Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davacı, tekrar boşanma davası açmak için ne yapmalı?

Yanıt
Old 03-03-2007, 16:26   #1
av.knel

 
Mesaj Davacı, tekrar boşanma davası açmak için ne yapmalı?

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, sebebiyle açılan bir boşanma davasının -tarafların bir araya gelme olasılığı kesinlikle yoktur- reddi durumunda; davacı taraf tekrar hangi dava sebebine dayanarak boşanma davası açabilir? Ya da boynunu büküp, üç yıl beklemek zorunda mıdır?
Evlilikte terk sebebiyle dava açabilir mi?
Old 03-03-2007, 16:31   #2
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

*Reddedilen davanın kesinleşmesi ile birlikte -haklı bir neden yoksa- eşlerin tekrar müşterek hanede ortak yaşama başlamaları gerekiyor.
*Eve dönmeyen eş açısından -dönmemekte haklı nedenleri bulunduğunu kanıtlamaması koşuluyla- terk hukuksal nedeni oluşabilir diye düşünüyorum.
Saygılarımla...
Old 03-03-2007, 16:49   #4
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
cesur_yürek MK md 166/sona göz atın.
Madde 164.- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

m.166/son
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

(Terk özel bir boşanma nedenidir ve şartları varsa uygulanır. Red kararının kesinleşmesiyle yuvaya dönüş borcu da başlar. 166/son hükmü, terk nedeniyle boşanma davası açılmasına engel değildir.)
Saygılarımla...
Old 03-03-2007, 16:53   #5
av.knel

 
Mesaj

[quote=Av.Turhan Demiroğlu]*Reddedilen davanın kesinleşmesi ile birlikte -haklı bir neden yoksa- eşlerin tekrar müşterek hanede ortak yaşama başlamaları gerekiyor.
*Eve dönmeyen eş açısından -dönmemekte haklı nedenleri bulunduğunu kanıtlamaması koşuluyla- terk hukuksal nedeni oluşabilir diye düşünüyorum.

Kadın Almanya'da ve davacı erkeğin başkası ile nişanlılığı söz konusu, müşterek hayatın kurulması söz konusu değil.
Terk sebebiyle boşanma davası açılması konusunda süre bakımından Medeni Kanun'da herhangi bir kısıtlama var mı?(Bu davanın sonucu doğrultusunda)
Medeni Kanun davası reddilen kişiye üç yıl bekle diyerek Ceza Kanunu'nun amacı doğrultusunda bir ceza mı kesiyor? Bu konuyu evlilikte hiç bir araya gelmemiş ve gelme ihtimalide kalmamış taraflar bakımından-kusuru bir kenara bırakarak, tabi tazminatlar mutlaka söz konusu olacaktır- yorumlayabilirseniz, çok memnun olurum.
Saygılarımla..
Old 03-03-2007, 17:11   #6
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.knel
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, sebebiyle açılan bir boşanma davasının -tarafların bir araya gelme olasılığı kesinlikle yoktur- reddi durumunda; davacı taraf tekrar hangi dava sebebine dayanarak boşanma davası açabilir? Ya da boynunu büküp, üç yıl beklemek zorunda mıdır?
Evlilikte terk sebebiyle dava açabilir mi?

Sn. meslekdaşım;
Sn. Demiroğlunun yorumuna aynen katılıyorum. ek olarak ,
TMK 166/son a göre
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir

Anlaşılacağı üzere sayılan boşanma sebeplerinden herhangi birine dayanılarak açılmış boşanma davasının reddi kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçtiği halde peşinen evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kabul edilir ve eşlerden biri başvurursa mahkeme boşanmaya karar vermek zorundadır (emredici hüküm) Burada sadece ortak yaşamın tesis edilemediğinin ispatı boşanma kararı verilebilmesi için yeterlidir.

Fakat bu maddeden hareketle şöyle bir yorum ortaya çıkıyor; Eşler boşanma davasının reddi kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl ayrı yaşayabilirler. Bu mümkündür. Bu maddenin geniş yorumlanması sonucu budur. TMK 179. madde de
MADDE 171.- Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar.
diyerek buna paralel bir uygulamaya gitmiştir.
Bu sebepledir ki, 3 yıl bekleme zorunluluğu karşımıza çıkıyor. Fakat ortada bir çelişki var. Şöyle ki;

Yargıtay kararları ile sabit olduğu üzere eşlerin davada çıkan karar kesinleşinceye kadar ayrı yaşama hakkı vardır. Fakat karar kesinleştikten sonra ayrı yaşama hakkı ortadan kalkar. Ve eşlerin ortak hayatı tekrar tesis etmeleri gerekir. Bu halde kararın kesinleşmesinden itibaren eşlerin bir araya gelmesi gerekir. Ayrı yaşama hakkı son bulduktan sonra ortak yaşam kurulmaz ise müşterek ikametgaha dönmeyen eşe TMK'nun 164. maddesine göre 4 ayın sonunda mahkeme kanalı ile ihtar çekilebilir. 2 ay içinde müşterek ikamete dönmeyen eşe dava açılacağı ihtar olunabilir.

