Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ortaklığın giderilmesi davasında husumet

Yanıt
Old 07-03-2010, 20:40   #1
KOÇ

 
Varsayılan ortaklığın giderilmesi davasında husumet

Herkese iyi çalışmalar.Ortaklığın giderilmesi davasında davalı tapuda malik göünen diğer paydaşlardır.Tapu kayıtlarında isimleri bulunan kişilere davayı yönelttiğimizde bu kişilerden bir veya bir kaçının ölmüş olması durumunda husumet konusunda bir problem yaşanır mı?Yani tapda hissesi olan bir şahsın dava açarken mirasçılarını bilmemiz mümkün değil sanırım.Yargılama esnasında davalılardan birinin ölü olduğu anlaşılırsa verilecek yetki belgesine istinaden alacağımız veraset ilamı alarak bu ilamdaki mirasçıları davaya dahil etmemiz gerekiyor sanırım yanılıyor muyum?Yanıt veren meslektaşalrıma şimdiden teşekkürler
Old 07-03-2010, 20:52   #2
advokat34

 
Varsayılan

Yanılmıyorsunuz. Tapuda ismi yazılı şahıslardan ölü olanlar varsa mahkeme veraset ilamı almanız için süre ve yetki verecektir ve diğer mirasçıların davaya dahil edileceği inancındayım.
Old 07-03-2010, 21:07   #3
soner.a

 
Varsayılan

Tapuda hissesi bulunan ve de ölü olarak gözüken varsa; mahkeme veraset ilamı alabilmeniz yetki verecektir, böylece diğer davalıları yani mirasçılar ortaya çıkacak bu kişilere tebligat çıkartıp davaya dahil olmalarını sağlayacaksınız.
Allah kolaylık versin
Old 07-03-2010, 22:21   #4
KOÇ

 
Varsayılan

Öncelikle Sn Av. Eylül ve Sn soner.a zaman ayırıp cevap yazma nezaketinizden dolayı çok teşekkür ederim.Tebligat konusunda kafam karıştı açıkcası biraz hisse sahiplerinin adreslerini bulma konusunda biraz zorluk yaşadım da.
Old 07-03-2010, 22:27   #5
soner.a

 
Varsayılan

Sayın Koç,
Ben de aslında ' Allah kolaylık versin' derken bu konuya atıf yapmak istemiştim. Gerçekten mirasçılar ve de bööylece hissedarlar çoğalınca adresleri bulmak büyük problem yaratıyor.
Old 08-03-2010, 14:03   #6
av.sibell

 
Varsayılan

belki denemişsinizdir ama ben yine de yazayım dedim. davalı hissedarların kimlik bilgileri-özellikle TC nosu- varsa elinizde nüfus idaresinden mernis adres sorgusu ile adres bulunabiliyor. diğer bir yol da taşınmazın bağlı bulunduğu belediye emlak müdürlüğünde emlak beyannamesine baktırarak kimlik ve adres bilgisi bulma şansınız olabilir. aynı dert benim de başımda maalesef...
Old 08-03-2010, 14:16   #7
KOÇ

 
Varsayılan

Sayın Av.sibell yanıtınız için teşekkür ederim.Bugün nufus idaresinde sorgulattım tapu maliklerinin isimlerinden bir kaç kişi haricinde sonuca ulaşamadık açıkcası.Yani hissedarların birçoğu ölmüş.Davayı bu haliyle açmayı sağ olanlara tebligat yaptırmayı diğer ölü şahıslar için ise mahkemeden veraset alabilmek için yetki belgesi almayı düşünüyorum.Sanırım baya bir uğraştıracak beni davada taraf teşkili.
Old 08-03-2010, 14:22   #8
av.sibell

 
Varsayılan

sayın Koç,

bir yandan şanslı olabilrisiniz . zira veraset ilamı ladığınız takdirde ölenin mirasçılarının Tc nosduna ulaşacaksınız nüfus kayıtlarından . Tc nosu ile de nufüstan belki birşeyler çıkabilir. tahmini bir yerleşim yeri varsa ilgili mahalle muhtarına da sordurabilirsiniz.
Old 08-03-2010, 14:55   #9
KOÇ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sibell
sayın Koç,

