Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ödenmeyen Kasko Bedeli - Kaza Mahalini Terk

Yanıt
Old 28-10-2009, 11:46   #1
mehmetardic

 
Varsayılan Ödenmeyen Kasko Bedeli - Kaza Mahalini Terk

Müvekkil şirkete ait olan araçla, şirket çalışanı kaza yapıyor.(Sabaha karşı bir saatte, şirket merkezine yakın bir yerde) Kazadan sonra yoldan geçen vatandaşlar tarafından hastaneye götürülüyor (ciddi bir sorunu yok) fakat çok kalabalık olduğundan tedavi olmuyor ve tekrar aracın yanına gidiyor.Aracın çekildiğini görüyor.

Kazanın ertesi günü hastaneden sağlık ve alkol raporu alıyor, karakolda ifade veriyor.Kaza mahalinde tutulan tutanağı da alıyor.

Araca pert raporu veriliyor.Fakat sigorta şirketi kaza mahalini terk gerekçesiyle ödeme yapmıyor.

Ancak kasko sözleşmesinde bu konuda herhangi bir düzenleme / istisna bulunmuyor.'sigortalı aracın çarpma,çarpılma, devrilme, yanma, kötüniyetle zarar görme, çalınma veya buna teşebbüs edilmesi nedenleriyle uğradığı zararları poliçede belirtilen koşullara bağlı kalarak temin eder' denilmekte.

Bu durumda bedelin ödenmesi için açılacak davada sonucun lehimize olma ihtimali nedir?
Kaza mahalini terk nedeniyle ödeme yapılmaması hukuki midir? Sözleşme de böyle bir durum belirtilmediği halde?
Ve eğer, mümkünse, bu konuda örnek yargıtay kararları varsa çok iyi olur..

Şimdiden teşekkürler..
Saygılarımla...
Old 28-10-2009, 16:56   #2
Av.Hülya Büyükoğlu

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Yadıklarınızdan sürücünün tek taraflı bir kaza yaptığını düşünüyorum. Eğer doğruysa ; "kaza mahallini terk" tek başına hasarın reddini gerektirmez. Ama genelde alkollü sürücü veya ehliyetsiz sürücü kaza mahallini terk ettiği için (ve bu nedenler de kasko poliçesi genel şartlarına göre sigortalıya rücu nedeni olduğu için) sigorta şirketi ödemeyi reddedebilir. Sürücü alkol raporunu hastaneye gittiği zaman alsaydı çok iyi olurdu.Ama yine de dava açar, kaza anında aracı kullanan kişinin X şahıs olduğunu, yaralandığı ve hastaneye götürüldüğü, geri geldiğinde aracın çekilmiş olduğunu gördüğü vs hususları tanık dahil diğer tüm delillerle ispat ederseniz davayı kazanmamanız için hiç bir neden gözükmüyor.

