Hazine avukatının emeklilikten sonra serbest avukat olarak çalışması.

[FONT='Verdana','sans-serif'] [/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] [/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] [/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] Ben Nazilli Hazine Avukatlığından 18.07.2006 tarihinde emekli oldum. 03.09.2007 günü serbest avukatlık bürosu açtım. [/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] [/font][FONT='Verdana','sans-serif']Aşağıdaki sorumu internet ortamında 2 hukuk sitesine yazdım.319 hukukçu okudu.Ancak bir cevap yazılmadı. Umudum sizin[/font][FONT='Verdana','sans-serif'] [/font][FONT='Verdana','sans-serif']sitenizde[/font][FONT='Verdana','sans-serif'].[/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] Avukatlık Kanununun 14. maddesi uyarınca 18.07.2008 tarihinden itibaren ayrıldığım kurum olan Maliye Bakanlığı aleyhine dava açabileceğimi , icra takibine bulunabileceğimi sanıyordum.( Serbest Avukatlık bürosu açtığım tarihten bu güne kadar Maliye Bakanlığı aleyhine açtığım dava veya yaptığım icra takibi yoktur.)


"http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7692" adresinde aşağıdaki yazıyı ve eki Danıştay Kararını gördüm.[/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] Aynen alıntı yapıyorum.

Barolar ve/veya Barolar Birliği konuya bir de buradaki açık kanundan baktı mı acaba?
2531 Sayılı KAMU GÖREVLERİNDEN AYRILANLARIN YAPAMAYACAKLARI İŞLER HAKKINDA KANUN
Kabul Tarihi : 02.10.1981 Yayın Tarihi : 06.10.1981 Resmi Gazete Sayısı : 17480

Tüm Metin

MADDE 1 - KAPSAM
Bu Kanun, genel bütçeye dahil daire, kurum ve kuruluşlar ile katma bütçeli idarelerde, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan fonlarda, belediyelerde, özel idarelerde 12 Mart 1964 gün ve 440 sayılı ve 12 Mayıs 1964 gün ve 468 sayılı Kanunlar kapsamına giren kuruluşlarda, sermayesinin yarısından fazlası ayrı ayrı veya birlikte Hazinece veya yukarıdaki daire, idare, kurum ve kuruluşlarca karşılanan yerlerde aylık, ücret veya ödenek almak suretiyle görev yapmış olanlar hakkında uygulanır.

[/font][FONT='Verdana','sans-serif']MADDE 2 - YASAK VE SÜRESİ
Birinci madde kapsamına giren yerlerdeki görevlerinden hangi sebeple olursa olsun ayrılanlar, ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulundukları daire, idare, kurum ve kuruluşlara karşı ayrıldıkları tarihten başlayarak üç yıl süreyle, o daire, idare, kurum ve kuruluştaki görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamazlar, taahhüde giremezler, komisyonculuk ve temsilcilik yapamazlar.

Özel kanunlardaki yasaklayıcı hükümler saklıdır.
[/font][FONT='Verdana','sans-serif']
MADDE 3 - İSTİSNALAR
Seferberlik, manevra, tatbikat, atış ve konferans gibi öğrenim ve eğitim maksadıyla silah altına alındıktan sonra terhis edilen yedek subaylar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.

Ancak, muvazzaflık hizmetini bitiren yedek subaylar, sadece kadrosunda hizmet gördükleri kıta, karargah ve askeri kuruma ait işlerde ikinci madde hükmüne tabidirler.

MADDE 4 - CEZA
Bu Kanuna aykırı harekette bulunanlar altı aydan iki yıla kadar hapis ve 10.000 liradan az olmamak üzere ağır para cezası ile cezalandırılırlar.

MADDE 5 - KALDIRILAN HÜKÜMLER
28 Mayıs 1926 tarih ve 1339 sayılı Orduya Müteahhitlik ve Komisyonculuktan Memnu Olanlar Hakkında Kanun ile 3 Ocak 1940 tarih ve 3762 sayılı Hizmetten Ayrılan Bazı Memur ve Müstahdemlerin Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1 -
(2531 sayılı Kanunun kendi numarasız geçici maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır.)

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, usulünce düzenlenmiş sözleşmelere göre başlatılmış işlere ve hizmet sözleşmelerine bu Kanun hükümleri uygulanmaz.

MADDE 6 - YÜRÜRLÜK
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 7 - YÜRÜTME
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. ¬

*****************

Ayrıca, Kanunun 4. maddesindeki cezanın zamanaşımı ve infazı nedir?

******************
Pek çok [/font][FONT='Verdana','sans-serif']Danıştay Kararından bir tanesi[/font][FONT='Verdana','sans-serif'], hakkındaki düşünceler neler olabilir?

