Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İtirazın İptali davasında davacı kim olabilir.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-11-2007, 17:13   #1
avercan38

 
Varsayılan İtirazın İptali davasında davacı kim olabilir.

Birikmiş kira borcundan dolayı, kiracı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız takip yaptık, yalnız kira sözleşmesinde kiraya veren tarafta on üç kişi vardı, çok yer tutar diye sadece birinin adını yazıp takibi onun adına yaptık. Kiracı süresi içinde itiraz etti ve takip durdu. İtirazın iptali davası açacağım ancak dava dilekçesinde davacı olarak sadece takipte adı yazana mı yer vereceğim yoksa sözleşmede kiraya veren taraf olan on üç kişiyi de yazmam gerekir mi? Yani davayı kimin adına açıcam? Bi de takibi başlatırken normal takip yaptığım halde icra memuru vergi ödendi belgesi olmadığı için kira sözleşmesine dayanamayacağımı söylemiş vetakip talebindeki ve ödeme emrindeki .... tarihli yazılı kira sözleşmesi kısmının üstünü çizmişti, bu bir sorun yaratır mı? Bu sözleşmeye dayanarak itirazın iptalini isteyebilirmiyim? İsteyemezsem, ne yapmam gerekir? Şimdiden teşekkürler..
Old 29-11-2007, 19:30   #2
üye19870

 
Varsayılan

Merhabalar

İtirazın iptali davası, takibe dayalı bir dava olduğundan takipte alacaklı kimler gözüküyorsa (itiraz eden) iptal davası da onlar aleyhine açılacaktır. Kira sözleşmesine dayalı alacak talep edildiğinde damga vergisinin yatırılması gerekmekle sizin de bunu yatırmanız gerekecektir. Aksi halde sizi davada da sıkıntıya sokabilir. Hala geç kalmış sayılmazsınız, siz yine de yatırın.

saygılarımla
Old 30-11-2007, 11:46   #3
Avsibel

 
Varsayılan

Takibi başlatırken yazılı kira sözleşmesine dayanmışsanız damga vergisini ödemek ve dekontu eklemek zorundasınız.Eğer damga vergisini ödememişseniz ve borcun sebebini de yazılı kira sözleşmesi olarak belirtmişseniz takibiniz işleme konulmaz.Sayın Avercan38 sizin açtığınız takipte ...tarihli yazılı kira sözleşmesi ibaresinin üzeri çizilmiş olduğundan sözlü kira sözleşmesi gibi anlaşılır.İtirazın iptali davasını açmadan damga vergisini yatırıp dekontu da dava dilekçenize ekleyin.Saygılarımla
Old 03-12-2007, 17:52   #4
Av.Kemal

 
Varsayılan

Yrg.6.Hukuk Dai. 2006/12639 E., 2007/1197 K. sayılı 13.02.2007 tarihli kararını belirtiyorum.
( yarın kararı ekleyebilirim)
iyi çalışmalar
Old 03-12-2007, 23:18   #5
avercan38

 
Varsayılan

cevaplarınız için teşekkürler. damga vergisini yatıracağım. Peki davayı kimin adına açacağım. sadece takip talebinde yer verdiğim kişi adına mı, yoksa tüm kiralayanlar adına mı? Bir de kira miktarı ortak sayısına bölündüğünde yasal vergiden muafiyet sınırını aşmıyorsa ne yapacağım.

cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Av.ismail bey kararı eklerseniz çok sevinirim.
Old 04-12-2007, 01:53   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Damga vergisi konusunda miktar yönünden muafiyet gibi bir düzenleme hatırlamıyorum. Bu konudaki duyumunuz yanlış olabilir. Meskenlere ilişkin kira sözleşmeleri damga vergisinden muaftır. Ancak işyerlerine ilişkin gayrimenkuller damga vergisine tabidir. Bundan başka muafiyet türü bildiğim kadarı ile yoktur.