İyi çalışmalar
Old 28-10-2009, 19:27   #3
Av.Kamil Mercan

 
Varsayılan

1-Karayolları kasko sigortası genel şartnamesinde; rizikonun gerçekleştiğinin 3 gün içerisinde ihbar edilmesi gerekliliği düzenlenmiştir.
2-ŞİRKETLERDE; ödeme yapılması için "alkol raporu" sunulması, sigorta şirketlerince istenmemektedir.(Bkz.internet siteleri)
3-Bildiğim kadarıyla; kaza yerini terk edip etmemenin, kasko sigortası kapsamında oluşan hasarın ödenmesi açısından önemi yoktur.
4-Kaldıki; maddi hasarlı trafik kkazalarında, çağırdığınız trafik polisi dahi "TUTUN TUTANAĞINIZI BAKIN BAŞINIZIN ÇARESİNE V.B." gerekçelrele kaza mahalline gelmemektedir.
5-Tüm bunlara rağmen, aktardığınız ve yaşamda bir çok kişinin başına gelen olaylarda, sigorta şirketleri "özellikle yekün tutan hasarlarda" ödemeden imtina etmektedir.Sebebi, bence "hep bana rabbena" dır.
6-Ben olsaydım; davamı açardım, Reeskont faiz istemeyi unutmazdım, kaza tarihinden itibaren isterdim, değer kaybıda tabi hatta "aracın çalışmadığı günlerde, çalışmama nedeniyle uğranılan" ticari zararıda isterdim, o günki durumuma bağlı olarakk, manevi tazminat bile talep edebiliridim
Saygılarımla...
Old 28-10-2009, 19:53   #4
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Sn. Ardıç.
Kaza saati oluş şekli nihayetinde tek taraflı olay sonucu
sigortacının tereddütü kabul edilebilir bir durum. Nitekim
hastanenin kalabalık olma gerekçesi düşündürücü ! Bu durumda; 1- Kazalıyı nakledenlerin ( biliniyorsa ) kaza saatinde orada oldukları / olabilecekleri kanıtlanacak ki, bu kişinin alkollü olup olmadığını ve/veya öyle olsa da 50 promil altı/üstünü kanıtlamaz. 2- Bilirkişi Heyeti yerinde tespitle pert ile sürüş kabiliyetinin olasılık derlendirmesini yapacak. Ön kanaatim: İspat Yükü Yer Değiştirmiştir ve Kanıtlanamaz ise TTK ve Gen.Şrt. Gereği
hasar teminat dahilindeymiş gibi gerçeğe aykırı ihbarla
hakkın yitirilmesi sonucunu doğurabilir.
İyi Dileklerimle.
Old 29-10-2009, 17:04   #5
mehmetardic

 
Varsayılan

Öncelikle verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

Kaza tek taraflı ve açıkça itiraf edilmese de benim anladığım sürücünün uyumasından kaynaklı - bariyerlere vurması - bir kaza..

Kafama takılan bir konuyu daha sorayım:
şirketlerde alkol raporu istenmemesi durumunu araştırmama rağmen bulamadım..(daha doğrusu beni tatmin eden bir yanıt bulamadım) bu konuda da bilgilerinizi rica edeceğim..

Tekrar teşekkürler..
Saygılarımla,
Old 30-10-2009, 19:59   #6
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Sn. Ardıç.
Dikkate aldığınız Sn. Mercan değerlendirmelerinden; Diğer bentlerde olduğu gibi 2. Bent de genellendirilmiş. Kazanın özelliği gereği alkol raporu davada konu edilecek. Zaman bulabilirsem Terkle ilgili yazarım. İyi Dileklerimle.
Old 31-10-2009, 13:09   #7
mehmetardic

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim.
Alkol raporu var ama tabii olaydan hemen sonra alınan bir rapor değil.Şahsı tanımasam 'alkollü olabilir' diyeceğim ama şahsen de tanıdığım biri..
Terk konusu ile ilgili de bilgilendirmenizi bekliyorum.

Saygılarımla,
Old 18-01-2010, 16:56   #8
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

Sn meslektaşım benzer bir dosyayı takip ettik müvekkil lehine sonuçlandırdık. Mahkeme kararını aşağıya aktarıyorum

T.C
ŞANLIURFA
2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
2007/835 Esas
KARAR NO : 2009/290

