Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

''Avukat,Hakim-savcı ile aynı tuvaleti kullanamaz''

Yanıt
Old 19-02-2007, 19:17   #1
Av.G.K.

 
Rahatsiz ''Avukat,Hakim-savcı ile aynı tuvaleti kullanamaz''

2 sene önce yaşanmış bir olay ama mantalite hala değişmediği için bu haberi okumanızı öneririm değerli meslektaşlarım.

''25.11.2004

Deniz Aydın /İstanbul /ZAMAN

Yargının sorunları bitmek bilmiyor. ‘Geciken adalet’, ‘cüzdanla vicdan arasında kalan yargıçlar’, mafya ile kurulan kirli ilişkiler, mahkeme salonunda savcılardan aşağıda oturan avukatlar, yargının sürekli üzerinde durduğu sorunlardan sadece birkaçı. Ancak Ümraniye Adliyesi’nde yaşanan bir sıkıntı, bütün bunları gölgede bırakacak boyutlara ulaştı. Adliyenin açıldığı 2001’in Aralık ayından bu yana Başsavcı Ertan Erbay’ın avukatlara getirdiği yasaklar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmak üzere. ‘Hakim ve savcıların tuvaletine avukatlar giremez, kullandığı asansöre binemez, otoparkına arabasını çekemez’ şeklinde özetlenen yasaklar 3 yıldır tartışılıyor. Avukatların normal vatandaşlardan ayırt edilemediğini düşünen başsavcı, güvenlik gerekçesiyle söz konusu uygulamaları başlatmış. Yasakların kaldırılması için 150 avukat imza toplamış. Listede imzası bulunan avukatlardan Osman Karahan, Adalet Bakanlığı’na şikayette bulunmuş, geçen ay ikinci dilekçeyi de vermiş. Karahan, yasakçı uygulamaların durdurulması talebine olumlu cevap verilmemesi halinde Danıştay’da bakanlık aleyhine dava açacaklarını, sonuç alamazlarsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideceklerini kaydediyor.

Meslektaşlarının şikayetleri sonucu başsavcı Erbay ile görüştüklerini vurgulayan İstanbul Barosu Ümraniye Adliyesi temsilcisi Serhat Ağırbaş, avukatların müvekkilleriyle duruşmalara geldiğini, güvenlik nedeniyle araçlarının adliye otoparkına alınmadığını belirtiyor. Adliyelerde avukatlara eşit çalışma koşulu sağlanmadığından yakınan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Zeki Ekmen de, başsavcı Erbay’ın yasakçı uygulamalarının yanlış olduğunu belirtiyor. Erbay ise konu hakkındaki soruları cevapsız bırakıyor. Söz konusu tartışmalar Ümraniye Adliyesi’nin 2001 Aralık ayında açılışıyla birlikte başlıyor. Alınan bilgilere göre, ilk önce adliyede hakim ve savcıların kullandığı tuvaletleri avukatların kullanması engelleniyor. Avukatlara zemin katta bulunan kadın, erkek ortaklaşa kullanılan tuvalet gösteriliyor. Avukatlar paralı olan bu tuvaleti kullanmaya başlıyor. Ertan Erbay, ikinci olarak avukatlara hakim ve savcıyla aynı asansöre binmeyi yasaklıyor. Başsavcı, ‘Avukatlar ile normal vatandaşlar ayırt edilemiyor. Avukatların asansöre binmesine izin verilirse vatandaşlar da biner ve asansör hep meşgul olur’ diyerek yasağa gerekçe gösteriyor. Avukatlar buna tepki gösterirken, Şişli Adliyesi’ndeki asansörün üstünde, yazan ‘Öncelikle hakim, savcı ve avukatlara aittir’ yazısı örnek gösteriliyor.

Yasaklar çekilmez hale gelince Ümraniye Adliyesi’nde davalara giren avukatlar imza kampanyası başlatıyor ve 150 imza toplanıyor. Avukat Osman Karahan da, 150 imzayı kapsayan şikayet dosyasını Adalet Bakanlığı’na gönderiyor. Bakanlığın ‘muhakkik’ olarak tayin ettiği Üsküdar Cumhuriyet Başsavcısı, Karahan ve Ertan Erbay’ı dinliyor. İddialara göre, Üsküdar Başsavcısı, “Asansör ve lavabodaki bu eşitsizlik giderilecek. Siz şikayetinizin peşine düşmeyin. Olay böylece kapansın.” diyor. Bu müdahaleden sonra kaldırılan yasaklar iki ay sonra tekrar başlıyor. Bu sefer avukatlara arabalarını adliye çevresindeki sokaklara park etme yasağı da getiriliyor.

