Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Edinilmiş Mala Katılma Tapu İptali

Yanıt
Old 16-01-2006, 18:10   #1
denipre

 
Varsayılan Edinilmiş Mala Katılma Tapu İptali

Değerli Meslektaşlarım
Fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalmış 5 çocuklu bir müvekkile için boşanma davası açtık.Dava derdest .En azından kocası evinden atmasın diye mahkeme kararı olmaksızın aile konutu şerhi talebinde bulunduğumuzda evin eşi tarafından 14.10.2004 de satılmış olduğunu öğrendik.Bunun üzerine konutu eşe ve çocuklara dava sonuna kadar izgülenmesi kararı çıkardık.Ancak sanırım ev sahibi boşaltın derse bir şansımız olmayacak.evin evlilik birliği içinde edinilme tarihi ise 2002 veya 2003.yani edinilmiş mallara katılma rejiminin cari.
Boşanma davası dilekçemizde bu eve yönelik katılma alacağı talebinde bulunmadık.acaba bu talebi boşanmaya bağlı bir feri talep olarak sonradan ileri sürebilir miyiz?
ayrıca tam kusurlu kocanın,eşinden mal kaçırmak veya diğer sebeple yaptığı bu temliki , ev alındığında edinimiş malara katılma rejiminin olduğu ve müvekkilenin evin alımında emeği olduğu vs .nedenlerele iptal ettirebilme şansımız nedir?Bu yöndeki tapu iptal davasını nasıl gerekçelendirmeliyiz?
Saygılar...
Old 16-01-2006, 23:26   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Meslektaşım,

Aile konutu'nun eşin rızası olmadan devri hukuken geçerli değildir.Burada yapılması gereken 3. kişiye satım gerçekleşmeden tedbir talepli olarak tapu iptali davası açılmasıdır.

Yine açılan boşanma davasının ıslah edilmek suretiyle katılma talebinin aile konutuna da teşmil edilmesi gerekir düşüncesindeyim.(bekletici mesele sözkonusu olabilir)


Kolay gelsin

Alıntı:
E:2005/2547
K:2005/7234
T:3.5.2005
• AİLE KONUTU
• EŞLERİN AİLE KONUTU ÜZERİNDEKİ HAKLARI
• AİLE KONUTU OLARAK ÖZGÜLENEN KONUTUN SATIMI

ÖZET : Toplanan delillerden dava konusu taşınmazın eşler tarafından kendilerine aile konutu olarak özgülendikleri tartışmasızdır. Davalıların taşınmazı satın alırken bu yerin aile konutu olduğunu ve davacının da satışa rızasının bulunmadığını bildikleri sabittir. Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi koşulları da gerçekleşmemiştir.
(4721 s. kanun m. 194, 240, 279, 652, 1023)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 19.04.2005 günü temyiz eden Türkan Bakan ile vekili Av. Mehmet Temel ve karşı taraf davalılar vekili geldiler. Dahili Davalı tebligata rağmen gelmedi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe girmiş, yeni kanunda 194, 240, 254, 279 ve 652. maddelerde "aile konutu" adı altında yeni bir hukuki kavram getirmiştir.Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi " eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez; aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlandıramayacağını " hükme bağlamıştır. Bu düzenleme ile Tapu Sicilinde konutun maliki olarak gözüken eşin, hukuki işlem özgürlüğü diğer eşin katılımına onamına bağlanmıştır. Amaç aile konutunun ve bu konutla ilgili kanuni hakları koruma altına almaktır. Bu koruma evlilik birliği devam ettiğine göre 4721 sayılı kanunun yürürlüğe girişi 1.1.2002'den önceki edinilmiş aile konutları içinde geçerlidir. Toplanan delillerden dava konusu taşınmazın eşler tarafından kendilerine aile konutu olarak özgülendikleri tartışmasızdır. Davalılar Harun ve Hadi'nin taşınmazı satın alırken bu yerin aile konutu olduğunu ve davacının da satışa rızasının bulunmadığını bildikleri sabittir. Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi koşulları da gerçekleşmemiştir. Bu açıklamalar karşısında davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 400 YTL. vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-01-2006, 00:33   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhaba,

Yargıtay Kararında belirtildiği gibi yapılan satış,hukuka aykırıdır.İptali istenmelidir.Bu arada tapu iptal ve tesçil davasında görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğunu hatırlamakta yarar var.