Ayrıca alacaklıların durumu yere iştirak halinde malik olmaları veya müşterek mülkiyet durumuna göre tartışılabilir. Aslında hangi mülkiyet türü olursa olsun kiralanan yerin bölünerek kiraya verilebilecek nitelikte olması söz konusu olamayacağından zorunlu dava arkadaşlığı (takip arkadaşlığı) söz konusudur. Bu anlamda yalnızca bir kişinin yaptığı takibin kiracıyı temerrüde düşürmesi söz konusu değildir. Temerrüt amaçlanmıyor ve sadece kiranın tahsili amaçlı olarak takip yapıldı ise <genel haciz yoluyla takip yapmışsınız> sözleşmede ödemenin ayrı ayrı 13 kişiye yapılacağı düzenlenmişse tahsil şansınız olabilir. Aksi takdirde ödemenin şekli konusunda herhangi bir belirleme yoksa ve kiracı herhangi bir kiracıya ödeme yaparak borçtan kurtulma şansına sahipse kiracıdan tahsilat imkanı olmaz. Kirayı kabul eden alacaklıya yönelmeniz gerekir.
Old 04-12-2007, 11:15   #7
Av.Kemal

 
Varsayılan

kararı ekliyorum..

6. Hukuk Dairesi 2006/12639 E., 2007/1197 K.
KİRALAYANLARIN BİRDEN FAZLA OLMASI
ZORUNLU DAVA ARKADAŞLIĞI

<LI type=circle>1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU [ Madde 44 ] <LI type=circle>1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU [ Madde 47 ] "İçtihat Metni"
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan itirazın iptali-tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Uyuşmazlık, icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davalı kiracı hakkında tahliye taahhüdüne dayanılarak yapılan icra takibine karşı davalının icra takibine ve kira sözleşmesine karşı çıkarak itiraz ettiğini, davalının 10.12.2004 tarihli sözleşme ile kiralananda kiracı iken mal sahibi Mehmet'in vefatından sonra 5/8 pay sahibi eşi ve çocukları ile 10.07.2005 tarihinde kira sözleşmesini yenilediğini, gerek sözleşme, gerek taahhüt altındaki imzaların davalıya ait olduğunu, itirazın kötü niyetle ve zaman kazanmaya yönelik yapıldığını belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını ve davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı, tahliye taahhüdü altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığını bilmediğini, dava konusu kiralananın Mehmet'e ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini ve elbirliği mülkiyetine konu olduğunu, bu durumda davayı tüm mirasçıların birlikte açması gerektiğini, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur.

Taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur.

Ancak yeni malik önceki malikin ve kiralayanın halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.

Taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihi izleyen bir ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir. Daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesinin süre koruyucu niteliği yoktur.

Ancak yapılan icra takibi süreyi koruyacağından bir ay geçtikten sonra da dava açılabilir.

Olayımıza gelince; icra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 10.12.2004 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini kiralayan sıfatı ile "Mehmet mirasçıları Zeynep vs" imzalamış, sözleşme 10.07.2005 tarihinde düzenlenmiştir. Sözleşme içeriğine göre aylık 250 YTL kira parasının 156 YTL'si 5/8 pay sahibi kendi adına asaleten üç çocuğuna velayeten bono karşılığı Zeynep'e, 31.25'er YTL'si İ.Hakkı, Fatma ve Ayla'nın banka hesabına ödenecektir. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 10. maddesinde de işbu sözleşmenin Mehmet mirasçılarının tereke paylaşımından sonra tekrar yenileneceği kararlaştırılmıştır. Dosyaya sunulan mirasçılık belgesinden taşınmazın maliki Mehmet'in 27.02.2005 tarihinde vefatı ile geride mirasçı olarak eşi davacı Zeynep'i, ergin olmayan davacı çocuklarını ve kira sözleşmesinde kira parası verileceği kararlaştırılan dava dışı çocuklarını bıraktığı görülmektedir. Davalı ise 10.07.2005 tarihinde verdiği adi yazılı tahliye taahhütnamesi ile bir süredir kiracısı olduğu taşınmazı 10.12.2005 tarihinde tahliye etmeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Kira sözleşmesinde belirtilen kiralayan sıfatı, kira parasının kimlere ne şekilde ödeneceğine ilişkin düzenleme, tahliye taahhütnamesinin Mehmet mirasçılarına verilmesi ve sözleşmenin özel 10. maddesi karşısında kiralananın Mehmet mirasçılarının tamamı tarafından kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesine göre kiraya veren Mehmet mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, icra takibinin tüm kiralayanlar tarafından yapılması, yine tahliye davasının da tüm kiralayanlar tarafından açılması gerekir. Olayımızda ise tahliye taahhüdüne dayanılarak icra takibi sadece davacı Zeynep tarafından kendi adına asaleten ve ergin olmayan davacı çocukları Havva, Ayhan ve Cennet adına yapılmış, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesine yönelik dava da sadece icra takibi yapan kiralayanlarca açılmıştır. Zorunlu dava arkadaşlığı gereği sadece bir kısım kiralayanlarca yapılan icra takibinin yasanın öngördüğü bir aylık süreyi kesici ve sözleşmenin yenilenmesini önleyici niteliği bulunmadığından ve takip talepnamesindeki bu eksikliğin sonradan giderilmesi de mümkün olmadığından mahkemece tüm kiralayanlarca yapılmayan icra takibine dayanılarak açılan davanın bu hukuki durum dikkate alınarak reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde tahliyeye hükmedilmesi hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nın 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.02.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