Geçen ay ikinci kez Adalet Bakanlığı’na şikayet dilekçesi gönderen avukat Karahan, “Bakanlık, avukatların çalışma şartlarını düzeltmezse, yargıda eşitlik sağlamazsa olayı Ümraniye Adliyesi bünyesinde dava konusu yapıp Danıştay’a götüreceğiz. Danıştay’dan olumsuz bir karar çıkarsa AİHM’ye gideceğiz.” dedi. Avukatlara adliyede normal bir yaşam hakkı tanınmadığını öne süren Karahan, Türkiye’nin avukatların rolüne dair Birleşmiş Milletler’de imzalamış olduğu bir sözleşme olduğunu, ancak bunun uygulanmadığını, savunma hakkının ciddiye alınmadığını iddia etti. Karahan şöyle konuştu: “Bizim için ‘yalancı, sahtekar olur, para için çalışır’ deniyor. Biz bunu cumhuriyet savcısı için duymuyoruz. Savcıya söylensin demiyoruz ancak savcı kamunun tarafıysa, biz de milletin tarafıyız.”

Söz konusu iddiaları avukat Serhat Ağırbaş da doğruluyor. Avukatların hakim ve savcılarla aynı lavaboyu kullanamadıklarını, onlara bir katta lavabo tahsis edildiğini belirten Ağırbaş, hakim ve savcıların ayrı asansör kullanmaya devam ettiğini dile getirdi. Baro temsilcisi Ağırbaş, Başsavcının yasaklama gerekçesini kendilerine şöyle açıkladığını aktardı: “Personelin kullandığı lavabolara avukatlar girerse, bu sefer kapı açık kalacak ve vatandaşlar da girecek.” Ümraniye Adliyesi’ndeki yasaklara yönelik imza kampanyasına katılan avukatlardan Ayten Ağırdemir, avukatları hakim ve savcılardan aşağı gösteren bu tür uygulamaların kaldırılması gerektiğini dile getirdi. Adliyede girecek tuvalet, duruşma beklerken oturacak mekan bulamadıklarından yakınan Ağırdemir, avukatların daha etkili mücadele atmesi gerektiğini dile getirdi. Hukukçular Derneği Başkanı Hüsnü Tuna, sorunun basit bir güvenlik gerekçesi değil, avukatın yargılamadaki konumundan kaynaklandığını belirtti. Tuna, “Avukatlar yargının dışında kabul edilerek hakim ve savcılarla aynı imkanlar sunulmuyor. Olumsuz bir ayrımcılık var.” dedi.

TBB Başkan Yardımcısı Ekmen, Türkiye’nin bütün adliyelerinde avukatlara yönelik ayrımcılık yapıldığını savundu. Hiçbir adliyede Ümraniye’de olduğu gibi yasaklamalar bulunmadığını söyleyen Ekmen, herkesin adliyeye ceza davası için gelmediğini, bütün sanıkların suçlu konumda gösterilemeyeceğini vurguladı.''
Old 20-02-2007, 00:46   #2
Av. Ramazan Çakmakcı

 
Varsayılan

Unutulmayan filim repliklerinden, bir Şener Şen klasiği:
"... ağanın poku üzerine pok olur mu ula..."
Birden aklıma geliverdi işte yazıyı okurken
Feodaliteyi aşmak mı dediniz ?
Saygılarımla
Old 20-02-2007, 00:55   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

İki-üç yıl kadar önce Bayraklı adliyesinin önünde hakim ve savcılara ayrılan park alanına aracımı bizarur parkettim. Duruşmaya gerçekten de bu sayede yetişebildim (içerideki dehlizlerde yol arayıp, o vakit sürekli kat dahil yer değiştirip duran duruşma salonunu bulabilme süresini de eklemeli) . Arabayı bırakmamla geri dönmem aralığında geçen süre 20 dk civarı olmalı. Döndüğümde park cezası kesilip sileceğe yapıştırıldığını gördüm. Memura "ben avukatım, şehir dışından geliyorum, burası x plakaya tahsis edilmiş değil, duruşma , zaman vs " anlattıysam da ikna edemedim. Cezamı daha sonra paşa paşa ödedim, ama şimdi hatırladığıma göre de unutmadım.
Old 20-02-2007, 09:29   #4
Av. Canan

