maddi-manevi zarar tazmini

Değerli meslektaşlarım ; müvekkilim 2 yıl önce tinercilerin saldırısına uğruyor.saldırı esnasında tinerciler müvekkilimin sağ elinde ıkı parmağını kesiyor.derhal bır polikliniğe gidiyor.orada tedavisi yapılıyor.ameliyatla parmakları dıkılıyor.fakat müvekkilim dikilen iki parmagını kullanamıyor.kı amelyatı yapan poliklinik sahibi doktorda ameliyatı cok iyi yapamadığını söylüyor.bu durumda maddi ve manevi taminat davası açılabilir diye düşünüyorum.bır de bildiğim kadarıyla hastanın şuuru yerınde degılse amelıyattan önce bır hasta yakınından muvafakat alınması gerekır dıye dusunuyorum.tazminat davası konusunda bılgı ve tecrübelerinizi paylaşmanızı rica edıyorum.saygılarımla.

Sayın Av.feyzefbal
Ameliyatı yapan doktorun kusuru olduğu ölçüde elbette ki; maddi-manevi tazminat davası açılabilir, buradaki durum da meslek ve sanatta acemilik, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek hastaya yapılan haksız fiildir çünkü. Burada doktordan hareketle, polikliniğe ve özel hastane olsa bile Sağlık Bakanlığı'na bağlı olması hasebiyle de Sağlık Bakanlığı'na da davayı teşmil edebilirsiniz. Bildiğim kadarıyla devlet memuru doktorların çok ağır kusuru varsa; bu şahsi kusur kabul edilerek özellikle doktordan hareketle adli yargıda dava açılıyor idi, ancak doktorun kişisel kusuru çok ağır düzeyde değil ise idarenin hizmet kusurundan bahisle dava idari yargıda görülüyordu. Uygulama değişmiş olabilir, tetkik etmenizi öneririm. THS'de bununla ilgili bir forum da vardı yanlış hatırlamıyorsam.

Ancak ben yerinizde olsaydım ek olarak; idareye (Emniyet Genel Müdürlüğü'ne izafeten İçişleri Bakanlığı'na) karşı, tinercilerin kestiği iki parmak nedeniyle kolluk hizmetlerini yeterince yerine getiremediği, müvekkilinizin güvenliğini sağlayamadığı ve cismani zarara uğramasına sebebiyet olduğu iddiasıyla idareye karşı (güvenlik) hizmet kusurundan dolayı dava açmayı da bir düşünürdüm. Bununla ilgili olarak ilk aklıma gelen tip dava örneği; Taksim'de tinerciler tarafından 5-6 yıl önce öldürülen bir SAT komandosunun varislerince idareye karşı aynı gerekçelerle açılan davadır. Neticesini tam hatırlamıyoru ama sanırım kazanmışlardı. (Birey sosyal sözleşme ile hak ve yetkilerini devlete devretmiştir. Bunun karşılığında idareden, düzen ve emniyetinin sağlanmasını beklemektedir. İdarenin bu görevini tam veya hiç yerine getir/e/memesi nedeniyle bireyin uğradığı zararın tazmini gerekir. Davanın temel iddiası buydu sanırım.)

Saygılarımla.

Sayın Jeanne D'arc Bir kuruma dava açılırken gözetilmesi gereken husus bildiğim kadarıyla tüzelkişiliğe sahip olup olmadığıdır. Özel hastaneler ise ayrı bir tüzelkişiliğe sahiptir, sağlık bakanlığı denetlemesini yapar. Bu durumda davalı taraf olarak direk özel hastanenin veya polikliniğin gösterilmesi gerekmez mi?
Kafamı karıştıran diğer bir nokta da; devlet memuru olan doktora adli mahkemelerde dava açılabilmesi için, hareketinin görev dışında ve kasti olması gerekiyor diye hatırlıyorum.İdare zaten rücu ediyor. Yanlışım varsa düzeltin lütfen, tazelemeye çalışıyorum ben

Sayın av_ecealtunay,

Cevabım kesin doğruları içermiyor, meslektaşıma dava için yapacağı araştırmada bir iki noktayı işaret ediyor sadece. Nitekim cevabımın tetkik edilmesi gerektiğini de belirttim.

Ancak Sağlık Bakanlığı'nın taraf sıfatı, özel hastanenin tüzel kişiliği ile alakalı bir husus değil. Yani hem doktora, hem özel hastaneye ve hem de Sağlık Bakanlığı'na dava açılmalı diye düşünüyorum. Tüm hastanelerin denetimi Sağlık Bakanlığı'nda olduğundan, bu bakımdan idarenin sorumluluğu var. Yani kamusal bir hizmetin ifasını devrettiği özel hastanenin, bu hizmeti ehil ve yetkin kişilerce gereği gibi yerine getirip-getirmediğini, istihdam edilen personelin uygunluğunu, hastanenin fizik şartlarını, ekipman noksanlığını vesair hususlardaki herhangi bir aksaklıkta idareyi sorumlu tutmak zor olmasa gerek.

İdareye bağlı çalışan bir doktorun ağır kişisel kusuru/ hizmet kusuru/ adli-idari yargı/ alt başlıkları da yine meslektaşımın dikkatini çekmek ve ileride bir süprizle karşılaşmaması için araştırma yapması gerektiğini düşündüğüm noktalardı. Bir yerlerde okumuştum böyle olduğunu, ancak tam hatırlayıp aktaramayacağım.

Öyleyse niye kafa karıştırıyorsunuz diyorsanız; eğer hatırladığım yanlış değilse, bu bilgiyi paylaşmamanın sorumluluğunu hissettiğimdendir.

Saygılarımla.