Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Fıkra Keyfi

Yanıt
Old 20-10-2011, 18:43   #481
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Hak yoluna düşen,varır
Mahkeme kapısına
Kapıyı açabilirse,kavuşur hakkına.

H = Türk Alfabesinin 10. Harfidir
M = Türk Alfabesinin 16. harfidir.
K = Türk Alfabesinin 14. harfidir.

HMK. = Bir fıkra değildir! (Bu salona yanlışlıkla girmiştir) Bulmacadır; bul dava tipini, aç davanı.
Old 20-10-2011, 21:12   #482
üye31284

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Hak yoluna düşen,varır
Mahkeme kapısına
Kapıyı açabilirse,kavuşur hakkına.

H = Türk Alfabesinin 10. Harfidir
M = Türk Alfabesinin 16. harfidir.
K = Türk Alfabesinin 14. harfidir.

HMK. = Bir fıkra değildir! (Bu salona yanlışlıkla girmiştir) Bulmacadır; bul dava tipini, aç davanı.

Kırk yapar.

Belirli. Ama kırk küpün kırkının da kulpu kırıksa belirsiz.

Canım püskevit çekti.
Old 21-10-2011, 08:58   #483
Nur Deniz

 
Varsayılan

Hastane santralının telefonu çaldı. Arayan yaşlı bir büyükanne idi. Çekingen bir sesle sordu:
- Bir hastanın durumu hakkında bilgi verebilecek biriyle görüşmem mümkün mü?
- Ben size yardımcı olayım tatlı teyzecim. Hastanın adı ve oda numarası nedir?
Büyükanne yorgun ve titrek sesiyle söyledi:
- Halime Kaya. Oda numarası 302.
- Siz birkaç dakika hatta kalın, ben hemşiresinden durumunu öğreneyim.
Birkaç dakika sonra operatör telefona geldi:
- Haberler iyi teyzecim. Hemşire bana Halime hanımın durumunun gayet iyi olduğunu söyledi. Tansiyonu ve kalbi çok iyiymiş ve doktoru Sami bey onu salı günü taburcu etmeyi düşünüyormuş.
- Sağolun, ne güzel haberler verdiniz. Öyle endişeleniyordum ki! Allah razı olsun evladım.
- Bir şey değil teyzecim. Halime hanım kızınız mı?
- Yok evladım, Halime Kaya benim. Hiçkimse bana birşey söylemiyor ki...
Old 21-10-2011, 09:19   #484
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Hastane santralının telefonu çaldı. Arayan yaşlı bir büyükanne idi. Çekingen bir sesle sordu:
- Bir hastanın durumu hakkında bilgi verebilecek biriyle görüşmem mümkün mü?
- Ben size yardımcı olayım tatlı teyzecim. Hastanın adı ve oda numarası nedir?
Büyükanne yorgun ve titrek sesiyle söyledi:
- Halime Kaya. Oda numarası 302.
- Siz birkaç dakika hatta kalın, ben hemşiresinden durumunu öğreneyim.
Birkaç dakika sonra operatör telefona geldi:
- Haberler iyi teyzecim. Hemşire bana Halime hanımın durumunun gayet iyi olduğunu söyledi. Tansiyonu ve kalbi çok iyiymiş ve doktoru Sami bey onu salı günü taburcu etmeyi düşünüyormuş.
- Sağolun, ne güzel haberler verdiniz. Öyle endişeleniyordum ki! Allah razı olsun evladım.
- Bir şey değil teyzecim. Halime hanım kızınız mı?
- Yok evladım, Halime Kaya benim. Hiçkimse bana birşey söylemiyor ki...



