Yabancı Bankaya Yapılan Mal Ayıbıyla İlgili İtirazının Türkiye' Ye Etkileri...

Merhaba...

Aslında başlıktan çok net anlaşılmayan konuyu biraz açayım...
Müvekkilime ait bir optik' ten İngiliz bir turist eşine ve kendisine gözlük satın almış ve bedelini kendi kredi kartı ile ödemiştir. Bu şahıs İngiltere' ye gittikten sonra sadece kendisine verilen gözlük numaralarında problem olduğunu ve bu maldan memnun olmadığından dolayı kendi şirketiyle görüşmüş oradaki banka nezdinde itirazda bulunmuş.Bu banka, şahsın itirazını içeren dilekçeleri, müvekkilimin kullanmış olduğu kredi kartı makinesinin sahibi olan bankaya iletmiş... Türkiye deki banka ise müvekkilimle bir takım yazışmalar yapmış bu yazışmalarda slip, fatura vs..istemiş...Müvekkilim hernekadar bankaya itiraz ettiğini söylese de Bankanın en son gönderdiği ve bana yeni intikal ettirilen yazıda, daha önceki yazılarımıza cevap vermediniz,dolayısıyla Master Kart Kuralları gereği iş artık hakem heyetine kaldı diyor. Bu yazıda da, 3 gün içinde konunun bu heyete intikal ettirilmesini istiyorsanız bizi haberdar edin, aksi takdirde kart sahibinin itirazını kabul etmiş sayılacaksınız deniyor.

Şimdi olay bana geç intikal ettiriliyor(her avukatın başına geldiği gibi)..Müvekkilim ise İngiltere' deki müşterisinin yakınmasını haksız da görse presip itibariyle ödediği parasını iade etmek istiyor. Ancakbenim karşı çıktığım husus şu...:
Müşteri, yazdığı dilekçede eşine aldığı gözlükten memnun olduğunu açıkça ifade ediyor. Türkiye de ki banka ise kredi kartı ile tahsil edilen paranın tamamını talep ediyor. Ayrıca bedelini ödeyeceğimiz gözlük parasının karşılığında ayıplı olduğu idiia edilen gözlüğün tarafımıza iadesi konusunda bir muhatap yok.

Şahıs Türkiye' de olsaydı herşey çok kolay olacaktı.Ama işin içine Master Kart Kuralları,yabancılık unsuru vs...girdiği için biraz uğraştırıcı...Türkiye de ki bankanın sadece kredi karti makinesi sahibi olması yapılan bu itirazın türkiye' deki savunucusu olmasının hukuki temelini bulmakta açıkçası güçlükçekiyorum...

Şimdi memnun olunan gözlüğün bedelinin istenemeyeceğini, bedeli istenen ve ayıplı olduğu ileri sürülen malın tarafımıza iade edildikten sonra bedelinin iade edileceğini hukuki olarak hangi muhataba ileteceğiz..?Master Kart Kuralları denen metni nereden araştırabiliriz? Bilgisi ve ilgisi olan meslektaşlarıma...Yardımcı olursanız sevinirim...

Bence çok ilginç bir konu zira gelecekte olacaklar hakkında çok enteresan ipuçları veriyor:

Kredi kartlarının kullanımı arttıkça Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun fiilen uygulanma şansının kalmayacağını görüyoruz. Görünen o ki, Kredi Kartı Şirketlerinin taraflarla yaptıkları sözleşmeler tüketici ihtilaflarında konuya uygulanacak hukuki çözümü belirleyecek gibi gözüküyor. Bahsettiğiniz olayda tüketiciye sağlanan "eşsiz koruma" düşünüldüğünde bizim kanunun devreden çıkması da hiç fena olmayacak kanımca.

Alıntı: Şahıs Türkiye' de olsaydı herşey çok kolay olacaktı.Ama işin içine Master Kart Kuralları,yabancılık unsuru vs...girdiği için biraz uğraştırıcı...Türkiye de ki bankanın sadece kredi karti makinesi sahibi olması yapılan bu itirazın türkiye' deki savunucusu olmasının hukuki temelini bulmakta açıkçası güçlükçekiyorum...