O halde lafzı itibari ile eşlere 3 yıla kadar ayrı yaşama imkanı tanıyan TMK nun 166 son maddesi, TMK 164 ve Yargıtay içtihatları ile çelişir kanaatimce.

Sorunuz açısından ise kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren (eşlerin dava süresince ayrı yaşadığını varsayarak) müşterek ikametgaha 4 ay içinde dönmeyen eşe TMK 164 e göre Mahkeme kanalı ile ihtar çekilebileceği ve hatta ihtara uymayan eşe dava açılabileceği, yapılacak yargılama sırasında da yukarıda anılan hükümlerin çelişeceği ve yarıştırılacağı sonuç olarak kabul veya red noktasında belirsizlik olacağı kanaatindeyim.

Önemli not; davaların reddedilmiş olması TMK 164 e göre terk durumuna düşen eşe ihtar gönderilmesine engel değildir. Zira mahkeme hiç araştırma yapmadan ihtarı göndermek zorundadır. (Bu ihtarın amacı ortak yaşamı tesisi etmek olduğundan )

Saygılarımla.......
Old 03-03-2007, 17:17   #7
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

m.164/son Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

(Madde metninde ihtar isteminde bulunabilmek ve dava açabilmek için gerekli asgari süreler belirlenmiş olup, herhengi bir hak düşürücü süre düzenlenmemiştir. Kararın kesinleşmesini müteakip 4 ay sonra ihtar isteğinde bulunulabileceği gibi 14 ay sonra da bulunulabilir. İhtarı müteakip 2 ay sonra dava açılabileceği gibi 12 ay sonra da açılabilir diye anlıyorum ben madde metnini.

Nikah yapıldığı halde bir araya gelmeyen -ve gelemeyecek olan- tarafların kağıt üzerinde evli kalmalarına, buyurduğunuz gibi, bir anlam verilemez . Bu tür durumlarda mahkemeler boşanma kararı veriyorlar aslında. Birliğin devamından beklenen kişisel ve sosyal fayda oluşmamıştır veya ortadan kalkmıştır gerekçesiyle...)
Saygılarımla...
Old 03-03-2007, 17:20   #8
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.knel
[Kadın Almanya'da ve davacı erkeğin başkası ile nişanlılığı söz konusu, müşterek hayatın kurulması söz konusu değil.
Terk sebebiyle boşanma davası açılması konusunda süre bakımından Medeni Kanun'da herhangi bir kısıtlama var mı?(Bu davanın sonucu doğrultusunda)
Medeni Kanun davası reddilen kişiye üç yıl bekle diyerek Ceza Kanunu'nun amacı doğrultusunda bir ceza mı kesiyor? Bu konuyu evlilikte hiç bir araya gelmemiş ve gelme ihtimalide kalmamış taraflar bakımından-kusuru bir kenara bırakarak, tabi tazminatlar mutlaka söz konusu olacaktır- yorumlayabilirseniz, çok memnun olurum.
Saygılarımla..

Sn. meslekdaşım;

TMK ya göre Mahkemeye başvurarak terk eden eşe ihtarname gönderilmesinin istenmesinin amacı ortak hayatı temin etmektir. işbu ihtarnameyi gönderen eşin önceki olayları affettiği, eşini kabul ettiği, tekrar bir araya gelmek istediği kabul edilir ve bu bakımdan ihtarın samimi olması şartı vardır. Size tavsiyem anlattığınız olay açısından kesinlikle TMK 164 teki terk sebebine dayanmamanızdır. Çünkü daha sonra sadece ihtardan sonraki olaylara dayanarak dava açılabilir.

TMK ceza kanunu anlamında ceza kesmiyor. Evlilik birliği kamu düzenini ilgilendirdiğinden hakim ikrar veya davanın kabulü ile bağlı olmadığından ve ortak yaşamın tesisi ihtimali bulunduğundan davayı reddebilir. Bu bağlamda TMK eşlerin tekrar bir araya gelme olasılığına binaen 3 senelik süre koymuş bulunmakta (kaldı ki bu süre içinde ortak yaşam kurulmaz ise bu kez mutlaka boşanma kararı verilir.) Kamu düzeni ile direkt ilgili aile kurumunun korunması açısından konulan bir süredir ancak yukarıdaki yorumlarımda bunun çelişkili bir durum olduğunu ifade ettim.

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Belediye arsa için tevhid şartı getirir ise ne yapmalı NİLGÜN Meslektaşların Soruları 13 11-10-2016 14:43
Boşanma Davası Açılmadan Tedbir Nafakası Davası Açılabilir Mi? AVUKAT MERYEM Meslektaşların Soruları 10 20-06-2014 10:46
Ihtirazi Kayıtla Kira Ödeyip kiracı olarak Kira Tespit Davası Açmak Mümkün müdür? üye14072 Meslektaşların Soruları 1 14-02-2007 12:40
Boşanma Davası haticek Hukuk Soruları Arşivi 17 17-03-2006 13:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04651093 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.