bir yandan şanslı olabilrisiniz . zira veraset ilamı ladığınız takdirde ölenin mirasçılarının Tc nosduna ulaşacaksınız nüfus kayıtlarından . Tc nosu ile de nufüstan belki birşeyler çıkabilir. tahmini bir yerleşim yeri varsa ilgili mahalle muhtarına da sordurabilirsiniz.
sayın av.sibell hanım.Ben dahadava dilekçesini vermedim kafam çok karıştı.Tüm hissedarları(tapu kayıtlarına göre)davalı gösterdim.Bir çoğu ölmüş bu şahısalra nasıl tebligat yapılacak yani bir adres de belirtemiyorum.Sadece sağ olanlara mı tebligat çıkartmam gerekiyor?Yoksa bu ölü şahısların nüfus kayıtlarını alıp mirasçılarını mı davalı göstermem gerek.
Old 09-03-2010, 16:10   #10
Avukat Neslihan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan KOÇ
sayın av.sibell hanım.Ben dahadava dilekçesini vermedim kafam çok karıştı.Tüm hissedarları(tapu kayıtlarına göre)davalı gösterdim.Bir çoğu ölmüş bu şahısalra nasıl tebligat yapılacak yani bir adres de belirtemiyorum.Sadece sağ olanlara mı tebligat çıkartmam gerekiyor?Yoksa bu ölü şahısların nüfus kayıtlarını alıp mirasçılarını mı davalı göstermem gerek.

Davayı açmadan önce elinizde yetki belgesi olmayacağından veraset ilamı almanız mümkün olmayacaktır.Ancak mirasçılardan birinin vekaleti ile veraset ilamı alabilirsiniz. Davayı açtıktan sonra ise mahkemenin vereceği yetki belgesi ile veraset ilamı almanız kolay olur.

Normalde ölü şahsa dava açılamaz. Ancak ortaklığın giderilmesi davası istisnadır. Davayı tapuda görünen paydaşlara yöneltin ve nüfus kayıtlarını istetin. Ölü olanlar bakımından yetki belgesi talep edip veraset ilamı için süre isteyin. Ölü olanlar bakımından tebligat pulu bırakmamanızda bir sakınca olduğunu zannetmiyorum. Her halükarda davanızda taraf teşkili ancak mirasçıların davaya dahil olması ile sağlanacak.

Biz özellikle orman ile ilgili davalarımızda taraf sayısı çok fazla olabildiğinden veraset ilamı almadan , nüfus kayıtlarına göre mirasçıları kendimiz tespit edip direkt olarak davaya dahil ediyoruz. Şimdilik bir problem çıkmadı. Bu yol da uygulanabilir.Sonradan davaya dahil edebildiğimiz kişilere karşı baştan da davayı yöneltebilmeliyiz diye düşünüyorum. Nüfus kayıtlarını sunarak mirasçılar direkt olarak ( paydaş ölü x mirasçısı ) şeklinde belirtilerek davalı olarak gösterilebilir diye düşünüyorum
*****
YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/6213
Karar: 2001/6274
Karar Tarihi: 10.09.2001
ÖZET : Ortaklığın giderilmesi istenilen 1021 parsel sayılı taşınmaz tapuda davacı Nizamettin Ş. ile Ömer Y. ve diğer paydaşlar adına kayıtlıdır. Mahkemece paydaş Ömer Y.'un ölü olduğu ve ölü şahıs hakkında dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ortaklığın giderilmesi davaları özelliği olan davalardandır. Verilecek hükümler her iki taraf içinde benzer sonuçlar doğurur, bu davalara uygulanacak hükümler de H.U.M.K.nun 561-570 sayılı maddelerinde özel olarak belirtilmiştir. Bu nedenle ölü şahıs hakkında dava açılamaz kuralı bu davalarda uygulanmaz. Davadan önce veya dava sırasında ölen paydaşın veraset belgesine göre tesbit edilen mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Paydaş Ömer Y.'un tüm mirasçıları davada taraftır. İşin esası incelenip sonucuna göre bir karar vermek gerekir.(1086 S. K. m. 561, 562, 566, 567, 568, 569, 570, 72)
*****
Old 09-03-2010, 16:22   #11
KOÇ

 
Varsayılan

Sayın Avukat Neslihan yanıtınız için çok teşekkür ederim,gerçekten çok aydınlatıcı bir açıklama olmuş yargıtay kararı da sunmanız çok iyi oldu.Tekrar teşekkür ederim emeğinize sağlık,kolay gelsin..
Old 08-03-2020, 11:24   #12
gülnihal çevik

 
Varsayılan

Konu açılalı çok olmuş, ancak bugün başlıktan ben de istifade ettim ve dahili davalıların tebligat adreslerinin tespiti konusunda şöyle bir Yargıtay Kararına ulaştım.


YARGITAY Hukuk Genel Kurulu
2014/266 E. ,
2015/1547 K.

