Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

teşhis-yüzleştirme

Yanıt
Old 24-09-2007, 10:39   #1
su.

 
Varsayılan teşhis-yüzleştirme

merhaba arkadaşlar,

şu anda tutuklu bulunan müvekkilim aleyhinde beyanda bulunan şahsı müvekkilim hiç bir şekilde daha önce karşılaşmamış ve birbirlerini tanımamaktadırlar.Oysa mali şube de vermiş oldugu ifadesinde usulsuz işlemlerini müvekkilime yaptırdığını beyan etmiştir.
3 aydır tutuklu bulunan müvekkilim ve çok sayıda tutuklu bulunan şahısların duruşması yakında olacak.

ben müvekkilim aleyhinde ifade vermiş olan şahsın duruşmaya çağırtamak ve çok sayıda tutuklu şahıslar içinde müvekkilimi teşhis etmesini talep etmek istiyorum..Bunu talep edebilirmiyim edebilirsem usulu hakkında bilgi verebilecek arkadaşlara şimdiden teşekkür etmek istiyorum.iyi çalışmlar diliyorum herkese.
Old 24-09-2007, 14:00   #2
seyitsonmez

 
Varsayılan

sayın su. Aslında teşhis diye bir kavram yok ama uygulamada var. Ve dolayısıyla teşhis işlemi hukuka aykırıdır daha en baştan. Yüzleştirme vardır ve oda mahkeme huzurunda olur. Dediğiniz şahış şikayetçimi, tanıkmı, yada başka bir şahısmı belli etmemişsiniz. Eğer duruşmaya gelirse çapraz sorgu tekniğinden faydalanarak direkt olarak kendisine sorabilirsiniz. Ama dikkatli olun, gerçekten müvekkilinizi tanımadığına inanıyorsanız sorun, yoksa aleyhinize olabilir. Kazdığınız kuyuya düşersiniz müvekkilinizi işaret etmeden adını söyleyip göstermesini isteyebilirsiniz.



Alıntı:
Yazan su.
merhaba arkadaşlar,

şu anda tutuklu bulunan müvekkilim aleyhinde beyanda bulunan şahsı müvekkilim hiç bir şekilde daha önce karşılaşmamış ve birbirlerini tanımamaktadırlar.Oysa mali şube de vermiş oldugu ifadesinde usulsuz işlemlerini müvekkilime yaptırdığını beyan etmiştir.
3 aydır tutuklu bulunan müvekkilim ve çok sayıda tutuklu bulunan şahısların duruşması yakında olacak.

ben müvekkilim aleyhinde ifade vermiş olan şahsın duruşmaya çağırtamak ve çok sayıda tutuklu şahıslar içinde müvekkilimi teşhis etmesini talep etmek istiyorum..Bunu talep edebilirmiyim edebilirsem usulu hakkında bilgi verebilecek arkadaşlara şimdiden teşekkür etmek istiyorum.iyi çalışmlar diliyorum herkese.
Old 24-09-2007, 14:07   #3
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

CMK 259.MADDEDE tanığa hazır olan sanık gösterilir diyor.Ayrıca maddenin ikinci fıkrası tanıklık edilecek konuları aydınlatmak,tamamlatmak ve bilgilerin dayandığı durumları gereğince değerlendirmek için soru yöneltilebilir diyor.Yine yasanın 201. maddesinde sanık vekiline tanığa doğrudan soru yöneltme hakkı tanınmıştır.Özetle doğrudan tanığa müvekkilinizin hangisi olduğunu sorabilirsiniz
Old 25-09-2007, 14:22   #4
Av. Murat Salman

 
Varsayılan

Yukarıda soruyu cevaplayan arkadaşların görüşüne katılmakla beraber teşhis işleminin kanunda düzenlenmemiş olmasından yola çıkarak hukuka aykırı olduğunu tesbit eden fikre katılmadığımı belirtmek istedim.
CMK Madde 161 - (1) Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir; yukarıdaki maddede yazılı sonuçlara varmak için bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. Cumhuriyet savcısı, adli görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister.
CMK Madde 217 - (1) Hakim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller Hakimin vicdani kanaatiyle serbestçe takdir edilir.
(2) Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.
[Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı]

CMK Madde 206 - (1) Sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır. (Ek 2 adet cümle: 25/05/2005 - 5353 S.K./29. md.) Ancak, sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir.
(2) Ortaya konulması istenilen bir delil aşağıda yazılı hallerde reddolunur:
a) Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse.
b) Delil ile ispat edilmek istenilen olayın karara etkisi yoksa.
c) İstem, sadece davayı uzatmak maksadıyla yapılmışsa.
(3) Cumhuriyet savcısı ile sanık veya müdafii birlikte rıza gösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir.
(4) (Mülga fıkra: 25/05/2005 - 5353 S.K./29. md.)(*)
[Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı]

