Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vergi borcundan dolayı SSK aylığına haciz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-11-2008, 16:02   #1
myilmaz

 
Varsayılan Vergi borcundan dolayı SSK aylığına haciz

Sayın meslektaşlarım,

Müvekkilimin vergi borcundan dolayı ssk emekli aylığının 1/4'üne haciz konulmuş ve borç bitinceye kadar bu kesintinin yapılacağı ssk cevabi yazısında belirtilmiştir. 2 sorum olacak;

1)506 sayılı yasa uyarınca nafaka borcu dışında ssk aylılarının haczedilemeyeceğini duymuştum. Vergi borcu dahi olsa bu aylıkların haczedilmemesi gerekir değilmi?

2)kesintinin durdurulması için icra dairesine itirazda mı bulunacağız yoksa icra mahkemesine mi başvuracağız? son olarak bu şikayet süresiz değil mi?

Şimdiden teşekkür ederim, saygılarımla..
Old 20-11-2008, 16:31   #2
tolga

 
Varsayılan

Sorularınıza yanıt vermek gerekirse;

1-) Yasa hükmü açıktır sevgili meslektaşım: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 121’inci maddesine göre, “Bu kanun gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar, nafaka borçları ve bu kanunun 80’inci maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar dışında, haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez...”şeklindedir.

2-) Haczi öğrendiğiniz tarihten itibaren 7 gün içinde İcra Mahkemesine haczedilmezlik şikayeti yolu ile başvurarak maaşındaki kesintinin kaldırılmasını talep edebilirsiniz.
Old 20-11-2008, 16:34   #3
gurhankoc

 
Varsayılan

5510 sayılı yasanın 93. maddesinde düzenleniyor, incelemenizi tavsiye ederim.
Old 20-11-2008, 16:54   #4
gurhankoc

 
Varsayılan

Sayın tolga;
506 sayılı yasanın 121. maddesi, 5510 sayılı yasanın 106. maddesiyle 01.10.2008 tarihinden itibaren yürülükten kaldırılmıştır.
Old 20-11-2008, 17:03   #5
myilmaz

 
Varsayılan

Maalesef bende onu şimdi araştırırken farkettim, demekki artık emekli maaşları haczedilebiliyor, yapacak birşey kalmadı, ilginize teşekkür ederim
Old 20-11-2008, 18:05   #7
myilmaz

 
Varsayılan

Sayın gürhankoç,
506 sayılı yasanın 121. maddesi(emekli aylığının nafaka hariç) yürürlükten kaldırıldığı vakit, bu artık emekli aylıklarının hazcedilebileceği anlamına gelmiyor mu?
Old 21-11-2008, 11:37   #8
gurhankoc

 
Varsayılan

4 numaralı mesajımda da belirtmiştim. 01.10.2008 tarihinden itibaren, 506 sayılı yasanın 121. maddesi yerine, 5510 sayılı yasanın 93. maddesi yürürlüktedir.
Bu yasa hükmüne göre de artık sadece ssk ve bağ-kur emekli aylıkları değil emekli sandığından emekli olanların da maaşlarına haciz konulamayacağı düzenlenmiştir.(nafaka ve kurum prim alacakları dışında)
Bir problem yok sayın meslektaşım siz başvurunuzu yapınız, ben 6 numaralı mesajımda durumu hatırlatmak, artık yürürlükteki yasa maddesi üzerinden konuşmak gerektiğini belirtmek için yeni düzenlemeden bahsetmiştim.
İyi çalışmalar kolay gelsin.
Old 02-12-2008, 16:21   #9
Av.Fatma Karataşlı

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım; yanlış düşünüyorsam düzeltin . 5510 sayılı kanununun 93 . maddesinde ki düzenlemeye göre maaşlar devir ve temlik edilemiyor . Haciz edilemeyeceğine dair bir hüküm yok. Devir ve temlik , haczi kapsamaz bence. Kanun koyucu haciz edilemezliği istese idi onuda madeye yazardı değil mi? Şimdiden cevaplar için teşekkürler.
Old 02-12-2008, 16:28   #10
Av. Hamza

 
Varsayılan

5510 sayılı yasa zaten haczedilemeyeceğini açıkça düzenlemiş. 93 maddeye bakarsanız orada açıkça düzenlenmiş.
Madde 93 - (Değişik fıkra: 17/04/2008 - 5754 S.K./56. md.)(*) Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.
Old 02-12-2008, 17:13   #12
adlt-2007

 
Varsayılan

5510 sayılı yasa ile de emekli aylıklarının haczedilmeyeceği düzenlenmiş olup bunun istisnaları vardır. Taahhüt,nafaka alacakları ve kamu alacakları yani vergi borcu kamu alacağı vasfında olduğundan haczi mümkündür ancak 1/4 haczedilebilir.Bu arada haczedilmezlik şikayeti kamu düzeni ile ilgili olduğundan süreye tabi değildir.
Saygılar...
Old 02-12-2008, 18:57   #13
yyln

