Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ikinci delil listesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-06-2011, 13:46   #1
hayalihakime

 
Varsayılan ikinci delil listesi

İkinci delil listesi sunulması usul hukuku açısından davanın genişletilmesi değiştirilmesi yasağına tabi olur mu?
Old 09-06-2011, 13:52   #2
Erdem Karaağaç

 
Varsayılan

İkinci delil listesinin sunulması davanın genişletilmesi ve değiştirilmesi kapsamında değerlendirilmemelidir.Sunulması durumunda konuyla ilgili takdir hakime ait olacaktır , hakim aydınlatma ödevi çerçevesinde ikinci delil listesini değerlendirirken davayı uzatmak maksadıyla değilde davayı nihayete ulaştırmak niyetinde verildiğine kanaat getirirse bir sıkıntı olmaz.Aksi halde davayı uzatmaya yönelik olduğu veyahut davanın genişletilmesine sebebiyet verdiği gerekçesiyle delilleri değerlendirmeyebilir.Ayrıca bildiğim kadarıyla sunulması için kesin süre verilen deliller bu süre zarfı dışında ilgili mahkemeye iletildiğinde değerlendirme kapsamı dışında tutulamaz , ancak bu kesin süre zarfı dışarısında gelen delillere ve olgulara bakarak , gerekçe oluşturarak hükümde kurulamaz. Teşekkür Ederim..
Old 09-06-2011, 14:09   #3
e_s_r_a

 
Varsayılan

Kanımca ikinci delil listesi davanın genişletilmesi kapsamında olup, mahkemece kabul edilmeyeceği gibi karşı tarafça da muvafakat edilmeyecektir. Ancak delillerin sunulmasından sonra yeni delil için ıslah yoluna gidilebilir..Saygılarımla..
Old 09-06-2011, 14:26   #4
hayalihakime

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan e_s_r_a
Kanımca ikinci delil listesi davanın genişletilmesi kapsamında olup, mahkemece kabul edilmeyeceği gibi karşı tarafça da muvafakat edilmeyecektir. Ancak delillerin sunulmasından sonra yeni delil için ıslah yoluna gidilebilir..Saygılarımla..
Öncelikle ilginize çok teşekkürler.Karşı tarafın sunmuş olduğu ikinci delil dilekçesi söz konusu ve yukarıda belirtiğiniz duruma ilişkin bir karar arıyorum.Sayın Erdem Karaağacın da belirttiği gibi sonradan delil ortaya konulması HUMK 244 gereğince mümkün, hakimin takdir hakkı vs durumu var. Merak ettiğim delil dilekçesi sunulması durumunun usul hukuku açısından sonuçları...
Old 09-06-2011, 14:40   #5
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Bence bu sorunun net olarak cevaplanabilmesi için ilk delil listenizin ve hatta dosya kapsamınızın içeriğini iyi bilmemiz ve ayrıca sunacağınız delilin niteliğini bilmemiz gerekir.

Zira ilk delil listenizde genel beyanlarla bir delilden bahsetmiş ardından bunun ayrıntısını sunuyor da olabilirsiniz. Yahut yeni ortaya çıkmış bir delil söz konusu ise bunu da ayrıca değerlendirmek gerekir. Fakat ben, bahsini ettiğiniz delil, davanın seyrini değiştirecek nitelikte ise o delilinizi her halukarda sunun derim. Ancak siz savunmanızı ya da iddianızı tamamen değiştirmeye yönelik hareket edip davayı yeni bir yola sokmaya çalışırsanız bu nitelikteki delil sunma isteğinizin de kabul edilmemesi yahut karar verilirken dikkate alınmaması gerekir diye düşünüyorum. Elbette bu şekilde bir durum davanın/savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalır.

Bir iki karardan alıntılar yapıyorum:

Alıntı:

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

E. 1988/4303 K. 1989/38 T. 18.1.1989

• ALACAK DAVASI ( Yönetim Kurulu Üyelerinin Zimemtine Para Geçirdiği İddiası )

• SÜRESİNDE VERİLEN DELİL LİSTESİ( Delillerle İlgili Belgenin Sonradan Mahkemeye İbrazı )

• YENİ DELİL SUNMA OLARAK KABUL EDİLMEME ( Delillerle İlgili Belgenin Sonradan Mahkemeye İbrazı )

• MURAHHAS ÜYE ( Ödenen Ücretin Hesaplarına Borç Olarak Kaydedilmesi )

6762/m.332,336

1086/m.180,195,200

ÖZET : Süresinde verilen delil listesindeki, delillerle ilgili belgelerin sonradan mahkemeye ibrazı, yeni delil sunma olarak kabul edilemez. Murahhas üyelere ödenen ücretin, hesaplarına borç olarak kaydı nedeniyle, bilirkişiden bunların dışında zimmete geçen para olup olmadığı sorulmalıdır.





