Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Lisans Eğitimi Hukuk Lisans Eğitimi ile ilgili sohbetler ve konular

MÜHF Öğrencilerinin japon hukuku sorunsalı

Yanıt
Old 25-07-2007, 12:58   #1
oceanspray

 
Varsayılan MÜHF Öğrencilerinin japon hukuku sorunsalı

Herkese merhaba,
bu sene icradan ve m.usulden kalan çoğunluğun içinden biri olarak sanki ilelebet bu 2 dersten kalacakmış gibi hissediyorum, arkadaşlar bu sınavlara en verimli nasıl hazırlanılabilir ayrıca bu japon hukuku sorularından sizce büt.te de çıkabilirmi çıkarsa nerden kaynak edinebilirim çıkmazsa başka konferanstan sorma ihtimali varmıdır( bütün sene 9-6 çalıştığım için derslere devam edemedim..ve sınavdaki japon h. soruları beni şok etti.. ) şimdidedn teşekkürler, hepimize kolay gelsin..
Old 25-07-2007, 23:48   #2
özlemongr

 
Varsayılan

merhaba,
bu sene medeni usule ilk defa girdim ve tabii ki kaldım.bütünlemede de japon hukuku konusunda soruların illaki olacağına dair bir kaç söylenti duydum.inan bana o soruların varlığı daha doğrusu mukayeseli hukuk sorularının bu kadar fazla olması hepimizi şok etti!Umarım bütte geçebiliriz diyelim hayal gibi görünse de...
Old 26-07-2007, 13:37   #3
uye12277

 
Varsayılan

Öncelikle bütünlemelerde başarılar dilerim arkadaşlar .
Medeni usul için "ilkeler kitabı"nı çok iyi okumak gerekiyor . Özellikle "yargılamanın amacı" konusu çok önemli . Bunun yanında kitapta olmayan gaul'ün "kesin hüküm" makalesi çok önemli . Bu yıl özellikle kamil hoca'nın japon hukukuna taktığıda belli oldu yani bütünleme de yine soru gelir.
İcra iflas dersinden ise zaman varken baki kuru okunmalıdır . Ayrıca pekcanıtez'in pratik çalışma kitabı çok yararlı bir kaynak . sınava az süre kala bu kitaptaki pratikleri okursanız çok rahat geçebilirsiniz .
ayrıca selçuk öztek hoca icra hukukunu bilmeyen bu dersi geçemez diyerek icra hukukuna iflas hukukuna nazaran daha çok önem verdiğini söylemiştir.
herkese şimdiden başarılar diliyorum .
Old 06-08-2007, 18:57   #4
akasya

 
Varsayılan

merhaba,
oceanspray bütünlemede büyük ihtimal japon hukuku ile ilgili konferanstan soru çıkacaktır. kaynak için ise aynı konferans istanbul üniv. hukuk fak.dede yapıldı ve orada konferans notu fotkopiye verildi.bu notu alabilirsin ben onu aldım. fakat ne gariptirki; bizde konferans notu fotokopiye verilmedi ama finalde soru soruldu ist üniv.de ise not verildi fakat konferansla ilgili finalde soru sorulmadı. Başarılar...
Old 07-08-2007, 16:01   #5
oceanspray

 
Varsayılan ..

arkadaşlar, konferans notunun selimiyedeki fotokopide olduğu söyleniyor ama ben henüz istanbula gitmediğim için orada olup olmadığını bilemiyorum..
istanbul ünv. verilen fotokopileri nasıl bulabiliriz birde elinde fot. olan varsa bir şekilde ulaştırabilirmi..
son olarak medeni usul için nasıl bir çalışma yöntemi uygulanmalı sizce, ben bizim kitaba pek yoğunlaşamıyorum açıkçası, daha kompakt usul kitaplarına çalışıyorum ama doğru mu yapıyorum bilmiyorum
Old 09-08-2007, 15:46   #6
deku

 
Varsayılan

sanırım bu söylentinin kaynağı benim benim elimde selimiye fotokopide olan nottan var.eğer atmadıysam ve bulabilirsem(ki sınav sonrası psikolojisi ile neler yapılabileceği malum) önümüzdeki hafta okula büyük ihtimalle okula uğrayacağım, fotokopiye bırakabilirim.
Old 11-08-2007, 16:25   #7
akasya

 
Varsayılan

Arkadaşlar acele yazdığım için yazım ve noktalama hataları olabilir. Bütünlemede geçmek temennisiyle hepinize kolay gelsin BAŞARILAR…