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU


Esas No.
2004/12-202
Karar No.
2004/196
Tarihi
31.03.2004




ÖZET
ŞİKAYETÇİ; KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS YOLLA TAKİP YAPTIĞINI, BORÇLUNUN EMEKLİ MAAŞININ HACZİ İSTEMİNİN İCRA MÜDÜRÜ TARAFINDAN, "506 SAYILI YASA'NIN 121. MADDESİ UYARINCA SSK. TARAFINDAN BAĞLANAN EMEKLİ MAAŞLARININ HACZİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI ANLAŞILMAKLA, KAMU DÜZENİNE AYKIRI TALEBİN REDDİNE" KARAR VERİLDİĞİ, OYSA İCRA MEMURUNUN BİR MALIN VEYA BİR HAKKIN HACZEDİLİP HACZEDİLMEYECEĞİNİ TAKDİR EDEMEYECEĞİNİ, ALACAKLININ HACİZ İSTEMİNİ YERİNE GETİRMEK ZORUNDA OLDUĞUNU, HACZEDİLEMEZLİK İDDİASINI ANCAK BORÇLUNUN ŞİKAYET YOLUYLA TETKİK MERCİİNE BULUNABİLECEĞİ" NEDENLE, İCRA MEMURLUĞU İŞLEMİNİN ŞİKAYETEN İPTALİNE KARAR VERİLMESİNİ İSTEMEKTEDİR. İCRA MÜDÜRÜNE ALACAKLININ HACİZ İSTEMİNİN YERİNE GETİRİLMESİ KONUSUNDA TAKDİR YETKİSİ TANINDIĞINDAN SÖZEDİLEMEYECEĞİ GİBİ, BAŞKA ALANLARDA TANINMIŞ TAKDİR YETKİSİNİN YORUM YOLUYLA KAPSAMININ GENİŞLETİLMESİ DE İSABETSİZDİR.


DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sincan İcra Tetkik Merciince şikayetin reddine dair verilen 27.10.2003 gün ve 2003/292 E. 306 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 16.02.2004 gün ve 2003/25384-2004/2916 sayılı ilamı ile; ( ...İİK.nun 85. maddesine göre icra dairesince alacaklının haciz talebinin yerine getirilmesi zorunlu olup bu konuda İcra Müdürünün taktir hakkı bulunmamaktadır. Her ne kadar 506 sayılı Kanun'un 121. maddesi gereğince işçinin emekli maaşının haczi mümkün değil ise de bu husus haciz işleminden sonra borçlunun şikayeti halinde gözönünde bulundurulacağından merciice şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Şikayetçi; kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığını, borçlunun emekli maaşının haczi isteminin icra müdürü tarafından, "506 sayılı Yasa'nın 121. maddesi uyarınca SSK. tarafından bağlanan emekli maaşlarının haczinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, kamu düzenine aykırı talebin reddine" karar verildiği, oysa icra memurunun bir malın veya bir hakkın haczedilip haczedilmeyeceğini takdir edemeyeceğini, alacaklının haciz istemini yerine getirmek zorunda olduğunu, haczedilemezlik iddiasını ancak borçlunun şikayet yoluyla tetkik merciine bulunabileceği" nedenle, icra memurluğu işleminin şikayeten iptaline karar verilmesini istemektedir.

Yerel İcra Mahkemesi, "İcra Müdürlüğünce uygulanması gerekli hükümlerin İcra ve İflas Yasası'nın 82/1-9 ve 506 sayılı Yasa'nın 121. maddeleri olduğu, bu hükümlerin kamu düzeni düşüncesi ile konulduğunu, icra memurunun alacaklının isteğini otomatikman hemen kabul ve yerine getirecek mevkide bulunduğunu öne sürmenin yasanın yapısına ters düşeceği, SSK. emekli maaşının nafaka dışında haczinin mümkün bulunmadığı ve bunun re'sen dikkate alınması gerekeceği" yönünde gerekçeler ile şikayetin reddine karar vermiştir.

Yüksek Özel Daire başlıkta yer alan gerekçe ile hükmün bozulmasına oybirliği ile karar vermiş, yerel İcra Mahkemesi önceki kararında direnmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa'nın 121. maddesi dikkate alındığında, alacaklının, borçlu sigortalının emekli maaşının haczi isteminin yerine getirilmesi konusunda icra müdürünün takdir hakkı bulunup bulunmadığı noktasındadır.

Haciz, cebri icra organı tarafından yapılan devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır.

İcra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç üç gün içinde haczi yapması gerekir ( m.79/1 ). İcra Müdürü, "borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul mallarıyla gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflarda dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı" haczedecektir ( m.85/1 ).

