Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

sonuçlanmamış icra takibinde avukatlık ücreti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-05-2018, 17:15   #1
enderkc

 
Varsayılan sonuçlanmamış icra takibinde avukatlık ücreti

Merhaba,3 senedir süren bir icra takibinde alacaklı vekiliyim, dosyada aciz belgesi almak dışında her işlemi yaptım, borçlunun gayrimenkullerine haciz koyduk fakat sıramız çok gerilerde olduğu için satılan gayrimenkullerden dosyamıza para geleceğini sanmıyorum, bu arada müvekkil şahsıma hiç bir ücret ödemedi, ücret almadan 3 sene boyunca dosyayı takip etmekten sıkıldım, ücret istedim müvekkilden, fakat müvekkil ücret ödemeye yanaşmıyor; dosyada vekillikten bu nedenle çekilmek istiyorum, nasıl bir yol izlemeliyim ve ücrete hak kazanır mıyım bu durumda ? cevaplarsanız sevinirim saygılar.
Old 08-05-2018, 13:19   #2
Burak Ülker

 
Varsayılan

merhaba,

vekillikten istifa her zaman mümkün olup. bu istifa vekalet ilişkisini ileriye doğru sona erdiren bozucu ve yenilik doğuran bir işlemdir. Vekilin istifa hakkını her zaman kullanması mümkündür. Avukatlık Kanununun 174/1 Maddesine göre de üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat ücret talebinde bulunamaz.

Avukatın Müvekkiline karşı icra takibi yapmasını engelleyici bir düzenleme yok. Ancak vekalet ilişkisi devam ettiği süre içerisinde hem aleyhine icra takibi yapar hemde davası vs. işine devam edilirse bu etik karşılanmayacaktır. Haklı gerekçe ile vekaletten çekilerek ve Baro'ya da müvekkil hakkında icra takibi yapacağınız bilgisini vererek hakkında takip yapabilecektir.
Müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığı takdirde, müvekkil takibin hukuki durumuna göre vekili haklı sebeple azledebilir. Aleyhine icra takibi başlattığınız bir müvekkil davalarını takip etmek gerek hukuki açıdan ve gerekse etik açıdan uygun olmaz.
Avukatlık sözleşmesini feshetmeden müvekkiline karşı vekalet ücreti alacağı için icra takibi yapılması halinde, avukatın sözleşmeyi fesih etmiş sayılacağı feshinde de haklı olduğunun ispatı gerekir.
Old 08-05-2018, 13:19   #3
Burak Ülker

 
Varsayılan

T.C
YARGITAY
13.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2009/9343
KARAR NO:2010/2815
KARAR TARİHİ:09.03.2010


>AVUKATLIK ÜCRETİ

>İSPAT YÜKÜ

>İSTİFA



ÖZET:AVUKAT, İSTİFASINDA HAKSIZ OLMASI HALİNDE ÜCRETİ HAK KAZANAMAZ. İSPAT YÜKÜ AVUKATA AİTTİR. AVUKAT, VEKALETTEN HAKLI OLARAK İSTİFA ETTİĞİNİ YASAL DELİLLERLE KANITLAMALIDIR.

İçtihat Metni

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar-karşı davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, karşı tarafa çıkarılan davetiye bila tebliğ edilmiş ve davacılar karşı davalılar vekili avukatı’nın duruşmadan vazgeçme beyanı üzerine incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacılar, Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen 26.07.2001 gün ve 128-49 sayılı genelgenin yürütülmesinin durdurulması ve iptali davası açılması için davalı ile 05.09.2001 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince davalı avukata 20.09.2001 tarihli makbuzla 25.000 Dolar ödediklerini, davacı avukatın Danıştay 10. Dairesinde 2001/2811 E. sayılı dosya üzerinden açtığı davada görevsizlik kararı verildiğini, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için davalının talepte bulunmadığını, kendileri tarafından dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin sağlandığını, 25.01.2002 tarihinde davalının tek taraflı olarak vekaletten istifa ettiğini, Avukatlık Kanununun 174. maddesi gereğince, üzerine aldığı işi haklı bir neden olmadan takipten vazgeçen avukat, hiçbir ücret isteyemeyeceği gibi, peşin aldığı ücreti de geri vermek zorunda olduğundan, 04.06.2002 tarihli ihtarla peşin olarak ödemiş oldukları vekalet ücretinin iadesini talep ettiklerini, ne var ki ihtara olumlu yanıt alamadıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 25.000 Dolar vekalet ücretinin istifa tarihi olan 25.01.2002 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı, vekalet sözleşmesine konu olan genelgenin iptali için idari ve hukuki başvurularda bulunduğunu, Danıştay’da açılan davada görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Ankara 5. İdare Mahkemesinde davaya devam edildiğini, bu arada davacı şirketlere ait yetkililerin, bürosuna gelerek, Sağlık Bakanlığının istediği holigram uygulamasına başladıklarını, dava yolunun uzun bir süreç olması nedeniyle davadan vaz geçeceklerini belirterek, vekaletten çekilmesini istediklerini, bu şekilde davacıların isteği doğrultusunda vekaletten çekildiğini, davacıların vekalet ücreti olarak sadece 5.601.024.000 TL ödeme yaptıklarını, talep edilen 25.000 Dolar ücretin ise ödenmediğini savunarak, davanın reddini dilemiş, bu dava ile birleştirilen Şişli 1. Asliye Hukuk Mahke-mesinde açmış olduğu 2005/522 E. sayılı davada ise, bakiye 60.000 Dolar vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece, peşin olarak ödenen 25.000 Dolar vekalet ücretinin, davacıların istek ve rızası ile ödendiği, davalı vekilin dava açmak suretiyle vekalet görevini ilk aşamada ifa ettiği, bu nedenle peşin ödenen vekalet ücretinin iadesinin talep edilemeyeceği, buna karşılık davayı belli bir safhaya kadar takip eden davalı vekilinin de bakiye ücret alacağını talep edemeyeceği belirtilerek, asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar (birleştirilen davanın davalıları) tarafından temyiz edilmiştir.

