Kovuşturma Aşamasinda 18 Yaşini Dolduranin Avukati Olmadan Dinlenmesi Durumu

Kovuşturma aşamasında 18 yaşını dolduran Mağdur veya Suça Sürüklenen Çocuk bu aşamadan sonra Avukatı hazır olmadan beyanda veya savunmada bulunmak isterse Hakimce veya Mahkemece dinlenebilir mi? Bu konuda Yargıtay kararı da varsa paylaşırsanız çok memnun olurum. Şimdiden katkı verecek meslektaşlara teşekkür ederim.

CMK 150/2
Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.

“Nüfus kaydına göre 09.10.1991 doğumlu olup kendisine yaş küçüklüğü nedeniyle zorunlu savunman atanan sanık S.B.’ın, hüküm tarihi itibariyle halen 18 yaşını doldurmadığının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesine göre, hükmün açıklandığı 25.08.2009 günlü oturumda zorunlu savunmanının hazır bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle aynı Yasa’nın 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması bozma nedenidir”(Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar No.2010/20417).

Sayın guney1988,

Öncelikle katkınız için teşekkür ederim.İlgili Yargıtay Kararından anladığım kadarıyla kovuşturma esnasında çocuk 18 yaşını doldurduysa yani ergin olduysa artık avukatı olmadan da ifade verebilir şeklinde bir anlam çıkıyor. Değil mi?

Kovuşturmanın diğer aşamalarında 18 yaşını dolduran kişi bakımından eğer başka zorunlu müdafiilik nedenleri mevcut değil ise artık avukat olmadan ifade verebilir. Esas olan ifade sırasındaki yaştır.

Sayın guney1988,

Çok teşekkür ederim. Bu gün duruşmam vardı. CMK'dan verilmişti. ilk kez duruşmasına katılacaktım. Fakat Başka bir duruşmam nedeniyle mazeret sundum ve yokluğumda duruşma yapılmasını, dinlenebilecek kişilerin dinlenmesini; daha sonra karşı beyanda bulunacağımı belirtmiş idim. Fakat Hakim dosyayı karara bağlamış. Muhtemelen mağdurun ağzından vekil talebim yoktur, beyanda bulunacağım şeklindeki kayıttan sonra beyanını almıştır. Gerekçeli karar yazılınca belirteceğim. Okuyan genç meslektaşlara da faydalı olur. Tekrar Teşekkürler.

Değerli Meslektaşlar

Gerekçeli kararı incelediğimde mazeret dilekçesini verdiğime dair duruşma tutanağına kayıt düşüldüğünü (mazeretin kabulüne veya reddine diye bir karar vermemiştir), vekilliğini yaptığım mağdur (18 yaşını o tarihte doldurmuştur) ve babası müştekinin duruşmaya katılmadığını, sanığın SEGBİS ile cezaevinden dinlenip akabinde hüküm tesis ettiğini gördüm. Sanık dolaylı olarak suçunu ikrar etmiştir. O dönemde uyuşturucu kullanıyordum. Paraya ihtiyacım vardı. Birçok kişinin telefonunu görüşme yapmak amacıyla isteyip oradan uzaklaşıyordum diyor. Bunu da almış olabilirim. Ücretini ödeyecek imkânım yoktur şeklinde ifade vermiştir. Hâkim bizleri dinlemeye gerek görmeden dosyayı karara bağlamıştır. Halbu ki ben mazeret dilekçemde yokluğumda duruşma yapılmasını, dinlenecek kişilerin ifadelerine karşı daha sonra beyanda bulunacağımı açıkça yazmıştım. Fakat hâkim ilk celsede sanığa 1 yıl 6 ay üzerinden ceza vererek dosyayı karara bağlamıştır. Kararın tarafımıza tebliğine müteakip 7 gün içerisinde istinaf yolunu da açık tutmuştur. Kovuşturmada bizleri dinlemeden ve ilk celsede bu şekilde dosyanın karara bağlanmasının bir bozma nedeni olduğunu düşünüyorum. Ne dersiniz?