Gerek İcra ve İflas Yasası'nın 79. maddesinde, gerekse 85. madde ifadesinden ortaya çıkan sonuç, icra müdürüne haciz uygulaması konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığıdır. Gerçekten de 79. madde kesin bir ifadeyle icra dairesinin haczi yapacağından, 85. madde; maddede belirtilen yasal koşullar altında borçlunun mal ve haklarının haczolunacağından söz etmektedir. 85. madde sadece, "alacaklara yetecek miktarın" saptanması konusunda icra müdürüne bir takdir hakkı tanımaktadır.

Uyuşmazlığın çözümünde, kamu düzeni düşüncesinden hareketle, anılan Yasa'nın 85/son maddesinden de yararlanılabilir.

İcra ve İflas Yasası'nın 85/son maddesinde; "Haczi koyan memur borçlu ve alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir" şeklinde ifadesini bulan hüküm ile, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak, alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesinin güvence altına alınmasını amaçlamaktadır. Bu ilkenin bir gereği olarak icra müdürü, işlemlerinde, bütün ilgililerin yararlarını dikkate almak zorundadır.

İcra memurları, alacaklının alacağına kavuşması için gerekli olan takip işlemlerini yapacaktır. İcra Müdürüne yaptığı bir kısım işlemlerde hiçbir takdir yetkisi tanınmamıştır.

Buna karşın, Medeni Hukukta olduğu gibi, İcra ve İflas hukukunda da Yasa bazı konularda memurun davranış tarzını direkt olarak öngörmekten kaçınarak işi memurun takdir yetkisine bırakmıştır. Bu duruma, İcra ve İflas Yasası'nın "Kısmen haczi caiz olan şeyler" başlığı ile 83. maddesi örnek gösterilebilir. Bu maddede; "Takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir."şeklinde tanımlanan hüküm ile, haciz isteminin yerine getirilmesi için icra müdürüne bir takdir yetkisi verilmesi değil, kamu düzeni düşüncesi ile alacaklının alacağını tahsil ile borçlu ve ailesinin geçimi arasında bir menfaat dengesinin sağlanması amaçlanmıştır.

Alacaklının haciz istemi konusunda icra müdürünün taktir yetkisi bulunduğu sonucuna varılırsa, olumsuz işlemleri için şikayet yoluna alacaklının, takdir yetkisi bulunmayıp haciz talebini uygulamak durumunda olduğu kabul edilirse, bu durumda borçlunun şikayet yolunu başvurması gerekecektir. Her iki durumda da soruna İcra Mahkemesince çözüm bulunsa da, bu süreç, taraflar arasında sağlanmaya çalışılan dengeyi etkileyecektir.

İcra ve İflas Yasası 83/a maddesi, 82. ve 83. maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmaları geçerli saymamıştır. Zira, borçlu, böyle bir anlaşmanın kendisine hazırlayacağı tehlikeleri önceden tahmin edemez.

Buna karşılık, borçlu haczi caiz olmayan bir malın haczine, malın haczi sırasında muvafakat verebileceği gibi, şikayet yoluna gitmeyerek zımnen rıza gösterebilir. Bu durumda borçlu artık, haczedilen bu nitelikteki mal yada hakkından mahrum kalmanın bütün sonuçlarını bilmektedir.

Alacaklı ile borçlu arasında, icra memuru tarafından gözetilmesi gereken denge, bu sürecin icra müdürünün takdirine bırakılmayıp, alıcı yararına kullanılmasını zorunlu kılacaktır.

Kaldı ki, şikayet kabul edilirse, şikayet konusu işlem ya bozulacak, yada düzeltilecektir. İşlemin bozulması, geçmişe etkilidir ( extunc ). Böylece bu işleme dayanarak yapılmış bütün işlemler de hükümsüz olacaktır. Kamu düzeni düşüncesi ile getirilen bu düzenlemeler, borçlunun menfaatlerinin gözetilerek bir denye oluşturulduğu sonucunu doğurmaktadır.

Tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında, Yasa hükmünün açık ifadesi ve içeriği ile icra müdürüne alacaklının haciz isteminin yerine getirilmesi konusunda takdir yetkisi tanıdığından sözedilemeyeceği gibi, başka alanlarda tanınmış takdir yetkisinin yorum yoluyla kapsamının genişletilmesi isabetsizdir.

O halde mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Şikayet eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 31.3.2004 günü oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY YAZISI :

Şikayet konusu işlem, icra memurunun, davalı borçlunun S.S.K.ca bağlanan emekli maaşının tamamının haczi için alacaklı tarafından yapılan haciz talebinin reddine ilişkin bulunmaktadır.

