çocuğun alıkonulması , çocuk teslimine uymama

Merhabalar
Müvekkil eşinden boşanmış olup müşterek çocuğun velayeti karşı taraf olan anneye verilmiştir.Mahkeme ilamında çocuğun müvekkil baba ile görüşeceği zamanlar belirtilmişse de taraflar aralarında haricen anlaşıp çocuğu farklı zamanlarda görme imkanı yaratmıştır.Bu çerçevede anne velayeti kendisinde olan çocuğu yaz döneminde kalması için kendi iradesi ile müvekkil babaya veriyor.Ancak yaz tatili sonunda çocuk anneye teslim edilmiyor ve annnenin şikayeti üzerine baba hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK 234 md.)suçlaması ile kamu davası açılıyor.
Sormak istediğim bu durum TCK 234 kapsamında mı değerlendirilmeli yoksa İİK 341 md Çocuk teslimi hakkındaki ilâmın yerine getirilmemesi kapsamında mı ?
Annenin çocuğu rızası ile teslim etmesi kamu davasına nasıl etki eder.Rıza ile teslim edilme söz konusu olduğundan İcra Müdürlüğünce çocuk teslimi emri gönderilmesi zorunlu mudur? İzah edilen durumun İİK kapsamında değerlendirilmesi gerektiği şeklinde elinde yargıtay kararı, makale ve görüşü olan meslektaşlardan yardım bekliyorum.Cevap yazacaklara şimdiden teşekkür ederim.

TCK kapsamında değerlendirilmeyeceği kanaatindeyim. 234. madde itibariyle '.... cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması...' ifadesi gereği ortada kaçırma eyleminin gerçekleşmediğini düşünüyorum.
Söz konusu durum İİK kapsamında değerlendirilmelidir ve çocuk teslimi emri gönderilmelidir. Emri tebliğe rağmen çocuk teslim edilmezse cezası açıkca ortadadır. Yargıtay kararı hatırlıyorum ama bulamadım.

Değerli meslektaşım,
Şuan sizin sorununzda yer alan durumun benzeri ile karşı karşıyayız. Küçük çocuk annenin rızası ile babaya yaz tatilinde şahsi ilişkiye ilişkin dönem dışında verilmiş. Ancak daha sonra şikayetçi olmuş. Konuya ilişkin emsal karar bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Sizin dosyanız ne şekillde sonuçlandı ve ispat problemini ne şekilde çözümlediniz paylaşabilir misiniz?
Şimdiden teşekkür ederim.

Alıntı: Yazan av pınar Değerli meslektaşım, Şuan sizin sorununzda yer alan durumun benzeri ile karşı karşıyayız. Küçük çocuk annenin rızası ile babaya yaz tatilinde şahsi ilişkiye ilişkin dönem dışında verilmiş. Ancak daha sonra şikayetçi olmuş. Konuya ilişkin emsal karar bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Sizin dosyanız ne şekillde sonuçlandı ve ispat problemini ne şekilde çözümlediniz paylaşabilir misiniz? Şimdiden teşekkür ederim.

TCK hükümlerine göre soruşturma yapılması gayet doğal.

İİK 341 maddesi "Çocuk teslimi hakkındaki ilâmın veya ara kararının gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirilmesini engelleyen kişinin, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine, altı aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilâmın veya ara kararının gereği yerine getirilirse, kişi tahliye edilir." şeklinde olup, madde metninden de anlaşılacağı üzere bu hüküm velayeti elinde bulunduran kişinin veya üçüncü bir şahsın çocuğu göstermemesi neticesinde uygulanacaktır.

Velayeti elinde bulunduran çocuğu teslim ettikten sonra, süresi içinde geri alamazsa çocuğun kaçırıldığı varsayılır.
Burada, çocuğun anne veya babası tarafından kaçırılması suçu hafifletmez. Yasa böyle bir ayrıma girmemiştir. Sıradan bir çocuk kaçırma vakasına dönüşmüştür olay..
Bazen savcılar bile işin icra dairesi kanalı ile çözüleceğini savunmaktadır... Demek ki yasa maddeleri çok açık değil..

iik 341 kapsamındadır. Konuya ilişkin ceza genel kurulunun kararları var. Bu kararları dosyaya sunup görevsizlik kararı verilmesini talep ediniz.

.........Bu çerçevede anne velayeti kendisinde olan çocuğu yaz döneminde kalması için kendi iradesi ile müvekkil babaya veriyor.Ancak yaz tatili sonunda çocuk anneye teslim edilmiyor ve annnenin şikayeti üzerine baba hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK 234 md.)suçlaması ile kamu davası açılıyor...

uygulama doğru bence

ÇOCUĞUN KAÇIRILMASI VE ALIKONULMASI SUÇU

TCK Madde 234 - (1) Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dâhil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması hâlinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur...

Yasa metninde kaçırmanın yanında alıkoyma da suç sayılmış.
Alıkoymada, kaçırmadan farklı olarak, mağdur failin hakimiyet alanına hukuka uygun olarak girmekte ve fakat fail mağdurun çıkmasını hukuka aykırı olarak engellemektedir. Yani çocuğu teslim etmemektedir.

Bu olaya özgü olarak velayet hakkı kendisinde olan anne ilgiliyi hem savcılığa şikayet edip hem de çocuk teslimi için icrada dosya açtırıp bu dosyadan takip borçlusunu İİK nın 341 md göre şikayet ederse ve muhatap fail inat edip çocuğu teslim de etmezse bu son halde aynı fille ilgili olarak hem İİK dan hem de TCK dan yargılanıp ceza alma durumu ortay açıkabilecektir.

Oysa Hukuk devleti ilkesi ve ceza hukukunun temel ilkeleri arasında yer alan “aynı fiilden dolayı iki kez yargılama olmaz (ne bis in idem)” ilkesi gereğince, kişi aynı eylem nedeniyle birden fazla yargılanamaz ve cezalandırılamaz.