Mevzuattan anlaşıldığı üzere ceza usulünde hem soruşturma hem de kovuşturma sırasında savcı veya mahkeme tarafından hukuka uygun olmak kaydıyla ve olayı aydınlatmak maksadıyla her türlü delil toplanır. Delil çeşitleriyle ilgili bir sınırlama söz konusu değildir. Teşhis yüzleştirmeden farklı olarak bu mu, değil hangisi sorusunun cevabını arar. Teşhiste yüzleştirmeden farklı olarak mağdurun, ya da tanığın da yanılabileceği veya doğruları söylemiyebileceği ihtimali gözetildiğindn adalete daha uygun sonuçlar verdiği kanısındayım. Yüzleştirmede şüpheli adeta tanığın ve/veya mağdurun insafına terk edilmektedir. Bu anlamda teşhisin bir soruşturma ve kovuşturma işlemi olarak kanunda düzenlenmemesini bir eksik olarak kabul etmekle beraber pratikte gelişmiş bu işlemin de bilimsel ve kazai içtihatlarla oturmuş bir usulü olduğu ve bu usule riayet edildiği takdirde elde edilen delilin hukuka uygun olacağı kanaatindeyim.
Old 26-09-2007, 13:00   #5
seyitsonmez

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşım!

Bizlerin görevi yada misyonu maddi gerçeğe ulaşmak değil sanığın yada mağdurun haklarını korumaktır. Hem mahkemeye hem iddia makamına hemde karşı tarafa karşı.

Sizinde katıldığınız üzere teşhis kavramı yazılı hukukumuzda yok.(Bildiğim kadarıyla). Durum böyle iken bizim yapmamız gereken bu durumu sanık lehine çevrmemiz.

Sizin soyledğinizde doğru lakin bunu savunmak bizim görevimiz değil. Yanlış yerde durmuş oluruz o zaman.

Sevgiyle kalın...



Alıntı:
Yazan Av. Murat Salman
Yukarıda soruyu cevaplayan arkadaşların görüşüne katılmakla beraber teşhis işleminin kanunda düzenlenmemiş olmasından yola çıkarak hukuka aykırı olduğunu tesbit eden fikre katılmadığımı belirtmek istedim.
CMK Madde 161 - (1) Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir; yukarıdaki maddede yazılı sonuçlara varmak için bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. Cumhuriyet savcısı, adli görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister.
CMK Madde 217 - (1) Hakim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller Hakimin vicdani kanaatiyle serbestçe takdir edilir.
(2) Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.
[Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı]

CMK Madde 206 - (1) Sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır. (Ek 2 adet cümle: 25/05/2005 - 5353 S.K./29. md.) Ancak, sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir.
(2) Ortaya konulması istenilen bir delil aşağıda yazılı hallerde reddolunur:
a) Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse.
b) Delil ile ispat edilmek istenilen olayın karara etkisi yoksa.
c) İstem, sadece davayı uzatmak maksadıyla yapılmışsa.
(3) Cumhuriyet savcısı ile sanık veya müdafii birlikte rıza gösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir.
(4) (Mülga fıkra: 25/05/2005 - 5353 S.K./29. md.)(*)
[Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı]

Mevzuattan anlaşıldığı üzere ceza usulünde hem soruşturma hem de kovuşturma sırasında savcı veya mahkeme tarafından hukuka uygun olmak kaydıyla ve olayı aydınlatmak maksadıyla her türlü delil toplanır. Delil çeşitleriyle ilgili bir sınırlama söz konusu değildir. Teşhis yüzleştirmeden farklı olarak bu mu, değil hangisi sorusunun cevabını arar. Teşhiste yüzleştirmeden farklı olarak mağdurun, ya da tanığın da yanılabileceği veya doğruları söylemiyebileceği ihtimali gözetildiğindn adalete daha uygun sonuçlar verdiği kanısındayım. Yüzleştirmede şüpheli adeta tanığın ve/veya mağdurun insafına terk edilmektedir. Bu anlamda teşhisin bir soruşturma ve kovuşturma işlemi olarak kanunda düzenlenmemesini bir eksik olarak kabul etmekle beraber pratikte gelişmiş bu işlemin de bilimsel ve kazai içtihatlarla oturmuş bir usulü olduğu ve bu usule riayet edildiği takdirde elde edilen delilin hukuka uygun olacağı kanaatindeyim.
Old 26-09-2007, 13:13   #6
seyitsonmez

 
Varsayılan

İyİ Okumadan Yorum YapmiŞiz Hepİmİz((((

Soruyu Soran MeslektaŞimiz Aleyhe İfadeden SÖz Ederken Bİz Burda TeŞhİsİ TartiŞiyoruz.

