil olunmadıkça) sadece sözleşmenin yapılmış olması, olgusu, irtifakın hükümlerinin yerine getirilmesi için bir talep hakkı vermeyecektir. Kuralın böyle olmasına karşın, taşınmazlar üzerinde ayni bir hak iktisabının tapu kütüğüne yapılacak tescile bağlı olduğu yolundaki genel kuralın (MK. m. 633/1) irtifak hakları yönünden de söz konusu olacağı, MK.nun 704. maddesinin ikinci cümlesinde açıkça öngörüldüğüne göre, taşınmaz mülkiyetinin iktisabına paralel olarak mecra irtifakının sicil dışı tesis edilmesi de mümkündür. Nitekim, MK.nun 633/2. maddesinde sicil dışı (tescilden önce) edinmeye imkan veren haller belirtilmiş bulunmaktadır. Öte yandan, aynı Yasanın 653. maddesinde belirtildiği gibi irtifak sözleşmesine konu edilen mecra, açıkta tesis olunmuş ise; bu takdirde de sözleşmenin yapılması ve mecranın açıktan geçirilmesiyle irtifak hakkı doğmuş olacaktır. Bu hüküm açıktan geçen mecralarda görülebilirliğin, tapu sicilinin aleniyet fonksiyonunun yerinde tutabileceği görüşünden kaynaklanmaktadır (Özakman, age., sh. 89, Kemal Oğuzman - Özel Seliçi, Eşya Hukuku, İstanbul-1982, sayfa: 751; Bertan, age., 1183). Ancak, özellikle belirtmek gerekir ki, mecra irtifakının tescilsiz iktisabına imkan veren bu istisnai hükümle hakkın dayanağını teşkil eden hukuki işlemin usulünce düzenlenmesi gereği bertaraf edilmiş değildir. Aksi halde, mecra irtifakının doğduğu kabul olunamaz ve taşınmaz maliki MK.nun 618. maddesi uyarınca tecavüzün men'ini dava edebilir. Anılan ilkeler Hukuk Genel Kurulu'nun 8.12.1978 gün ve 1/592 esas, 1077 karar; 25.1.1984 gün ve 1/386 esas, 25 karar sayılı kararlarında vurgulanmıştır. Bu ilkelere Dairenin son yıllardaki uygulamalarında da ayrıntılı biçimde yer verilmektedir (1. Hukuk Dairesi'nin 8.3.1990 tarih, 3773/3201 sayılı kararı için Bkz. Yargıtay Kararları Dergisi, Haziran-1990 tarih, sayı: 6).
Somut olayda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde düzenlenmiş bir irtifak sözleşmesi dosyaya ibraz edilebilmiş değildir. Ne var ki, davalı vekili cevap layihasında, kamulaştırma işleminin başlatıldığından sözetmiştir.
Bu itibarla, başlatıldığı savunulan kamulaştırma işleminin akibetinin saptanması, kamulaştırmanın da yapılmadığının anlaşılması durumunda, davanın kabul edilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere reddedilmesi isabetsizdir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.12.1992 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 07-11-2013, 16:03   #5
Avrasya

 
Varsayılan

Çok yabancı olduğum bir konu olduğu için ben de sorayım istedim;

Babamın ve amcamın evinin arsasında da enerji nakil hattına ait 2 tane direk ve teller bulunmakta. Yaklaşık 30-40 yıldır bu direk ve teller mevcut.

1-Öncelikle bu direk ve tellere ilişkin herhangi bir ödeme olup olmadığını (eski maliklere vs) nereden öğrenebiliriz?

2-Ödeme yapılmamışsa geriye doğru ne kadarlık bir süre için talepte bulunabiliriz?

3-İdari başvuru gerekli mi?

4-Talebimiz tam olarak ne olmalı? Ecrimisil mi, kamulaştırmasız el atma mı yoksa tazminat mı? Kime karşı olmalı ve nerede açılmalı?