Sabah sabah çok iyi geldi teşekkürler
Old 21-10-2011, 12:02   #485
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Hastane santralının telefonu çaldı. Arayan yaşlı bir büyükanne idi. Çekingen bir sesle sordu:
- Bir hastanın durumu hakkında bilgi verebilecek biriyle görüşmem mümkün mü?
- Ben size yardımcı olayım tatlı teyzecim. Hastanın adı ve oda numarası nedir?
Büyükanne yorgun ve titrek sesiyle söyledi:
- Halime Kaya. Oda numarası 302.
- Siz birkaç dakika hatta kalın, ben hemşiresinden durumunu öğreneyim.
Birkaç dakika sonra operatör telefona geldi:
- Haberler iyi teyzecim. Hemşire bana Halime hanımın durumunun gayet iyi olduğunu söyledi. Tansiyonu ve kalbi çok iyiymiş ve doktoru Sami bey onu salı günü taburcu etmeyi düşünüyormuş.
- Sağolun, ne güzel haberler verdiniz. Öyle endişeleniyordum ki! Allah razı olsun evladım.
- Bir şey değil teyzecim. Halime hanım kızınız mı?
- Yok evladım, Halime Kaya benim. Hiçkimse bana birşey söylemiyor ki...



Müthiş.
Old 21-10-2011, 12:02   #486
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Zeytinn
Kırk yapar.

Belirli. Ama kırk küpün kırkının da kulpu kırıksa belirsiz.

Canım püskevit çekti.



40 kişi çıkaramazmış.
Old 21-10-2011, 16:14   #487
tiryakim

 
Mutlu Hukukçuluk-İmamlık

Hukukçuya sormuşlar:

“Bir daha dünyaya gelirsen hangi işi yapmak istersin?”

“İmamlık” demiş.

Nedenini sormuşlar :

“Mevzuat hep aynı, hiç değişmiyor.” demiş.
Old 31-10-2011, 13:20   #488
Gülümse

 
Mutsuz

Neden bilinmez, bir çok kişi ismimi doğru anlayıncaya kadar şekilden şekile sokar...

Songül, Sangül, İlkgül, Tongül, Tangün, Şengül...

Ama son tanıştığım yaşlı teyzerin bana "Tanküt hanım" diye hitap etmesi gerçekten şok ediciydi...
Old 31-10-2011, 13:28   #489
Gülümse

 
Varsayılan

Siz de alışveriş merkezlerindeki güvenliği biraz saçma ve sıkı bulmuyor musunuz ?

Geçen gün kızımın arkadaşıyla bir alışveriş merkezine gittik. Çocuğun kalçasında platin var... Doğal olarak öttü...

Güvenlik, "üzerinizde bozuk para kalmış onu bırakıp öyle geçin" diye ısrar etti...

Çocukta... "Yok kalçamda platin var ondan" dedi...

Güvenlik şaşkın elindeki dedantörü çocuğun kalçasına tuttu... Baktı ötüyor...

Güvenlik "Yok burada cep telefonu unutmuşsun o ötüyor galiba" dedi...

Çocuğun sonunda sabrı taştı...
"Ne yapayım platini mi çıkartayım" diye diklendi...

Güvenlik; "Yok platin kalsın ama sen üzerindeki metal eşyaları çıkar" diye ısrar etmeye devam etti...

Neyse sonunda başka bir görevli geldi de içeriye girebildik...
Old 31-10-2011, 13:33   #490
Gülümse

 
İyi Isparta ve yollar...

Ispartayı yakından bilenler, çevre yollarının dar engebeli ve mıcırlı olduğunu bilirler...

Isparta'dan Eğridir'e doğru giden oğlum virajı döndüğünde onun şeridinden gelen motorsikletliyle burun buruna geliyor... Güç bela durup sinirle camı açıp bağırıyor...

"Ne yapıyorsun ya"

Motorlu gülerek elini kalbinin üstüne koyuyor...

"İyiyim işte... Sen neler yapıyorsun bakalım" Diyor.
Old 04-11-2011, 16:18   #491
Nur Deniz

 
Varsayılan Kuzu

Bir aile kurban bayramından birkaç ay önce kurbanlık bir kuzu alır.Kuzu, onu satın alan aileyle birlikte yemek yer,uyur,gezer ve nihayet kendini o ailenin bir ferdi olarak görür Kurban bayramının ilk günü kuzu çok üzgün, mahzun olur.Sebebini soran sahibine ise şu cevabı verir:
-Bütün komşularımız kurbanlık hayvanlarını aldı, bir tek biz almadık.
Old 04-11-2011, 16:44   #492
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Bir aile kurban bayramından birkaç ay önce kurbanlık bir kuzu alır.Kuzu, onu satın alan aileyle birlikte yemek yer,uyur,gezer ve nihayet kendini o ailenin bir ferdi olarak görür Kurban bayramının ilk günü kuzu çok üzgün, mahzun olur.Sebebini soran sahibine ise şu cevabı verir:
-Bütün komşularımız kurbanlık hayvanlarını aldı, bir tek biz almadık.

