Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Motor ve şaşe numarı değiştirilmiş araç

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-03-2008, 23:48   #1
süleyman zengin

 
Varsayılan Motor ve şaşe numarı değiştirilmiş araç

Bir galeriden iki sene önce ikinci el bir araç satın aldım. Kendi adıma tescil yaptırdım. Aradan iki sene geçenden sonra polisler birgün aracımın çalıntı olduğunu söyleyerek arabama elkoydular.

Bu aracı bana bir galeri sattı. Ancak galeri vekalaleten aracı bana sattığı için ben vekalet iş gördüm diyebilir mi? Genel olarak ne yapabilirim. Cevap verecekler için şimdiden teşekkür ederim.
Old 20-03-2008, 02:09   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

İş polise intikal ettiğine göre ceza davası açılmıştır veya açılacaktır. Bu nedenle ceza davası sonunda muhtemelen sahibine iadesine diye karar verilecektir.
Siz satıcı galeri'ye uğradığınız zararın tazmini için dava açmak durumundasınız. Satcı sattığı malda hukuki ayıp bulunması halinde bu ayıba karşı tekeffül yükümlülüğü altındadır. Bilmiyordum iddiası da dinlenmez. Uğradığınız zarardan sorumludur. Vekaleten satış olması sorumluluğunda bir değişiklik yapmaz. Tüketici Kanunu hükümlerinin devreye girme ihtimali de araştırılmalıdır.
Old 20-03-2008, 17:19   #4
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Borçlar Kanunu'nun zapta karşı tekeffül hükümlerini ve aşağıdaki kararı inceleyin derim. Bu arada eğer idarenin kusuru varsa bunun da davada gözönünde bulundurulacağını unutmayın.
Saygılar...
Alıntı:
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 1982/8041
Karar: 1983/1510
Karar Tarihi: 04.03.1983

ÖZET: Otonun davacının elinden alınması olayında, zaptın koşullarının gerçekleştiğinin ve davacının otoyu ilk malikine hukuken terketme zorunluluğunda bulunduğunun kabulü ile davacının satıcısı davalıya bu davayı açmakta haklı olduğunun benimsenmesi zorunludur. Satılanın alıcıdan tamamen zaptı halinde satımın münfesih olduğu kabul edilir. Bu durumda alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle, ödemiş olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir. Satım bozulduğuna göre, satıcının mal varlığında satım parası nedensiz kalır Bu itibarla satış parasının alıcıya her halde geri verilmesi gerekecektir. Alıcının, satıcıdan isteyebileceği zarar da ancak menfi zarardır. Menfi zarardan ayrı satıcı hiç bir kusurun kendisine yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alıcıya, satılanın zaptı yüzünden uğradığı diğer her türlü zararları da gidermekle yükümlüdür.

(818 S. K. m. 189, 191, 192) (743 S. K. m. 687, 901, 902)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının, yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, iyiniyetle davalıdan satın aldığı taksinin Elazığı Cumhuriyet Savcılığınca hırsız malı olduğundan elinden alınıp ilk malikine teslim edildiğini söz ederek 30000 TL.sı satış parası; 6850 lira satış giderleri ve 1500 TL.sı kar yoksunluğunun davalıdan alınmasını istemiştir.

Davalı; galerisinde satışa arz edip davacıya sattığı otoyu iyi niyetle Niğde Hafızlar Şirketinden satın aldığını, hukuken ilk malikin ancak semeni ödeyerek davacıdan otoyu alabileceğine göre, husumetin kendisine düşmeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkeme; davalı satıcıya zapta karşı tekeffül hükümlerinin uygulanabilmesi için satılan ve alıcıya teslim edilmiş olan malın kazai merciler tarafından verilmiş bir hükme dayanılarak zaptedilmiş olması halinde mevcut olabileceğini, zapttan dolayı davalının kusuru da bulunmadığını benimseyerek davayı red etmiştir. Hüküm davacı yanca temyiz olunmuştur.

Dosya kapsamına göre; Yanlar arasında satışı tamamlanan otonun, ilk maliki (A.S.)'dir. İstanbulda otosunu çaldırmış, durumu zabıtaya bildirmiştir. Otonun künye kayıt ve belgeleri üzerinde tahrifat yapılarak dava dışı, (M.Y.) tarafından Niğde Hafızlar Şirketi sahibi (M.)'e o da davalı (A.T.)'a satmıştır. Davalı Elazığ'da bulunan galerisinde otoyu satışa arzetmiş, davacı ile satış sözleşmesi kurarak teslim etmiştir. zabıtanın hırsızlık şebekesini ortaya çıkarması üzerine Elazığı Cumhuriyet Savcılığınca oto, davacının elinden alınarak ilk maliki (A.S.)'ye verilmiştir.