DAVACI :R. Ç.
VEKİLİ :Av. SELİM HARTAVİ, Şanlıurfa Barosuna Kayıtlı Avukatlardan, Atatürk Bulvarı Stad 1 Apt Kat:3 No:10-Şanlıurfa
DAVALI :…. SİGORTA A.Ş Salıpazarı/İstanbul
VEKİLİ :Av. C. ….., Şanlıurfa barosu avukatlardan
DAVA :İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TAR. :25/09/2007
KARAR TAR :14/04/2009
Davacı vekili Av.Selim Hartavi tarafından mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili Av. Selim Hartavi tarafından mahkememize verilen 17/09/2007 tarihli dava dilekçesinde özetle Müvekkilinin adına ruhsatlı bulunan 63 YD 908 plaka sayılı aracın 24/05/2007 tarihinde oğlu M. Ç’ın sevk ve idaresindeyken Şanlıurfa merkezinde yeni Çevre yoluna kara koyun kavşağından giriş yapıp yeni stadyum istikametine seyir halinde iken yeni çevre yolundaki tehlikeli viraja girdiği esnada aracın sağ ön tekerlek sağ ön çamurluk sağ ön tamponu ile kaldırım taşlarına çarpıp ve daha sonra kaldırım taşları üzerine sürüklenmesi neticesinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının gerçekleştiği müvekkiline ait olan aracın sigorta şirketince 12924049 poliçe numarası ile kaskolu olduğunu sigorta şirketine ihbarda bulunulması sonucunda görevlendirilen eksper tarafından 4.055,00 YTL olarak hasar tespit edildiğini müvekkiline ait aracın davalı kasko şirketine talimatı ile anlaşmalı bulunduğu yetkili servise götürüldüğünü 4.078,63 YTL tamirat masrafı beyan edildiğini ancak davalı şirketin yükümlülüklerine yerine getirilmeyerek hiçbir ödeme yapmadığını bunun üzerine Şanlıurfa 1 icra dairesinin 2007/2322 Esas sayılı icra dosyasında icra takibi başlatıldığını davalının ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek itirazlarının iptaline takibin devamına 40 icra inkar tazminatına yargılama giderleri davalıya yükletilmesine karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak adlarına hüküm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince mahkememize ibraz edilen 22/11/2007 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı R Ç’ın oğlu M Ç’ın kaza yaptığı ayrıca ekspertizin geldiği ve hasarın ödenmediğinin beyan edildiğini halbuki ekli olan belgelerden anlaşılacağı üzere kazanın akabinde kazayı ika eden şahsın olay yerinden ehliyet olmadığı için kaçmış ve kaza yapan asıl şahsın yerine bir şahıs kaim olarak gelip kazaya yaptığını beyan ettiğini davacı olay yerini terk edip kaçtığı için ispat külfetini davacının üzerinden olduğunu kaza kimin yaptığını ispatlanmak zorunda olduğunu belirterek davanın reddine masrafı muhakeme ve avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Tanık A.K.dava hakkındaki bilgi ve görgüleri tespit edilmiştir.
Araçtaki meydana geldiği iddia edilen hasarın faturalara ve ekspertiz raporuna uygun olup olmadığının incelenebilmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş Mak.Yük. Müh. Ömer Kaya tarafından tanzim edilen 10/02/2009 tarihli bilirkişi raporu dosyaya konulmuştur.
Tanık S. E. dava hakkındaki bilgi ve görgüleri tespit olunmuş Sarayköy Sulh hukuk mahkemesine ait 2008/9 talimat sayılı evrak dosyaya konulmuştur.
Şanlıurfa C Başsavcılığına ait 2007/6956 soruşturma nolu evrak celp olunarak tetkik edilmiştir.
Davalı vekilince ibraz edilen cevap dilekçesi ve ekinde bulunan belgeler dosyaya konulmuştur.
Davacı vekilince dilekçe ekinde sunulan belgeler dosyaya konulmuştur.
Davacı vekili ve davalı adına çıkartılan davetiyeler tebliğ edilmiş ve dosyaya konulmuştur.