 
Varsayılan

Ne yazık ki bazı hakim ve savcılar egolarından sıyrılamayıp ilginç bir hazımsızlık çekiyor. Sonrada emekli olunca o çok zorluklar yaratıp anlayışşız davrandıkları avukatlarla meslektaş olmaya çalışıyorlar ne çalişki ama !!!!!
Old 20-02-2007, 11:22   #5
Av. O. TEKGUL

 
Varsayılan

Bu yapılanlar hiçbir şekilde güvenlik gerekçesiyle açıklanamaz şeklinde mesajımı düzeltiyorum.
Old 20-02-2007, 12:44   #6
Admin

 
Varsayılan

Lütfen eleştirilerimizi daha kabul edilebilir bir şekilde ifade edelim ve bireysel hata ve uygulamaları da tüm bir mesleğin mensuplarını töhmet altında bırakacak veya gücendirecek şekilde herkese mal etmeyelim.

Ayrıca "hatta mülakatı geçmek için yüksek yerlerden bağlantılar kurup araya adam sokup bu makama gelmiş" gibi ifadeler de takdir edersiniz ki eleştiri sınırlarının çok ötesinde, isnat içeren ve hatta suç teşkil edebilecek niteliktedir, bu nedenle bu ifadeleri ilgili mesajdan kaldırıyorum. Bilginize

Anlayışınız için teşekkürler..
Old 20-02-2007, 13:44   #7
avslh

 
Varsayılan

Arkadaşlar siz de fazla takmayın böyle şeyleri. Şöyle düşünüyorum; fazla büyütmeyelim bu tür olay ve kişileri.. unutmayalım ki, biz de hukukçuyuz, sadece onlar değil...
Old 20-02-2007, 15:12   #8
faruksa

 
Varsayılan

Hakim ve savcılar birçok kez bizim sınıf arkadaşlarımızdır.Başka bir deyişle ne üstümüz astımızdır.Onlar ile ortak amaç etrafında birleşiyoruz,amacımız gerçegi bulmak adaleti gerçekleştirmek.Ne yazıkki hiyerarşik yapılanma toplumun her seviyesinde,devletin sunduğu her kamu hizmetinde kendini hissettiriyor.Herşeyden önce ve sonra bizler insanız.Bu nedenle mesleğimiz insancıl olmamamızı,veya üstün olmamızı sağlamaz.Ne hakimlerin avukatlara ne de avukatların vatandaşlara bir üstünlüğü olamaz,olmamalıdır.
Old 20-02-2007, 23:10   #9
bozoli

 
Varsayılan

hakimler ve savcılar konuşurken ahkam kestikleri gibi karar verirken de ellerini vicdanlarına koyabilseler yaa. tüm dosyayı avukat binbir güçlükle hazırlasın ondan sonra kapasitesi yetersiz bu yargı mensupları adeta 3. sınıf bir ülke vatandaşı edasıyla anlamak için bir takım sorular sorsun sonra da kendilerini ayrıcalıklıymış gibi kabul etsinler. ben o hakimlik savcılık sınavında dönen olaylardan bahsetmek bile istemiyorum. temiz bir toplum için temiz kararlar ve elleri temiz avukat, hakim, savcı, memur istiyorum gerisi hikaye bence....
Old 20-02-2007, 23:23   #10
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Ne yazık ki bazı hakim ve savcılar egolarından sıyrılamayıp ilginç bir hazımsızlık çekiyor


Alıntı:
hakimler ve savcılar konuşurken ahkam kestikleri gibi karar verirken de ellerini vicdanlarına koyabilseler yaa. tüm dosyayı avukat binbir güçlükle hazırlasın ondan sonra kapasitesi yetersiz bu yargı mensupları adeta 3. sınıf bir ülke vatandaşı edasıyla anlamak için bir takım sorular sorsun sonra da kendilerini ayrıcalıklıymış gibi kabul etsinler



Değerli meslektaşlarım,

THS, yalnız avukatların, ya da yalnızca hakimlerin veya yalnızca sair meslek gruplarının bulunduğu bir site değil.

Öyle olsaydı BİLE; yukarıda alıntıladığım şekildeki yorumların yapılmaması gerektiği inancındayım.
Forumu açan meslektaşım bir soruna işaret etmiş. Bu sorun neden var, böyle bir sorun yaşadınız mı, giderilmesi için ne yapılmalı, siz neler yaptınız vb. sorular sorar ve bu sorularımıza yanıt ararsak, bu forum bir anlam kazanabilir.

