Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davalida Hata.. Yargitay Karari Ariyorum..

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-10-2007, 11:12   #1
üye19835

 
Varsayılan Davalida Hata.. Yargitay Karari Ariyorum..

KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARI ARIYORUM VE FİKİR VERMENİZİ RİCA EDİYORUM...YARDIMCI OLURSANIZ SEVİNİRİM..
ÖNCE OLAYI AKTARIYORUM..



Müvekkilimi telefonla arayan bir şahıs keşide etmiş olduğunuz 30.000 YTL meblağlı çekin kendisinde olduğunu bildiriyor.Müvekkilim 30.000 YTL meblağlı bir çek keşide etmediğini söylüyor ve çek defterini incelemesi ile defterdeki en son yaprağın koçanda kalacak kısmıyla birlikte koparılarak alınmış olduğunu görüyor.Çek çalınmış ve sahte imza ile tedavüle konmuş.Çek çalındığında boş ve imzasız. Hamille telefonda görüşmemizde çekin arkasında 1 adet cirantanın bulunduğu, ardından kendisinin hamil olduğunu öğrendik.ancak çeki veya suretini görme talebimiz hamil tarafından reddedildi. bankaya ödeme yasağı için dilekçe verdik.savcılığa suç duyurusunda bulunduk.Çekin ibraz gününün hemen sonrasında TEDBİR TALEPLİ MENFİ TESPİT ve de ÇEKİN İPTALİ İSTEMİYLE ELİMİZDEKİ BİLGİLERE DAYANARAK dava açtık. Çekin suretini bankadan da alamadık, banka görevlisi sureti almayı unutmuş. Dava dilekçesinde Davalı olarak daha önce hamilden adını soyadını öğrendiğimiz cirantayı ve hamili davalı olarak gösterdik.ve hamilin adresi hanesine sahibi olduğu şirketin adını yazdık.Hamil çeki takibe geçiyor ve ödeme emrini tebellüğ ettik.

VE ÖDEME EMRİNDE İKİ ÖNEMLİ HUSUSLA KARŞILAŞTIK:

1-ÇEKİN ALACAKLISI; bizim davalı olarak gösterdiğimiz ŞAHIS DEĞİL,ancak bu şahsın sahip olduğu LTD. ŞİRKET..
(Dava dilekçemizde sözünü ettiğimiz gerçek kişiyi davalı olarak göstermiştik. Ve de adres hanesine, bu şirketin adını yazmıştık...)

İkinci husus ise;

2-BANKA; ÇEK İBRAZ EDİLDİĞİNDE ÖDEME YASAĞI BULUNDUĞUNA DAİR NOT YAZMASI GEREKİRKEN,ÇEKİN KARŞILIKSIZ OLDUĞUNU YAZMIŞ)...
Bu arada çekin HAMİLE YAZILI BİR ÇEK OLDUĞUNUDA BELİRTMEK İSTERİM..

TARAFTA ISLAH OLMUYOR MALUM... Ancak Davalı olarak gösterdiğimiz şahsın ŞİRKETİN YETKİLİ TEMSİLCİSİ OLMASI, ÇEKİN HAMİLE YAZILI OLMASI, DAVAMIZI ÖDEME EMRİNİ TEBELLÜĞ ETMEDEN ÖNCE AÇMIŞ OLMAMIZ yukarıda belirttiğim problemi aşmamızda bize yardımcı olmaz mı? KONUYA BENZER YARGITAY KARARINA SAHİP OLAN ve BENZER OLAY YAŞAMIŞ OLAN MESLEKTAŞLARIMIN TECRÜBESİNDEN YARARLANMAK İSTERİM. TŞKLER.
Old 23-10-2007, 12:02   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım,

Çek hamiline yazılı derken, hamiline yazılı olarak düzenlendiğini de mi bilahare öğrendiniz? Çek boş ve imzasız olarak kayboldu/çalındı dediğinize göre...Öncelikle ödeme yasağını hangi hükümden yola çıkarak istediniz?