Şanlıurfa 1 İcra Müdürlüğüne ait 2007/2322 Esas sayılı icra takip dosyası celp olunarak incelenmiş alacaklının R. Ç. borçlusunun …. Sigorta A.Ş. olduğu asıl alacak miktarının 4.078,63 YTL faizin 206,99 YTL olmak üzere toplam 4.285,62 YTL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı borçlu tarafın itiraz etmesi üzerine 1 icra müdürlüğünün 14/09/2007 tarihli kararına göre icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde Sürücüsü tespit edilemeyen 63 YD 908 plaka sayılı otomobilin yeni çevre yoluna Karakoyun kavşağından giriş yapıp yeni stadyum istikametine seyir halinde iken yeni çevre yolundaki tehlike viraja girdiği esnada aracın sağ ön tekerlek, sağ ön çamurluk sağ ön tampon köşe kısımları ve alt kısımları ile kaldırım taşlarına çarpıp ve daha sonra kaldırım taşları üzerine sürüklenmesi sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği Trafik polis memurlarınca düzenlenen 24/05/2007 tarihli tutanağa göre de kaza mahalline intikal edildiğinde aracın başında sürücünün bulunmadığının tespit edildiği 24/05/2007 günü saat 18,10 da Emniyete M.Ç’ın alınan beyanda kazayı kendisinin yaptığını özetle belirttiği aracın davalı şirket tarafından başlangıç 29/12/2006 bitiş tarihi 29/12/2007 olarak 12924049 poliçe nosu ile maksimum kasko olarak sigortalandığı ve davacının da hasarını tazminini sigortadan sağlayabilmek amacıyla 04/06/2007 tarihinde sigorta şirketine ihbarda bulunduğunu ve eksper tarafından inceleme yapılarak 4.055,00 YTL değerinde hasar tespit edildiği ve davacının aracının tamiratına yaptırabilmek amacıyla F.otomotiv ticaret ve A.Ş. yetkili servisine teslim ettiği ve yetkili servis tarafında da aracın hasar ve tamiratına yönelik olarak 4.078,63 YTL’lik fatura tanzim ettiği davalı tarafın ayraçtaki hasara karşılamaması üzerine davacı vekiline Şanlıurfa 1 İcra müdürlüğünün 2007/2322 Esas sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi başlattığı ancak davalı tarafın mezkur borcun tamamını ve faizini itiraz etmeleri sonucunda Şanlıurfa icra müdürlüğünün 14/09/2007 tarihli kararına göre icra takibinin durdurulmasına karar verildiği davacı vekilinin de itirazın iptali talebine göre davalı tarafında borcun bulunmadığını davacının olay yerini terk edip kaçması nedeniyle kaza kimin yaptığını ispatlayamadığını yönünden savunmada bulunduğu nazara alındığında düzenlenen fatura ve raporlara göre araçta belirtilen miktarda hasarın meydana GELDİĞİ M. Ç’IN EMNİYETE VERMİŞ OLDUĞU 24/05/2007 TARİHLİ İFADESİNDE DE TRAFİK KAZASINI KENDİSİNİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİ BEYAN ETTİĞİ DİKKATE ALINARAK TRAFİK KAZASINA M. Ç DIŞINDA BİR KİŞİNİN GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLABİLECEĞİ İDDİASININ İSE DAVALI TARAFIN İSPAT ETMESİNİN GEREKTİĞİ DOSYADAKİ MEVCUT BELGE VE BEYANLARA GÖRE DE M. Ç DIŞINDAKİ KİŞİNİN OLAYI GERÇEKLEŞTİĞİ İSPATLANAMAMASI NEDENİYLE davacının davasının kabulüne karar verilmesi yönüne gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1. Davacının davasının kabulüne,
2. Davalı tarafın Şanlıurfa 1.İcra müdürlüğüne ait 2007/2322 esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yaptığı itirazın iptaline, icra takibinin aynen devamına,
3. Asıl alacak üzerinden hesap edilecek 40 oranında icra inkâr tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4. Alınması gerekli olan 231,42 TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 57,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 173,52 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına
5. Yargılama gideri olan 73,20 harç, 17,00 YTL tebligat gideri 1.65 TL posta 80,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 154,85 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine
6. Davacı tarafın kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğu dikkate alınarak 514,27 TL nispi ücreti vekaletin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 8 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay da temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2009