İyi denemeymiş
Old 24-11-2011, 11:02   #493
Nur Deniz

 
Varsayılan

Adam fakir, bekar ve körmüş...

Bir melek önüne çıkıp "sadece bir dilek hakkın var dile benden ne dilersen" demiş.

Adam;

" çocuğumu 1 küp altını sayarken göreyim, başka birşey istemem " demiş
Old 24-11-2011, 11:19   #494
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Adam fakir, bekar ve körmüş...

Bir melek önüne çıkıp "sadece bir dilek hakkın var dile benden ne dilersen" demiş.

Adam;

" çocuğumu 1 küp altını sayarken göreyim, başka birşey istemem " demiş

daha ne istenebilirdi ki
Old 30-12-2011, 12:37   #496
Gülümse

 
Varsayılan Günün espirisi...

2012'ye iki piliçle girmeye ne dersiniz ?





İmza: Yemek Sepeti
Old 30-12-2011, 12:45   #497
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gülümse
2012'ye iki piliçle girmeye ne dersiniz ?





İmza: Yemek Sepeti

Old 30-12-2011, 13:55   #498
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gülümse
2012'ye iki piliçle girmeye ne dersiniz ?





İmza: Yemek Sepeti

Old 30-12-2011, 18:57   #499
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gülümse
2012'ye iki piliçle girmeye ne dersiniz ?





İmza: Yemek Sepeti

Old 19-01-2012, 22:14   #500
Nur Deniz

 
Varsayılan

Bir profesör konferans vermek üzere salona girmiş.
Ama bakmış ki salon, ön sırada oturan seyis dışında boşmuş.
Konuşup konuşmama konusunda tereddüde düşen Profesör sonunda seyise sormuş:
- Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mıyım, yoksa
konuşmamalı mıyım?
Seyis cevap vermiş:
- Hocam ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam.
Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını
görseydim, yine de onu beslerdim.
Bu sözlere hak veren Profesör konferansa başlamiş.
İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş, konferanstan sonra da kendini
mutlu hissetmiş,
dinleyicisinin de konferansın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş:
- Konuşmamı nasıl buldun?
Seyis cevap vermiş:
- Hocam sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek
anlamadığımı söylemiştim.
Gene de eğer ahıra gelir, biri dışında tüm atların kaçtığını
görseydim, onu beslerdim,ama elimdeki tüm yemi ona verip de hayvanı çatlatmazdım.
Old 05-03-2012, 20:33   #501
Nur Deniz

 
Varsayılan

Demirel'e ülkenin durumu hakkında ne düşündüğü sorulmuş....

Demirel de soruyu yönelten kişiye:
- "Bak sana bunu bir fıkrayla anlatayım da pazar neşesi olsun" demiş. Demirel'in anlattığı fıkra şu:

... Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş.Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış sahibini bekleyen nefis bir ördek var.... Karakuşi Kadı, fırıncıya:

- 'Ben bunu aldım' demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin asil sahibi gelmiş:

- 'Hani bizim ördek?' Fırıncı boynunu büküp:

- 'Uçtu' deyince iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış... Gayrimüslim de peşinde kovalıyor...

Bir duvardan atlarken, bilmeden duvarın öteki tarafındaki hamile bir kadının üstüne düşmüş. Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş. Can havliyle kaçan fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış... Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Karakuşi Kadı'nın karşısına çıkarmışlar. Kadı sırayla sormuş...

Ördeğin sahibi,
- 'Bu adam ördeğimi hiç etti' diye şikáyet etmiş.

Karakuşi Kadı, fırıncıya sormuş:
- 'Ne yaptın bu adamın ördeğini?'

Fırıncı
- 'Uçtu' demiş.