MUKAYESELİ HUKUK AÇISINDAN JAPON HUKUKUNUN İKTİBASI VE AKTARIMI

( I. arkadaşlar giriş bölümünü yazmıyorum Japon profesör Dr. Masahisa Deguchi kendisini(öğrenciliğini vs.) anlatmış.(gerisini aynen yazacağım))

II. BENİM KONUMUN VE HALEN ARAŞTIRDIĞIM KONUNUN İLİŞKİSİ:

Bugünkü tebliğimin konusu, Japon hukukunun iktibası ve aktarımı -mukayeseli hukuk açısından- benim şimdiye kadar yaptığım bilimsel çalışmalarımla çok sıkı ilişkisi bulunmaktadır.Ortak araştırma projeleri vasıtasıyla, Kyoto’da 15 yıldan beri, meslektaşlarım ile, Freiburg’dan Manfred Loewisch ile Avrupa iş Hukuku, Dieter Leipold ile Avrupa Tüketicinin Korunması Hukuku üzerinde, Utrecht’ten Ewald Hondius ile Avrupa Sözleşme hukuku üzerinde , Gent’ten Marcel Storme ile Avrupa’da medeni usul hukukunun yeknesaklaştırılması üzerinde, Regensburg’dan Peter Gottwald ile Avrupa’da Milletlerarası Medeni Usul Hukuku üzerinde ve Saarbrücken den Georg Ress ile Avrupa İnsan Hakları üzerinde çalıştım. Bunun yanında, mukayeseli hukuk açısından Avrupa Hukuku’nun etkileyici gelişmesi ile özellikle ilgilendim. Avrupa Hukuku Japon Hukukunu özellikle tüketicinin korunması alanında etkilemiştir:Bu durum örneğin 1994 tarihli Japon ürün Sorumluluğu kanunu, 2000 tarihli tüketici sözleşmeleri kanunu ve 2006 tarihli tüketici sözleşmeleri kanununa dernek davasını dahil eden kanunda vd. geçerlidir. Biz, Avrupa Birliği yönergelerini etraflıca inceledik ve bu yönergelerin ruhunu, sanki Avrupa Birliği üyesiymişiz gibi iç hukukumuza almayı denedik.

Avrupa’daki, ama bunun yanında Amerika birleşik devletlerindeki ve Asya’daki hukuk kültürünün, özellikle yargılama kültürünün çeşitliliği ile ilgilendim ve yabancı meslektaşlarla pek çok uluslar arası kongrede bunun üzerinde tartışma yaptım. Milletlerarası usul hukuku bilimi derneği ve ayrıca milletlerarası usul hukuku derneği üyesiyim. Az önce açıkladığım üzere, 15 yıldan beri, Avrupa’da mukayeseli hukuk açısından özellikle med.us. huk.nu ayrıca medeni hukuku, iş huk.nu, any. Huk.nu inceledim. Ben kyoto’da Ritsumeikan üniversitesinde, yaklaşık yetmişi alman olmak üzere yabancı meslektaşlarla 80 seminer, özellikle dersler organize ettim ve bilimsel sonuçlarını, almanca ve bazen İngilizce olarak, Ritsumeikan law Review’da ve hem de Japon dilinde ‘Ritsumeikan Hogaku’da yayınladım.

Eylül 2006’da IAPLnin organizatörü olarak 2006 kyoto kongresi’ni, üç yıllık bir ön çalışmadan sonra düzenledim. Kongreye ellisi yabancı olmak üzere yaklaşık 130 meslektaş katıldı. Bu kongrede medeni usulün iktibası ve aktarımı üzerinde konuşuldu. Ben de aşağıdaki açıklamalarımda bunun bir kısmı üzerinde durmak istiyorum.

III.JAPONYA’DA HUKUK SİSTEMİNİN İKTİBASI

1.Meiji Döneminin(1868) başlangıcına kadar olan dönem

Japonya’da meiji dönemi öncesi Çin’den etkilenmiş hukuk sistemi egemendi. Japonlar bu kökü itibarıyla yabancı hukuk modelini, Japon geleneği ve kültürü ile modifiye etmiş ve zamanla kendi hukukları haline getirmişlerdir. Bu hukuk sistemi, Japonya’nın Avrupa ve amerikan etkisine tamamen kapalı kalmasına yol açan bir politikaya sahip, 264 yıl süren Tokugawa-Shogunluğu (1603-1867) döneminde geçerli olmuştu. Bu Almanya’daki 30 yıl savaşlarından bismarck dönemine kadar geçen sürece paraleldir.