Satıcının zapta karşı tekeffül sebebiyle alıcıya sorumlu olması için satılanın, alıcıya, zaptan önce teslim edilmiş bulunması, satılana üçüncü kişinin el koymuş veya alıcının onun hakkını tanımış olması ve zaptın nedeninde, akdin kuruluşu sırasında mevcut bulunması koşullarına bağlıdır (Borçlar Kanunu Madde 189/1.) Delillere göre anılan koşullar gerçekleşmiştir.

Borçlar Yasasının 191 ve ardından gelen maddeleri amaçlı bir yorumla gözlendiğinde zapt olayından söz edilebilmesi için; muhakkak bir dava açılması koşulunun aranmasına gerek olmadığı kuşku vermeyecek bir biçimde izlenir. Çünkü "satıcının zapta karşı tekeffül borcu" alıcının eşyayı geri vermeyi(terketmeye) zorunlu kaldığını ispat etmesi halinde de vardır. Eş söyleyişle, üçüncü kişiye malı terketmek zorunda olduğunu ispatlayan alıcı, satıcıya karşı sözleşmeden doğan yasal haklarını kullanabilir. Üçüncü kişinin tamamen haklı göründüğü hallerde, alıcının Borçlar Kanunu'nun Madde 189'a dayanabilmek için, kendisine dava açılmasını beklemeye zorlanması haklı sayılamaz. Zira, maddi ve hukuki olgulara göre, dava neticesinde mal alıcının elinden alınacağı açık ise, alıcıyı gereksiz bir beklemeye tabi tutmak, zararın artmasına neden olur ki bu yön yasaca üstün görülemeyeceği gibi bu doğrultudaki bir sav da Medeni Kanunun Madde 2'ye aykırılığını oluşturur.

Her ne kadar zilyetlik mülkiyete karine ve zilyedinden iyi niyetle menkulü iktisap edenin bu iktisabı geçerli ise de; (Medeni Kanun madde 687, 901) Medeni Yasanın 902. maddesi bu kurala bazı istisnalar getirmiştir.

Medeni Kanunun madde 902'ye göre "yedinden sirkat olunan (çalınan) veya kendisi tarafından kaybedilen veya rızası olmaksızın diğer herhangi bir suretle elinden alınan (gasb olunan) bir menkulün zilyedi - bu menkuller para veya hamiline yazılı senetler olmadıkça - beş sene müdet zarfında - bu menkuller para veya hamiline yazılı senetler olmadıkça - beş sene müddet zarfında istihkak davası ikame edebilir." Bu nedenle 5 yıl içinde iyi niyet sahibi alıcıya karşı dahi açılacak bir istihkak davası ile satılanın ele geçirilmesi mümkün bulunmaktadır. Şu durum karşısında eşyayı zilyedinden (çalınmış bir malın iyi niyetli satıcısından - olayımızda davalıdan) almış olan, alıcı da istihkak davasında Aktif Husumet ehliyetine sahip olacaktır.

Davacı alıcı ile davalı satıcının iyi niyetli olduğu, oto hırsızlık olduğundan Cumhuriyet Savcılığınca davacının elinden alınıp ilk malik (A.S.)'ye verildiği delillerle kanıtlandığı gibi bu yönde bir uyuşmazlık da yoktur. Kaldı ki mahkemenin kabulü de bu doğrultudadır. Öyleyse, yukarıdaki açıklamalar altında, otonun davacının elinden alınması olayında, zaptın koşullarının gerçekleştiğinin ve davacının otoyu ilk malikine hukuken terketme zorunluluğunda bulunduğunun kabulü ile davacının satıcısı davalıya bu davayı açmakta haklı olduğunun benimsenmesi zorunludur.