Taraflar arasındaki “ortaklığın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırıkkale 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 23.05.2013 gün ve 2013/291 E., 2013/606 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 20.09.2013 gün ve 2013/11653 E., 2013/11881 K. sayılı ilamıyla;
(...Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davacılar vekilinin davada taraf gösterilmeyen tapu kayıt maliklerini kendisine tanınan kesin süre içinde davaya dahil ederek adreslerini bildirmediği gerekçesi ile 6100 sayılı HMK’nın 119/1-b, 2. maddesi hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesi neticesinde mahkemece 24.06.2013 günlü 1 no’lu ara kararı ile davacıya tapu kayıtlarında malik olarak görünen tüm hissedarları davaya dahil etmesi için bir haftalık kesin süre verildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili söz konusu ihtar üzerine 06.05.2013 tarihli dilekçesi ile 38 kişiyi davaya dahil etmek üzere dilekçe vermiş, bu kişilerin adreslerini bilemediğini, adreslerinin Tapu Müdürlüğünden ve Nüfus Müdürlüğünden sorulması ya da bu kurumlardan araştırılması için kendisine yetki verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili kendisine yapılan ihtarın gereğini kesin süre dolmadan yerine getirmek amacıyla, 06.05.2013 tarihinde yerine getirerek tapu kayıtlarında malik görünen tüm hissedarların davaya dahil edilmeleri için başvurmuştur. Bu kadar kısa bir süre içinde 38 kişinin adreslerini tespit edip mahkemeye bildirememesi davacılara izafe edilebilecek bir ihmal olarak değerlendirilemez. Bu durumda mahkemece, 06.05.2013 tarihli dilekçede isimleri bildirilmiş olan tapu maliklerinin adresleri mahkemece araştırılarak usulünce taraf teşkili sağlanması gerekirken 26.04.2013 tarihli ihtarın gereğinin yerine getirilmediğinden bahisle HMK’nın 119/1-b,2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar, Kırıkkale İli, Yahşihan İlçesi'ndeki, ada ve parsel numaraları dava dilekçesinde açıklanan, tarafların iştiraken malik bulundukları 16 adet taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Bir kısım davalılar vekili, dava konusu taşınmazların aynen taksiminin mümkün olup olmadığı konusunda araştırma yapılması gerektiğini belirterek, aynen taksimin mümkün olması halinde ortaklık taksim yoluyla giderileceğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkeme, davacı tarafın davada taraf gösterilmeyen tapu kayıt maliklerini kendisine tanınan kesin süre içinde davaya dahil ederek adreslerini bildirmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119/1-b,2. maddesi hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermiş; davacılar vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur.
Mahkeme, önceki gerekçeleri genişletmek suretiyle ilk kararında direnmiş; hükmü davacılar vekili temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurlardan olan dahili davalıların adres bilgilerinin, verilen kesin süreye rağmen tamamlanamaması gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemleri Kanunu'nun 119/1-b,2. maddesi gereğince davanın açılamamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle 6100 sayılı Kanun'un 119/1-2. maddesinde dava dilekçesinde eksiklik bulunması durumunda uygulanacak usul kuralları düzenlenmiş ise de, somut olayda davacılar vekilinin, dahili davalı tapu maliklerinin açık adreslerini bilmediğini süresi içinde belirttiği gözetildiğinde; mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'ndaki düzenlemeler dikkate alınarak, öncelikle 06.05.2013 tarihli dilekçede isimleri bildirilmiş olan dahili davalı tapu maliklerinin mernise kayıtlı adreslerinin saptanması, buradaki adreslerine tebligat yapılması, mernis adresleri bulunamadığı takdirde adres araştırması yapılarak, adres tesbiti yoluna gidilmesi gerektiğinden, anılan maddenin uygulama yeri bulunmadığı kurul çoğunluğunca benimsenmiştir.
Yapılan görüşmeler sırasında, bir kısım üyelerce, 6100 sayılı HMK’nun 119/1.maddesinde, dava dilekçesinde belirtilmesi zorunlu unsurların sayıldığı, davalının ad ve soyadı ile adresinin zorunlu unsur olarak gösterildiği, aynı maddenin 2. fıkrasında ise buna uyulmamasının müeyyidesinin belirtildiği, 6100 sayılı Kanun'un 119/2. maddesi hükmünün uygulanmasının kamu düzenine ilişkin emredici nitelikte bir usul kuralı olduğu, mahkemece, bu usul kuralı çerçevesinde davacı tarafa dahili davalıların adreslerini bildirmesi için kesin süre verilmesi, bu nedenle yerel mahkeme direnme kararının değişik gerekçe ile bozulması gerektiği ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca yukarıda belirtilen nedenlerle benimsenmemiştir.
O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 10.062015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ortaklığın giderilmesi davasında hisseli taşınmaz Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 14 01-03-2016 16:22
ortaklığın giderilmesi davasında tedbir talebi law in law Meslektaşların Soruları 1 21-02-2010 13:02
Ortaklığın giderilmesi davasında tebligat krizantem Meslektaşların Soruları 3 11-05-2009 16:30
ortaklığın giderilmesi davasında yetkili mahkeme denizyldz_84 Meslektaşların Soruları 3 21-12-2008 18:32
Ortaklığın giderilmesi davasında müdahale avukat1980 Meslektaşların Soruları 4 03-12-2006 19:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06563711 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.