Yabancı bilimi ve kültürü alma ve onu adapte etme ve güzelleştirme, inceltme tekniği, Japonya’da eski bir gelenektir. Gayet tabii yeni dönem tarihi, sadece hukuk sisteminin alındığını göstermemektedir ayrıca yabancı teknik ve oto, kamera veya bilgisayar vs. fabrikaları da bunu göstermektedir. Yabancı bilimi ve kültürü iktibas etme ve inceltme tekniği Japonya’ya has bir özelliktir.

Japonya’nın Nara şehrindeki, Todaji ve horyuji Tapınakları’nın, çok muhtemel olarak Çinli veya Koreli mimarlar tarafından yapılmış oldukları bariz bir sırdır. Kyoto şehri Çin’deki o zamanın başkenti seian örnek alınarak inşa edilmiştir. Dağdaki hieizan Tapınağı’nda, Kyoto, hakkında, Çinli Budist rahiplerin bir dizi resimlerini görebilirsiniz.

2.Meiji Döneminden İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar olan dönem(1868-1945)

Meiji Devriminden (1868) sonra Japon hükümeti, o zamanki batılı devletlerle akdedilmiş dengesiz sözleşmelerin gözden geçirilmesi için mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde modern bir hukuk sistemi ihdas etmek mecburiyetindeydi.

Bu sözleşmelerde batılı devletler Japonya’nın egemenliğini sınırlayan önemli haklar elde etmişlerdi. Japon meiji hükümeti o zaman pek çok genç politikacıyı ve bilim adamını araştırma amacıyla Avrupa ve Amerika birleşik devletlerine gönderdi. Bunlar oradaki hukuk sistemini öğrenmek ve Japonya’daki reform için teklifler geliştirmekle görevlendirilmişlerdi. Bu, sonuç itibarıyla bizi alman bismark anayasasına ve alman hukuk sistemine kapsamlı bir biçimde oryante olmaya sevk etmiştir.

Niçin? Zira o dönemde Japonya açısından amerikan hukukunun daha genç bir model sunduğunu düşünmek mecburiyeti vardır. Her şeye karşın doğal olarak bir kodifikasyon sistemi anglo-amerikan case law systemine nazaran daha kolay alınabilecekti. Yabancı hukuka tabi almanın sınırları hakkında da tartışma vardı. Gerçekten modern bir hukuk sisteminin, örneğin o zamanki code napoleon(Fransız medeni kanunu) gibi, alınması mecburiyeti var mıydı? Veya Japonya’ya özgü aile sistemi muhafaza edilmeli miydi? O zamanki muhafazakar hukukçular şöyle diyorlardı: yeni Japon med. Kan.nu bizim sadakatimizi ve güzel ahlakımızı japonyada yok etmektedir(1891).!. bu yüzden japonyada kodifikasyon savaşından söz edilir. Bu durum tarihi açıdan hukukun gelişmesi ve yeni kurucu yasama arasındaki karşıtlık bakımından, aşağı yukarı, thibaut ve savigny arasında 1814 de vuku bulan zıtlık ile karşılaştırılabilir.

Japonya o zaman doğal olarak imparatorluğun kurumuna yani, Tenno sistemine bağlı idi. İmparator, meiji-reformu yüzünden, uzun bir dönem sürmüş olan Tokugawa-şogunluğu’nun aksine tekrar politik olaylarda ön plana çıkmıştır. Fransa’daki gibi kendi kralını idam eden devrimci bir hukuk sistemi, o zamanki Japon hükümetinden pek beklenemezdi. Daha ziyade, tıpkı Almanya’da Bismark imparatorlukların kurulmasında gerçekleşen yeni yapı gibi her şey anayasal bir monarşiye yönelik bir modeli öne çıkartıyordu. Böylece Japon hükümeti kapsamlı olarak alman hukuk sistemini almıştır.