Vereceğiniz bilgiler için şimdiden teşekkürler...
Old 09-01-2014, 13:19   #6
feyzaday

 
Varsayılan

Sayın Avrasya, direkleri inşa eden elektrik kurumuna yazılı başvuru yapıp bu konuda nasıl bir yol izlendiğini öğrenebilir, tapu araştırması ile bir kamulaştırma yapılıp yapılmadığını araştırabilirsiniz. Genel alacak zamanaşımına tabi bir alacak olduğunu düşünüyorum ancak ecrimisl de 5 yıllık zamanaşımı süresi olduğunu da unutmayın. Kamulaştırma yapılmamış ise arazinin bulunduğu yer asl. huk. mahkemesinde el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisili direkleri inşaa eden elektrik kurumuna veya şirketine karşı talep edebilirsiniz.
Old 08-10-2015, 15:22   #7
mm33rrtt

 
Varsayılan

Benimde bir sorum olacaktı müvekkilin tapusunun yarısından elektrik telleri geçmekte elektrik direğinin yarısı tapusu içerisinde kalmaktadır diğer yarısı ise hazineye ait 2b diye tabir edilen yerdir. Yakın tarihte gerçekleşen 2b li arazilerin alınması imkanı ile müvekkil 2b li araziyi hazineden üzerine intikalini sağlamıştır şimdi sormak istediğim husus şu: elektrik tellerinin tamamı artık müvekkilin arazisinin üzerinden geçmekte yalnız tapu müdürü ile konuşmamda müdür bey 2b li arazinin daha önce hazineye kayıtlı olduğundan teller için irtifak hakkı bedeli talep edemeyeceğimi 2b'li arazinin satış sözleşmesinde böyle bir maddenin olduğunu söyledi bilgisi olan arkadaşların cevaplarını bekliyorum şimdiden teşekkürler.
Old 02-04-2016, 11:26   #8
Av. Selçuk KOSİF

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mm33rrtt
Benimde bir sorum olacaktı müvekkilin tapusunun yarısından elektrik telleri geçmekte elektrik direğinin yarısı tapusu içerisinde kalmaktadır diğer yarısı ise hazineye ait 2b diye tabir edilen yerdir. Yakın tarihte gerçekleşen 2b li arazilerin alınması imkanı ile müvekkil 2b li araziyi hazineden üzerine intikalini sağlamıştır şimdi sormak istediğim husus şu: elektrik tellerinin tamamı artık müvekkilin arazisinin üzerinden geçmekte yalnız tapu müdürü ile konuşmamda müdür bey 2b li arazinin daha önce hazineye kayıtlı olduğundan teller için irtifak hakkı bedeli talep edemeyeceğimi 2b'li arazinin satış sözleşmesinde böyle bir maddenin olduğunu söyledi bilgisi olan arkadaşların cevaplarını bekliyorum şimdiden teşekkürler.

2b arazisinin satışına ilişkin sözleşmeye bakın. Büyük ihtimalle, müdürün dediği gibi sözleşmede 2b li arazinin tapuda irtifak hakkıyla yüklü olarak satılmasına ve bu yüklenmeye karşı tarafın katlanacağına dair madde eklenmişse, satış gerçekleşerek tapuya intikal edilmişse yapacak bir şey yok diye düşünüyorum. Ancak önceden kendi arazisinde olan kısım için kamulaştırma yapılmamışsa kamulaştırmasız el atmaya dayanarak bedelin tahsili davası açarsınız. Ya da müdahalenin meni ve ecrimisil talep edebilirsiniz.
Old 08-06-2017, 10:02   #9
av.turkmen

 
Varsayılan

Arkadaşlar iyi günler mülk üzerinden geçen elektrik direkleri ile ilgi bir sorum vardı. Paylı mülkiyette olan bir mal üzerinde bir paydaş teiaşla anlaşmış diğer paydaş bedele itiraz etmek istiyor. 130 tl felan ödeme yapılmak istenmiş. diğer paydaş bu davayı tek başına açsa sorun olurmu bide dava ne kadarlık bir bedel üzerinden açılıyor 20.000 metre kare felan mış mülkün büyüklüğü.
Old 08-06-2017, 10:52   #10
olgu

 
Varsayılan

Her malik kendi hissesi oranında kamulaştırma bedeli alır. Eğer siz anlaşma yapmazsanız, bedel tespiti ve tescil davasını idare açıyor. Eğer açmaz ise siz kamulaştırmasız el atma davası açabilirsiniz.