Diğer yandan Aile konutu olarak özgülenen evin 2002 öncesi veya sonrasında edinilmiş olmasının konuyla doğrudan bir ilişkisi bulunmamaktadır.Edinme tarihi önemli değildir.

Fakat konutun edinilmesi 1.Ocak 2002 sonrasındaysai Mal Rejimi Tasfiyesine konu edilebilecektir.Malın kendisi,mal elden çıkartılmışsa bedeli üzarinden tasfiye alacağı talep edilebilir.

Kanımca Mal Rejimi Tasfiyesi davaları boşanmanın eki olarak değerlendirilemez.Nispi harca tabidir ve boşanma davası içinde bu yönlü ıslah yapılamaz.Kaldı ki Mal Rejimi Tasfiyesi davasının kaderi boşanmanın kaderine bağlı olduğundan boşanma kesinleşmeden görülemez ve karar verilemez.

Uygulamada boşanma davasından bağımsız bir dava açılmakta ,boşanma davası içinde istenmişse dosya tefrik edilmekte ve bu dava bekletilmektedir.

Konu ile ilgili bazı Yargıtay Kararları aşağıdaki gibidir.

Saygılar
--------------------------------------------------------------------------
T.C.
YARGITAY/2. HUKUK DAİRESİ/E. 2005/12409/K. 2005/11944
T. 13.9.2005
• AİLE KONUTU ( Davacının Eşinin Rızasını Almadan Devri - Tapu İptali ve Tescil Davasına Bakma Görevinin Aile Mahkemelerine Ait Olduğu )
• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Aile Mahkemelerinde Çözümlenmesi Gereken Uyuşmazlık - Davacının Eşinin Rızasını Almadan Aile Konutunu Devri )
• GÖREV ( Tapu İptali ve Tescil/Davacının Eşinin Rızasını Almadan Aile Konutunu Devri - Bakma Görevinin Aile Mahkemelerine Ait Olduğu )
4721/m. 194/1
4787/m. 4/1
ÖZET : Aile konutu nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarına bakma görevi aile mahkemelerine aittir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Dava, aile konutu üzerinde hak sahibi olan eşin ( kocanın ), davacı eşinin rızasını almadan aile konutunu devriyle ilgili işlemin iptali ve aile konutunun yeniden davalı eş üzerine tescilinin sağlanması isteğine ilişkindir. Aile konutuyla ilgili devir işleminin geçerliliğinin, davacı eşin rızasına bağlı olduğu, bu rıza alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğu, devralan üçüncü kişilerin de kötü niyetli oldukları iddia edilerek iptal ve tescil talep edilmiştir. İstek, Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine dayanmaktadır. Ve aile hukukundan doğmaktadır. 4787 Sayılı Kanunun 4/1. maddesi gereğince Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. ( 2.HD.'nin 5.7.2004 tarihli 2004/7861 E., 2004/8887 K. sayılı kararı ) İşin esasının incelenmesi gerekirken iptal ve tescil istemi yönünden bu istemin Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
---------------------------------------------------------------------------