Hakim Katip
Old 18-01-2010, 17:12   #9
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kamil Mercan
6-Ben olsaydım; davamı açardım, Reeskont faiz istemeyi unutmazdım, kaza tarihinden itibaren isterdim, değer kaybıda tabi hatta "aracın çalışmadığı günlerde, çalışmama nedeniyle uğranılan" ticari zararıda isterdim, o günki durumuma bağlı olarakk, manevi tazminat bile talep edebiliridim
Saygılarımla...


Sayın Mercanın Ticari faiz istemi dışındaki değerlendirmelerine katılmıyorum; Zira Ticari faiz istemi ancak kaza tarihinden itibaren zarar verenden istenebilir ancak sigortacıya karşı ihbar tarihinden başlar. Yine araçtan yoksun kalma tazminatı olarak değerlendirilen (aracın çalışmadığı günlerde çalışmama nedeniyle uğranılan ticari zararlar) zararlar ile manevi tazminat talepleri poliçe ile teminat altına alınmadığından dolayı bu kısmın talebini ancak zarar verene karşı iletebilirsiniz sigorta şirketinden isteyemezsiniz.

Yine alkol iddiası varsa bu hususu ispat külfeti sizde değil iddia eden sigorta şirketindedir. ve neredeyse hemen hemen her davada sigorta şirketleri ödeme yapmamaya neden gösterdikleri tek durum sürücünün alkollü olduğudur. Bir an için sürücünün alkollü olduğu varsayılsa bile alkolun kaza üzerindeki etkisi tartışılarak hasıl olan sonuca göre karar verilmektedir. Şu durumda sigorta şirketi sürücünün alkollü olduğunu ispat etmek zorundadır. Bununla beraber yukarıya eklemiş olduğumuz mahkeme kararında da sigorta şirketi söz konusu kaza mahallinde bir ajan görevlendirdiklerini bu ajan sayesinde sürücünün alkollü olduğunun ortaya çıktığını bu nedenle ödeme yapmadıklarını belirtmelerine rağmen bu husus inandırıcı gelmemiş kaldı ki mahkemede bu hususta tanık dahi dinletmemişlerdir.
Old 18-01-2010, 21:50   #10
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Merhaba.
Öncelikle, Sn. HARTAVİ'nin yanıtının 2. Prğf.değerlendirmelerine ve örneklediği Mahkeme kararına
katılmıyorum ve karar Sn ARDIÇ olayı ile de bire bir örtüşmüyor. Ajan'a zaten itibar etmeyiz onu bir yana bırakırsak böyle olayda tanık beyanı dahi teknik gerekçelerden sonra gelir. M.Ç. saat 18.10 da Emniyete gidiyor peki kaza saat kaçta oluyor? ve olay mahallini neden terk ediyor. Alkol yıkımının her saat için 12/15 promil eksi olduğu gerçeğinden hareketle kaza saati ile terk gerekçesine ve bu davranış biçiminin hangi makul sebep olduğuna hükümde yer verilmemesi tartışılmaması bozma nedenleri olabilir.Terk'in açıklanamaması da ispat yükünün ters çevrilmesi için yeterli.
İyi Çalışmalar.
Old 18-01-2010, 23:01   #11
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