<LI type=circle>başarılar dilerim
Old 05-12-2007, 10:01   #8
avercan38

 
Varsayılan

Sözleşmede kiranın kime ödeneceğine dair bir hüküm yok. Bu durumda cevaplarınıza göre itirazın iptili davamız kabul edilmeyebilir. Amacımız tahliye değil, kiraları tahsil etmek. Bu durumdu ne yapabilirim. Davayı nasıl açacağım, yoksa tekrardan hepsi adına takip mi başlatayım?
Old 04-01-2008, 14:50   #9
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

Kararlar yol gösterici olabilir umarım.
Saygılarımla...

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 12
Esas No.
1980/231
Karar No.
1980/2819
Tarihi
25.03.1980
ÖZET
BİRDEN ÇOK KİRALAYANLARDAN BİRİSİNİN İSTEĞİ İLE TAHLİYEYE KARAR VERİLEMEZ İSE DE, BK M.69`A GÖRE, KİRA BORCU, BÖLÜNEBİLEN BORÇLARDANDIR. TAŞINMAZI ÜÇ KİŞİ KİRAYA VERMİŞTİR. TAKİP YAPAN KİŞİNİN BU TAŞINMAZDA 1/3 PAYI BULUNDUĞU, TAPU KAYITLARI İLE BELİRLENMİŞTİR. TAKİP HAKKI VAR OLDUĞUNDAN İTİRAZIN ASLININ İNCELENİP SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN, GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ YERSİZDİR.

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 6
Esas No.
2004/1031
Karar No.
2004/1285
Tarihi
01.03.2004
..Tahliye taahhüdüne dayanan takiplerde ve davalarda, takip ve dava hakkı kiralayan ya da kiralayanlara aittir. Kiralayanlar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. İcra takibi sadece bir kiralayan tarafından yapılmıştır. Böyle bir takibe ve taahhüde dayanılarak tahliye kararı verilemez. Bu nedenle tahliye isteğinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

Benzer Kararlar:
HUKUK DAİRESİ 6
Esas No.
2001/1207
Karar No.
2001/1402
Tarihi
19.02.2001

HUKUK DAİRESİ 6
Esas No.
1999/8397
Karar No.
1999/8453
Tarihi
21.10.1999

HUKUK DAİRESİ 13
Esas No.
1995/9303
Karar No.
1995/8395
Tarihi
04.10.1995
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
evlenmeye izin, kimler davacı olabilir Av.fatboz Meslektaşların Soruları 6 03-03-2016 14:07
İtirazın İptali Yetkili Mahkeme hamburabi42 Meslektaşların Soruları 6 12-10-2010 11:43
İtirazın İptali İspat Külfeti avukatahmetusta Meslektaşların Soruları 2 13-10-2007 02:08
İtirazın İptali Turkmen Meslektaşların Soruları 4 15-03-2007 21:23
İtirazın İptali Davası Hammerfall Meslektaşların Soruları 3 20-06-2006 07:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05389500 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.