Aksi halde, bir yanlıştan yola çıkıp başka yanlışlar yapmış olur ve yolda da kayboluruz.

Alıntı yaptığım cümlelerde, hakim-savcı ibaraleri yerine avukat ibaresini koyarak, mesajı yazanı da bir hakim kabul ederek, cümleleri yeniden okumanızı rica ediyorum.


Yazanın bir hakim olduğunu varsayın:

Alıntı:
avukatlar konuşurken ahkam kestikleri gibi


Alıntı:
tüm dosyayı hakim binbir güçlükle incelesin , buna karşılık kapasitesi yetersiz bu avukatlar adeta 3. sınıf bir ülke vatandaşı edasıyla da ne dedikleri anlaşılmayan dilekçeler sunsun


Alıntı:
Ne yazık ki bazı avukatlar egolarından sıyrılamayıp ilginç bir hazımsızlık çekiyor


Dense, ne der, ya da ne demezsiniz?

Lütfen. Biraz empati.

Saygılarımla...
Old 21-02-2007, 09:55   #11
bozoli

 
Varsayılan

şimdi öncelikle biz kendimizi ne zaman ayrıcalıklı hissettik ki. kişisel cevabım hiçbir zaman. ama şunu da söyleyeyim kimse benim yaşadıklarımı yaşamadı. konusunda uzman hakim, daha 4 aylık stajyer avukatken bana dilekçede yazdığım konuyu anlattırdı. daha sonra da sanki her şeyi ben bilirim edasıyla başka bir zaman ahkam kesti. bu, meslekle alakalı değil kişilikle alakalı. hukuk bir derya, kimse her şeyi bilemez. bildiğini iddia eden de yalan söyler. dolayısıyla, insanlara tepeden bakmak çok yanlış. herkes hata yapabilir mesleğiyle ilgili ancak davranış bozuklukları bir mesleğe yavaş yavaş hastalık gibi yayılır da o meslekle özdeşleşmeye başlarsa o zaman durum tehlikeli hale gelir. maalesef giderek yaygınlaşan bu hastalığa bir tepki olarak bunları ve bir önceki yazımı yazdım. cümleler ve ifadeler yanlış bir içimde yazılmış olabilir ancak kimse kimseden ne yukarıda ne aşağıdadır. benim inandığım tek şey budur. çok gururlananı da bir gün kaderi, kımseti öyle bir yamultur ki ne olduğunu bilemez.
Old 21-02-2007, 12:19   #12
Av. Canan

 
Varsayılan

Yukarıda yazdığım mesajı emekli hakim şuanda avukat olan yakın arkadaşım okuduğunda bana gücenmiş. Hemen belirteyim ki çelişkili davrandığını düşündüğüm kitle nitelendirmesinde avukatlara çok aşalağıyıcı bir şekilde davranıp bir ast üst ilşkisi yaratan bazı hakim yada savcıları kastetmiştim. Hatta bu konuda okuduğum bir haberde Savcılık yaptığı dönemde avukatlara pekte nezaket göstermeyen bir savcının emekli olduğunda Ankara Barosuna başvuru yaptığında Baronun onu kabul etmemesi örneğini düşünerek bu çelişkiyi ifade ettim. Bizimle gerçekten adalet adına çalışan çok saygın çok iyiniyetli avukatı son sözüne kadar dinleyen ve fikir alışverişi yapan hakim ve savcılar da var. Kesinlikle onlara hiçbir sözüm yok ve iyki varlar.Onların yargı sisteminde avukat, hakim savcı olarak yer alması zaten şart çünkü sistemin böyle insanlara ihtiyacı var.
Old 21-02-2007, 13:21   #13
NURHANOKURÖZCAN

 
Varsayılan

Arkadaşlar benzer bir olay bizim adliyemizde oldu.Tuvalet kullanımı konusunda.Bizim adliyemizde tuvaletler kilitleniyor.Avukatlar ile hakim arasında bir sıkıntı oldu ve bir şekilde biz bu sıkıntıyı aştık.Fakat bence vatandaşlar da düşünülmeli,kimse vatandaşları düşünmüyor,bu insanlar sabahtan akşama kadar adliye de bekliyor ve beş dakika bile adliyeden ayrılamıyorlar. Ayrıldıklarında tesadüf bu ya,çağrılıyorlar veya dosyaları düşüyor yada ihzara konu oluyorlar.Evet birazcık empati şart.
Old 21-02-2007, 13:59   #14
Av.Can