İlk modern Japon anayasası nihayet 1889’da ilan edilmiştir. 1890’da Japon meclisi için ilk seçimler yapılmıştır. Ne var ki o zaman seçme hakkına sahip olanlar Japon halkının yüzde birini geçmiyordu. Demokratik anayasal sistem ve hukuk sistemi için daha uzun bir yol vardı. Yeni Japon medeni usul kanunu (ki o güne nazaran üzerinde önemli değişiklikler yapılmış olan) önemli ölçüde 1877 de kabul edilmiş bulunan alman imparatorluk med.usul kan.nu , yani CPO, ile ayniyet içindeydi. 1 ocak 1891 de yürürlüğe girmiştir. Yeni Japon medeni kanunu önce tamamen Fransız hukukunu esas almıştır. İlk çabaların başarısızlıkla sonuçlanması üzerine ilk üç kitabın -genel bölüm, eşya huk. Borçlar huk.- yazılmasında, esas olarak alman medeni kanununun ilk tasarısı örnek alınmıştır. Aile hukuku ve miras hukuku ise eski Japon hukukundan oluşturulmuştur(ve bilahare ikinci dünya savaşından sonra tamamen yenilenmiştir). Japon medeni kanunu bütün kısımlarıyla 1898’de yürürlüğe girmiştir.

3.İkinci Dünya Savaşından Sonra

İkinci Dünya Savaşından Sonra ABD önce Japon anayasasını tamamen ABD hukuk sistemine göre değiştirmiştir. ABD’nin etkisiyle, japonya’da ilkokuldan üniversiteye kadar bütün eğitim sistemi değiştirilmiştir. Japonya ve ABD arasındaki yoğun askeri ve iktisadi işbirliği sayesinde, biz, az yada çok amerikan hukukunu almış olduk. Japonya’nın demokratikleşmesi kesinlikle, amerikan etkisiyle kuvvetli bir şekilde teşvik edilmiştir. ABD işgal gücü, japonya’da, çeşitli hukuk alanlarında, özellikle ticaret hukukunda ve ekonomi hukuku da vs., kısmen de medeni usul hukukunda, değişiklik yapmıştır. ABD’nin askeri desteği sayesinde Japonya, savaş sonrasında her şeyden önce kendi ekonomik gelişmesine yoğunlaşabilmiştir. Buna karşılık sosyal devlet yönündeki gelişme, ABD’nin iktisadi egemenliği yüzünden japonya’da çok ihmal edilmiştir.

IV.GÜNÜMÜZDE ADLİ SİSTEMİN KÖKLÜ DEĞİŞİMİ – ÖZELLİKLE JAPONYA’DA HUKUK OKULU(LAW SCHOOL)UN KURULMASI(2001-2006)

1.Koizumi Hükümetinin Değişim Politikası

uzun süren meşhur balon ekonomisinden sonra başbakan Koizumi 5,5 yıllık hükümet döneminde(2001-2006) uluslar arası topluluğun küreselleşmesine japonyanın uyabilmesi için, kararlılıkla politik, idari ve ekonomi alanlarda yapısal reformları uygulamıştır.Eski başbakan Koizumi, meşhur Düzenleme Reformu , yani bir değişim politikası, gerçekleştirmek istiyordu.idare hukuku’na ilişkin mevcut yönerge’den de yardım alınarak mahkeme yargılamasına katkıda bulunmak isteniyordu.Koizumi Hükümeti, Meiji döneminden beri en kapsamlı Adalet Reformunu yapmak mecburiyetinde kalmıştır.

2.Japonya’da Hukuk Eğitimi Reformu

Koizumi-Hükümeti Japon hukuk eğitim sistemini de, dünyadaki, hukuk sisteminin küreselleşmesine uydurmak için, yeniden yapılandırmak istiyordu.Bugün sadece yaklaşık 25,000 avukata sahibiz, halbuki Japon nüfusu 128 Milyonu bulmaktadır.Buna mukabil Almanya günümüzde yaklaşık 136,000 ruhsatlı avukata sahiptir.Almanya da nüfus 82 Milyon kişidir, yani Japon nüfusundan azdır.Fransa 47,000 avukata sahiptir (nüfusu yaklaşık 60 Milyondur) ve ABD de 1 070 000 hukukçu vardır (yaklaşık 294 Milyon kişi yaşamaktadır).Japonya’da hukukçu nüfus, milletlerarası mukayeseye göre bariz bir şekilde çok azdır!Japonya’da 2004 yılında yaklaşık 1,500 hukukçu, avukat olabilmeyi mümkün kılan devlet imtihanını kazanmıştır. Japon Hükümeti 2010 yılına kadar her yıl yaklaşık 3,000 hukukçuya izin vermek, yani sayıyı ikiye katlamak istemektedir.

