Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

İzale-i Şuyu/ İzaleyi Şuyuu

Yanıt
Old 30-05-2007, 12:29   #1
muratsadioğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan KAA
izaley-i şuyuu
Alıntı:
Yazan HUMK

Madde 569 - İki taraf izalei şüyu için gerek haddizatinde satış lazımgelip gelmediğinin..
Alıntı:
Yazan Biz
Ortaklığın giderilmesi
Sayın Meslektaşlarım,
Özellikle Gençler,

Hemen şunu arz edelim:yazacaklarımız,soru ile ilgili olmayacak.Ama bunları mutlaka yazmamız gerektiği inancındayız.
Bir Avukat bir maddeyi yanlış bilir;hatta bilmez..Görüşü oymuş der geçersiniz;yorum meselesi dersiniz..
Ama bir Avukatın hukuki bir terimi yanlış yazma hakkı yok.Nasıl ki,bir Doktorun,bir Mühendisin olmadığı gibi..Siz hiç diyabet'e diyanet diyene doktor;diferansiyel'e defans diyene Mühendis der misiniz?.
Avukatlıkta dilekçe ve sair yazılar ''referans mektubu'',''kartvizit'' gibidir.
İlk etkinin olumlu/olumsuz olmasında çok önemlidir.
O nedenle rica ediyorum:yazarken dikkat edelim.Sayın Av.Suat Ergin,imzasını bile bu konuya ayırmış.
Evet hukuki terimler çok eski,çok ağdalı..Ama yüzde 90 ı türkçeleştirilmiştir.
Lütfen söyler misiniz,''ortaklığın giderilmesi'' mi ''izale-i şüyu'' mu daha güzel daha açık?.
Saygı ve sevgilerimle..
Old 30-05-2007, 12:51   #2
Av. Süleyman Emre Ötün

 
Varsayılan

Sayın Murat bey!
Merhaba
Öncelikler duyarlılığınız ve eleştiriniz için teşekkür ederim.
Mesajınızdan "izale-i şüyu" tamlamasının yanlış olduğunu düşündüğünüzü anlıyorum. Fakat bu tamlama yanlış değil ki!
"Ortaklığın giderilmesi" elbette güzel dilimizin zenginliğini gösteriyor. Fakat her iki kullanım da bugün uygulamada aynı sıklıkla kullanılıyor.
Kendi dilimize ait kelimleri tercih etmemizden dolayı bizi eleştirmenize hiçbir diyeceğim olamaz, ve buna büyük saygı da duyarım.
Fakat burada hukuk terimlerini yanlış kullandığımız yönündeki fikrinize katılmıyorum.
Saygılar!

...emre...
Old 30-05-2007, 13:10   #3
muratsadioğlu

 
Varsayılan

Dostum Lalande,

Eleştirim asla size yönelik değil.Elbette ki eskilerin deyimi ile ''kanuni istilah''lara itirazım olamaz.Daha dikkatli okursanız itirazım,bunları yanlış yazanlara.
Bir de bu terimlerin daha anlaşılır ve türkçe olanları kullanılsın isterim.
Saygılarımla
Old 30-05-2007, 14:13   #4
medenikal

 
Varsayılan

''kanuni istilah''

Derken Sizde kullanmış olmadınız mı? Yanlış da kullanılabilir.Eksikte yazılabilir.Eski dilde de kullanılabilir.

Bu tür uyarıları da site yönetimi yapmalı kanaatindeyim.Üye bir başka üyeye şöyle kullanmalı diyemez.Dememelidir.Bunu alenen belirtme hakkı yoktur.
Old 30-05-2007, 14:14   #5
KAANKAL

 
Varsayılan

Sayın muratsadioğlu ,

Açıklamalarınız ne benim için ne meslaktaşlar için ne de gençler için kayde değer olmadığını düşünüyorum.