Sn MAES olay yerinin terkedilmiş olması hiç bir surette Kasko sigortası genel şartlarında teminat dışı nedenler arasında sayılmamıştır. Kaldı ki her olay yerini terkeden şahsı alkollü olarak değerlendirmemizde iyi niyet kurallarından aykırı bir durum oluşturur. Zira çoğu kere kaza yapan şahs araç içerisinde bulunan bir yaralıyıen yakın sağlık kuruluşuna sevkedebilir veya kaza esnasında ölüm olayı varsa ölü yakınlarından çekinerek olay yerinden uzaklaşabilir veya çok acilen bir yere yetişmesi gereken bir şahısta kaza yaptığı anda aracı terkedip gidebilir. Ancak bu terk hiç bir zaman alkollü olduğunu ortaya koymaz, bu nedenle öncelikle alkollü olduğunun somut verilerle ispatı gerekir. Katılmadığınız mahkeme kararına gelince mahkeme kararı Yargıtay 17. Hukuk dairesinin denetiminden geçmiş icra inkar tazminatı yönünden düzeltilerek Onanmıştır.
Old 19-01-2010, 21:44   #12
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Sn. HARTAVİ.
Açıklama yanıtınız için teşekkür ederim. Ancak, terk'i tek başına neden göstermedim.Kaldı ki, alkollü olsa dahi sigortacı oranı, olaya etkisini ortaya koyamaz. Benim anlatmak istediğim, sizinde orta noktadan baktığınızda görebileceğiniz gibi,farklı bir nokta.Ayrıca, varsayım olasılıklarınızı kabul ediyorum.Peki, eve haber vermeye gittim, ailemden koktum terk ettim diyenleri nereye koyacağız! Kaza saatini ! sürücünün olay mahallinden ayrılma nedenini belirtmemişsiz.Terk tartışılmadan onanmış olması Yüce Mahkeme'nin kararı saygıyla karşılıyorum. Belki 11. Hukuk D.nin böyle düşünmeyebileceği ile 17. Hukuk D. onamasını bilemiyor olmam değerlendirmelerime etkisi olmuş olabilir. Sonuçta, kanaatim değişmedi.
İyi Çalışmalar.
Old 21-01-2010, 11:48   #13
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

Sn Malik bey Eve haber vermeye gittim, ailemden korktum vs gibi mazeretlerde olayın içinde değerlendirilebilir, şimdi asıl olan sürücünün olay yerini kötü niyetli veya aleyhine olan delilleri karartma maksatlı olarak terkedip etmediğidir. Delillerin karartılmasına yönelik bir terk söz konusu ise kanımca bu mazeretlerin kabul edilmemesi gerekir ancak sigorta şirketlerinin salt ödemeden kaçınma maksatlı olarak soyut bir takım gerekçelerle sürücünün alkollü olduğuna yönelik iddialarının sigorta şirketi tarafından öncelikle ispat edilmesi gereken bir husus olduğu bu iddia ispatlanmadığı sürece mahkemenin olay yeri terk diye söz konusu zararları teminat dışı bırakmasıda hukuk mantığına ters düşmektedir. Bizim olayımızda zaten tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası olduğu için savcılık soruşturma yapmış, bu soruşturma neticesinde araç sürücüsü tespit edilmiştir bu nedenle ceza davasında elde edilen bulgular hukuk yargılaması bakımından kesin delil niteliği taşıdığından mahkeme bu delilleri değerlendirerek karar vermiştir.
Old 21-01-2010, 22:37   #14
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Sn. HARTAVİ.
Olayınıza ilişkin ek açıklama için teşekkür ederim. Aydınlatıcı oldu. Bununla beraber, genel açıklamanızda aynı noktada bulunmamız sevindirici. Sürücü kaim edilen o kadar çok hadise ile karşılaşıyoruz ki!
İyi Dileklerimle.
Old 26-05-2013, 23:01   #15
salih.hukuk

 
Varsayılan

Merhabalar,Bana gelen müvekkil zincirleme kaza yapmış,sigorta ödememiş zararı ve dava açılmış davalı gösterilmişler,ne yapılmalı nasıl bir yol izlenmeli
Old 27-05-2013, 10:59   #16
Av.Armağan ÖZMEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan salih.hukuk
Merhabalar,Bana gelen müvekkil zincirleme kaza yapmış,sigorta ödememiş zararı ve dava açılmış davalı gösterilmişler,ne yapılmalı nasıl bir yol izlenmeli

Sorunuzla ilgili yeni bir başık açarsanız daha çok yanıt alabilirsiniz sayın meslektaşım.

Sorunuzla ilgili olarak da biraz daha ayrıntı verebilirseniz yardımcı olmaya çalışırız.