Japonya geleneksel olarak bir Kodifikatıon sistemine sahiptir. Bir çok hukuk profesörü, bu yüzden daha başından beri, amerikan sistemine uyum sağlamış ’law school fikrine’ karşı çok şüpheli bakıyordu. Örneğin meşhur bir Japon Medeni Hukukçusu ve Mukayeseli Hukuk uzmanı olan sayın meslektaşım Prof. Zentaro kitagawa, bir keresinde bana, bu law school sisteminin kendi kanaatine göre yakın bir tarihte kesinlikle çökeceğini söylemişti. Bu öngörünün gerçekleşeceğine dair bazı emareler şimdiden mevcuttur. Biz, bir süreden beri üniversitelerde hukuk bilimi üzerinde araştırma yapan Japon doktora öğrencilerine nazaran önemli sayıda yabancı öğrenciler ile eğitim yapıyoruz. Daha şimdiden hukuk fakültelerinde yetişen bilim insanları sayısında önemli bir eksiklik olduğundan söz edilmektedir.

Japonya’daki yeni law school sistemi hakkında söylenecek iyi olumlu bir şeyler yok mudur? Japonya kesinlikle ABD gibi bir dava toplumu olmak istememektedir ve olmayacaktır. Ama biz sadece geleneksel yargılamayla meşgul olan avukatlar, hakim ve savcıları değil, ayrıca yurt içi ve dışında muhtelif iş alanları için de hukukçular yetiştiriyoruz örneğin endüstride, idarede veya birleşmiş milletler, milletlerarası ticaret örgütü(UNO,WTO) veya hatta olimpiyat komisyonu bzw.NPO/NGO, tıpkı tüketiciyi koruma veya çevre koruma dernekleri vs. gibi milletlerarası organizasyonlarda çalışacak hukukçular yetiştiriyoruz.

Law school sisteminin alınması, japonyada üniversite eğitimi için zorluklar getirdi. ABD law school sisteminin meşhur avukat yetiştirme usulünü uygulamaya teşebbüs etti. Amerika’da mezunlar, çoktan seçme sınavını başardıktan sonra, basit bir şekilde, hukukçu olarak alman modelindeki hukuk stajyerliği hizmetini başarmaya mecbur olmadan çalışabilirler. Bu eğitim sistemi, ABD’de hukukçu olarak çalışabilmek için yeterli görülmektedir. Bu küreselleşmiş hukukçu talebini de karşılamaya yeterli görünmektedir. Bu şekilde amerikan hukukçular, dünyanın her yerinde hukukçu olarak çalışmaktadırlar. Buna mukabil Japon hukukçular, şimdiye kadar istisnai olarak yurt dışında çalışmışlardır.

ABD’de öğrenciler sadece mahkeme uygulamaları ile ilgilenmemekte, ayrıca civar bilimsel alanlarla da:örneğin bilgisayar bilimi, mimarlık, iktisat, milletlerarası ilişkiler, siyasal bilimler usw. Law school’da bu yüzden sadece klasik eğitim malzemesi değil ayrıca örneğin fikri mülkiyet hukuku, uluslar arası ticaret hukuku, vergi hukuku, milletlerarası ticaret örgütü-hukuku vs. gibi hukuk biliminin tamamen yeni alanları da öğretilmektedir.

Buna karşılık Japon ve muhtemelen alman hukuk fakülteleri daha ağırlıklı olarak hakim yetiştirmeye yönelik çalışmaktadırlar. Stajdan sonra birinci devlet imtihanını vermek geleceğin hakimleri için bir zorunluluktur.

Bana göre genç hukukçular her şeyden evvel mahkeme faaliyeti için uygundurlar. Almanya da hukuk eğitiminin kuvvetli bir şekilde hakimlere yönelik olması, kısmen eleştirilmektedir. Japonyada da biz, şimdiye kadar üniversitelerin eğitim programlarında bazı alanlarda, az ölçüde avukatlık uygulaması, özellikle uluslar arası ticaret hukuku sunabildik.

Bugün japonyada da almanyada da pek çok kalifiye genç hukukçunun, ABD’de LLM yapmak istemelerinin nedeni, her şeyden önce uluslar arası tic. Huk.u alanına intisap edebilmek, o alana geçebilmektir. Sadece Harvard law school her yıl dünyadan yaklaşık 160 yabancı öğrenciyi tanınmış L.L.M-programına kabul etmektedir. Aslında bu kişiler hali hazırda ülkelerinde şu veya bu şekilde, örneğin tam hukukçu olarak çalışmaktadırlar. ABD hukuk sisteminin kuvvetli etkisi, sadece amerikan hukuk sisteminin fevkalade kalitesinden değil, bilhassa ABD’de L.L.M. almış ve bilahare enternasyonal ticari iş ağı içinde birlikte çalışan, böyle yabancı seçkin hukukçuların faaliyette bulunmasından kaynaklanmaktadır.