 
Varsayılan

Bence bu meslekler arasında ayrımı çok fazla keskinleştiriyorsunuz arkadaşlar Sn.Şehper Ferda Demirel in örnekleri çok güzel.Bem bir hakim olarak bu yorumları okusam hiç hoşlanmazdım genelleme yapılarak hakime savcıya böyle bakmayalım.Avukatlar çok mu ilkeliler.Ya da şu anda avukatlık yapanlar hakim savcı olsaydı nasıl davranacaklardı kim bilebilir.Elbette makamından dolayı kendisini avukatlardan üstün gören hakimler ya da savcılar olabilir ancak bunu yapanlar zaten kendini küçültmekle kalır.Meseleyi keskinleştirmekten kimseye fayda geleceğini düşünmüyorum.
Old 25-02-2007, 00:33   #15
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan Meslektaş

Hakim,savcı,avukat bunların hepsi insan.Kusursuz olmak için hiç doğmamış olmak gerekir.Yapılmış bir hatayı genelleme şeklinde düşünerek olayı fazla kutuplaştırmak yerinde olmamalıdır.Hakim,savcılar ve avukatlar ayrı evrenlerden gelmediler.Hepimiz aynı okullardaydık.Hakim Savcının karşısında "tamam efendim,emriniz olur efendim,nasıl lütfedersiniz efendim" lügatlarını bir kenara bırakıp,hiyerarşik üstümüz olmadığını mesleğimizde uygulamamızla hisettirebilirsek belki bir çok şey daha farklı olabilir.
Old 25-02-2007, 22:16   #16
ALTINCABA

 
Varsayılan

Tüm yazılanları okuyunca mesleğin gerçekten de bir çile olduğuna inandım artık. İçinde her şey var. Hayat gibi ezilirsin, yükselirsin, cipinden bahsederler yolda selam vermezler, hor görürüler hoşlanırlar, saygı duyarlar, kızarlar en azından arkadaşlarım bizlere sahte bir eda ile el pençe duran yok bizde böylece bu sahte karşılamaya ayak uydurup karşımızdaki bize çok saygı duyuyor diye kendimizi kandırmıyoruz. Bir hakim tanıyorum bunda tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır diye adliye pirizine radyosunun fişini takmazdı. Şimdi yediği yemeği ödememek için kıvıranlar var. Aynı şey avukatlarda da var alkolik babalar, dolandırıcı kardeşler, İnsan bu mesleği ne olursa olsun özel işi yanlız onu ilgilendirmeli. Fakat şimdi öyleki özel hayatla meslek karmakarışık bir otapark için bile hakimlik edası okunuyorsa ne denilir ki. Benim hakimlik ve savcılık kurumuna saygım büyüktür. Her ne olursa olsun şimdiye kadar çok emek harcanmış çok çaba sarfedilmiştir. Avukatlık ta böyle bir kötü düşüncenin herkes açısından mesleki anlana leke sürmesi emeğe zarar verir. yazıktır! Asıl unutulmaması gereken şudur ki bulunduğu yerin farkında olmayan ufak hesaplarla uğraşan kimseler yüzünden koca bir kurum yaralanmamalıdır. Savcımın bir gerekçesini sormalılar sordularsa ne söylemiş merak ettim.. Bu arada Ümraniye Adliyesine giden sevgili meslektaşlarım aracınızı uzağa alıp yürüyünüz derim sabırla ben konya adliyesine bağlı biravukat olarak size olan saygımı sırtımta taşıyorum aracınızın nerede durduğu nerede park ettiği size ceza verilip verilmemesi tuvalete alınıp alınmamanız umurumda bile değil. Ben hepinize güveniyorum. Tüm meslektaşlarıma sonsuz saygılarımla...
Old 27-02-2007, 11:16   #17
ZÜMRE

 
Varsayılan

...Ben stajyer avukatım.İnsanların gözünde avukatlar,hakim ve savcılardan o kadar düşük ki artık avukat olacağım demeye utanır oldum.Onların bizden ne üstünlüğü var.
Tamam biz onların üstünlüğünü kabul ederiz ama bizim de bir şartımız var:HUKUK FAKÜLTELERİNİN PUANLARINDAN DAHA YÜKSEK PUAN GEREKTİREN BİR FAKÜLTE KAZANMALARI ŞARTIYLA.O FAKÜLTEYİ KAZANIP OKUSUNLAR SONRA NE DERLERSE DESİNLER!
Old 27-02-2007, 16:16   #18
hulusan