Yahut bazı durumlarda hakimde tam bir kanaat oluşmamışsa da taraflardan ek hususlar sorulabiliyor, bu konularda yeni delil istenebiliyor.


Alıntı:

T.C.YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

E. 1992/6-710 K. 1993/6 T. 27.1.1993

• TAHLİYE ( Almanya'da çalışan işçinin yazlık ihtiyacı )

• YAZLIK İHTİYACI ( Tahliye )

• ALMANYA'DA ÇALIŞAN İŞÇİNİN YAZLIK İHTİYACI

6570/m.7/b

ÖZET: Konut ihtiyacı geçici olmayıp sürekli bir ihtiyaçtır; ancak yazlık ihtiyaçları için bir ayrıcalık tanınmış, yazlık ihtiyacı sürekli konut ihtiyacının devamı şeklinde nitelendirilip tahliye sebebi olarak kabul edilmiştir.

Almanya'da çalışıp yazları Türkiye'ye gelen davacının bu sürede doğan ihtiyacını ileri sürerek açtığı dava da; iddia ve savunmaya göre davacının evli olup olmadığı, yazı babasının yanında geçirme imkanı vs. araştırılıp yazlık eve gerçekten ihtiyacı olduğu tesbit edilmeden tahliye kararı verilmesi isabetsizdir.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersın 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 28.11.1991 gün ve 1991/1165- 1991/1467 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 24.2.1992 gün ve 2235-2554 sayılı ilâmı:

( ... Davacı yurt dışında çalışmakta olup kesin döndüğünden veya döneceğinden bahsetmeksizin sadece yazın tatilini geçirmek için çocukları ile birlikte geldiğinde konut sıkıntısı çektiğim ve bu sebeple dava konusu taşınmaza ihtiyaç duyduğunu ileri sürüp tahliye istemiştir.

Davalı davayı kabul etmemiş ve davacı tanıkları iddiayı doğrulamış iselerde davanın çözümünde delillerden önce iddianın irdelenmesi önem taşımaktadır.

6570 sayılı Yasa'da kendisimn eş ve çocuklarının konut ihtiyacı için kiralayana ve uygulama ile mal sahibine tahliye hakkı tanınmıştır. Burdaki konut ihtiyacı geçici olmayıp sürekli bir ihtiyaçtır. Bunca senelik uygulamalarda bu doğrultuda sürdürülmüş, geçici ihtiyaç tahliye sebebi kabul edilmemiştir. Ancak yazlık ihtiyaçları için bir ayrıcalık tanınmış, bugünkü yaşam tarzının yazlık ihtiyacı sürekli konut ihtiyacının devamı olarak kabul edilmiştir. Bu kabuldeki temel unsur hem muhit itibari ile hem de mimarı yapı itibari ile taşınmazın yazlık niteliğinde değilse yazlıklar için kabul edilen ayrıcalığın uygulanması mümkün değildir. Olayda bu esaslar incelenmeden tahliye kararı verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda dırenilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, kiralayanın ihtiyaç sebebine dayalı boşaltma istemine ilişkindir. Davacı, 15 yıldan beri yurt dışında çalışmakta olup, kesin dönüş yapmamıştır.