Normal şartlarda TTK.m.724 hükmü doğrultusunda muhatabı bilgilendirmeniz yeterliydi. Boş ve imzasız kaybolan çek yaprağı, geçerli bir çek niteliğinde olmadığından,nedenini belirterek muhatabı ödemeden yasaklarsınız. Bildiriminize rağmen banka ödeme yaparsa bilahare bankanın sorumluluğuna gidersiniz.Zira bildirim alan bankanın artık ödeme yapmaması gerekir.

Bildirime rağmen çek takibe konursa, sahte çek muamalesi göreceğinden, normal şartlar altında çekin geçersizliği, kambiyo evrakı niteliği taşımadığını belirterek İTM de takibin iptalini dava edersiniz.

Sahte imzal çekin bankaya ibrazı anında , yine normal şartlar altında, bankanın emniyete ihbarda bulunması gerekir.

Siz menfi tespit açmışsınız. Bu aşamada, açtığınız menfi tespit davasında muhatap sorununuzu nasıl aşacağınız konusunda ise, çözüm aklıma gelmiyor. Sanıyorum yargılama giderlerini düşünüyorsunuz...?

Ancak açılan takiple ilgili olarak, süreniz geçmeden, hemen İTM de takibin iptalini dava etmelisiniz.

Saygılarımla...
Old 23-10-2007, 23:41   #3
kadirtoprak

 
Varsayılan

..ben sadece davalıda hata durumunda yargılama giderleri ne olur? onunla ilgili bir karar sunacağım...
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2004/14-38
K. 2004/45
T. 28.1.2004
• VEKALET ÜCRETİ ( Davada Haklı Çıkan Taraf Kendini Vekil ile Temsil Ettirmiş ise Kural Olarak Vekalet Ücretinin Haksız Çıkan Taraftan Alınarak Haklı Çıkan Tarafa Verilmesi )
• YARGILAMA GİDERLERİ ( Davalı İlk Oturumda Davayı Kabul Eder Hal ve Durumu ile Kendisine Karşı Dava Açılmasına Sebebiyet Vermemiş ise Yargılama Giderlerine Mahkum Edilememesi )
• BİLEREK VE İSTEYEREK DAVAYI UZATMAK ( Davada Haklı Çıkmış Olan Tarafın Bu Halde Yargılama Harç ve Giderlerinin Tamamını veya Bir Kısmını Ödemeye Mahkum Edilebilmesi )
• GEREKSİZ MASRAF YAPMAK ( Davada Haklı Çıkmış Olan Tarafın Bu Halde Yargılama Harç ve Giderlerinin Tamamını veya Bir Kısmını Ödemeye Mahkum Edilebilmesi )
• HÜKME ETKİLİ BELGELERİ ZAMANINDA HASAM BİLDİRMEMEK ( Davada Haklı Çıkmış Olan Tarafın Bu Halde Yargılama Harç ve Giderlerinin Tamamını veya Bir Kısmını Ödemeye Mahkum Edilebilmesi )
• TESCİL DAVASI ( Açılan Davayı Kaybeden Hazinenin Kanuni Hasım Olması Nedeniyle Yargılama Giderlerine Mahkum Edilemeyeceği )
• ISLAH ( Islah Yapan Davayı Kazanmış Olsa Bile Islah Giderinden Kendisinin Sorumlu Olması )
• ESKİ HALE GETİRME ( Eski Hale Getirme Talebinde Bulunan Taraf Davayı Kazanmış Olsa Bile Eski Hale Getirme Talebinin ve Hükümsüz Sayılan İşlemlerin Giderlerine Kendisi Katlanması )
1086/m.94,253,271,278,313,416,417/1,418,423
4721/m.639
ÖZET : Davada haklı çıkan taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş ise kural olarak vekalet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir ( HUMK.m.416, m.417 ). Burada önemli olan tarafın haklı çıkıp çıkmamasıdır.