Sekizinci DD. 31.10.1983 gün E. 1982/3681, K. 1983/2075

KARAR METNİ

468 SAYILI YASANIN 4.MADDESİNDE YAPILAN TANIMA GÖRE 2531 SAYILI YASA KAPSAMINA GİREN KURUMLARDAN OLAN SSK'DAN AYRILAN AVUKATLARIN DA ÜÇ YIL SÜRE İLE BU KURUMA KARŞI DAVA ALAMAYACAKLARI HK. <

Sosyal Sigortalar Kurumu Bölge Müdürlüğü Kurum Avukatlığından 31.5.1982 tarihinde ayrılarak serbest avukat olarak çalışmaya başlayan davacı, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca alınmış olan, Sosyal Sigortalar Kurumundan ayrılan avukatların 2531 sayılı yasa uyarınca üç yıl süreyle kuruma karşı dava alamayacağı yolundaki 17.4.1982 gün ve 315-6 sayılı genel ilke kararının iptalini istemektedir.
Kamu görevlerinden ayrılanların yapamayacakları işler hakkındaki 2531 sayılı Yasanın 1.maddesinde bu yasanın 440 ve 468 sayılı yasalar kapsamına giren kuruluşlarda aylık, ücret veya ödenek olmak suretiyle görev yapmış olanlar hakkında da uygulanacağı ve 2. maddesinde, birinci madde kapsamına giren yerlerdeki görevlerinden hangi sebeple olursa olsun ayrılanların, ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulundukları daire, idare, kurum ve kuruluşlara karşı ayrıldıkları tarihten başlayarak üç yıl süreyle, o daire, kurum ve kuruluştaki görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamayacakları, taahhüde giremeyecekleri, komisyonculuk ve temsilcilik yapamayacakları öngörülmekte ve maddenin son fıkrasında da, özel kanunlardaki yasaklayıcı hükümler saklı tutulmaktadır 12 Mayıs 1964 gün ve 468 sayılı yasanın 4.maddesinde yapılan tanıma göre bu yasa kapsamına giren kurumlardan olan Sosyal Sigortalar Kurumundan ayrılanların da, yukarıda anılan 2531 sayılı Kamu görevinden ayrılanların yapamayacakları işler hakkındaki Yasanın 2.maddesi hükmü uyarınca, [/font][FONT='Verdana','sans-serif']ayrıldıkları tarihten itibaren üç yıl süreyle kurumlarına karşı görev ve iş almaları yasaklanmış bulunmaktadır.
Avukatlık hizmetinde kuruma karşı alınan bir görev olarak kabulü gerekmektedir.[/font][FONT='Verdana','sans-serif']
Bu itibarla Sosyal Sigortalar Kurumundan ayrılan avukatların 2531 sayılı Yasa uyarınca üç yıl süreyle bu kuruma karşı dava alamayacakları yolundaki dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verildi.
(DAN-DER, SAYI: 54-55) RD/YÖ



Emeklilikten sonraki 1. ve 2. yıllar Avukatlık Kanununa göre, 3. yıl ise 2531 Sayılı Kanuna göre dava ve icra yasağı kapsamında kabul edilmektedir. Hatta dava ve icra takibi almayı aleyhe görev kabul etmektedir.Oysa ki 2531 sayılı Yasa Özel Kanunlardaki hükümleri saklı tutmuştur. Benim olayımda da özel hüküm Avukatlık Kanununda yer almakta ve bu süre 2 yıl olarak belirlenmiştir. Ayrıca emeklilik sonrası 1 ve 2. yılların müeyyidesi Avukatlık Kanununa 3. yılın müeyyidesi ise 2531 sayılı Yasaya göre olmaktadır.
Konuya ilişkin internette, bilgisayar hukuk programlarında veya kitaplarda açık bir Yargıtay Kararı bulamadım. [/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] Türkiye Barolar Birliğine yazdığım dilekçeyi de aynen yazıyorum.[/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] [/font]

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI’NA

ANKARA



KONU : 2531 Sayılı Yasa’ya ilişkin Birlik Yönetim Kurulu İlke Kararı hk.
AÇIKLAMA :

Aydın İli, Nazilli İlçesi Malmüdürlüğü bünyesinde Müşavir Hazine Avukatı olarak görev yapmakta iken 18.07.2006 tarihinde isteğim üzerine emekliye ayrıldım.

03.09.2007 tarihinde Nazilli İlçesinde 350 Sicil Numarası ile Aydın Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık bürosu açtım.

