Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Nakdİ Ve Gayrİ Nakdİ Genel Kredİ SÖzleŞmesİnde Kefİlİn SorumluluĞu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-02-2012, 18:17   #1
av.ela

 
Varsayılan Nakdİ Ve Gayrİ Nakdİ Genel Kredİ SÖzleŞmesİnde Kefİlİn SorumluluĞu

Merhaba meslektaşlarım,

Nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmelerini araştırırken, bir hususta çelişkiye düştüm, Yargıtay kararları da çelişkimi gidermedi. Sitede bu husus önceden de tartışılmış olmakla birlikte, benim sorum biraz daha farklı olduğundan yeni başlık açmayı uygun gördüm.

[FONT='Times New Roman','serif']A şahsının X Bankası ile imzaladığı Nakdi ve Gayri Nakdi Genel Kredi Sözleşmesinde, B şahsı 150.000-TL. limitli olarak kefil olmuştur. Dönem taksitlerinin ödenmemesi nedeni ile Banka müvekkil kefile İhtarname bile çekmeden, telefonla bilgi vermiş ve müvekkilin Sözleşme gereği bloke edilmiş hesabından 150.000-TL. çekilmiştir. İhtarname olmadığı için, müvekkil temerrüde düşmemiştir. [/font]
[FONT='Times New Roman','serif']Banka şimdi de, kalan 10.000-TL. lik faiz miktarını müvekkilden talep etmektedir. Genel Kredi Sözleşmelerinde kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünden sorumlu olmakla birlikte (buna ilişkin pek çok Yargıtay kararı mevcut) müvekkil temerrüde düşmeden kefalet limiti tutarında ödeme yaptığından, artık kalan tutardan sorumlu olmadığını düşünüyordum. Ancak kredi sözleşmesi türünün Nakdi ve Gayri Nakdi Genel Kredi Sözleşmesi olması nedeni ile müvekkil işbu faiz miktarından hukuken sorumlu olacak mıdır. İtiraz halinde %40 İ.İ.T. ve masraf ödenmesine sebebiyet vermemek için bu konuda yardımcı olur, değerli görüşlerinizi ve var ise emsal karar paylaşabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden çok teşekkürler. [/font]
Old 03-02-2012, 22:23   #2
harkan

 
Varsayılan

BK m.490/2’de belirtilen durumlarda yani alacaklının borçluya karşı açmış olduğu dava giderleri ile mahkeme masraflarından doğan sorumluluğunda alacaklının bu durumu kefile bildirmiş olması gerekir ki kefil sorumlu olsun. Burada alacaklının kefile sadece bildirim yükümlülüğü vardır. Doktrinde bu masrafların içerisine icra takip masrafları ile avukatlık ücretinin de girdiği kabul edilmiştir.
Old 04-02-2012, 11:21   #3
av.ela

 
Varsayılan

Teşekkür ederim meslektaşım.
"Normal Genel Kredi Sözleşmelerinden farklı olarak,Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmelerinde kefil kefalet limiti kadar ödemede bulunmakla kefalet son bulmuyor ve kefilin kefalet limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu kabule olanak yok" diyebilir miyiz bu durumda?
Old 04-02-2012, 15:22   #5
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Kural olarak hesabın katedildiği tarihte borç muaccel hale gelmiş olup, borçlu ve kefiline yapılacak ihtarla temerrütleri oluşur ve kefil de kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Kefil ihtarla temerrüde düşürülmediğine göre kefalet limiti olan miktarı ödemiş olmakla borcundan kurtulmuştur. Kefilden faiz talep edilemez. Sözleşmenin GNGNKS olması sonucu değiştirmez. KOLAY GLESİN
Old 06-02-2012, 14:07   #6
av.ela

 
Varsayılan

Yardımını esirgemeyen meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

Konu aynen Av. Şenel Bey'in bilgilendirdiği gibi bulunmakla, bulmuş olduğum Yargıtay karar örneklerinden ikisini aşağıda aktarıyorum. Diğer meslektaşlarımızın da işine yarayabilir diye düşündüm.