Gayrimenkulün büyüklüğü değil tel geçmesi sebebiyle oluşan değer kaybı hesaplanıyor, tel geçen yer arazinin bütünlüğünü, işlevini ne kadar etkiliyorsa tazminat o kadar yüksek oluyor. Ayrıca direk var ise pilon yeri bedeli olarak bir alacak kalemi daha oluyor. Kamuşlaştırmasız el atma davanızı kısmi yada belirsiz alacak şeklinde açabilirsiniz.
Old 23-11-2020, 10:17   #11
dlndmr

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşlarım. Benzer bir konu ile ilgili araştırma yapıyorum ancak bir bilgiye ulaşamadım. Aynı şekilde müvekkilin taşınmazından 10 tane direk geçiyor. Ancak bu direkler Türk Telekom'a ait telefon direkleri. Bunlar için de elektrik direklerinde olduğu gibi kamulaştırma talep edebilir miyiz? Teşekkür ediyorum şimdiden.
Old 05-04-2022, 21:48   #12
Av.m.elif

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan dlndmr
Merhaba meslektaşlarım. Benzer bir konu ile ilgili araştırma yapıyorum ancak bir bilgiye ulaşamadım. Aynı şekilde müvekkilin taşınmazından 10 tane direk geçiyor. Ancak bu direkler Türk Telekom'a ait telefon direkleri. Bunlar için de elektrik direklerinde olduğu gibi kamulaştırma talep edebilir miyiz? Teşekkür ediyorum şimdiden.

merhaba meslektaşım. Türk Telekom'un dikmiş olduğu direkler için nasıl bir çözüm bulabildiniz?
Old 13-04-2022, 21:34   #13
tegese

 
Varsayılan

T
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
(Yargılama yapmaya ve hüküm vermeye yetkili bağımsız mahkememizin verdiği)
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU BAŞKANLIĞI -
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil)
DAVA TARİHİ : 2
KARAR TARİHİ : 0
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 081