Japonyada da aslında law schoolda daha uluslar arası hale gelmiş bir eğitim programı sunulmalıdır. Fakat öğrenciler, eğer sınav için önemi olmayan ders içerikleri ile çok meşgul olmak zorunda kalırlarsa, düşük başarı oranı yüzünden başarılamayan devlet imtihanından korkmaktadırlar. Ben, burada büyük bir açmaz görüyorum, zira gelecekte Alman veya Fransız hukukunda uzmanlaşabilecek, genç bilim insanı bulamayabiliriz. Şu sırada üniversitemizde doktora seminerlerine katılanlar sadece Çinli oder Koreli doktora öğrencileridir!

Japonyada yeni law schoolda öğrenci ücreti olarak yıllık ortalama 10,000 euro ödemek gerekmektedir. Devlet imtihanından sonra hukuki bilgi ve belagat bakımından kabiliyetli genç bir hukukçuyu bilim insanı olmaya aday bir kişi olarak üniversiteye kazandırmak çok zordur. Japon hükümeti reform tartışmasının başında adayların yaklaşık %70 inin yeni devlet imtihanını kazanabileceklerini vurguladı. Japon avukatlar ise devlet imtihanında başarı ortalamasının hızlı yükselişini şiddetle eleştirdiler. Japon avukatlar yok olma korkusu yaşıyorlar. Diğer taraftan vatandaşların avukatlık hizmetini almalarında da problem yaşanmaktadır. Hala, hiç bir avukatın faaliyet göstermediği bölgeler, ve hatta küçük şehirlerde vardır. (meşhur sıfır av. Bölgesi, null anvaltsgebiet). Bu şekilde japonyada adalete erişim etkin biçimde garanti edilmemektedir. Japon avukatlık kanunun m.1 cümle1’e göre: avukatlık temel hakları korumak ve sosyal adaleti gerçekleştirmekle görevlidir.

Genel olarak ben prensip itibariyle avukatların sayısının artmasına halen giderek komplike hale gelen milletlerarası toplumda hukuk sisteminin küreselleşmesi nedeniyle de taraftarım. Biz, bu yüzden öğretim planımızı daha da geliştirmek ve genç hukukçularımız için yeni iş alanları yaratmak zorundayız.

V- JAPONYADAKİ EN YENİ KANUN FAALİYETİ OLARAK DERNEK DAVASI

Size, mukayeseli hkk açısından çok ilginç görünen en yeni kanun koyma faaliyeti hakkında, yani tüketici sözleşmesi kanunundaki dernek davasından söz etmek isterim.

Japonya’da da daha önce belirtildiği üzere, 1994 de, AB-yönergesine uygun olarak ürün sorumluluğu hukuku kabul edilmiştir. Japonya, bunun dışında 2000 de bir tüketici sözleşmesi kanunu kabul etmiş olmakla beraber, o zaman kaçınma davası veya tüketiciyi koruma problemleri ile ilgili bir grup davası gibi herhangi bir usul hukuku aracı getirmemişti. Japonya kapsamlı karşılaştırmalı hkk araştırmalarından sonra nihayet 2006’da tüketici sözleşmesi kanununda tüketicinin korunması için dernek davasını, en yeni kanun koyma faaliyeti olarak ihdas etmiştir.

Japon kanunkoyucu, almanya’daki, fransadaki, ingilteredeki ve ABD vd’deki tüketiciyi koruma sistemlerini esaslı bir şekilde inceledi. Dernek davası, başarılı alman dernek davası örnek alınarak oluşturuldu. Almanya’daki bilim ve yargısal içtihat bu yüzden gelecekteki dogmatik ve pratik hukuki yorumları ile de japonyadaki yeni dernek davası bakımından önemli bir rol oynayacaktır. Bu bağlamda, sayın meslektaşımız manfred wolf’un japonyada daha 1978’de almanyada dernek davası hakkında pek çok konferans verdiğini de belirtmek gerekir. Onun bilimsel araştırmalarının ve Japon meslektaşlar ile işbirliğinin, japonyadaki bu yeni dernek davasının tanınmasına ve kanun haline gelmesine çok katkısı olduğuna eminim.