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/3527
K. 2005/12777
T. 19.12.2005
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesini Kefil Olarak İmzalayan Davacının Takip Meblağı Kadar Borçlu Bulunmadığının Tespitini İstemesi )
• KREDİ SÖZLEŞMESİNDE KEFİLİN SORUMLULUĞU ( Kefalet Limiti ve Kefilin Kendi Temerrüdünün Hukuki Sonuçları Uyarınca Sorumlu Olduğu Miktar İcra Takibinde Gösterildiğinden Bu Miktar Üzerinden Aleyhine Takip Yapılabilmesi )
• KEFİLİN KREDİ SÖZLEŞMESİ UYARINCA SORUMLU OLDUĞU MİKTAR ( Kefalet Limiti ve Kendi Temerrüdünün Hukuki Sonuçları Uyarınca Sorumlu Olması )
2004/m.72
ÖZET : Davaya temel alınan icra takibinde kefil olan davacının sorumlu olduğu toplam miktar 1.207.838.139.TL. olarak gösterilmiş ve davacıdan bu miktar alacağın tahsili istenmiştir.
Dava, İİK.nun 72. maddesi uyarınca açılmış bir menfi tespit davası olup, mahkemece kefalet limiti ve kefilin kendi temerrüdünün hukuki sonuçları da gözetilerek davacının 1.032.000.000.-TL. borçlu olduğu saptandığına göre belirtilen miktarlar arasındaki fark kadar borçlu olmadığının tespiti biçiminde karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini kefil olarak imzalayan davacının aleyhindeki icra takibinden dolayı alacaklıya 4.800.000.000.-TL. borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminat istemine ilişkindir.
Davalı banka vekili, sözleşmede davacı ile dava dışı Ahmet Umar'ın kefil olduğunu, hesap kat'ından sonra kefalet limitlerine göre sorumlu oldukları miktarları ayrı ayrı belirterek ihtarname düzenlediklerini ve icra takibi yaptıklarını, uyguladıkları faiz oranının yasal olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, taraflarca itiraza uğramayan bilirkişi raporuna göre ve davacının dava dilekçesindeki kabulü ile bağlı kalınarak davanın kabulüne, davacı borçlunun icra takibi nedeniyle davalı alacaklıya 4.800.000.000.-TL. borçlu bulunmadığının tespitine, davalının bu miktar üzerinden %40 tazminat ödemesine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
Davaya temel alınan icra takibinde kefil olan davacının sorumlu olduğu toplam miktar 1.207.838.139.TL. olarak gösterilmiş ve davacıdan bu miktar alacağın tahsili istenmiştir.
Dava, İİK.nun 72. maddesi uyarınca açılmış bir menfi tespit davası olup, mahkemece kefalet limiti ve kefilin kendi temerrüdünün hukuki sonuçları da gözetilerek davacının 1.032.000.000.-TL. borçlu olduğu saptandığına göre belirtilen miktarlar arasındaki fark kadar borçlu olmadığının tespiti biçiminde karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözden kaçırılarak yazılı şekilde davanın tümden kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Öte yandan davalının takibinde kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmaması gerekirken, tazminata hükmedilmiş olması da kabul şekli itibariyle isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
…………………………………………………………………………………………………………………………………… …..
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/4101
K. 2010/1002
T. 4.2.2010
• İTİRAZIN İPTALİ ( Davalı Vekilinin Temyiz Dilekçesi Temyiz Defterine Kaydedilmemiş Olduğu Gibi Harcının da Yatırılmadığı Anlaşıldığından Temyiz İsteminin Bu Nedenle Reddi Gerektiği )
• TEMYİZ İSTEMİ ( Temyiz Dilekçesi Temyiz Defterine Kaydedilmemiş Olduğu Gibi Harcının da Yatırılmadığı Anlaşıldığından Temyiz İsteminin Reddi Gerektiği )
2004/m.67