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/4350 K. 2005/5573 T. 7.4.2005
• MAL REJİMİNİN TASFİYESİ ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmadığı - Harcı Verilerek Açılmış Bir Dava Bulunmadığı/Kesin Hüküm Oluşturacak Şekilde "Davalının Müşterek Konutla İlgili Talebinin Reddine" Karar Verilemeyeceği )
• AİLE KONUTU ŞERHİ KONULAN EV ( Boşanma Davasında Eşin Değerinin Yarısının Kendisine Verilmesine İlişkin Talebi - Kesin Hüküm Oluşturacak Şekilde Red Kararı Verilemeyeceği/Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmadığı )
• BOŞANMA ( Aile Konutu Şerhi Konulan Evin Değerinin Yarısının Kendisine Verilmesini İsteyen Eş - Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmadığı/Kesin Hüküm Oluşturacak Şekilde Red Kararı Verilemeyeceği )
4721/m.218, 225,247,271
ÖZET : Davalının aile konutu şerhi konulan evin değerinin yarısının kendisine verilmesine ilişkin talebi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından ayrıca harca tabidir. Mal rejiminin tasfiyesi konusunda harcı verilerek usulüne uygun olarak açılmış karşılık dava veya bağımsız bir dava bulunmadığı halde kesin hüküm oluşturacak şekilde " davalının müşterek konutla ilgili talebinin reddine" karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kocanın tüm, davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davalının aile konutu şerhi konulan evin değerinin yarısının kendisine verilmesine ilişkin talebi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından ayrıca harca tabidir. Mal rejiminin tasfiyesi konusunda harcı verilerek usulüne uygun olarak açılmış karşılık dava veya bağımsız bir dava bulunmadığı halde kesin hüküm oluşturacak şekilde " davalının müşterek konutla ilgili talebinin reddine" karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. bentte gösterilen sebeple davalı kadın yararına BOZULMASINA, tarafların bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 1. bentte yazılı nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
---------------------------------------------------------------------------

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/2994 K. 2005/4123 T. 16.3.2005
• BOŞANMA ( Manevi Tazminat - Aile Bütünlüğüne Yapılan Saldırının Ağırlığına Kadının Boşanmaya Yol Açan Olaylarda Ağır Ya da Eşit Kusurlu Olmamasına Nazaran Hükmolunanın Azlığı )
• MANEVİ TAZMİNAT ( Aile Bütünlüğüne Yapılan Saldırının Ağırlığına Kadının Boşanmaya Yol Açan Olaylarda Ağır Ya da Eşit Kusurlu Olmamasına Nazaran Hükmolunanın Azlığı - Boşanma )
• ZİYNETLERLE İLGİLİ DAVA ( Bileziklerin Davalı Koca Tarafından Zorla Alındığı Sabit Olduğundan Davanın Kabulü Gereği )
• DEĞER ARTIŞ PAYI ( Boşanma Hükmü Kesinleşmeden Tasfiye Düşünülemeyeceği - Mahkemece Nispi Harcın İkmal Ettirilmesi Bu Davanın Tefrik Edilmesi Gereği )
• MALLARA KATILMA REJİMİ ( Boşanma Hükmü Kesinleşmeden Tasfiye Düşünülemeyeceği - Katkı Payı Karşılığı Davanın Tefrik Edilmesi Gereği )
4721/m. 174/2, 202, 214, 217, 220, 227
818/m. 44, 49
ÖZET : 1- Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır.

2- Dava konusu bileziklerin davalı tarafından zorla alındığı sabit olduğundan davanın kabulü gerekir.

3- Boşanma hükmü kesinleşmeden tasfiye düşünülemeyeceğinden, taraflar arasında edilmiş mallara katılma sözkonusu olduğundan nispi harç tamamlatılmalı, bu dava ayrılmalı, dava şartı olan boşanmanın belirlenmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır.

Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat ( TMK.174/2 ) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3-Davanın konusunu oluşturan dört adet bileziğin davacıdan, koca ( davalı ) tarafından zorla alındığı anlaşılmaktadır. Bu ziynetlerle ilgili davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. ( MK.m.217,220 )

4-Davacı eşi üzerine kayıtlı olup 17.2.2003'te satılan eve yaptığı katkının karşılığı on milyar lirayı da istemiştir. ( MK.m.227 ) Eşler arasında halen edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulandığı anlaşılmaktadır. ( MK.m.202 ) Boşanma hükmü kesinleşmeden tasfiye düşünülemez. ( MK.m.214 ) Başvurma harcı alınmıştır. Mahkemece nispi harcın ikmal ettirilmesi, bu davanın tefrik edilmesi, dava şartı boşanma hükmünün sonucunun belirlenmesi, delillerin değerlendirilmesi sonucu uyarınca karar verilmesinin düşünülmemesi de yerinde değildir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kararlar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr
Old 17-08-2010, 23:21   #4
Avbelgin