TeŞhİs YapilmamiŞ Yanİ.

Arİsto'dan Sabİn KanadoĞlu'na Kadar TÜm Hukuk Camİasindan ÖzÜr Dİlerİm Kendİ Adima
Old 26-09-2007, 13:59   #7
Av. Murat Salman

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan seyitsonmez
Sevgili meslektaşım!

Bizlerin görevi yada misyonu maddi gerçeğe ulaşmak değil sanığın yada mağdurun haklarını korumaktır. Hem mahkemeye hem iddia makamına hemde karşı tarafa karşı.

Sizinde katıldığınız üzere teşhis kavramı yazılı hukukumuzda yok.(Bildiğim kadarıyla). Durum böyle iken bizim yapmamız gereken bu durumu sanık lehine çevrmemiz.

Sizin soyledğinizde doğru lakin bunu savunmak bizim görevimiz değil. Yanlış yerde durmuş oluruz o zaman.

Sevgiyle kalın...
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim;
Yalnız benim cevabımdan ne şekilde maddi gerçeğe ulaşmak görevi taşıdığımızı savunduğumu çıkardığınızı anlayamadım. Benim yazımdan ne anladığınızı açıklarsanız sevinirim.

1-Savunma yargının kurucu unsurudur ve yarglamanın amacı da maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Dolayısıyla yargılamaya katılımımız maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına hizmet etmektedir. Fakat bu bizim doğrudan doğruya maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını savunduğumuz anlamına gelmez. Biz yargılamada müvekkilimizin haklarını savunuruz. Sonuç olarak yalnız savunma değil yargılama unsurlarının tümünün faaliyeti sonucu maddi gerçek ortaya çıkarılır.

2-Ben yanıtladığınız yazıda teşhisin usule uygun yaptırıldığında hukuka uygun bir delil olacağını savundum. Teşhis işlemi kanunda düzenlenmemiştir bu nedenle teşhis işlemi sonucu hukuka uygun delil elde edilemez tezine karşı çıktım.

3-Bulunduğumuz yeri teşhis edilen müdafii olarak kabul edip konuyu bu şekilde tartışmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Biz burda bir soruşturma işleminin hukuka uygun olup olamıyacağını hukukçu sıfatıyla tartışıyoruz. Burda kendimizi müdafii olarak kabul etmemizin doğru olmadığını düşünüyorum. Zira zaman zaman müdahil vekili olduğumuzu veya hukuka uygun bir teşhis sonucu gerçek failin teşhis edilmek suretiyle şüpheli ya da sanık müvekkillerimizin de lehine sonuçlar doğabileceğini unutmamalıyız.

Saygılar.
Old 26-09-2007, 18:25   #8
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

öncelikle şunu belirtmeliyim ki bir kavramın pratikte uygulanabilmesi için kavramın kelime olarak yasada yer alması gerekmez ruhen yasada içerilmiş olması yeterlidir.Teşhis kelimesinin erim alanına SEÇME,AYRIŞTIRMA,TANIMA,Vb KAVRAMLAR girer.En yalın-yalıtık -anlamı tanımadır.Her halde tanıma kavramına karşı çıkan bir yasa hükmümüz yoktur.Yine ayrıca teşhis kavramı teredütlü durumlarda zorunlu olarak uygulanmalıdır ki şüpheden sanık yararlanır temel ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilsin.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Teşhis-Yüzleştirme Zorunlu Müdafii Av.Recep Meslektaşların Soruları 5 11-10-2007 12:35
teşhis sırasında müdafii bulunmadığında bu teşhisin hukuki geçerliliği olur mu? avukat_selcuk_bey Meslektaşların Soruları 9 11-10-2007 11:58
THS Bağımlılığı Teşhis Ve Tedavisi.. Heybe Hukuk THS Ailesi 0 08-06-2007 00:43
parmak izi ile teşhis karmaşası sona erdi hülya1984 Hukuk Haberleri 8 11-04-2007 22:19
Hırsıza ’teşhis’ yürüyüşü Y£LİZ Hukuk Haberleri 1 01-01-2007 14:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04475403 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.