Kadı, kara kaplı defterini açmış:

- 'Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar 'Uçar' anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil' diyerek, fırıncının ördek işinden beraatına karar vermiş. Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş. Onun şikáyetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş:

- 'Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla...

Davacı:
- 'Benim tek gözüm çıktı. Şimdi ne olacak?' diye sorunca Karakuşi Kadı

- 'Şimdi' demiş, 'Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız. Tabii gayrimüslim şikáyetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.

Çocuğunu düşüren kadının kocasına da Karakuşi Kadı:

- 'Tamam' demiş, 'Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak.' Böyle olunca adam da şikayetini anında geri almış, fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş Yahudi'ye:

- 'Senin şikáyetin nedir bre?' Yahudi bir süre düsündükten sonra ellerini açmış,

- 'Ne diyeyim kadı efendi' demiş, 'Adaletinle bin yaşa Sen, e mi !'

Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek, kıssadan hisse:

- Ananı "öpen" kadı ise, kimi kime şikáyet edeceksin?.. Bugün ülkedeki durum bu! Agnadın mı?
Old 05-03-2012, 22:14   #502
kezzy

 
Varsayılan

Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat üç yakın arkadaşını çağırmış yanına... Bir ricada bulunmuş: “300 bin dolarlık tasarrufum var... Bunu öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye güvenemiyorum. Size şimdi 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin.” Demiş. Adam ölmüş. Üç arkadaş verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak: “Hastanenin acil ihtiyacı vardı... Onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarfettim, kefene 80 bin koydum.” demiş. Papaz: “Ben de aynı günahı işledim... Paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum...” Avukat: “Ben sözümü aynen yerine getirdim... Kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum!..”
Old 12-03-2012, 16:04   #503
Nur Deniz

 
Varsayılan

Adamin biri, yeni açilan lüks büyük magazaya gitmis, satici kıza yaklaşmiş.
"Bir kravat almak istiyorum."
Satici kiz son derece sirin bir tavirla:
"Beyefendi, bizde müsteriyi memnun etmek esastir. Kravat ipekli mi olacak yünlü mü?"
"Ipekli"
... ... "O zaman lütfen bir kat yukari buyrun, ipekli kravatlar bir kat yukarida"
Adam bir kat yukari çikmis, baska bir satici kiz..
"Ben ipekli bir kravat almak istiyorum"
"Beyefendi, kravat düz mü olacak, desenli mi?"
"Desenli"
"Bizde müsteriyi memnun etmek esastir, desenli kravatlar bir kat yukarida, lütfen bir üst kata buyrun"
Adam bir kat daha çikmis. Yeni bir satici kiz..
"Ben ipekli ve desenli bir kravat almak istiyorum"
"Desenler, çizgili mi, çiçekli mi olacak?" - "Çizgili" -"Bizde müsteriyi memnun etmek esastir, çizgili kravatlar bir üst katta, lütfen bir kat yukarı buyrun"
Adam bir kat daha çikmis..
Çizgiler kalın mı, ince mi, bir kat yukarı.. Zemin açık mı, koyu mu, bir kat yukarı, derken adam 18'inci kata gelmis. Öfke ile satici kizin yakasina yapismis..
"Ben ipekli, ince çizgili, çizgileri boyuna ve açık renk, zemini koyu, bir kravat istiyorum"
"Kravati bu elbiseyle mi kullanacaksiniz?"
"Hayır, evdeki elbisemle"
"Beyefendi, bizde müşteriyi memnun etmek esastır, bir uyumsuzluk olursa firmamızın prensiplerine ters düşer, lütfen evden öbür elbisenizi alıp gelir misiniz?"
Adam büyük bir öfkeyle asansöre gitmiş.. O sırada asansörün kapısı açılmıs, içinden gene çok sinirli bir adam çikmis.. Bir elinde bir klozet kapağı, belden aşağısı da çıplak:
"İşte popom, işte evdeki tuvaletin klozet kapağı.. Verecekseniz verin artık şu tuvalet kağıdını.."
Old 12-03-2012, 16:08   #504
Nur Deniz