 
Varsayılan

Bence adliyelerde personele ayrılmış tuvaletler bulunması çok yanlış değil.(Hakim savcı olarak bakmıyorum. Tüm çalışan personeli kasdediyorum.) Başka türlüsü gerçekten sıkıntıya yol açar. Savcının güvenlik konusundaki endişelerinde çok haksız olmadığını düşünüyorum. Burada avukatlar olarak bizim sorunumuz baro odalarımızın bu ve bunun gibi sıkıntılarımızla gereğince ilgilenmemelerinden kaynaklanıyor. Pekala Baro odası gibi avukatlara da her adliyede bir tuvalet tahsis edilebilir ve burada görevli bulundurulabilir. Ben en uygun çözümün bu olduğunu düşünüyorum.
Old 12-06-2007, 10:42   #19
tükenmez kalem

 
Varsayılan

bugüne kadar tuvaletlerde hep bay/bayan ayrımının söz konusu olduğunu biliyordum. Ne garip devir değişmiş
Old 12-06-2007, 15:21   #20
lawyer_721

 
Varsayılan

hakim ve savcıların psikolojilerini anlamak gerçekten çok zor. onlar hukukçuysa peki ya avukatlar nedir? tamam doğrudur onlar devletten maaş alan memurlardır ve bizim böyle bir durumumuz yok. ama bizler de yargının bir unsuru (veya eklentisi) değil miyiz?
Old 15-06-2007, 15:44   #21
stajyer_ss

 
Varsayılan

Arkadaşlar bence olay tuvalet ayrımından ziyade vatandaşın gözündeki hakim-avukat ayrımında düğümleniyor.Maalesef halk ,hukuk fakültesinden yeni mezun olmuş tüm hukukçulara ''hiçbirşey olamazsan avukat olursun''telkin!inde bulunuyor.Sizce burada hata kimde?Avukatlar mı mesleği yeterince iyi tanıtamıyorlar?Neden hakimlik mesleğiyle avukatlık mesleği halktan aynı itibarı görmüyor?
Old 19-06-2007, 15:48   #22
didem kunal

 
Varsayılan

eşitlil herzaman ki gibi sözde kalıyor.bu kadın-erkek eşit demek ama uygulkamada tersi örneklerine sıkça rastladığımız durumun farklı açıdan benzeri.hepımız hukukcuyuz dıyoruz dıyolar ve stajdada bıze hakımdans avcıdan farkımızın olmadıgını ogretıyolar ama uygulamada maalesef savcılar hakımler anlamsız bır ayrımcılıga sokuyolar kendılerını
Old 20-03-2014, 12:34   #23
jonesbo

 
Varsayılan

Sevgili Meslektaşlarım,Yazılanların bir kısmına katılıyorum.Sorunun meslek etiğinde olduğunu düşünüyorum.Tüm insanlar ve hukukçular eşittir.Ancak avukatlar ile hakimler arasında statü farkı mevcuttur.Bu nedenle avrupada mesleğinde temayüz etmiş avukatlar önce savcı sonra da hakim olurlar .Statü farkı birinin diğerine saygısızlık ve nezaketsizlik etmesini gerektirmez.Zamana karşı yarış hem avukatlar ve hem de hakimler için bir zorunluluktur.Bu nedenle her iki hukukçu grubu da birçok zorluk yaşamaktadır.Bir avukat saatine ücret alsa bu kadar koşuşturmak zorunda kalmadan dosyalarına derinlemesine inceleyecektir.Aynı şey hakim için de geçerlidir.Bu ülkede dava dilekçemi tekrar ederim,önceki beyanlarımı tekrar ederim ve aleyhe olanları kabul etmiyoruz cümleleri ile avukatlık ,kabulüne ,reddine (neyin )kelimeleri ile de hakimlik yapılıyorsa kalite ,adalet ve hukukçuluk kalitesi hepimizin sorunudur.Ancak ön yargıları aşarak bir yere varabiliriz.Bazen öyle talepler duyuyorum ki acaba aynı okulu mu okuduk yada o derse herhalde ben girmedim diye düşünürken ,verdiği dilekçeyi merakle daha bir ilgi ile okuduğum meslektaşlarım da var.Yani sorun kalitede bence
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hakim,savcı,avukat,noter, Öğretim Görevlisi.. Ama Hangisi? Cest la vie Hukuk Sohbetleri 11 08-02-2013 13:24
Geçmişe dönseniz yeniden hukuk uygulayıcısı (avukat, hakim, savcı) olur musunuz? Admin Konumuz : Hukukçular 30 08-02-2013 12:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06356311 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.