Avukatlık Kanununun 171/1 maddesinde düzenlenen “Avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder.” ve “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi”nin 2. maddesinde düzenlenen “... avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır.” Hükümleri gereğince avukat, aksine sözleşme yoksa, işi sonuna kadar takip edip sonuçlandırmadan ücretini talep edemez. (Bkz. Aynı doğrultuda Bkz. HGK. 23.03.1983 4/562-156; HGK. 03.07.1987 3/92-599; 13. HD. 2005/ 15433 E.2008/3694 K.; 13. HD. 2008/6280 E. 2008/11580) Ancak haksız azil halinde olduğu gibi, avukatın haklı olarak vekillikten istifa etmesi halinde de, işe devam etme olanağı mevcut olmadığından, avukat, haklı istifa tarihi itibariyle muaccel olan vekalet ücreti alacağının ödetilmesini talep edebilir.

Borçlar Kanununun 396/1. maddesine göre vekillikten istifa her zaman mümkün olup, bu istifa vekalet ilişkisini ileriye doğru sona erdiren bozucu ve yenilik doğuran bir işlemdir. Vekilin istifa hakkını her zaman kullanması da mümkündür. Ancak istifa haklı değil ve müvekkil de bu nedenle zarara uğramışsa, vekil bu zarardan sorumludur. Avukatlık Kanununda ise haksız istifa halinde, vekil yönünden Borçlar Kanunundaki aynı konuya ilişkin açıklanan bu düzenlemelere göre daha ağır bir sorumluluk esası getirilmiştir. Gerçekten de, Avukatlık Kanununun 174/1 maddesinde, “üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat ücret talebinde bulunamaz.” Hükmü mevcut olup, bu hükümle, vekaletten haklı bir neden olmadan istifa eden avukatın, Borçlar Kanunundaki vekalet akdine ilişkin genel düzenlemelerden farklı olarak, herhangi bir zarar şartı olmadan da müvekkile karşı sorumlu tutulduğu görülmektedir. Anılan düzenlemeye göre, haksız olarak işi bırakan, vekaletten istifa eden avukat, ücrete hak kazanamadığı gibi, aksine bir hüküm mevcut değilse aldığı peşin ücretleri, kullanmadığı masraf avanslarını da iş sahibine iade etmek zorundadır.

Bu açıklamalardan sonra dava konusu olaya bakılacak olursa; Davacılar, davalı avukatın vekaletten tek taraflı ve haksız olarak istifa ettiğini ileri sürerek, peşin ödenmiş olan vekalet ücretinin iadesi için eldeki davayı açmış, davalı ise davacıların isteği ve rızası ile vekaletten istifa ettiğini, bu nedenle peşin ödenmiş olan vekalet ücretinin talep edilemeyeceğini savunmuş, birleştirilen davada da aynı nedenlerle bakiye vekalet ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir. Az yukarda açıklandığı üzere istifanın haksız olması halinde avukat ücrete hak kazanamayacağından, davada öncelikle davalının vekaletten istifasının haklı olup olmadığının incelenmesi gereklidir. Hemen belirtmek gerekir ki bu konudaki ispat yükü, davalı avukata aittir. Başka bir ifade ile, davalı avukat, vekaletten haklı olarak istifa ettiğini yasal delillerle ispat etmekle yükümlüdür. Somut olayda davalı avukat, her ne kadar davacı müvekkillerinin, dava yolunun uzun bir süreç olması nedeniyle davadan vazgeçeceklerini belirterek, vekaletten çekilmesini istediklerini, bu şekilde davacıların isteği doğrultusunda vekaletten çekildiğini, nitekim bu hususu, 25.01.2007 tarihli ihtarla da, “... vekilliğinizden isteğiniz üzerine istifa ediyoruz.” şeklindeki açıklama ile müvekkillerine bildirdiğini savunmuşsa da, vekaletten, müvekkillerin isteği ve talimatı ile istifa ettiğini kanıtlayamamıştır. O halde davalının vekaletten istifa etmesi, “haksız istifa” niteliğinde olup, Avukatlık Kanununun 174/1. maddesi gereğince de haksız istifa halinde vekil ücrete hak kazanamayacağı gibi, daha önce aldığı peşin ücreti de iade etmekle yükümlü olduğundan, mahkemece davacı müvekkiller tarafından ödenen peşin ücretin iadesi konusunda açılan asıl davada, 25.000 Doların iadesine karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek, yazılı şekilde asıl davanın da reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacılar yararına (BOZULMASINA), peşin alınan 15.60 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, 09.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Borçlunun icra takibine itiraz etmesi üzerine duran icra takibinde alacaklı asilin takipten feragat etmesi ve Avukatlık Ücreti konusu nabukadnezzar Meslektaşların Soruları 2 09-01-2015 10:01
Vekalet ücreti icra takibinde faiz yer-sub Meslektaşların Soruları 7 31-07-2012 10:26
Tazminat ve Vekalet Ücretinin İcra Takibinde Avukatlık Ücreti Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 27-10-2011 05:14
icra takibinde ücreti vekalet sorunu iremsym Meslektaşların Soruları 1 16-05-2011 15:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03725600 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.