Haciz istem konusu yapılan maaşın haczedilemeyeceği 506 sayılı Yasa'nın 121 ve 1479 sayılı Yasa'nın 67'nci maddeleri hükümleri uyarınca emredici bir hükümle düzenlenmiştir. Anılan Yasa hükümleri uyarınca bu maaşın İİK.nun 82'nci maddesinde sayılan haczi caiz olmayan mallar ve haklar kapsamında mütalaa edilmesi gerekir. Bu durumda icra memurunun, İİK.nun kendisine tanıdığı yetki ve verdiği görev gereğince, anılan hükümler uyarınca haczi mümkün olmayan maaşın haczi konusunda alacaklı talebinin reddi karar vermesinde ve Mercii'ce de bu yöne ilişkin alacaklı şikayetinin reddinde yasaya aykırılık bulunmadığından, Merci kararının onanması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına iştirak etmiyorum.
Old 02-12-2008, 20:28   #14
abdurrahman üşenmez

 
Varsayılan

DEVİR, TEMLİK, HACİZ VE KURUM ALACAKLARINDA ZAMANAŞIMI Madde 93- (Değişik fıkra: 17/04/2008-5754 S.K./56. mad) Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. (Değişik fıkra: 17/04/2008-5754 S.K./56. mad) Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Bu alacaklar için 89 uncu madde gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı, 88 inci maddede belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır. Bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücû davaları, on yıllık zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımı tarihi; rücû konusu gelir ve aylıklar bakımından Kurum onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya ödeme tarihinden itibaren başlar. Zamanaşımından sonra yapılan ödemeler kabul edilir. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi sigortalıların zamanaşımı nedeniyle prim ödenmeyen süreleri, sigortalılık süresinden sayılmaz ve bu süreye ilişkin sigortalılık hak ve yükümlülükleri düşer.
Old 16-05-2012, 14:24   #15
Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU

 
Varsayılan

daha önceki forumlarda da belirttiğim üzere haczedilemezlik şikayetini icra mahkemesi yerine direk haciz işlemi uygulayan vergi dairesinin icra bölümüne yapılması gerekir. ilgili dilekçenizde daha önce kesilen maaşların da iadesi istenmelidir.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=37295
Old 03-07-2012, 18:50   #16
Av.Kemal

 
Varsayılan

sevgili arkadaşlar... bir konuya cevap vermek için lütfen önce konuyu iyi okumalıyız... çünki ( biliyorum bende yaptım... bazen işimizin arasında,arkadaşların problemlerine çare bulmak istiyoruz,o nedenle bir cevap yazıyoruz ama....) ama, vereceğimiz cevapların yanıltıcı olmaması için dikkatli olmalıyız.. şimdi burada aslında konu ve tarihler eski ama, bu gün bir araştırma yaparken bu konuyu ve yazılanları görünce, bundan sonrası için faydası olur diye bunları yazmak gereği duydum... konuyu açan av.myılmaz arkadaşımız, ( vergi borcu yönünden ) sorusunu sormuş ama, baktım ki, herkes 5510 S.yasadan ve SSK dan, primlerden bahsetmiş.. ) oysa sorunun aslı, prim borçları değil,ssk yönünden değil, vergi borcu/maliye yönünden.. şimdi bu soruya bağlı kalırsak,buna cevap vermek için maliye / vergi mevzuatına bakmamız gerekir.. 5510 S.Yasaya veya 506 S.Yasa hükümlerine değil değilmi ? ))
---sevgiler--saygılar---
Old 03-07-2012, 18:55   #17
Av.Kemal

 
Varsayılan

ayrıca burada genel bir hatırlatma olsun diye şunu da eklemeliyim:
--maliye olsun,SGK olsun, alacaklarını 6183 S.Yasa hükümleri dairesinde ve bünyelerindeki tahsil servislerince işlem yaptıklarından, işlemlerine karşı ve bu arada maaş haciz işlemine karşı, İcra Dairelerinde veya İcra Mahkemelerinde işlem yapamazsınız... Çünkiiii, bu kurumlar yaptıkları bu işlemleri İcra İflas Kanunu hükümlerine göre takip etmemiş oluyorlar veeee, genel İcra İflas Dairelerinde bir dosya bulamazsınııızzz.... ...böylece sizi biraz tutuşturmuş olayımm...
--sevgiler--saygılar---
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şirket borcundan dolayı ortaklarına haciz av.alperdogan Meslektaşların Soruları 3 16-10-2008 15:14
Ltd. şirketin borcundan dolayı ortağın malıne haciz konulması AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 4 18-09-2008 22:10
Eşlerin Borcundan Dolayı Haciz MEHMET BİROL ŞAHİN Meslektaşların Soruları 5 19-08-2008 10:34
A. Ş. Ortağının Vergi Borcundan Dolayı Yurt Dışı Çıkış Yasağının İptali/ Görev dilekgulsen Meslektaşların Soruları 12 29-10-2007 17:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06633997 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.