1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 14/3. maddesi uyarınca Yasada belirlenen 2 yıllık sürenin dolduğunu dikkate alarak 19.07.2008 tarihinden itibaren ayrıldığım kurum aleyhine dava almamın, icra takibinde bulunmamın olanaklı olduğu düşüncesindeydim.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7692 adresli internetsayfasında Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından 17.04.1982 günü alınan “SSK.’dan ayrılan avukatların 2531 Sayılı Yasa uyarınca 3 yıl süre ile ayrıldığı kuruma karşı dava alamayacağına ilişkin” 315-6 sayılı Genel İlke Kararı ile bu kararın iptali amacı ile açılan davayı ret eden Danıştay 8. DD.’nin 31.10.1983 günlü ve E.1982/3681, K.1983/2075 sayılı kararının mevcudiyetini fark ettim.

Danıştay kararında özetle “avukatlık hizmetinin de kuruma karşı alınan bir görev olduğu, 2531 Sayılı Yasa uyarınca son iki yıl hizmetinde bulunulan kurum aleyhine ayrılma tarihinden itibaren 3 yıl geçmeden dava açılamayacağı, icra takibinde bulunulamayacağı ” hususu irdelenmiştir.

Ancak çelişkili bir durum olduğu hususunda tereddüt meydana gelmiştir.

1- Birlik İlke Kararı ve Danıştay’ın yukarıda zikrolunan kararı dikkate alındığı takdirde Kamu görevinden ayrılan avukat ayrıldığı tarihten itibaren 2 yıllık bir periyotta ayrıldığı kurum aleyhine dava aldığı veya icra takibinde bulunduğu takdirde 1136 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile birlikte 2531 Sayılı Yasanın 2.maddesi uyarınca mükerrer disiplin ve ceza takibine uğrayacaktır. Aynı konuyu düzenleyen iki kanunun varlığı nedeni ile Anayasaya aykırı bir durum söz konusudur.3. yılda ise sadece 2531 Sayılı Yasanın 2. maddesindeki müeyyidenin uygulanması söz konusudur. 2 yıllık yasak süresi 3 yıla çıkarılmaktadır.
2- A) 2531 Sayılı Yasa 2.maddesinin 2. fıkrası özel kanunlardaki yasaklayıcı hükümleri saklı tutmuştur.Kanaatimce Kamu avukatları yönünden 1136 Sayılı Yasanın 14. maddesi ve cezai maddesi olan 62. maddesi özel hükümdür ve uygulanacak kanundur. Yasak süresi net bir şekilde 2 yıldır.Esasen 1136 Sayılı Yasanın 3256 Sayılı Yasa ile değişik 14/3. maddesinin yürürlüğe giriş tarihi 2531 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonradır.
B) 1136 Sayılı Yasanın 14/3. maddesi hiç konulmamış olsaydı 2531 Sayılı Yasanın 2. maddesi 1,2 ve 3. yıllar için yasak getirmekte ve konuyu düzenlemekte yeterli olmaktaydı. Ancak Yasa koyucu kamu avukatları yönünden özel bir düzenlemeyi terviç etmiş, istisna getirmiş, 14. maddeyi vazetmiştir.

Ancak yukarıda adresi bildirilen internet sayfası resmiyet arz etmediğinden, TBB. İnternet sitesinde ise ilke kararları yer almadığından böyle bir ilke kararının olup olmadığı, var ise değişikliğe uğrayıp uğramadığı tarafımdan bilinmemektedir.

Büronun açıldığı tarihten bu güne kadar ayrıldığım kurum olan Maliye Bakanlığı aleyhine almış olduğum bir dava, yapmakta olduğum bir icra takibi bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle;

Makamınızca uygun görülmesi halinde;
Geçen zaman dilimi içerisinde 1136 Sayılı Yasa ve 2531 Sayılı Yasada yapılan değişiklikler ve yüksek mahkemelerin verdiği kararlar da dikkate alınarak 1136 Sayılı Yasanın 110. maddesinin 3-9-11 ve 16. fıkraları uyarınca “Kamu görevinden ayrılan avukatların ayrıldıkları kurum aleyhine ayrılma tarihinden itibaren kaç yıl süre ile dava alamayacaklarının, icra takibinde bulunamayacaklarının” tarafıma bildirilmesini,
Konuya ilişkin hukuki bir çelişkinin olduğunun kabul edilmesi halinde 110. maddenin 6. fıkrası uyarınca yasa değişikliği yönünde girişimde bulunulmasını ,

Arz ederim.

18.09.2008


Avukat
Oktay YAĞCI





[FONT='Verdana','sans-serif']

Yardımcı olursanız çok memnun olacağım.


Herkese selamlar.[/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] [/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] [/font]
[FONT='Verdana','sans-serif'] [/font]

Sn.ynpzrlyz,
Eminim mesajınıza cevap verecek meslektaşlarımız olacaktır. Ben de cevap vermek isterim ancak mesajınızı düzeltebilir misiniz? Okumak son derece zor.
Saygılar.