ÖZET : Dava, itirazın iptaline ilişkindir. Davalı vekilinin temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin bu sebeple reddi gerekmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki birleştirilen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükümün davalı vekili ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, asıl ve birleşen dava dosyalarında müvekkilinin dava dışı M... Ltd. Şti. ile 9.5.2006 tarihinde imzaladığı genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde davalının 50.000.00 YTL için müşterek ve müteselsil borçlu olduğunu, borcun ödenmediğini, borcun ödenmesi için keşide edilen ihtarnamelerden sonuç alınamadığını, alacağın tahsili için girişilen icra takiplerine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takiplerin devamına, %40'dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen dava dosyalarında, müvekkilinin M... Ltd. Şti'nin çektiği 50.000.00 YTL'lik kredi sözleşmesine kefil olduğunu, bu kredi borcunun ödendiğini, sonrasında asıl borçlu tarafından imzalanan kredi artırımına ilişkin yeni bir sözleşme ile yeniden kredi alındığını, ancak müvekkilinin kredi artırımına ilişkin sözleşmeyi imzalamadığını, davacı yanca davalıya keşide edilen ihtarnamenin de 50.000.00 YTL'lik kredi borcunun bakiyesi olan 10.575.25 YTL için olduğunu bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davacı bankanın dava dışı şirkete kullandırdığı krediden dolayı 50.000.00 YTL limitli sözleşme akabinde üç kez limit artırımına gittiği, limit artırımında davalının yer almadığı bu itibarla davacının birleşen davaya dayanak Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2008/1059 numaralı takip ten dolayı alacağı olmadığı gerekçesiyle birleşen davanın ve davalının tazminat talebinin reddine, davalıların kefalet limitinin 50.000.00 YTL olduğu, davalı sorumluluğunun bu tutar da olabileceği, davacı yanca asıl davaya konu Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2008/1058 numaralı takip dosyasındaki Adana 14. Noterliğinden 3.12.2007 tarihinde keşide ettiği ihtarnamede "aylık taksit ödemeli kredi hesabınızdan kaynaklanan 10.575.25 YTL'yi derhal ödeyiniz" şeklinde asıl borçlu kefillere ihtarda bulunduğu, bu takiple ilgili bankanın talep ettiği tutarın 10.575.25 YTL olduğu halde. 50.000.00 YTL'lik kredi sebebiyle ödenmeyen borcun 9.888.76 YTL olması sebebiyle asıl davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür teşkil etmemek üzere Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2008/1058 numaralı takip dosyasında davalının itirazının 9.884.76 TL üzerinden ve bu tutara takip tarihinden %80 yıllık temerrüt faizi ve %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle iptaline, takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, reddedilen kısım için davalının tazminat isteminin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-)Davalı vekilinin temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin bu sebeple reddi gerekmiştir.
2-) Davacı banka vekilinin temyizine gelince; dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı bankanın temyiz itirazlarının reddi ile hükümün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istenmesi halinde davacıya reddine, 4.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Banka Genel Kredi Sözleşmelerinde Kefilin Sorumluluğu avhas16 Meslektaşların Soruları 35 14-07-2014 13:18
Genel Kredİ Sözleşmesi-kefalet- Teminat Bonosu fatoselv Meslektaşların Soruları 5 16-01-2012 15:16
Ödenmeyen Çek Yapraklarinin Gayrİ Nakdİ Kredİ NİtelİĞİ-bankaya KarŞi Olan Sorumluluk dilekgulsen Meslektaşların Soruları 0 13-06-2011 01:17
TaŞit Rehnİ Ve Gayrİ Nakdİ Kredİ SÖzleŞmesİ kenan iskender Meslektaşların Soruları 8 16-06-2009 22:03
Tahlİye Davalarinda Kefİlİn SorumluluĞu FTKY Hukuk Soruları Arşivi 5 20-11-2006 19:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02678895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.