Mahkememizde görülmekte bulunan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; ADM Elektrik Dağıtım AŞ'ye Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 17.07.2008 tarihli ve 1678-1 sayılı kararı ile ED/1678-1/1215 numaralı elektrik dağıtım lisansı verildiğini, ADM Elektrik Dağım Aş nin talebi üzerine EPDK 'nın 20.03.2013 tarih ve 4321-5 sayılı kararı ile, , ...................6.378,78 m2 büyüklüğündeki taşınmazın 1.443,48 m2 lik kısmında irtifak hakkı olmak üzere kamulaştırma kararı alındığını, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 19/1 maddesinde; Elektrik piyasasında üretim veya dağıtım faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin, önlisans ve lisansa konu faaliyetleri için gerekli olan, kişilerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ilişkin kamulaştırma talepleri kurum tarafından değerlendirileceği ve uygun görülmesi halinde kurul tarafından kamu yararı kararı verileceğini, söz konusu karar çerçevesinde gerekli kamulaştırma işlemlerinin 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen esaslar dahilinde üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı , dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için TEDAŞ tarafından yapılır ifadesi yer almakta ise de aynı yasanın geçici 16 Maddesinde, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurul tarafından kamulaştırma kararı veya 2942 sayılı kanunun 30. maddesine göre devir kararı alınmış olan elektrik üretim ve dağıtım tesisleri için gerekli olan taşınmazların kamulaştırılması ve devir işlemleri kurum tarafından sonuçlandırılır dendiğini, kanunun 30.03.2013 tarihinde yürürlüğe girdiğini, EPDK tarafından dava konusu taşınmaz hakkında 20.03.2013 tarih ve 4321-5 sayılı karar ile kamulaştırma kararı alındığını ,kamulaştırma işlemlerinin kurum tarafından sonuçlandırılacağını, 6446 Sayılı Yasa'nın 19/2 maddesine göre " kamulaştırılan taşınmazın mülkiyeti ve/veya üzerindeki sınırlı ayni haklar, üretim veya dağıtım tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu kurum veya kuruluşuna , bunların bulunmaması halinde ise Hazineye ait olur" dendiğini, yasa gereği dağıtım tesislerinin maliki TEDAŞ olduğundan EPDK tarafından dağıtım tesisleri için yapılan kamulaştırma işlemlerinde, mülkiyet /irtifak hakkının kamu kurumu olan TEDAŞ adına tescil edilmesi gerektiğini belirterek evsafı belirtilen taşınmazın 1.443,48 m2 lik kısmında irtifak hakkı tesisi için kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırma kararı verilen taşınmazda irtifak hakkı tesis edilerek , tesis edilen hakkın yasa gereği dağıtım tesislerinin mülkiyetine sahip Türkiye Elektrik Dağıtım Aş (TEDAŞ ) adına tapuya tesciline karar verilmesini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Ön inceleme duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalıya edilemediği anlaşıldı.
.........., ...... Tapu Müdürlüğüne, Kadastro Müdürlüğüne, .......... Belediye Başkanlığına yazılan müzekkerelere cevap verildiği, basın ilan kurumuna yazılan müzekkereye de cevap verildiği ve ilanların yapıldığına dair gazete nüshasının gönderilmiş olduğu görüldü.
Fen bilirkişilerinin 15.10.2019 tarihli raporlarında; dava konusu taşınmazın kalın mavi renkte çizgilerle, kamulaştırma hattın ise yeşil düz çizgi ile çizildiğini, irtifak hakkı kurulacak sahanın ise sarı renkte boyanarak gösterildiğini, dava konusu taşınmazın ..............Belediyesi ............ Mahallesi sınırları içinde kaldığı, belediyenin yol ve temizlik hizmetlerinden yararlandığı ve dava konusu yer kadastral parsel ve bahse konu parselin yer aldığı alanın meskun mahal alanı olmadığı, dava konusu taşınmazın ................... Mahallesine 4 km mesafede, ............... ilçe merkezine 15 km olduğunu,dava konusu parsel içinde1 adet iki katlı 131 m2 lik toplam yap alanlı bina ve bir aret 40l2 alanlı depo ve 32m2 alanlı havuz havuz bulundğunun tespit edildiğini belirtmiştir.
Bilirkişi kurulunun 01.11.2019 tarihli raporlarında,keşif itibariyle dava konusu taşınmazın bir kısmında sulu şartlarda karışık meyveli-meyvesiz meyve yetiştiriciliği yapıldığını, taşınmazın ev ve bahçe olarak kullanıldığını, taşınmazın zemin değerinin 1.049.238,37 TL, taşınmaz üzerinde bulunan zirai unsurların değerlerinin toplamının 48.319,07 TL, taşınmazın üzerinde bulunan inşai unsurların değerinin 339.987,00 TL olduğunu, taşınmazın irtifak öncesi toplam değerinin 1.437.544,44 TL olduğunu, taşınmazın irtifak sonrası değerinin 1.323.686,72 TL olduğunu, taşınmazın irtifak farkının 113,857,72 TL olduğunu belirterek hesaplanan irtifak bedelinin toplam ödenecek bedelin 113.857,72 TL olduğunu belirtmişlerdir.