Belirtmek gerekir ki, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun, özü itibari ile sosyal amaçlıdır. Bu niteliği gereği de ekonomik yönden daha güçsüz olan kiracıyı, kiralayana karşı koruma eğilimi taşımaktadır. Ancak, temel hak ve hürriyetlerden olan mülk edinme hakkının özünü zedelemekten çekinilmesi ve akit serbestisinin korunması gereği de, gözardı edilmemesı icab eder. 0 itibarla her olayda uyuşmazlık kendisine özgü koşulları içerisinde 5670 sayılı Kanun ile güdülen amaç ve mülkiyetin kullanılması hakkı ile bir denkleştirmeye tabi tutularak çözüme ulaşılmalıdır. Somut olayda, davacı her sene yurda geidiğinde otelde kaldığını ileri sürmesine karşın, davalı taraf davacının kiralanan dışında iki evinin bulunduğunu savunmuş, dinlenen tek tanık da davacının babasına ait evin mevcut olduğunu ifade etmiştir. Ancak davacının evli olup olmadığı çocuğunun bulunup bulunmadığı dahi belirlenmediği gibi tanıkça ifade edilen babası evinin nerede bulunduğu ve evde daimi kalan aile bireyleri itibari ile davacının da rahatlıkla kalabilmesine elverişli olup olmadığı yeterince araştırılmamıştır. İddia ve savunma doğrultusundaki bu ileri sürüşler incelenmeden davacının, ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olduğunun kabulüne imkan olmadığı açıktır. Bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan da uyuşmazlığın niteliğine göre sağlıklı ve hukuksal bir sonuca ulaşılamaz. Davada dinlenen tek bir tanıkla davanın kabul edilmesi doğru değildir. Bu durumda dinlenen tek tanığın ifadesi de kanaat vermekten uzak olduğuna göre, taraflara iddia ve savunma dairesinde yeniden delil gösterme olanağı sağlanarak gösterdiklerinde bunların toplanması ve yukarıda açıklanan esaslar dairesinde değerlendırilmeye tabi tutularak ihtiyacın gerçek ve samimi olup olmadığının saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeksizin önceki kararda direnilmesi doğru değildir. 0 halde usul ve Yasa'ya aykırı olan direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda göşterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oyçokluğuyla karar verildi.

Kaynak: Kazancı İçtihat Bankası




İyi çalışmalar dilerim,
Old 09-06-2011, 14:48   #6
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Ben olayı tamamen karşı taraf açısından ele almışım. Siz sunacak taraf değilmişsiniz. Fakat aşağıdaki Yarg. HGK kararı konuya ilişkindir.


T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

E. 1972/4-1240 K. 1974/220 T. 16.3.1974

• ALACAK DAVASI ( İddia ve Savunmanın Genişletilmesi Yasağı )

KARŞI TARAFIN ONAYI DIŞINDA İDDİANIN VE SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ YASAĞI ( Sadece İddia ve Savunmaya İlişkin Olması )

• İDDİA VE SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ YASAĞI ( Delillerin İkamesi Konusunda Uygulanamaması )

1086/m.202,244

ÖZET : Karşı tarafın onayı dışında iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağı sadece iddia ve savunmaya ilişkin olup, delillerin ikamesi konusunda uygulanamaz. Tersine, deliller hasredilmedikçe veya ikamesi için kesin önel verilmedikçe her zaman yeni delil getirilebilir.
Old 10-06-2011, 18:02   #7
sarissa

 
Varsayılan her ihtimale karşı...

Alıntı:

Alıntı:
Yazan hayalihakime
İkinci delil listesi sunulması usul hukuku açısından davanın genişletilmesi değiştirilmesi yasağına tabi olur mu?


Bence hukukta olmaz olamaz. Kanunlar ne derse dersin, kabulü bir ihtimalde olsa ikinci delil listenizi veriniz. Bazen hiç beklemediğiniz şeylerle karşılaşabiliyorsunuz. Red halinde kaybedeceğiniz birşey olmaz, ama kabulde kazanacaklarınız olabilir. Belkide karşı taraf hiç itiraz etmeyecek ve kabul olacak. Bazan yanlış olduğunu bilseniz bile yapılan işlem lehinize sonuç doğurabilir
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ikinci delil listesi Av.Mehmet_Ali Meslektaşların Soruları 14 18-05-2009 08:16
ikinci delil listesi üye14072 Meslektaşların Soruları 3 26-04-2009 14:30
ikinci tanık listesi sayılır mı Seher Meslektaşların Soruları 9 19-03-2009 00:23
kesin süre iç.de delil listesi verilmemis ise ıslah ile delil sunulabilirmi av.mustafapak Meslektaşların Soruları 12 19-02-2009 12:05
Görevsizlik kararı-ikinci delil listesi eylul83 Meslektaşların Soruları 3 09-01-2009 17:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05407310 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.