Satılanın alıcıdan tamamen zaptı halinde satımın münfesih olduğu kabul edilir. Bu durumda alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle, ödemiş olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir. satım bozulduğuna göre, satıcının mal varlığında satım parası nedensiz kalır Bu itibarla satış parasının alıcıya her halde geri verilmesi gerekecektir. Alıcının, satıcıdan isteyebileceği zarar da ancak "menfi zarar"dır. (Örneğin, alıcının, satım sözleşmesinin kuruluşu ve ifası için yaptığı ve artık kendisi için tamamen boşa gitmiş sayılan giderler. Borçlar Kanunu Madde 192/4)

Menfi zarardan ayrı satıcı "hiç bir kusurun kendisine yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alıcıya, satılanın zaptı yüzünden uğradığı diğer her türlü zararları da gidermekle yükümlüdür." (Borçlar Kanunu Madde 192/son fıkra). Şu noktayı da vurgulamakta yarar vardır. Borçlar Kanunu madde 192/son fıkraya gelinceye kadar, alıcının satılanın tamamen zaptı halinde satıcıya karşı ileriye sürebileceği istemlerin kabul edilebilmesi için satıcının kusuru olup olmadığını ayrıca araştırmaya gerek yoktur.

Mahkmenin anlatılanları gözden kaçırarak hukuki tanım ve nitelendirmede yanılgıya düşerek davanın davalı satıcıya yöneltilebilmesi için koşulların bulunmadığını kabul ile davayı red etmesi usule ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Mahkemece yapılacak iş açıklanan maddi ve hukuki olguların ışığında deliller değerlendirilerek hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde karar vermekten ibarettir.

Sonuç: Temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA 4.3.1983 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 20-03-2008, 19:59   #5
law in law

 
Varsayılan

Ceza davasında arac zilyedine yada malikine iade edilmeyecektir. Müsadere edilebilir.Zira motor şaşe numarası başka bir araca aittir.
Satın alan satıcıya karşı ödediği bedelin iadesini dava etmelidir. parayı kime verdi ise davalı o olmalıdır.Galeri aracın devrini almadığına göre,para galeriye ödenmiş ise davalı galerici olabilir ruhsat sahibide davalı yapılabilir. Velevki değişiklik galeriye verildikten sonra olmasın her olayı kendi içindeki savunma ve delillere göre değerlendirmek gerekecektir.
Sabırlı olmak lazım.Çözümsüz değil
Old 23-05-2008, 08:28   #6
westpointband

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,

Sorumun burada olması uygun düşer diye düşündüm...

Banka, borçlusunun aracını haczettirip icra kanalıyla sattırıyor ve müvekkilim aracı icra satışından alıyor...uzun bir süre sonra, aracın motor ve şase nosunun değiştirilmiş olduğu anlaşılıyor ve araç müvekkilimden alınıyor...

Şimdi bu durumda, icra dairesinin sorumluluğuna gidilebilir mi? yoksa bankadan zararın tazminini istemek mi gerekir? ya da başka neler yapılabilir?...

NOT: Zamanaşımı dolmak üzere, acele yanıt verirseniz çok sevinirim...

Saygılar sunar, iyi çalışmalar dilerim.
Old 23-05-2008, 08:35   #7
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan law in law
Ceza davasında arac zilyedine yada malikine iade edilmeyecektir. Müsadere edilebilir.Zira motor şaşe numarası başka bir araca aittir.
Aracı çalınan ve şase numaraları değiştirilen gerçek araç sahibinin ne suçu var ki araç müsadere edilsin?
Old 23-05-2008, 08:35   #8
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım ve hemşehrim,
Müvekkilinize araç icra dairesi tarafından satıldığı için icra dairesi zapta karşı tekeffül hükümlerine göre kusurludur. Davanızı icra dairesine açmanızı öneririm. Hizmet kusuru söz konusu olduğu için görevli Mahkemenin İdare Mahkemesi olduğunu unutmayın.
Saygılar...
Old 23-05-2008, 08:42   #9
westpointband

 
Varsayılan

Sayın Trinity,

Cevabınız için teşekkür ederim. Fakat kafamı karıştıran şey, İcra Dairesi motor ve şase nolarının değişmiş olmasını bilebilecek durumda değil...burada kusursuz sorumluluk sözkonusu olur mu?
Old 23-05-2008, 10:00   #10
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Bence siz sadece icra dairesine karşı genel mahkemelerde zabta karşı tekeffül hükümlerine göre davanızı açın. Yapılacak bilirkişi incelemesine göre kusurlu olan kişi ve kurumlara da davayı ihbar ederseniz işiniz daha da kolaylaşır.
İdarenin hizmet kusuruna dayanarak idare mahkemesinde dava açmak işinizi uzatır.
Kolaylıklar...
Old 19-08-2009, 18:08   #11
ALİ RIZA KAPLAN

 
Varsayılan

YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 18.02.1986
Esas No : 1985/6068
Karar No : 1986/874


818 - BORÇLAR KANUNU 230

ÖZET
ARTIRMA ŞARTNAMESİNDE YASAL BİR TAAHHÜDÜN BULUNMASI VEYA ARTIRMAYA KATILANLARA KARŞI HİLE YAPILMIŞ OLMASI DURUMLARI İSTİSNA OLMAK ÜZERE ZORUNLU ARTIRMALARDA TEKEFFÜL GEREKLİ DEĞİLDİR.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılardan M. Namık avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, icra memurluğunda yapılan ihalede satın aldığı Fort marka otonun motor ve şasi numaralarının sonradan vurulmuş olduğunun anlaşılması nedeniyle satış bedeli olarak ödediği 500.000 liranın davalılardan alınmasına ve otonun kendilerine teslimine karar verilmesini istemiştir.