1- Öncelikle belirtmek gerekir ki izaleyi şuyuu kelimesi tamamen Arapça bir kelimedir. Arapça da izale ; kaldırmak , gidermek anlamındadır, şuyuu ise ortaklığın çoğuludur. Bu durumda kelimenin arapçadan türkçeye çevrilirken almış olduğu biçim yanlıştır. Çünkü Arapça da (ü) harfi telaffuz edilmez . Özetle kanunda dahi dediğiniz gibi yer almış olsa dahi türkçeye çevrilişi yanlıştır. Bunun gibi yüzlerce yanlış çeviri gösterebilirim.
2- Farz edelim yanlış olsa dahi , ben izaley-i şuyuu şeklinde yazmış olsam dahi hukuk bilgisi olan herkes bu kavramın ortaklığın giderilmesi olduğunu hiç şüphesiz anlayacaktır.
3- Meslektaş soruları formunu avukatlar ve hukukçular kullanmaktadır. Bu sebeple formu kullananlara yönelik olduğundan dolayı , sorularımda amaç ve niyetin önemli olması , yazılan soruların bir dilekçe olmaması veya resmi bir kuruma hitaben yazılmaması nedeniyle , önemsiz harf hatlarının olması, şüyu yerine şuyuu yazmak veya izaleyi yerine izaley-i yazmak ve bunu tartışma konusu yapmak bence gereksizdir.
4- Yanlış yazıldığını iddia etmenizi anlayabilir ve olgunlukla karşılar ve doğrusunu bende araştırırım. Ama hem yanlış yazıldığını iddia edip , hem de doğrusunu söyledikten sonra verdiğiniz örnekleri kıyaslamak mümkün değildir.
Verdiğiniz örneklerde ’’Siz hiç diyabet'e diyanet diyen doktor;diferansiyel'e defans diyene Mühendis der misiniz?’’demişsiniz. BEN İZALEİ ŞÜYU ya İZALEY-İ ŞUYUU derken aslından farklı bir anlam çıkmamıştır. Farklı bir anlam çıkardıysanız çok merak ettim, bilmek isteriz. Ama verdiğiniz örneklerde kavramlar farklı anlamlara gelmektedir.

5- Sokaktan geçen birine ’’izalei şuyu ’’ nedir diye sorarsanız , bilmesini bekleyemezsiniz. Ama ben bir hukukçu arkadaşımla konuşurken izalei şuyu dememin veya ortaklığın giderilmesi demenin farkını bile aramam . Ne zaman ki Arapça , Osmanlıca ve Farsça tabirler kanunlarımızdan kalkar ve yerini tamamen Türkçe kelimeler alırsa işte o zaman ben size Ortaklığın Giderilmesi ile ilgili bir soru soracağım.
6- ‘’Lütfen söyler misiniz,''ortaklığın giderilmesi'' mi ''izale-i şüyu'' mu daha güzel daha açık?’’.demişsniz. Kimin için daha açık? Eğer ben bu form da izalei şuyuu diyorsam ve bu kavram herhangi bir meslektaşıma kapalı geliyorsa , problem bende değil , hukukçu olduğu halde kavramları anlayamayanlardadır.
7- Keşke bana , meslektaşım kavramı yanlış yazmışsın , anlam olarak farklı olmasa bile kanunda doğrusu bu şekildedir, sizin veya soruyu okuyan arkadaşların aklında bu şekilde kalabilir ve daha sonra mahkemeye yazacağınız dilekçede bu harf hatalarını yapabilirisiniz şeklinde hatırlatma yapmanız benim ve sizin için daha faydalı olurdu.
Old 30-05-2007, 14:26   #6
Av. Süleyman Emre Ötün

 
Varsayılan Sakİn Olalim

Arkadaşlar üslubumuzu korumak zorundayız, biz hukukçuyuz. Meslektaşlarız. Murat bey bence de biraz aykırı örnek vermiş ama dikkat çekmek istediği husus hiçbirimizin karşı çıkmayacağına inandığım hukuk dilinin hassaslığıdır.

Saygılar.


))) emre (((

________

her bilgisizlik cehalet değildir.
Old 30-05-2007, 15:02   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Katılımcılar,

Konu Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu'nu ilgilendirdiği için mesajları buraya taşıdım. Mesleğe ve THS ilkelerine yakışır bir biçimde konunun burada sürmesini talep ediyorum.

Alıntı:
Yazan medenikal
Bu tür uyarıları da site yönetimi yapmalı kanaatindeyim.Üye bir başka üyeye şöyle kullanmalı diyemez.Dememelidir.Bunu alenen belirtme hakkı yoktur.


Size katılmıyorum. Çünkü bir üye diğer üyenin yanlışını görüp uyarabilir. Ancak uygun bir dille ve uygun forumlarda...Bu Çalışma Grubu'na bir göz atarsanız, böyle örnek çoktur. Böylece hem bizim gözümüzden kaçan konular varsa üye yardımcı oluyor hem de bilmediğimiz konularda bilgisi olan üyelerden yararlanmış oluyoruz. Ayrıca kelime/deyimlerin doğru yazılışını biz de öğreniyoruz.