Sigorta şirketi neden ödememiş? Talep edilen tazminat nedir? Sadece maddi zarar mı?
Old 27-05-2013, 19:43   #17
salih.hukuk

 
Varsayılan

Armağan bey,başlık nasıl nereden açılıyor bilmiyorum sigorta şirketine bildirm yapılmasına rağmen her ne sebep olduğunu bilmiyorum ödeme yapılmamış ,bunun sonucunda kasko şirketi ve davalı müvekkile dava açılmış.
Old 28-05-2013, 13:22   #18
Av.Armağan ÖZMEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan salih.hukuk
Armağan bey,başlık nasıl nereden açılıyor bilmiyorum sigorta şirketine bildirm yapılmasına rağmen her ne sebep olduğunu bilmiyorum ödeme yapılmamış ,bunun sonucunda kasko şirketi ve davalı müvekkile dava açılmış.

Yerinizde olsam, sigorta şirketi ile iletişime geçerek hasarı neden reddetiklerini sorardım. Sonrasında dosyanın durumuna göre değerlendirme yapılmalıdır.

Bu arada meslektaşların soruları kısmında "yeni konu" ya tıklayarak sorunuzu yöneltebilirsiniz.

İyi çalışmalar dilerim.
Old 25-06-2014, 12:14   #19
garani

 
Varsayılan

Bir sorum olacak

Müvekkilin yanında sigortalı olarak çalışan kişi tek taraflı olarak kaza yapıyor ve araç pert oluyor.Bu safhadan sonra sigorta şirketine araç bedelinin ödenmesi için talepte bulunuluyor fakat sigorta şirketi araç sürücüsünün alkollü olduğundan dolayı ödeme yapmıyor.Bizim de elimizde sürücünün alkollü olmadığına dair rapor mevcut.Bu durumda sigorta şirketine alacak davası olarak tazminat davası açmamız gerekiyor değil mi?Yanlış bilmiyorum.Bir de eğer böyle bir dava açacak isek ve elinde karra olan meslektaşım varsa ve paylaşırsa menun olurum.Saygılarımla
Old 25-06-2014, 12:36   #20
erhanpelit

 
Varsayılan

Karar olmamakla birlikte bugün konuyla ilgili bir bilirkişi raporu geldi.
'' Dosyada olaydan sonra sürücünün alkollü olduğunu belgeler tetkike dayalı herhangi bir bulguya ulaşılamadığından kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğinin söylenemeyeceği, ... tespitler neticesinde sigorta tazminatı ödemenin bütün şartları gerçekleşmiş olduğundan, davalı sigorta şirketinin davacı sigortalısına kasko sigortası tazminatı ödemekle yükümlü olduğu,... kanaatine varılmıştır.''
Buradan anlaşılan sürücünün alkollü olduğunu ispat yükü sigorta şirketinde. Sigortalının alkollü olmadığını ispatlaması ilk aşamada gerekmiyor bence.
Old 25-06-2014, 19:45   #21
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Alkol konusunda farklılık nereden kaynaklanıyor? Pert Araç kimin hakimiyetinde?
Old 16-07-2014, 15:34   #22
garani

 
Varsayılan

alkol konusunda farklılık nasıl oluyor onu anlamadım ama elimizdeki raporda etanol oranı diye bir madde var ve sanırım şirket bu sebepten ödemiyor ama yaptığım araştırmalar sırf etanolün alkole işret etmediği yönünde ve hatta etanol sıradan besinlerin alınmasında dahi olabileceği şeklinde.

Pert araç müvekkil yanında sigortalı çalışan ve kazayı yapan kişi hakimiyetinde.