Davalılardan İcra dosyasında borçlu olan M.`nin gıyabında yapılan yargılama sonunda mahkemece otonun ayıplı olması dolayısiyle sahibi olarak M.`ye teslimine ve 500.000 liranın her iki davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalılardan M. N. temyiz etmiştir.

Olayda davacı otoyu İcra Memurluğunda yapılan bir cebri artırmada ihaleye girmek suretiyle satın almıştır. BK. nun 230. maddesi gereğince artırma şartnamesinde yasal bir taahhüdün bulunması veya artırmaya iştirak edenlere karşı bir hile yapılmış olması halleri müstesna olmak üzere cebri artırmalarda tekeffül yoktur. Davalılardan M. N. otonun sahibi değildir. Aksine onun araç sahibinden alacağını icra yolu ile alabilmesi için oto ihaleye çıkarılmış ve satılmıştır. Adı geçen davalının davacıya karşı bir hile yaptığı da iddia ve ispat edilmemiştir. Daha önce davacının satışın iptali ve ihalenin feshi için İcra Tetkik Merciine yaptığı müracaat 7 günlük süre geçirildiğinden Merci Hakimliğince ret edilmiştir. Bu nedenlerle satılanın ayıbına dayanan işbu istirdat davasında, davalılardan M. N.`ye husumet yöneltilemez. Bu davalının borçludan alacaklı olduğu kesinleştiğine göre, satış bedeli mal varlığına girmekle, nedensiz zenginleştiği de ileri sürülemez.

O halde mahkemenin M. N. hakkındaki davayı bu nedenlerle reddetmesi gerekirken, müddeabihin her bir davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermesi yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.

SONUÇ : Kararın yukarıda yazılı nedenlerle temyiz eden davalı M. N. yararına BOZULMASINA, 18.2.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 23-05-2011, 09:55   #12
ebrub

 
Varsayılan

iy günler, benim müvekkilimde aracını icradan satın alan bir kimseden aracı satın almış ve bir süre kullandıktan sonra araca çenç olduğu gerekçesiyle savcılık tarafından el konulmuş. Bu durumda Müvekkil satıcı iyi niyetli olsa dahi BK 192 'e dayanarak dava açabilecek mi? Ya da zararını istemenin başka bir yolu , başka bir dava var mıdır?
Old 23-05-2011, 16:36   #13
westpointband

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,

Daha önce sorumda belirttiğim husus için ticaret mahkemesinde dava açtım. Konusu sebepsiz zenginleşme. Müvekkil tarafından yapılmış ödemelere ilişkin (araç bedeli, vergiler, masraflar vs.)Davayı kazandım. Davalı banka kararı temyiz etmesine rağmen Yargıtaydan karar lehimize onanarak geldi.

Kısacası bu gibi durumlarda sebepsiz zenginleşmeye dayanarak ödenen bedelin iadesi en mantıklı yol görünüyor.

Bilgilerinize sunar, herkese iyi çalışmalar dilerim.
Old 21-06-2011, 11:28   #14
Av. Fatma B

 
Varsayılan

Arkadaşlar, change motor nedeni ile verdiğimiz bedelin iadesi için dava açıcaz ama ilk defa karşılaşıyorum. Öncelikle müvekkil aracı bir şahısdan almış bu durumda Tüketici mi görevli yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi mi? Ayrıca dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası mı yoksa nedir? Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkürler
Old 30-06-2015, 10:01   #15
ismailcarlik

 
Varsayılan

İyi günler değerli meslektaşlar...

Dört yıllık konuyu tekrar canlandırmak gibi olacak fakat bu konuda yardımınıza ihtiyacım var.