Saygılarımla
Old 30-05-2007, 15:07   #8
muratsadioğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan KAANKAL
Açıklamalarınız ne benim için ne meslaktaşlar için ne de gençler için kayde değer olmadığını düşünüyorum
*


Sayın KAANKAL,

Sizi üzmek değil amacım.Kusura bakmayın.
THS'ni bir aile bilirim.Öğretmenlikten kalma bir alışkanlılkla,genç arkadaşlarımı uyarmak istedim.Bunu yaparken de,kimseyi kırmamaya özen gösterdim.
Eminim,gün gelecek bana hak vereceksiniz.Biz önce kızılıp,sonra sevgi ile anılma olgusuna alışığız.Öğretmen olarak..Hukukçu olarak.
İzninizle,sizi arkadaş listeme alıyorum.
Başarı dileklerimle.



*Vekaletsiz iş idare ediyorsunuz.
Old 30-05-2007, 15:15   #9
muratsadioğlu

 
Varsayılan

Sayın Av.Suat Ergin

Konuyu,ait olduğu yere taşımanız ve bu tür uyarıların THS tarafından yapılması
konusundaki öneriye karşı çıkmanız,bilge'liğinize çok yakıştı.
Teşekkür ve saygılarımla.
Old 30-05-2007, 15:23   #10
dozger

 
Varsayılan

yavaş olalım yavaş,yol uzun yol arkadaş...
bir kelime bir işlem,sorun çözmez meslektaş...
Old 30-05-2007, 16:55   #11
ecesaka

 
Varsayılan

Bence insan öğrenmeye yönelik olmalı... Öğrenmek için fırsat çıktığında karşısına, minnettar olmalı... Bu nedenle size teşekkür etmiştim. Çünkü ne kadar öğretim almış olursak olalım, hata yapıyoruz. Özellikle bu konuda hata yapmak, sanırım üstü örtülemez bir hata olur ve aldığımız eğitime-öğretime de gölge düşürücü nitelikte olur. Bu nedenle belki de en çok dikkat etmemiz gerekendir yazdıklarımız... Bilgi vermek isteyen kimseye gücenmek de, sanırım sadece ukalalık olur... Tekrar açtığınız konu için teşekkür ederim
Old 30-05-2007, 17:24   #12
muratsadioğlu

 
Varsayılan İlaç gibi geldi..

Alıntı:
Yazan ecesaka
Bence insan öğrenmeye yönelik olmalı... Öğrenmek için fırsat çıktığında karşısına, minnettar olmalı...


Sayın ecesaka
Genç Meslektaşım,


Teşekkür ederim.Çok rahatlattınız.Acaba diyordum,genç arkadaşlarımın hepsi de beni yanlış mı anladı?..
Sizin bu mesajınız Ülkemin ''düşünceye saygı''konusunda epey yol aldığının göstergesi.
Kavga,savaş ve çatışma bir yere gitmiyor.Onlara ulaşmak çok kolay..Güzel olan,zor olan,konuları düşünerek,karşı düşünceye saygı duyarak çözümlemek.
Wolter'i hatırlayalım:
''Söylediklerinizin tümünü red ediyorum.Ama bunları söyleme özgürlüğünüzü sonsuza dek savunacağım''
Bu söz yıllardır dilimden düşmedi.Olanağım olsaydı,onu TBMM'nin,Siyasi Partilerimizin,Üniversitelerimizin ve Mahkemelerimizin kapısına asardım.Ne dersiniz.
Meslekte ve tüm yaşamınızda başarılar dilerim
Old 06-06-2007, 17:15   #13
muratsadioğlu

 
Varsayılan Açık ve anlaşılır bir anlatım..

Alıntı:
Yazan Av.Eren Şener
Alacak Davası vs. Sebepsiz Zenginleşme
Genç bir avukat olarak üstatlara akıl danışmak istedim.
Müvekkilimiz çeşitli sebeplerden dolayı farkında olmadan kira parasını 2 yıl boyunca kira sözleşmesinde gösterilen meblağdan fazla olarak ödemiştir.
Şİmdi biz bu fazla ödenen paranın iadesi için dava açacağız. Genel olarak bilgim olmakla birlikte pratikte sebepsiz zenginleşmeye dayanan dava ile sözleşmeye dayanan alacak davası arasında bir fark olup olmadığını bilmiyorum. Örnek olarak hazırlayacağım dilekçenin konu kısmında "sözleşmeye bağlı/tabi alacağımızın tahsili" gibi bir ifade ile mi talepte bulunmalıyım yoksa bütün çatıyı sebepsiz zenginleşme üzerine mi kurmalı. Öğrendiğimize ve benim de gördüğüme göre sözleşmeye dayalı alacak davası, alacaklının iyiniyet engeline takılmamasından ötürü daha avantajlı.
Konu ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum

Genç Arkadaşım,

Sorunuzun hukuksal yönünü siz de aşağı yukarı tanımlamışsınız.
İnanıyorum ki,bilen arkadaşlarımız size yardımcı olacaklardır.
Ben,bu uğraşta emeği olan bir meslektaşınız olarak özel bir duruma değineceğim:
Sorunuzu çok duru,Türkçe yazım kurallarına uyarak ve çok güzel yazmışsınız.
İnanıyorum ki,çok iyi anlaşılacak ve bu uğraşta başarılı olacaksınız.
Sevgilerimle kutluyorum kardeşim.
muratsadioğlu
Old 19-06-2007, 15:07   #14
didem kunal

 
Varsayılan

sanırım genç hukukçu ayrımına varmalıyız.yeni mesleğe atılanlar daha dikkatli olmaları gerekirken aman bunlar yeni hata yapa yapa öğrenecekler deyip geçilince bu gençlik takısı o avukatın üstünde kalıyor.nezamana kadar genç nezamana kadar yeni hukukçu olma eylemi devam edecekki.baştan genç hukukçulara tavrınızı koyun.ben daha stajerim ama hata mı affetmeyin ki bende bidaha yapmayarak zaman sürecine yaymayayım kendimi avutmayayım daha yeniyim öğreneceğim diye
Old 19-06-2007, 17:59   #15
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan didem kunal
sanırım genç hukukçu ayrımına varmalıyız.yeni mesleğe atılanlar daha dikkatli olmaları gerekirken aman bunlar yeni hata yapa yapa öğrenecekler deyip geçilince bu gençlik takısı o avukatın üstünde kalıyor.nezamana kadar genç nezamana kadar yeni hukukçu olma eylemi devam edecekki.baştan genç hukukçulara tavrınızı koyun.ben daha stajerim ama hata mı affetmeyin ki bende bidaha yapmayarak zaman sürecine yaymayayım kendimi avutmayayım daha yeniyim öğreneceğim diye

Ne yapalım; madem siz istediniz.

Başlıyoruz sıkı tutunun...

İlk cümleniz muradınızı tam olarak anlatıyor mu? Bana çok fazla kısa geldi... "Gençlik takısı" demek "takıntı" demek olamayacağına göre, "ek" anlamında mıdır? Anlamama yardımcı olur musunuz? "nezamana" kelimesini iki defa bitişik yazmışsınız; bir kere olsaydı tuş hatası diyebilirdim. "edecekki" kelimesi sizce öyle mi yazılıyor ki benim imzamı da mı okumadınız. "hata mı" değil "hatamı" olmalıydı...Aceleyle yazıldığı belli; bu da şunu göstermektedir ki, yazdığınız metni yeniden gözden geçirmemişsiniz. Üstelik Türkçe ile ilgili bir foruma yazarken dahi gerekli özeni göstermemişsiniz. "bidaha" gibi chat diliyle yazışmalar THS'de çok ayıp karşılanmaya başlandı, bilmeniz lazım. "zaman sürecine yaymayayım" ne demek?

Söylemiştim; siz istediniz.

Saygılarımla
Old 10-06-2008, 12:25   #16
teoman14

 
Varsayılan

Üstadın mesajını okuduktan sonra, gelinde foruma mesaj gönderirken titremeyin.
Old 10-06-2008, 12:56   #17
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan teoman14
Üstadın mesajını okuduktan sonra, gelinde foruma mesaj gönderirken titremeyin.

Haklısınız. Ama yeterince titrememişsiniz ki;
Alıntı:
gelinde
şeklinde yazmışsınız. Oysa -de ekini yazacaksanız ayrı yazmalıydınız. "gelin de" olmalıydı. Ayrıca şu şekilde de olurdu: "gelin foruma mesaj gönderirken titremeyin."

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İzale-i Şuyu-feragat Av.Günar Meslektaşların Soruları 7 24-03-2011 12:43
İzale-i Şuyu-şerh-satış vaadi Av.Günar Meslektaşların Soruları 5 01-04-2010 13:25
İzale-i Şuyu Av.Günar Meslektaşların Soruları 8 31-03-2007 00:45
İzale-i Şuyuu Nur Hukuk Soruları Arşivi 11 18-10-2002 01:12
İzale-i Şuyu Satış Hasan BAKIRCI Hukuk Soruları Arşivi 2 18-02-2002 01:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04905295 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.