 
Varsayılan

Sicilya'nın bir kasabası varmış ki kadınları hiç rahat durmaz, ikide bir kocalarını aldatırlarmış. Kasabanın yaşlı papazı, kocasını boynuzladıktan sonra doğru günah çıkartmaya gelen bu kadınlardan bıkmış… ' papaz efendi, şeytana uyup kocamı aldattım. ' diyerek karşısına geçip günah çıkartmak istediklerinde papaz sinirl...enir ' ayıptır günahtır. Boyna kocamı aldattım diye geliyorsunuz, bari ayağım taşa takıldı deyin ben anlarım…' demiş…

Kadınların da işine geldiği için artık kimse kocamı geyikledim demez papaz efendi ayağım taşa takıldı diyerek konuyu açarlarmış…

Derken yaşlı papaz ölmüş, yerine bir başka papaz gelmiş ve bakmış ki kasabanın kadınları aşırı derecede namuslu.

Taşa takılıp düştüklerinde oraları buraları açılıyor diye günah çıkartmak istiyorlar…

Doğru belediye başkanına gidip durumu anlatmış ve derhal kaldırımların düzgün olarak onarılmasını istemiş ama duruma vakıf olan başkan katılırcasına gülmeye başlayınca
Papaz şaşırmış ve "Sayın Başkan gülüyorsunuz ama en çok da sizin eşiniz taşa takılıyor… Lütfen yaniiii…"
Old 12-03-2012, 16:13   #505
Nur Deniz

 
Varsayılan

Adamın biri arkadaşıyla yemek yerken "Kolumun ağrısından ölüyorum" diye dert yandı.Arkadaşı da "Ilerde köşedeki marketin önüne yeni bir bilgisayarli cihaz koydular.Üç dolara bir jeton alıyorsun , yanında getirdiğin idrar örnegini açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenle...ri ögreniyorsun"demiş.
Adam hemen idrarını bilgisayara vermiş.10 saniye sonra ya...zılı olarak cevap gelmiş: "Kolunuzda bir cins eklem agrisi olan Teniselbo oluşmuş. Sıcak tutun, ağır işlerden kaçının, iki haftada düzelecek" Adam, muzurca bu akıllı cihazi nasıl aldatalabileceğini düşünmüş.Bir miktar çesme suyuna köpeginden alınmış bir kılı koymuş, üstüne karısının ve kızının idrar örneklerini eklemiş. cihaza
atmış. 10 saniye sonra yazılı yanıt gelmiş:
1. Çesme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazi almayı düşünün.
2. Köpeğinizde kene var.Eczaneden özel bir şampuan alıp köpeğinizi yıkayın.
3. Kızınız kokain bağımlısı.Bir psikiyatri kliniğine yatırın.
4. Karınız hamile. İkizler sizden degil. İyi bir avukat bulun.
5. Kendinizi bu şekilde denemelere kaptırmayı bırakmazsanız kolunuz iyileşmez
Old 18-03-2012, 19:13   #506
ORHAN DUMAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Adam fakir, bekar ve körmüş...

Bir melek önüne çıkıp "sadece bir dilek hakkın var dile benden ne dilersen" demiş.

Adam;

" çocuğumu 1 küp altını sayarken göreyim, başka birşey istemem " demiş

Çok zekice bir cevap..
Old 18-03-2012, 19:14   #507
ORHAN DUMAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Adamın biri arkadaşıyla yemek yerken "Kolumun ağrısından ölüyorum" diye dert yandı.Arkadaşı da "Ilerde köşedeki marketin önüne yeni bir bilgisayarli cihaz koydular.Üç dolara bir jeton alıyorsun , yanında getirdiğin idrar örnegini açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenle...ri ögreniyorsun"demiş.
Adam hemen idrarını bilgisayara vermiş.10 saniye sonra ya...zılı olarak cevap gelmiş: "Kolunuzda bir cins eklem agrisi olan Teniselbo oluşmuş. Sıcak tutun, ağır işlerden kaçının, iki haftada düzelecek" Adam, muzurca bu akıllı cihazi nasıl aldatalabileceğini düşünmüş.Bir miktar çesme suyuna köpeginden alınmış bir kılı koymuş, üstüne karısının ve kızının idrar örneklerini eklemiş. cihaza
atmış. 10 saniye sonra yazılı yanıt gelmiş:
1. Çesme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazi almayı düşünün.
2. Köpeğinizde kene var.Eczaneden özel bir şampuan alıp köpeğinizi yıkayın.
3. Kızınız kokain bağımlısı.Bir psikiyatri kliniğine yatırın.
4. Karınız hamile. İkizler sizden degil. İyi bir avukat bulun.
5. Kendinizi bu şekilde denemelere kaptırmayı bırakmazsanız kolunuz iyileşmez