Yargılama harç ve giderlerinin davada haksız çıkmış olan tarafa yükletilmesine ilişkin ana kuralın ( HUMK.m.417, I ) bazı istisnaları vardır. Kanun, "kanunen musarrah olan hallerden maadasında" deyimi ile, bu istisnaları kasdetmiştir. Bu istisnalar,

1 ) Davalı, ilk oturumda davayı kabul eder, hal ve durumu ile kendisine karşı ( aleyhine ) dava açılmasına sebebiyet vermemiş ise, ( davayı kabul etmiş olmasına rağmen ) yargılama giderlerine mahkum edilemez ( HUMK. m.94, II ),

2 ) Davada haklı çıkmış ( lehine hüküm verilmiş ) olan taraf, aşağıdaki hallerden birini yapmış ise, ( davayı kazanmış olmasına rağmen ) yargılama harç ve giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir ( HUMK. m.418 ):

a ) Bilerek ve isteyerek ( bililtizam ) davayı uzatmak ,

b ) Gereksiz masraf yapmak,

c ) Elinde bulunup da hükme etkisi olan belgeleri zamanında karşı tarafa ( hasmına ) bildirmemek.

3 ) Bir kişi davada sıfatı olmadığı halde, davacı tarafı, davalı sıfatı kendisine ait imiş gibi yanıltır, davacı, bu kişiye karşı dava açar ve davası sıfat ( pasif husumet ehliyeti ) yokluğundan dolayı reddedilirse, davalıya yargılama gideri ödemeye mahkum edilemez; bilakis, bu halde davayı sıfat yokluğundan dolayı reddettirmiş olan davalının, davacıya yargılama gideri ödemesine karar verilmelidir,

4 ) Bir taraf, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren ( geçmişe etkili ) yeni bir kanun hükmü veya yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davada haksız çıkarsa ( davayı kaybederse ), davada haksız çıkmış olmasına rağmen, yargılama giderlerine mahkum edilemez; çünkü dava açıldığı anda haklı durumda idi,

5 ) Yargıtay M.K.m.639'a göre açılan tescil davasını kaybeden Hazine'nin ( ve ilgili kamu tüzel kişisinin ) kanuni hasım olması nedeniyle yargılama giderlerine ( ve bu arada vekalet ücretine ) mahkum edilemeyeceği görüşündedir.

6 ) Islah yapan, davayı kazanmış olsa bile, ıslah giderinden kendisi sorumludur.

7 ) Eski hale getirme talebinde bulunan taraf, davayı kazanmış olsa bile, eski hale getirme talebinin ve hükümsüz sayılan işlemlerin giderlerine kendisi katlanır.

Yukarıda sayılan istisnalar dışında tüm davalarda ana kuralın uygulanması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "tapu kayıt tashihi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziantep Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.10.2002 gün ve 2002/601 E. 831 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 06.03.2003 gün ve 2003/808-1389 sayılı ilamı ile; ( ...Dava, tapuda soyadı ve baba adı yazılması isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davalı vekili, kendi yararına vekalet ücreti hükmedilmediği gerekçesiyle temyiz talebinde bulunmuştur. Yargılamada davalı idarenin kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşılmaktadır. Dava red ile sonuçlandığına göre duruşmalarda kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 8.maddesi gereğince vekalet ücreti tayin ve takdiri gerekir. Bundan zuhul bozma nedenidir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, tapuda kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir.

Davacı, maliki olduğu taşınmazların kadastro tespiti sırasında Şirvan adına tespit ve tescil edildiğini, bu nedenle açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasında tapuda kayıt düzeltme davası açmak üzere kendisine yetki verildiğini belirtip, bu yetkiye dayanarak 178 Ada, 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların 1/4 hisse maliki Şirvan Şahin'in baba adının Mehmet, doğum tarihinin 1934 olarak düzeltilmesini ve kayıtlara geçirilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili, davacının davasını ispatlaması gerektiğini, davayı kabul etmediklerini savunmuştur.

Mahkemenin, dava şartlarından olan hukuki yararın davacı yönünden gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine ve takdiren davalı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına dair verdiği karar, özel daire'ce yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yetki belgesine dayanarak açılan davada vekalet ücreti verilip verilemeyeceği noktasındadır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, vekalet ücreti Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 423'ncü maddesinin 6.bendinde açıkça belirtildiği gibi bir yargılama gideridir. Bu nedenle 29.05.1957 gün 4/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında yazılı olduğu şekilde yargılama giderlerinden olan avukatlık parası, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden hükme bağlanır.

Davada haklı çıkan taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş ise kural olarak vekalet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir ( HUMK.m.416, m.417 ). Burada önemli olan tarafın haklı çıkıp çıkmamasıdır.