-Japonyadaki Hukuk Sisteminin Aktarımı-

bizim, modern hukuk sistemini tanımayan gelişmekte olan ülkeler şeklinde bir çok komşumuz var. Bu ülkeler yakın zamana kadar Pazar ekonomisini de tanımıyorlardı. Med.usul huk. ZPO und medeni hkk gibi alanlarda Japon hukuku yakın zamanda yabancı ülkelere özellikle Japon bilim adamlarının modern bir hukuk düzeni kurulması için yardım ettikleri Vietnam ve kamboçya’ya ihraç edilmiştir.

Biz japonyada bazı bakımlardan batılı ülkelerden farklı bir hkk kültürüne sahibiz. 100 yılı aşkın bir süredir alman, Fransız, İngiliz ve amerikan hukukunu araştırıyor ve alıyoruz özellikle uyguluyoruz. Bu sebeple, bizim kapsamlı karşılaştırmalı hkk çalışmalarımız ve yabancı hukukun alınması ve uyumu hakkında tecrübelerimiz var.

Japon kültürü doğal olarak diğer Asya ülkeleri ile pek çok benzerliklere sahiptir. Çin ve Kore bugün Japon hukukunu karşılaştırmalı hukuk ürünü olarak incelemekte ve onların hukuki gelişimini de yeni kanunkoyucu japonyada dikkate almaktadır.

Özellikle yeni Japon law school sistemi Koreli meslektaşlarca bir süredir esaslı
bir şekilde incelenmektedir. Kore’de de yeni law school sistemi kurulmasına karar verilmiştir.

Japon minjichotei sistemi, yani özel hukukta uzlaşma sistemi avrupada özellikle brezilyada da etkin yumuşak hukuk olarak incelenmiştir. Almanyada da bazı etkiler yaratmıştır. Bu, açıkça, Japon hkk kültürünün önemli bir özelliği olarak yargılamanın önlenmesi kültürünün bir ihracatıdır.

Biz Japonlar bugün tam tersine yargılamayı seven bir hukuk kültürünü teşvik etmekteyiz. Bunun için bazı alanlarda etkin hukuki korunmayı zafiyet içinde gördüğümüzden dernek davasını getiriyoruz.

VI. SON SÖZ: HUKUK KÜLTÜRÜ VE DİLİN ÖNEMİ

Bayanlar ve Baylar, konuşmamın sonucuna geliyorum. Japon hukuku, japonyadaki hkk biliminin ve hkk uygulamasının yüzyılı aşkın süren karşılaştırmalı hkk çabalarının sonucundan ibaret değildir. Biz daima yeni hukuki problemleri çözmek zorunda olduğumuza dikkat etmeliyiz. bu bakımdan gelecekte de japonyada karşılaştırmalı hukuk çalışmalarının yoğun bir şekilde yürütülmesi kaçınılmazdır. Görevlerimizden biri hkk biliminde uygulamada ve ticarette milletlerarası çalışabilecek iyi genç hukukçular yetiştirmektir.

Biz japonyaya komşu ülkelerde işlevsel hkk sistemlerinin kurulmasına da yardımcı olmak zorundayız. Bu noktada bizim özel hkk kültürümüz özellikle hkk dilimiz önemli bir rol oynamaktadır. Bir ülke halkının ruhunu ve kültürünü dikkate alabilmek için o ülkenin dilini de anlamak ve ona hakim olmak gerekir. Biz bu yüzden sadece kanun koyucu ihraç etmekle yetinemeyiz, ayrıca komşu ülkelerde hukukçu da yetiştirmek zorundayız.

Karşılaştırmalı hkk çalışmasında, öğretim ve araştırma projelerinde yabancı hukuku, sadece meslektaşların değil, öğrencilerinde katkıda bulunabilecekleri, yabancı dille araştırmaya ihtiyaç vardır. Ben 3 yıldan beri ASKO-Stiftung ile birlikte, bir ‘european spring academy’ düzenliyorum. Ümit ediyorum ki, ben gelecekte de Japonya ve Almanya, özellikle Avrupa ve ümit ederim ki, Türkiye’de yeni öğretim ve araştırma projelerine ilgi uyandırabilir ve yürütebilirim.
BAŞARILAR…
Old 13-08-2007, 19:03   #8
AVUKAT DENİZ