Dosya mahkememizce taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişerin 28.05.2020 tarihli ek raporlarında, irtifak tesisi istenen alanda verim döneminde meyve ağaçlarının olması ve bu ağaçların ekonomik getirisinin fazla olması ve ayrıca taşınmazın bulunduğu bölgenin 8.A maddesinde açıklandığı üzere objektif özellikleri sahip olması dikkate alınarak hesaplanan irtifak bedelinin 159.094,97 olduğunu belirtmiştir.
Dava, 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Taşınmazın tapu kaydının incelemesinde ................... 138 ada 10 parsel nolu 6.375,00 m2 miktarında kagir ev ve bahçe niteliğindeki taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına celp edilen tapu kaydı, ............... Belediyesi'nin cevabi yazısı ve diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında taşınmazın ev ve bahçe vasfında olduğu, arsa niteliğini kazanmadığı ve bu durumda taşınmazın kamulaştırma bedelinin gelir yöntemine göre hesaplanmasının gerektiği ve hesaplamada da İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün verilerinin esas alınması şeklindeki bilirkişi görüşü yerinde bulunmuştur. Yine taşınmazın gelir yöntemine göre değeri belirlenirken, münavebeye alınacak ürünlerin bölgenin özelliklerine göre, olabildiğince çeşitli olması gerektiği, zira amaç, taşınmazın ekilen ürün esas alınarak belli bir yıl için gelirini bulmak olmadığından, bölgede oluşan ortalama geliri ve buna göre ortalama değeri bulmaya imkan verecek çeşitlilikte en az iki ürünün münavebeye alınması yerindedir. Yargıtay 5. HD'nin son dönem yerleşmiş içtihatları doğrultusunda sulu tarım arazisi vasfında olan taşınmaz hakkında % 4 kapitalizasyon faizinin uygulanmış olması ve tarım arazisi olan taşınmaz hakkında da %35 değer azalış oranı da usul ve yasaya uygun bulunmuş ve denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu doğrultusunda kamulaştırma bedelinin toplam 159.094,97-TL olarak tespitine karar verilmiş söz konusu bedelin davalı adına bankaya depo edildiği anlaşıldığından dava dilekçesindeki talep de dikkate alınarak TEDAŞ lehine davalıya ait taşınmaz üzerinde fen bilirkişisi raporu ekindeki krokide belirlenen alanda mülkiyet ve irtifak hakkı tesis edilmesine karar verilmiştir.
Dava 4 ay içerisinde sonuçlanmadığından tespit edilen kamulaştırma bedeline davanın açıldığı tarihi takip eden 4. Ayın sonundan itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 nolu başvuru sonucu verdiği 23/10/2018 tarihli ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 numaralı başvuru sonucu verdiği 09/05/2019 tarihli kararları dikkate alındığında, davacı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-................Mahallesi,............ mevkiinde bulunan 138 ada 7 parsel sayılı davalı adına kayıtlı taşınmazın aleyhine Fen bilirkişileri ............ 15/10/2019 tarihli raporu ve ekindeki Ek:1 nolu krokide IR olarak gösterilen toplam 1.443,48 m2 lik alan üzerinde Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. lehine DAİMİ İRTİFAK HAKKI TESİS VE TESCİLİNE,
2-Kamulaştırma toplam bedelinin 159.094,97 TL olarak belirlenmesine,
3-Kararın kesinleşmesi beklenmeksizin kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi için Ziraat Bankası’na müzekkere yazılmasına,
4-Kamulaştırma Kanununun 10/9. Fıkrası gereğince davanın açıldığı tarih olan 27.02.2019 tarihinden itibaren 4 ay içinde dava sonuçlanmadığından 4.ayın bitimi olan 27.06.2019 tarihinden karar tarihi olan 05/02/2021 tarihi arasında kamulaştırma bedeline uygulanacak yasal faizin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Dava konusu taşınmaz üzerinde varsa rehin, haciz ve ipoteklerin kamulaştırma bedeli üzerine yansıtılmasına,
6-Fen bilirkişileri ................. 15/10/2019 tarihli raporunun kararın eki sayılmasına,
7-Hüküm özeti ve krokinin İİK madde 28 uyarınca ................ Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
8-Alınması gereken 59,30 TL maktu harçtan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davanın mahiyeti dikkate alınarak davacı üzerinde bırakılmasına, yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
10-Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dair; Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 05/02/2021
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
elektrik abonesinin ölümü sonrasında tüketilen elektrik,mirasçıların sorumluluğu. enderkc Meslektaşların Soruları 7 02-11-2018 09:44
kaçak elektrik advocat63 Meslektaşların Soruları 3 25-08-2010 16:38
kaçak elektrik selhan Meslektaşların Soruları 2 27-09-2008 13:51
elektrik faturasında hatalı çarpan okunması nedeniyle oluşan 9 yıllık farkın elektrik Nurullah Layık Hukuk Soruları Arşivi 1 16-03-2007 16:20
Elektrik Hırsızlığı sword_can Hukuk Soruları Arşivi 4 08-03-2007 23:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05204511 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.