Yargılama harç ve giderlerinin davada haksız çıkmış olan tarafa yükletilmesine ilişkin ana kuralın ( HUMK.m.417, I ) bazı istisnaları vardır. Kanun, "kanunen musarrah olan hallerden maadasında" deyimi ile, bu istisnaları kasdetmiştir. Bu istisnalar,

1 ) Davalı, ilk oturumda davayı kabul eder, hal ve durumu ile kendisine karşı ( aleyhine ) dava açılmasına sebebiyet vermemiş ise, ( davayı kabul etmiş olmasına rağmen ) yargılama giderlerine mahkum edilemez ( HUMK. m.94, II ),

2 ) Davada haklı çıkmış ( lehine hüküm verilmiş ) olan taraf, aşağıdaki hallerden birini yapmış ise, ( davayı kazanmış olmasına rağmen ) yargılama harç ve giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir ( HUMK. m.418 ):

a ) Bilerek ve isteyerek ( bililtizam ) davayı uzatmak ,

b ) Gereksiz masraf yapmak,

c ) Elinde bulunup da hükme etkisi olan belgeleri zamanında karşı tarafa ( hasmına ) bildirmemek.

3 ) Bir kişi davada sıfatı olmadığı halde, davacı tarafı, davalı sıfatı kendisine ait imiş gibi yanıltır, davacı, bu kişiye karşı dava açar ve davası sıfat ( pasif husumet ehliyeti ) yokluğundan dolayı reddedilirse, davalıya yargılama gideri ödemeye mahkum edilemez; bilakis, bu halde davayı sıfat yokluğundan dolayı reddettirmiş olan davalının, davacıya yargılama gideri ödemesine karar verilmelidir,

4 ) Bir taraf, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren ( geçmişe etkili ) yeni bir kanun hükmü veya yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davada haksız çıkarsa ( davayı kaybederse ), davada haksız çıkmış olmasına rağmen, yargılama giderlerine mahkum edilemez; çünkü dava açıldığı anda haklı durumda idi,

5 ) Yargıtay M.K.m.639'a göre açılan tescil davasını kaybeden Hazine'nin ( ve ilgili kamu tüzel kişisinin ) kanuni hasım olması nedeniyle yargılama giderlerine ( ve bu arada vekalet ücretine ) mahkum edilemeyeceği görüşündedir.

6 ) Islah yapan, davayı kazanmış olsa bile, ıslah giderinden kendisi sorumludur.

7 ) Eski hale getirme talebinde bulunan taraf, davayı kazanmış olsa bile, eski hale getirme talebinin ve hükümsüz sayılan işlemlerin giderlerine kendisi katlanır.

8 ) Bkz. Ayrıca: HUMK. m.253, 271, 278/III, 313. ( Prof.Dr. Baki KURU Hukuk Muhakemeleri Usulü, C:V İstanbul, 2001, sh:5336 vd ).

Yukarıda sayılan istisnalar dışında tüm davalarda ana kuralın uygulanması gerekir.

Somut olayda davacı, Gaziantep Asliye 3.Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasında verilen yetki üzerine görülmekte olan davayı açmış olup mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Bu durum HUMK.m.417/1'de düzenlenen yargılama giderlerinin davada haksız çıkan taraftan alınacağına dair ana kuralın yukarıda sayılan istisnaları arasında bulunmadığına göre, görülmekte olan davada haklı çıkan davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden yargılama gideri olan vekalet ücretinin haksız çıkan taraf olan davacıdan alınarak davalıya verilmesi gerekir.

Yerel mahkemece aynı gerekçeye dayalı özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, duruma uygun düşmeyen gerekçelerle direnme kararı verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.01.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

yarx
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargitay Karari Ariyorum Seher Meslektaşların Soruları 3 24-11-2015 14:55
Yargitay Karari Ariyorum... advokat34 Meslektaşların Soruları 2 17-05-2007 18:24
İŞ Kazasi Yargitay Karari Ariyorum Seher Meslektaşların Soruları 1 02-04-2007 11:27
Yargitay Karari Ariyorum.. avukat1980 Meslektaşların Soruları 4 01-12-2006 18:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04578590 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.