Harika.. Teşekkürler..
Old 09-08-2012, 11:51   #508
av.ozancelik

 
Varsayılan Biraz da Temelden Olsun..

Dursun, saatlerin geri alınacağını duyunca, evdeki saatleri toplayıp Saatçi Temel’e gider:
- Ula Temel, saatler geri alınacakmış. Biz de evdeki saatleri senden satın aldığımız için sana getirdik. Bunları geri alacaksun da.
Temel kendinden emin bir şekilde:
- Öyle yağma yok. Ben de duydum ama, sadece 1 saat geri alınacakmış. 1 tanesini alırım, diğerlerini almam

************************************************** ******
Temel ve arkadaşları ava çıkmışlardı.İlk önce küçük bir in gördüler.Bu tavşan iniydi.Önüne atlayıp avladılar.İleride daha
büyük bir in vardı.Bu tilki iniydi.Önüne atlayıp avladılar.İleride daha daha büyük bir in vardı.Bu ayı iniydi.Yürüdüklerinde
daha büyük bir in vardı.Temel:
-Bu ne ini bilmiyorum.dedi.
Fakat önüne atladılar.Ertesi gün gazetede şu haber vardı:
-Üç avcı trenin altında ezilerek can verdi.

************************************************** ******

Bir İtalyan, bir Rus, bir Fransız bir de bizim Temel şampiyonlar liginde karşılaşmışlar. Başlamışlar muhabbete.
İtalyan demiş ki: “Bizim ülkemizde şampiyon olan takım iki gün iki gece kutlamalar yapar.”
Rus demiş ki: “Bizim ülkemizde şampiyon olan takım iki tanker votka içerek kutlama yapar.”
Fransız demiş ki: “Bizim ülkemizde şampiyon olan takım 300 güzel kızla şampiyonluk kutlar.”
Bizim temel de demiş ki: ”Haçan bizum oraya şampiyon kim olursa olsun kutlamasini Fenerbahçe yapar.
************************************************** **************************************************
Şişman bir şahıs cok namlı bir doktorun muayehanesine gidiyor ve ona zayıflamak istediğini söylüyor..Doktor, bir hafta kullanmak üzere isimsiz bir hap veriyor ona..İlacı ilk kullandığı gece,uyurken rüya görmeye başlıyor adam..Bir saray içinde, etrafında onlarca cariye..Sabaha kadar bi onla, bi bunla sabah uyanınca kan ter içinde..Her gece aynı olay..Bir haftanın sonunda bütün fazla kilolarını atmış..Tığ gibi bir delikanlı olmuş..
Günler sonra yolda şişman bir arkadaşına rastlıyor ve nasıl kilo verdiğini soruyor ona..Arkadaşı anlatıyor..O da hemen doktorun çalıştığı hastaneye gidiyor..ve ona da aynı tedavi…
İlk gece, arkadaşı rüyasında bir sarayda..Etrafında onlarca iri adam..Bizim şişman önde onlarca adam peşinde..Başlıyor saray içinde bir koşuşturmaca..Üçüncü gün sonunda adam zayıflıyor
ama dayanamıyor ve telefon ediyor doktora..Neden arkadaşımla benim rüyalarım farklı?? diye soruyor..Doktor biraz düşündükten sonra adama soruyor:’Siz hastaneye mi gelmiştiniz ? Muayenehaneye mi?
Old 09-08-2012, 12:29   #509
av.ozancelik

