İİK.331 md. suçun oluşumu için geçici aciz vesikası da geçerli kabul edilir mi?

Herkese merhaba.
İİK.331 maddeki "Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak" suçunun oluşumu için, kanun hükmüne göre borçlu hakkında aciz vesikası alınması zorunludur.
Merak ettiğim ise, "Tasarrufun İptali" davasında da aciz vesikası yerine, borçlunun hacze kabil malı bulunamadığına dair haciz tutanağı demek olan geçici aciz vesikasının da geçerli olduğuna ilişkin Yargıtay kararları mevcuttur. Peki İİK.331'deki suçun oluşumu için aranan aciz vesikası yerine de yine geçici aciz vesikasını kullanabilir miyiz? Mahkeme bunu yeterli kabul edecek midir? Bu konuda bana örnek bir karar lazımdır. Paylaşan meslektaşlara tşk ederim

Alıntı: Yazan advokat34 İİK.331 maddeki "Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak" suçunun oluşumu için, kanun hükmüne göre borçlu hakkında aciz vesikası alınması zorunludur.

Üstad öncelikle bu bilginize dayanak yasal gerekçe ve yargı kararını belirtirseniz, sonra sorunuzu değerlendirelim

" aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır "

ALACAKLISINI ZARARA SOKMAK KASDİYLE MEVCUDUNU EKSİLTEN
BORÇLULARIN CEZASI
MADDE 331.- (Değişik: 4949 - 17.7.2003 / m.89) Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan
borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Kanun maddesinde aciz belgesi alınması düzenlenmiş, zaten hakimde aciz vesikası sunmamız için süre verince, bu duruma istinaden sormuştum.

Kanımca burada acz belgesi alınması zorunlu değil, seçimliktir, önemli olan alacaklının takibi ilerletmek için gerekenleri (menkul-gayrımenkul-hak haczi)yapmasına rağmen alacağını alamadığını icra dosyası ile ispatlamasıdır. saygılar

[FONT='Verdana','sans-serif']aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.[/font]

Bence örnek karara ihtiyaç yoktur çünkü yasa hükmü çok açık.

Alacağı tahsil edilemediği dosya içeriği ile bile ispatlanabilir. Kesin ya da geçici aciz belgesine ihtiyaç yoktur.

Bu zorunluluk sadece tasarrufun iptali davaları için geçerlidir.

Saygılarımla...

Aciz belgesi alınması gerektiği düşünüyorum.Alınacak olan aciz belgesinin niteliğinin geçici aciz belgesi değil,kesin aciz belgesi olması gerektiğini düşünüyorum.Bu suçta sanığın genel kastı yeterli görülmemiş özel kast aranmıştır.Dolayısıyla takip talebinden sonra yada önceki iki yıl içerisinde alacaklıya zarar verme kastının varlığı ispat edilebilirse ceza verilmesi gerektiği görüşündeyim.Ayrıca icra dosyasından alınan aciz vesikasının icra mahkemesinin bu hususları araştırmasına engel olmadığını ayrıca araştırma yaparak sanığın hukuki durumunu tayin etmesi gerekmektedir.

Yüksek mahkeme, bu konuyla ilgili olarak;
- «Sanığın alacaklısını zarara uğratmak maksadıyla hareket edip etmediğinin tespiti için sanıklar arasındaki borç ilişkisinin ve bu ilişki sonucunda düzenlenmiş senedin muvazaalı olup olmadığının araştırılması gerekeceğini»
- «Alacağa karşılık haczedilen malların alacağı karşılayıp karşılamadığının ve sanıkların muvazaalı işlemlerle borçlarını ödemekten kaçınıp kaçınmadıklarının araştırılıp belgelendirilerek, sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekeceğini»
belirtmiştir.
c. Borçlunun -yukarıda belirtilen- kötüniyetli hareketlerinin birinden zarar gören alacaklı:
aa) Borçlu hakkında «kesin aciz belgesi» (İİK. mad. 105/I, 143) almış olmalı (Borçlusu hakkında «geçici aciz belgesi» (İİK. mad. 105/II) almış olan alacaklının böyle bir hakkı yoktur. Çünkü; geçici aciz vesikası niteliğindeki haciz tutanağında yazılı olan malların; satış sırasında daha önce tahmin edilen kıymetlerinin üstünde değer bularak satılıp alacağı karşılaması ihtimali daima mevcuttur.4 )
Veya;
bb) «Alacağını alamadığını» kanıtlamış olmalıdır.


Bu maddeye göre, alacaklının borçlusunun cezalandırılmasını isteyebilmesi için, borçlusu hakkında mutlaka «aciz belgesi» almış olması gerekli değildir. Elinde «borç ödemeden aciz belgesi hükmündeki haciz tutanağı» (İİK. mad. 105/I) veya «borç ödemeden aciz belgesi» (İİK. mad. 143) bulunmayan ancak «alacağının kendisine ödenmediğini» herhangi bir şekilde kanıtlayabilen alacaklı da, bu maddeye göre, borçlusu hakkında şikayette bulunabilir.

V- İcra ve İflâs Kanununun 331. maddesi gereğince haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak yahut gizleyerek muvaza yolu ile başkasının uhdesine geçirerek mevcudunu suni surette eksiltirse aleyhine aciz belgesi istihsal edildiği veya alacaklının alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde ceza öngörüldüğünden sanığın davranışı nedeniyle aleyhine aciz belgesi alınıp alınmadığı veya müdahilin alacağını karşılayacak sanığın başka mallarının bulunup bulunmadığı araştırılarak eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı müdahil vekillerinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA...
7. CD. 1.5.2003 T. E:2002/21895, K:2003/2151

Talih Uyar'ın kitabından alıntıdır.