Şimdi bu durumda tarafımızca sigorta şirketi ve aracı süren şoföre karşı dava açacağız akıbeti noktasında yorumlarınızı bekliyorum ve bir de elimizdeki raporun önemi nedir?raporda etanol yazıyor ama doktor rapora el yazısı ile etanolün alkol olmadığını belirtmiş ve imzalamış...
Old 14-09-2014, 14:08   #24
Batu Han

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Malik Eskişehirli
Merhaba.
Öncelikle, Sn. HARTAVİ'nin yanıtının 2. Prğf.değerlendirmelerine ve örneklediği Mahkeme kararına
katılmıyorum ve karar Sn ARDIÇ olayı ile de bire bir örtüşmüyor. Ajan'a zaten itibar etmeyiz onu bir yana bırakırsak böyle olayda tanık beyanı dahi teknik gerekçelerden sonra gelir. M.Ç. saat 18.10 da Emniyete gidiyor peki kaza saat kaçta oluyor? ve olay mahallini neden terk ediyor. Alkol yıkımının her saat için 12/15 promil eksi olduğu gerçeğinden hareketle kaza saati ile terk gerekçesine ve bu davranış biçiminin hangi makul sebep olduğuna hükümde yer verilmemesi tartışılmaması bozma nedenleri olabilir.Terk'in açıklanamaması da ispat yükünün ters çevrilmesi için yeterli.
İyi Çalışmalar.

Şöförün kaza mahallini terki veya kaza mahallini terk etmemesine rağmen arabayı kullandığının tespit edilmesini engellemesi neticesinde ispat yükünün ters çevrildiğine dair veya şöförün alkollü sayılacağına dair bir karar var mı elinizde? Bana hareketlerinin sebebini açıklayamasa dahi ispat yükünün ters çevrilmesi pek mümkün görünmüyor. Her şeyden önce olumsuz bir durumu ispatlamak durumunda kalacağından ve alkollü araç kullanarak kazaya sebebiyet vermenin ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürmenin suç olması karşısında zaten bir kimsenin hem böyle bir beyanda bulunma zorunluluğu anayasal hakları kaldıracağından sözleşme ile dahi kararlaştırılaması mümkün olmadığından hem de masumiyet karinesinin bu hukuk davasına yansımasından ötürü fikrinize katılamıyorum.

Yine de bu konuda bir yargıtay kararı tartışmayı aydınlatmak bakımından çok işe yarardı.
Old 15-09-2014, 23:26   #25
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Terk halinde şöförün alkollü sayılacağını söylemedim terk gerekçesi somut olarak ortaya konulamaz ise tıbbi ve teknik verilere göre ispat yükü ters çevrilebilir sigortanın genel prensipleri ile örtüşen bu hal yerleşik kararlardandır.
Old 07-07-2017, 05:42   #26
Batu Han

 
Varsayılan

Selamlar,
Bir karar vardı. Hatta indirip bilgisayarıma kopyalamıştım. Fakat hard disk yanınca kararı kaybettim. İçerik olarak şöför kaza mahallini terk etmesine rağmen doğrudan karakola gittiği için bunun kaza mahallini terk sayılmayacağını söylüyordu. İnternetten arıyorum kararı bulamıyorum. İçtihat programından da baktım bulamadım. Yanlış hatırlamıyorsam kararı internetten bulmuştum. Belki de THS'dendir emin değilim. Ancak ne diye arattığımda karşıma çıkmıştı onu da hatırlayamıyorum. Elinde buna benzer bir kararı olan varsa paylaşırsa sevinirim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ehliyetsiz araç kullanma, kasko sigorta bedeli , rücu av.sgenc Meslektaşların Soruları 1 16-03-2009 21:26
kasko hasar bedeli üzerine haciz konulması oles Meslektaşların Soruları 2 03-12-2008 11:46
araç kaza yeri terk - adam öldürme - kast av.tuğbabal Meslektaşların Soruları 7 30-01-2008 14:21
kasko şirketi ödediği bedeli fazla gösterebilir mi? av.remzieroglu Meslektaşların Soruları 2 30-01-2008 13:55
Hileli ve Bedeli Ödenmeyen Hisse Devri/Mirasçılık Konukgülten Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 16-01-2008 10:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06652403 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.