Ssk Prİm BorÇlarinin İptalİ MÜmkÜn MÜ?

İşçilerin fiili olarak çalışmadığının tespit edilmesi halinde ssk prim borçlarının iptal edilmesi mümkün müdür?yoksa primler iptal edilmez mi?Bu konuda yargıtay kararları elinde mevcut olanlar paylaşırsa sevinirim.
Saygılar...

Sigortalı bildirimlerinin fiili çalışmaya dayanmadığının tespiti halinde, bildirime dayalı olarak tahakkuk ettirilmiş olan prim ve gün sayıları sgk tarafından iptal edilir. İptal edilen döneme ait prim ödemesi yapılmış ise, ödenen para haksız bir menfaatin teminine yönelik olduğundan, iadesi yapılmaz.

Prim ödemesi yapılmamış ancak mallara ssk tarafından haciz konmuştur.bu durumda hacizin kalkması söz konusu olur mu yoksa yine primlerin ödenmiş olması halindeki gibi malların satışı gerçekleşir mi?

E:2004/9439
K:2004/12798
T:30.12.2004
• MENFİ TESBİT DAVASININ REDDİ GEREĞİ
• İSTİRDAT DAVASI AÇILABİLMESİ
• SSK PRİM ALACAKLARI İÇİN YAPILAN TAKİBİN İTİRAZ EDİLMEYEREK KESİNLEŞMESİ
• AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ
• ŞİRKETİN PRİM BORÇLARINDAN ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİNİN SORUMLU OLMASI

ÖZET : Dava, SSK prim borçları için 6183 sayılı Kanuna göre yapılan ve kesinleşen takip nedeniyle, borçlu olmadığının tesbiti talebiyle açılmıştır. Eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılamaz. Davacı takibe konu borç miktarlarını kuruma ödedikten sonra özellikle prim borcuna dayalı miktarlar yönünden kurum aleyhine istirdat davası açabilir. Bu nedenle açılan davanın reddi gerekir.
(506 s. Kanun m. 80, 84)
(6183 s. Kanun m. 58)
Davacı, A. Ekmekçilik Temin-Tevzi ve İnşaat A.Ş.'nin üst düzey yöneticisi olmadığının ve A.Ş.'nin ödenmeyen SSK prim ve idari para borçlarından sorumlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ayşe Barutcu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 80 ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddeleridir. 58. maddeye göre ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığını tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye açacağı bir dava ile ileri sürmesi gerekir. Aksi halde hakkındaki takip kesinleşmiş olur. Davacının yasal süre içinde belirtilen şekilde bir dava açmadığı ve hakkındaki takibin kesinleştiği tartışmasız olup bilahare üst düzey yönetici olmadığına ilişkin olarak böyle bir davayı açmasına yasal olarak imkan bulunmamaktadır. Esasen Borçlar Kanununa göre eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılamaz. Davacı takibe konu borç miktarlarını Kuruma ödedikten sonra münhasıran prim borcuna dayalı miktarlar yönünden 506 sayılı Kanunun 84. maddesi gereğince Kurum aleyhine istirdat davası açabilir.
Mahkemenin yukarda yazılı esaslar karşısında davanın reddine karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sn: Sinem Bakırcıoğlu,
Primler ödenmemiş ise, SGK (SSK İşlerinin Yürütüldüğü Müdürlüğe) İşverenler ve İcra Servislerine başvurarak, haczin ve icra takibinin kaldırılmasını sağlayabilirsiniz.

Alıntı: Yazan Sinem Bakırcıoğlu İşçilerin fiili olarak çalışmadığının tespit edilmesi halinde ssk prim borçlarının iptal edilmesi mümkün müdür?yoksa primler iptal edilmez mi?Bu konuda yargıtay kararları elinde mevcut olanlar paylaşırsa sevinirim. Saygılar...

Fiili çalışma yoksa sigortalılık yoktur dolayısı ile işverenin prim borcu kurumunda da prim alacağı ortaya çıkmaz

Sgk haczin kaldırılması talebimizi reddettiği için 7 gün içerisinde dava açma hakkımızı kullandık ancak dava açılması haciz işlemini 5510 sayılı kanunun 88 maddesine göre durdurmuyor. Ben yine de borç miktarının fazla olması ve haciz işleminin devam etmesinin telafisi güç sonuçlar doğuracağından bahisle haciz işleminin geçici olarak durdurulmasını yada kaldırılmasını talep etmeyi düşünüyorum. Sizce bu istemin, tedbir niteliğinde olması nedeniyle kabulü mümkün olur mu?
(Sn. Taşdemir, fiili çalışma olmamasına rağmen şirket beyanı olduğu için borcun var olmadığı yönünde bir iddia ileri sürülemiyor, ancak bu borçtan sorumlu olmadığımız gerekçesiyle hareket edebildik.)

Eğer primler ödenmiş ise Kuruma irad olarak kaydedilir. Ödenmemiş ise borç ortadan kalkar. Ancak fiili çalışmanın olmadığının tespiti konusunda sıkntı çıkabilir. Şöyleki; fiili çalışma olmadığı halde sehven sigortalı tescili ve bildiriminde bulunulmuşsa yukarıda anlattığım durum geçerlidir. Ancak sehven olduğu veya geçerli sebebinizi anlatamazsanız, olay Kurumun denetim elemanlarına yani bana bildirilirki benim aklıma ilk gelen şey de sahte sigortalılık olup olmadığının denetimini yapmak ve varsa suçu ve olayı büyütmek düşer.