 
Varsayılan

peki kişi adına kayıtlı aile konutu olan gayrımenkülü kardeşine satsa,ardından kişinin eşi boşanma ve aile konutu şerhi ile ilgili dava açsa ardından davayı öğrenen kişinin ablası da gayrımenkülü davalar bitmeden üçüncü kişiye satsa üçüncü kişinin iyi niyeti mi korunur yoksa kötü niyet silsilesi devam mı eder??
Old 25-08-2010, 11:05   #5
Doc.Dr.Şükran ŞIPKA

 
Varsayılan

Verdiğiniz örnekte, abladan satın alan üçüncü kişi iyiniyetli ise, tapuya güven ilkesi gereğince onun iyiniyeti korunur. Tapu iptali istenemez.
Old 12-11-2010, 12:34   #6
av.yasemin turan

 
Varsayılan

Merhbalar;
Aile Mahkemesi'nde açılan dava reddolursa (benim başıma geldi) .TMK'nın 241 maddesi 'Edinilmiş mallarda hesaba katılması gereken karşılıksız kazandırmaları bunlardan yararlanan 3. kişilerden istenebilir' demektedir.3. kişiye ihbar edilmesinde fada var diye düşünüyorum.
Teşekkürler
Old 12-02-2011, 20:20   #7
kvas

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım hepinizi saygı ile selamlıyorum
Davacı müvekkilimin eşi 2. bir kadınla evlilik hayatı yaşıyor ve bu kadından 5 tane çocuğu var . Bu sebeple açılan boşanma davası derdesttir. Dava sırasında öğrendiğimize göre davalı koca üzerine olan 2 evin birini 2. eşi olan kadına birinide 2. eşinin kardeşine muvazaalı olarak devretmiştir. Bu sebeple açtığımız tapu iptali ve tescili davasını aile mahkemesinde mi açacağız yukarıda izah ettiğim gibi boşanma işlemi gerçekleşmedi ve tapular 3.kişilerin üzerinde görünüyor teşekkür ediyorum
Old 25-02-2011, 17:05   #8
av.yasemin turan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
Aile konutu sebebiyle tapu iptal tescil davanızı Aİle Mahkemesi'nde açıyorsunuz.Aile konutu dışında bir sebeple Aile Mahkemesi'nde görülmüyor bu dava.Bunu da kanaatimce tek ev için açabilirsiniz.Evlilik birliği içerisinde tek bir aile konutu olacağı için.Diğer evi ise edinilmiş mallara katılma davanızda 3.kişiye ihbar edebilirsiniz.Yukarıda madde numarasını belirtmiştim.Ben ihbar ettim ve 3.kişide şuan da dosyada davalı konumunda.
Saygılar.
Old 19-12-2011, 15:45   #9
lawyer schen

 
Varsayılan

edinilmiş mal aile konutu değil de mesela işyeri ise görevli mahkeme tapu iptali tescilde yine aile mahkemesi midir yoksa yeni HMK da belirtildiği üzere asliye hukuk mahkemesi midir?
Old 19-12-2011, 18:26   #10
Doc.Dr.Şükran ŞIPKA

 
Varsayılan

Edinilmiş malın muvazaalı devrine ilişkin açacağınız "aile konutu" dışındaki tapu iptal davalarında, Asliye mah. görevlidir.
Ancak, mal rejimi tasfiyesi içinde bu konuyu gündeme getirirseniz, o zaman Aile Mahkemesinde bu muvazaalı devredilen malın değeri MK.m.229/b.2 gereği, tasfiyede aktiflere eklenir, devralan üçüncü kişiye de davayı ihbar edebilirsiniz. Bu davada Aile Mahkemesi, tapu iptali kararı veremez, sadece devir tarihindeki rayiç değeri Edinilmiş Mal yerine hesaba eklenir.
Saygılarımla..
Old 20-12-2011, 14:47   #11
lawyer schen

