Hizmet Tespit Davası

İyi çalışmalar,
Açmış olduğum bir davada müvekkilim 1.3.2008 tarihinde bir fırında çalışmaya başlıyor, sigortalandığı söyleniliyor, fakat sigortalanmadığını öğrenince 5.10.2008 tarihinde SSK Genel Müdürlüğüne şikayette bulunarak 1.3.2008 tarihinden itibaren çalışmasına rağmen sigortalanmadığını öğrendiği ve tespit yapılmasını istiyor. Müfettişler 11.11.2008 günü işyerine geliyor ve müvekkili çalışır vaziyette görüyorlar. Müfettişler geldiğinde işyerinde patron da var, patron orada olduğundan bugün başladım diyor ve 11.11.2008 tarihi itibariyle işe başlamıştır diye müfettişler tutanağı tutuyorlar. Hizmet tespit davamızda bodrolu tanıklarımız ise müvekkilin 1.3.2008 tarihinde başladığını söylüyorlar. davalı firma şahit sunmuyor. Bilirkişi raporunda aynen şöyle demiş; !... davacının 1.3.2008 den itibaren kesintisiz çalıştığı 11.11.2008 tarihinde ise giriş yaptırıldığı, açıkca anlaşılmakta ve davacının 274 gün çalıştığı halde 20 gün bildirildiği, çalışmasının eksik bildirildiği açıkca anlaşılmaktadır. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1999/21-24e , 1996/21-146e, 1996/290 K sayılı kararlarından anlaşılacağı üzere yazılı belgenin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez, yazılı belgenin aksi aynı değerde belge ile kanıtlanmalıdır. Tespit tutanağı davacı tarafından itirazsız imzalanmış olduğundan 20 gün çalışmasının bulunduğundan dolayı davacının tespiti gereken sigortalı çalışması bulunmamaktadır. " demektedir. Şimdi bu doğru bir rapormu? benim mantığım almıyor, çünkü zaten çalışan 5.10.2008 tarihinde sgk ya gidip şikayette bulunuyor. yani zaten 5.10.2008 tarihinden önce orada çalıştığı kesinleşiyor, buna rağmen bilirkişi ssk müfettişlerinin tuttuğu rapor günü işe alındığından bahisle hizmet tespit ediyor. İddialarımı doğrulayacak Yargıtay Kararı olan varsa paylaşırsanız sevinirim. Saygılarımla

mahkeme dışı ikrar kesin delil değildir ancak başka delillerle desteklenmesi gerekmektedir sizin anlattığınız olayda ise başkaca deliller ikrarı doğrulmamakta hatta çürütmekte, ayrıca işten çıkarılma korkusu altında verilmiş bir beyan ve tutanak itibar edilmemesi gerekir, bu davalarda hakimin re'sen araştırma yapması söz konusudur, davacı taraf olarak kendi durumunuzu açıklmanız sonucu lehinize karar verilebilir, bilirkişi raporu takdiri delildir, yazılı delilin yazılı delille çürütülmesi gereği iş hukuku ve hizmet tespit davaları için söz konusu değil, bu davalarda nisbi emredici kurallar ve işçi lehine yorum söz konusu.. kolay gelsin

Peki bu konuda lehe hüküm almamızı sağlayacak Yargıtay Kararı var mı? varsa gönderirseniz sevinirim.

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 21
Esas No.
2004/6617
Karar No.
2004/9386
Tarihi
08.11.2004
Davacı, murisi H. T.'nin davalılardan işverene ait işyerinde 17.3.1986-30.5.1988 tarihleri arasında asgari ücretle geçen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mesut Balcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Mahkemece davacının 17.3.1986 ila 30.5.1988 yılları arasında sürekli olarak davalı işverenin inşaatlarında çalıştığının tesbitine ilişkin istemi mahkemece çalışmaların kesintili olarak geçtiği ve bu yöndeki karinenin aksi kanıtlanamadığı gerekçesi ile reddedilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Gerçekten, bu tür davaların kanıtlanması yönünden yasa özel bir prosedür öngörmemiştir. İnandırıcı olmak koşulu ile her türlü kanıttan yararlanılarak sonuca gidilebilir. Öte yandan bu tür hizmet tesbitine ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan delillerin yeterli görülmemesi durumunda re'sen araştırma yapılması gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir.

Dava konusu olayda davacının 17.3.1986 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı işverence verildiği ve 1986/1 döneminde 30 gün çalışmasının bildirildiği, çıkışının verilmediği, 1986 yılından sonra da bu işyerinden SSK.'na bordro verilmediği dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının bildirilen 30 gün çalışmasının dışında geçtiğini ileri sürdüğü hizmetlerini her türlü delil ile kanıtlaması olanağı vardır. Dinlenen tanıklardan 1986 yılı bordrolarında ismi geçen tanıklar davacının çalışmalarını doğrulamışlardır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, tanık sözleri de dikkate alındığında müteahhit olan işverenin birden fazla işyeri bulunduğu ve işverenin işçilerini muhtelif işyerlerinde dönüşümlü olarak çalıştırdığı anlaşıldığından işverenin diğer tescilli işyerlerini araştırmak ve bu işyerlerinin bordrolarında ismi bulunan tanıkların bilgilerine re'sen başvurmak ve diğer delillerle birlikte değerlendirerek hüküm kurmaktan ibarettir.

Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olguları göz önünde tutmaksızın yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Karar için Teşekkür ederim, ben de biraz araştırdım Avukat tanıdıklarımla görüştüm Eğerki, Sgk müfettişlerinin tutanaklarında hangi gün başladığını belirtiyor ise o geçerlidir şeklinde görüş bildirdiler. Ama zaten müvekkil sgk müfettişleri gelmeden yaklaşık 1 ay önce tarihi itibariyle dilekçe vermiş Sgk ya ve orada Mart 2008 den beri çalışıyor diyor. Patron müfettişler geldiğinde bulunduğu için bugün başladım diyor. Bu durumu nasıl lehe çeviricem çözemedim maalesef((