Müvekkil (A) şahsından bir araç alıyor ve bir müddet kullandıktan sonra aynı aracı (B) kişisine satıyor. Aradan bir miktar süre geçtikten sonra araç (B) kişisinin elinden change olduğu gerekçesiyle alınıyor ve asıl sahibine iade ediliyor. (B) kişisinin BK m.189 uyarınca müvekkile başvurması üzerine müvekkil tarafından tüm zararı karşılanıyor.

Şimdi burada takıldığım nokta müvekkil (B) kişisine ödediği meblağı aracı aldığı (A) kişisinden talep edebilir mi? Edebilirse hangi gerekçe ile ve hangi süreler içerisinde edebilir?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 30-06-2015, 11:58   #16
westpointband

 
Varsayılan

İsmail Bey merhaba,

Yukarıda da daha önce belirttiğim gibi bu hususla ilgili dava açmıştım. Birçok araştırma yaptıktan sonra "sebebsiz zenginleşme"ye dayanarak dava açmanın en doğrusu olduğu kanaatine vardım.

Neticede dava lehime sonuçlandı ve Yargıtay da onadı.

Bence sebepsiz zenginleşme nedeniyle Asliye Hukukta açmalısınız tabi taraflardan biri tacir değilse.

Ayrıca borçlar kanununda zamanaşımı süresi, öğrenmeden itibaren 2 yıl ve her halükarda 10 yıldır. 82. madde.

İyi Çalışmalar diler, saygılar sunarım.
Old 30-06-2015, 12:12   #17
ismailcarlik

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan westpointband
İsmail Bey merhaba,

Yukarıda da daha önce belirttiğim gibi bu hususla ilgili dava açmıştım. Birçok araştırma yaptıktan sonra "sebebsiz zenginleşme"ye dayanarak dava açmanın en doğrusu olduğu kanaatine vardım.

Neticede dava lehime sonuçlandı ve Yargıtay da onadı.

Bence sebepsiz zenginleşme nedeniyle Asliye Hukukta açmalısınız tabi taraflardan biri tacir değilse.

Ayrıca borçlar kanununda zamanaşımı süresi, öğrenmeden itibaren 2 yıl ve her halükarda 10 yıldır. 82. madde.

İyi Çalışmalar diler, saygılar sunarım.

Cevabınız için çok teşekkür ederim üstadım.
Bilmukabele ben de iyi çalışmalar diler, saygılarımı sunarım.
Old 30-06-2015, 12:31   #18
Av.Egemen A.

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan westpointband
İsmail Bey merhaba,

Yukarıda da daha önce belirttiğim gibi bu hususla ilgili dava açmıştım. Birçok araştırma yaptıktan sonra "sebebsiz zenginleşme"ye dayanarak dava açmanın en doğrusu olduğu kanaatine vardım.

Neticede dava lehime sonuçlandı ve Yargıtay da onadı.

Bence sebepsiz zenginleşme nedeniyle Asliye Hukukta açmalısınız tabi taraflardan biri tacir değilse.

Ayrıca borçlar kanununda zamanaşımı süresi, öğrenmeden itibaren 2 yıl ve her halükarda 10 yıldır. 82. madde.

İyi Çalışmalar diler, saygılar sunarım.

Açtığınız sebepsiz zenginleşme davasında husumeti icra dosyası borçlusu kişiye mi yönelttiniz ?

Aracınız şasi nosunun farklı olması sebebiyle müvekkilinizden alındıktan sonra borçluya iade edildi mi ?

Saygılarımla.
Old 30-06-2015, 13:11   #19
westpointband

 
Varsayılan

Davalılar; aracın icra kanalıyla satışını isteyen banka ve dosyanın borçlusu idi.

Araç, davadan önce Emniyet tarafından alıkonmuştu. Dolayısıyla borçluya iade edilip edilmediğini bilemiyorum ama zannetmiyorum.

Biz paramızı icra satışı dolayısıyla sebepsiz zenginleşen bankadan tahsil ettik. Yani icra satışı yok hükmünde olduğundan banka sebepsiz zenginleşmişti.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çalıntı Arabanın Motor Şase Numarası Değişirse Ne Olacak? Emin GÜNEŞ Meslektaşların Soruları 4 09-03-2008 14:54
Araç Haczi tunca07 Meslektaşların Soruları 1 27-02-2008 17:32
Ehliyetsiz motor kullanımı hakkında bir soru! av.egemen Meslektaşların Soruları 3 09-02-2008 17:30
motor değişikliği yapılıp ruhsata işlenmemiş aracı satın alınması Av.Nur Meslektaşların Soruları 0 15-10-2007 12:50
Gdo (genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ege Hukuk Sohbetleri 0 27-02-2004 00:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06982493 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.