 
Varsayılan

Sayın hocam!
3. kişi iyiniyetli olsa, muvazaalı olmasa sadece katılma alacağı davası açsak tamam fakat asliye hukukta gerçekte satışın olmadığını mutlak muvazaa olduğunu ispatlarsak, katılma alacağı olarak tasfiye karar tarihine en yakın rayiç değer esas alınacağından bekletici mesele oarak tapu iptali tescil davasında hukuki yarar vardır diyebilir miyiz?
Old 31-07-2012, 12:02   #12
Avukatrecep

 
Varsayılan

Sayın hocam kitabınızda bu tür devirleri yolsuz tescil olarak yorumluyorsunuz ve 3. 4.kişilerin iyi niyetleri korunmaz diyorsunuz. Ama burada farklı yazmışsınız . Yoksa ben mi yanlış anladım.Hatta HGK kararı koymuşsunuz kitabınızın 223. sayfasında. YHGK 2006/2591 E, 2006/624 K
Old 01-08-2012, 16:28   #13
Doc.Dr.Şükran ŞIPKA

 
Varsayılan

Sayın Avukatrecep,
Kitabımdaki kişisel görüşüm olup, bilimsel gerekçelerine de yer verdiğim doktrin görüşüdür ve İsviçre- Türk hukukunda baskın olan görüştür. Ancak sizin de ifade ettiğiniz gibi, ilgili HGK. da bu görüşlere itibar edilmemiş, alıcı üçüncü kişiler iyi niyetli ise, tapuya güven ilkesi korunur denmiştir. Yargıtay'ın bu görüşü bize göre yanlıştır ve ilgili HGK. kararı Muhalefet Şerhinde de sayın GENÇCAN bu yanlış görüşü, biz doktrine de atıflar yaparak eleştirmiştir.
Benim kişisel görüşüm, aile konutu şerhi bulunmasa da, diğer eşin rızası alınmadan aile konutunun üçüncü kişiye devri ya da ipotek edilmesi halinde, bu işlemin geçersiz olduğu yönündedir. Saygılar..
Old 02-09-2012, 18:21   #14
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

Benim merak ettiğim husus 3. kişiye davayı ihbar etmekle 3. kişi davalı oluyor mu?

Benim açacağım davada eşler tüm birikimlerini davalı eşin annesinin banka hesabında yapmışlar. Bu halde kayınvalideye davayı ihbar ettiğimizde bu kişinin banka hesabına tedbir koydurabilir miyiz veya dava sonunda alacağımız kararı 3. kişiye karşı ilamlı takip konusu yapabilir miyiz?

Mahkeme davalı eşin ödemede erteleme vs. MK. sayılan seçimlik hakların kullanması yönünde karar verirse durum ne olur?

Teşekkürler.
Old 10-10-2012, 11:50   #15
Avukatrecep

 
Varsayılan

Sayın Aybüke Kağan ,sorunuza ceap bulduysanız paylaşırsanız sevinirim
Old 19-10-2012, 11:20   #17
Avukatrecep

 
Varsayılan

Dava sonunda alacaklı olduğunuza karar verilirse bu alacağı ihbar ettiğiniz 3. kişiden tahsil imkanı var mıdır. Ayrıca bu 3. kişi dava konusu gayrimenkulü davadan önce veya dava sırasında diğer bir kişiye devrederse davalılık ve sorumluluk sıfatında bir değişme olur mu ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi,Boşanma Davası,Katkı Payı ve Tasfiye Av.Ali Osman Özdilek Aile Hukuku Çalışma Grubu 56 29-03-2017 02:38
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Uygulama Sorunları Sertifika Programı Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 0 12-11-2006 10:13
Mirastan Iskat ve mirasın tasfiyesi - Edinilmiş Mala Katılım rejiminin tasfiyesi Av.Mehmet Saim Dikici Aile Hukuku Çalışma Grubu 8 17-08-2006 20:53
Tapu İptali Cevahir Hukuk Soruları Arşivi 5 29-08-2003 08:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07163405 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.