 
Varsayılan

Temel italya”da Fiat fabrikasinda işçi olarak çalışmaktadır. o dönemin Sovyet lideri Kruscev resmi bir ziyaret icin italya”ya gelmistir. Programda Fiat tesislerini ziyarette vardır. Kruscev Fabrikanin tezgahları arasinda dolasirken Temel ile karşılaşır. Herkesin gözü önünde ””Vay Temel…”” diye sarilip kucaklaşırlar. Ayaküstü sohbet ederler.
Tüm protokol bu dostluktan dolayı büyük bir şaşkınlık yaşamaktadır. Konuk gittikten sonra patron Temel”i çağırıp, Krusçev”i nereden tanıdığını sorar. Temel ”Hiiç” der. ””Ben eskiden komünisttim.. . 1 Mayıs kutlamaları için parti beni Moskova”ya göndermişti. Orada tanışmıştık.”” Olay unutulmuştur. Üç beş ay sonra bu kez Amerika başkanı Nixon gelmiş İtalya”ya. Yine aynı program ve fabrika ziyareti söz konusudur. Tezgahların arasında ””Vay Temel.Vay Nixon.”” muhabbeti yaşanır. İyice meraklanan patron ziyaretten sonra Temel”i yine çağırır. Soru da cevap da aynıdır; ””Bir ara Amerika”ya göç etmeye kalkıştım. New York”ta başım polisle belaya girdi. Bu Nixon o zaman çiçeği burnunda bir avukattı. Beni o savunmuştu..””
Olay bu kadarla kalsa iyi. İki ay sonra Fransa başkanı De Gaulle ziyaretinde de aynı manzara yaşanınca Patron Agnelli derin bunalımlara girmiş. Kendisini tanıyan yok. Yanında çalışan Temel”in uluslararası çevresi var.
-De Gaulle”ü nereden tanıyorsun?
-Nazilere karşı Paris”te yeraltı savaşı yapıyorduk… Özel kuryesiydim.
-Sen herkesi tanır mısın?
-Evet, hemen hemen… Patron iyice hırslanmış.
-Neredeyse Papa da arkadaşım diyeceksin.
Temel gülmüş. ””Tabii. Yakın arkadaşımdır.””
Çıldırma noktasına gelen Agnelli haykırmış :
-İspatla… İspatlayamazsan kovarım…
Temel :
-Tamam, bu pazar ayininde Vatikan meydanında olun. Papa balkondan halkı takdis ederken ben yanında olacağım.
Patron pazar”ı iple çekmiş. Vatikan”da Papayı bekleyen kalabalığın arasına karışıp beklemeye başlamış. Bir süre sonra Papa balkona çıkmış. Yanında Temel… Kalabalığa bakıp, patronunu bulmaya çalışıyor. O sırada bir kargaşa olmuş. Biri bayılmış..
Temel bayılanın kendi patronu olduğunu görünce Papaya ””Bana müsaade” deyip meydana koşmuş. Agnelli yerde yatıyor.. Bir iki kişi de ayıltmaya çalışıyor.
Temel çevresindekilere, ””Bu benim patronumdur; ne oldu?”” diye sorunca biri cevap vermiş :
- Siz Papa ile balkona çıktığınızda bunun önünde iki Japon turist vardı. Japonlardan biri senin patronuna dönüp, ”Şu sağdaki bizim Temel, ama yanındaki kim?” diye sorunca seninki düşüp bayıldı.
Old 23-09-2012, 13:31   #510
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Japonya'da hırsız yakalayan bir robot icad etmişler.
Bu robot, Amerika'da 5 dakikada 180 hırsız yakalamış.
İtalya'da 5 dakikada 80 hırsız yakalamış.
Fransa'da 5 dakikada 30 hırsız yakalamış.
Türkiye'de 5 dakikada, robotu çalmışlar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Fıkra Gibi Tüketici Şikayetleri Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 26-09-2006 12:31
Fıkra:) buketoz Site Lokali 4 22-03-2004 00:13
Fıkra - Çok Güldüm Batu Han Site Lokali 0 28-02-2003 19:45
Bir De Fıkra Cest la vie Site Lokali 0 24-03-2002 23:26
ANAYASA m. 38/ 7 son fıkra Av. Hulusi METİN Hukuk Sohbetleri 0 10-02-2002 14:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07927489 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.