Katılamıyorum.. Tarafların ikisi birden (hatta bankayla birlikte üçü birden) Türk olsaydı bile tüm taraflar imzaladıkları sözleşmeler ile bağlı olduklarından bu sözleşme maddeleri olayda uygulanabilir ve kanunun emredici hükümleri bertaraf edilmemek kaydıyla aynı sonuç doğabilirdi. Sanırım bu olayda TTK.nın emredici bir hükmü bertaraf edilmiyor. Dolayısıyla bir Türk tüketicinin de kendi imzaladığı sözleşme hükümlerine dayanarak bankasına müracaat etmesi ve benzer bir talepte bulunması ve bankanın da üye işyeri ile imzaladığı sözleşmeye dayanarak sizin olayınızdaki benzer bir "hüküm" kurması gayet mümkün gözüküyor bence.. Ama Türkiye'de bunu yapacak banka bulabilir miyiz, o ayrı bir tartışma konusu..

Alıntı: ?Master Kart Kuralları denen metni nereden araştırabiliriz?

Sanırım web sitelerinde vardır. Ayrıca müvekkilinizin banka ile imzaladığı sözleşmede de geçiyor olduğunu düşünüyorum..

Sayın Site Yöneticisi...

Öncelikle konuya ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim..
Ancak her ne kadar taraflar arasında imzalanmış bir sözleşmenin öncelikle uygulanacağını kabul etsek de, anlattığım olayda, iki gözlük ücretinin tamamının sadece bir gözlükten memnun olunmadığından (diğerinden memnun olduğunu İngilizce olarak yazdığı metinden açıkça anlıyorum) iadesinin istenmesi ve aynı zamanda ayıplı olduğu iddia edilen malın yine kendisinde kalması gayet hukuk dışı ve söz konusu müşterinin sebepsiz yere zenginleşmesini sağlayan bir durum olacak...

Bu nedenle sözleşmeye göre davranmış olsak bile taraflarla aynı statude ve yerde olduğumuzu düşündüğümüzde TK,BK nın bize tanıdığı imkanlardan yararlanabilirdik.

Şimdi olayımızda, sözkonusu bedel iade edilmediğinde Türkiye' deki bankanın bize karşı icra takibi yapması gerekecek...Husumet sorununu Master Kart Kuralları denen metin veya Türk Banka ile imzalanan sözleşmeden dolayı aştığımızı bir kenara bırakırsak,icra takibine, iadesi istenen paranın aslında bu kadar olmadığına ve ayıplı olduğu iddia edilen gözlüğün tarafımıza iade edilmediğinden şimdilik bu kısma ait borcu da ödemekten imtina ettiğimize ilişkin itirazları ileri sürebilirim diye düşünüyorum. Aksi durum düşünüldüğünde İngiliz arkadaşımız hem parasını alacak, hem de ayıplı olduğunu(belki değil onu da bilmiyoruz-ki ölçümlerin kendisinin verdiği reçeteye göre yapıldığı söyleniyor) iddia ettiği gözlüğü kullanmaya devam edecek ve biz de burada elimiz kolumuz bağlı vaziyette oturacağız...Açıkçası adalet anlayışıma ters...

Merhaba,

Öncelikle banka ile müvekkiliniz firma arasında imzalanan Kredi kartı cihazı /POS/ kullandırma sözleşmesini incelemelisiniz. Bu sözleşmede olması gereken bahsettiğiniz olgular yoksa ve de bankanın size ödediği satış bedelini doğrudan hesaptan tahsil imkanı bulunmuyorsa; ödemeyiniz derim.

Zira, ödememeniz halinde banka; bedeli müşteriye iade etmiş olmak kaydı ile size dava açmak zorunda kalacaktır. Bu davada ise haliyle ayıplı olduğu iddia edilen malın bilirkişi marifetiyle tespiti ve neticeten ayıplı ise size iadesi koşulu ortada olduğundan sizin için malı teslim almak zor olmayacaktır. Ancak, POS anlaşmasında tahmin ediyorum bankaları bu tür sıkıntıdan kurtaracak doğrudan tahsil yada talep etme imkanı veren bir KOŞUL mutlaka vardır!

Banka ile müvekkil firma arasında POS anlaşmasına bağlı çalışma halen devam ediyor ise; banka, doğrudan tahsile yönelebilir, bu davsizin başınızı oldukça ağrıtır ..

selamlar..