 
Varsayılan

ellerine saglık akasyacım..selimiyede bulamayınca finalde hayli sıkıntı cekmiştim..eylül ayında bol not temennilerimle...
Old 21-08-2007, 22:47   #10
NÜANS

 
Varsayılan

Arkadaşlar,
Tamamen kendi fikrimi söylüyorum.. Öncelikle sakın finalde sorduğunu bütte sormaz diye konu elemeyin. Çünkü -hatırlayan vardır muhtemelen- geçen sene icraya da Kamil Y. geliyordu ve final-büt aynı soruları sordu..
Ayrıca asistana aynen şu soruyu sordum
'' hocam, her yanıtımıza ilgili ilkeleri de yazarak cevap vermemiz gerekiyormuş doğru mudur.. Üst sınıflardan böyle bir rivayet var'' diye.. Asistan da hocanın ilgi alanlarını biliyorsunuz!!..demişti.. Elbette daha doyurucu bir yanıt vermesini beklemem fakat benim önerim ilke ve makalelere gereken önemi verin.. Ayrıca hocanın kitabından mutlaka çalışın, dipnotlara da bakın..
Başarılar ve bol şans..
Old 22-08-2007, 17:49   #11
ayşe gül

 
Varsayılan

çok teşekkurler ist dışınd olduğum için konferasa nasıl ulaşacağımı kara kara düşünüyodum.sana minnettarımakasya.tekrar sağol
Old 23-08-2007, 00:33   #12
AVUKAT DENİZ

 
Varsayılan

ben maalesef kitabı okuyamadım hoca dip nottan bahsediyor.ALLAH yardımcımız olsun akadaslar..
Old 23-08-2007, 10:36   #13
akasya

 
Varsayılan

rica ederim arkadaşlar işinize yararsa çok sevinirim. inşallah bütünlemede geçeriz aksini düşünmek bile istemiyorum hepimize çook başarılar...
Old 24-08-2007, 13:43   #14
oceanspray

 
Varsayılan

akasya, eline sağlık özellikle istanbul dışındakiler için -ki biride benim çok- yararlı oldu yazdığın not, umarım bu sınav son olur hepimiz için, gaul'süz schilkensiz franz klein'sız uzuun mutlu günler bizi bekliyor
Old 25-08-2007, 10:26   #15
NÜANS

 
Varsayılan

arkadaşlar 2007 icra/medeni final sorularını bilen var mı?
Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim..
Old 28-08-2007, 15:24   #16
akasya

 
Varsayılan medeni usul

Tam olarak hatırlayamıyorum ama;-medeni usulde- istinafla ilgili bir soru vardı, boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkemeyi belirtiniz, dava malzemesinin taraflarca getirilmesi ilkesini avusturya ile karşılaştırarak anlatınız, davanın yenilenmesi, ihtiyati tedbir, tam ispat, feri müdahil, ve japon hukukundan bir soru vardı. bu kadar hatırlayabiliyorum. Biraz geç oldu ama...
Old 28-08-2007, 15:45   #17
deku

 
Varsayılan

kamil hoca 2 . eğitimlere icra sınavı finalinde 2001 yılı finalinde sorduğu sorulara sadece japon hukuku ile ilgili bir soru ekleyerek sormuştu meeni usul hakkında bir fikrim yok
Old 29-08-2007, 20:03   #18
NÜANS

 
Varsayılan

çok ama çok sağolun.. Bu hafta içi okula gitmek istiyorum gidebilir de bişiler öğrenebilirsem hemmennnn haber ederim.. İyi çalışmalar..
Old 07-09-2007, 15:15   #20
obaykan

 
Varsayılan :)))))))

ınanmıyorum) japon hukuku mu bende bir marmaralı olarak alman isviçre hukukunu türk medeni usul hukukundan daha iyi biliyordum zamanındaarkadaşlar yerinizde olmayı hiç istemezdim
Old 08-03-2012, 03:11   #21
AVUKAT DENİZ

 
Varsayılan

[quote=AVUKAT DENİZ]ellerine saglık akasyacım
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma Davası sürecinde birlikte oturulan hane sorunsalı av.fatmanur Meslektaşların Soruları 4 23-07-2007 13:54
hukuk fakültesi öğrencilerinin gönüllü stajları batuhan_the_lawyer Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 10 17-07-2007 09:58
hukuk fakültesi öğrencilerinin geleceği af_0112 Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 4 04-07-2007 12:03
japon aşkı başka olur:) güher Site Lokali 10 29-04-2006 10:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03754902 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.